- 25 Ekim 2017
- 413
- 955
- 53
Bende çokdeğiştirdim bakış açımı ,çok olumsuzdum ben artık daha olumlu düşünebiliyorum. beni sinirlendiren kişilere içimden teşekkür ediyorum artık bana gerçeği görmemi sağladıkları için. Benim de son zamanda hayatımda çok çıkan oldu böyle. Sende iyi ki varsın.Çok teşekkür ederim canım paylaşım içinBen yazdım sandım valla : ))) Hatta yukarıda bir yeri okurken bir yorum yaptım alttaki satırlarda yorumumun aynısı gördüm :) Şöyle ki ben olayları kişiselleştirmem ki dedim aşağıda kişişselleştirmeyin i gördüm. Uzun süredir bakış açımı 180 derece değiştirdim, eskiden beni inanılmaz sinirlendirecek kişiye sevgiyle bile bakabiliyorum,gülümseyebiliyorum Çünkü o kişi benim değişmem için bir araç,o benim aynam. Asıl gerçek olan olayın kaynağı her neyse onu sevgiyle bırakıyorum o kişiyle.Veeee o kişi hayatımdan sevgiyle çıkıyor Çünkü görevini yerine getirmiş oluyor,sağolsun iyiki varmış Yıllardır hep burda bunu diyorum,aaaa yıllar diyorum vayy beee İiyiki varsınız
Rica ederim öncelikle yazıyı ahha tamamen bana yazmış dedim paylaşsam mı ağır mı acaba derken siz birkaç şey sorunca paylaşmam gerektiğini hissettim.Teşekkür ederim.Olay ve insanların aynalık yaptığını farkındayım, bazen anlayabiliyorum neyi değiştirmem gerektiğini. Tepkimi değiştirmeyede başladım :). Şuna ihtiyacım vardı sinirlendime benzer bir konuşmayı yapmıştım işyerinde karşımdaki kişi tınmadı bile :)))). Özür bekledi üstüne :). Daha farklı şeylerde yapmaya başladı. Ama olsun ben yinede seviyorum ve affettim.
Beklediğiniz şeyi önce siz verin. İlgi bekliyorsanız, ilgi; anlayış bekliyorsanız anlayış… Yani bulmak istediğiniz şeyi önce kendinizde yaratın. Bunu da çok yaptım ama daha çok anlayış ve ilgi bekledi karşımdakiler.Çünkü küçüklükten beri yaşadığım şeyler bunlar ve bilinçaltı kalıplarım oluşmuş, onları bulmaya çalışıyorum.Benim anladığım her ne kadar kendimi seviyorum, değerliyim desemde tam anlamıyla kendime daha değer veremediğim.Birazda bu konuda tembellik yaptığım. Bunları yazmamam lazımdı belki. Ama benim gibi olanlar varsa örnek olayım istedim.
A evet ben orayı yanlış anlamışım, uyarın için sağol. İnşallah canım isteyen herkes yapsın.Rica ederim öncelikle yazıyı ahha tamamen bana yazmış dedim paylaşsam mı ağır mı acaba derken siz birkaç şey sorunca paylaşmam gerektiğini hissettim.
- Beklediğiniz şeyi önce siz verin ilgi anlayış..... - Ben kendimi eleştirerek yanıtlayacağım bu bölümü. Etraftan beklediğim her neyse kendime veririyor muyum diye uzunca düşündüm. Dışarıya vermeden önce , İlgiyi sevgiyi anlayışı kendime gösteriyor muyum ? Kendimi tamamen besleyebiliyor muyum bunlarla?
Silkeleyen paragraflardan biriydi ... Dilerim en güzel duyguları önce kendime verebileyim , isteyen herkes yapar umarım..
Gunaydiiiiiiin.@ HayallerimGercekOldu
Bence kisiden kisiye degisir. Ben kendi ama ne kadar guclu oldugumu fark ediyorum.
Hem topigimize uygun bir soz olmadi tukettim falan.
Bunu hemen olumluya ceviriyoruz.
Icimdeki gucsuzlukle bogusurken gucleniyorum.
Saka bir yana bu aralar iyiyim. Cenemin dusmesinden belli. Moralim bozukken cok suratsiz oluyorum.Agzimi bicak acmiyor. Bir ara negatifteydim. Buralara ugramadim. Okumak iyi geldi.
Karalama defteri tuttum.
Her sabah ( zihnim en cok o saatlerde vidi vidi ediyor. Kendi kendimin badini etini yiyorum resmen. Kendimi cok fena gaza getiririm.)
Her sabah psikologa anlatir gibi zihnimi bosalttim. Bunlari geri donup okumak cok keyifli oluyor.
Senin listene ozenip liste yaptim. Tamamlsyinca burda paylasacagim... Fikir olsun.
Benim cok isime yaradi.
Severim yeni demlenmiş çayın kokusunu, koca ulu yaşlı bir ağaca sarılmayı, sokakta yaklaşan kediyi sevmeyi, kışın gelmesini, pofuduk çorapları, ilk çıkan ekşi mandalinanın bıraktığı buruk tadı ve harika kokusunu, elim kolum sallana sallana çocuk gibi yürüyüş yapmayı, hasretle beklenen aile kavuşmalarını sıcak sarılmaları, uzun uzun gökyüzüne bakmayi, bazen sadece nefesimi dinlemeyi, kitap sayfalarina dokunmayı, battaniye ile film seyretmeyi, hafif yağmur sesini severim ...
Liste böyle uzayıp gider aslinda aklıma gelenler şimdilik.. minik minik bir sürü minnettarliklarim çok şükür çookkk
Sizler de yazın sevmelerinizi kızlar küçük büyük fark etmez
Evet son paragraf Çok iyi olmuş gerçekten de:))))Eki Görüntüle 2194624
Bazen hayat bir bilgisayar oyunu gibi geliyor. Bir seviyeyi atlamadan öbür seviyeye geçemiyorsunuz. O seviyeyi geçene kadar da hep aynı tipte karakterler karşınıza çıkıyor. Gelenin tipi değişse de sizi hep aynı yerinizden vuruyor, sizi hep aynı şekilde incitiyor.Sizi inciten şey her ne ise, onu bir de genellediniz mi, o zaman işler iyice karışıyor: “Bütün erkekler, kadınlar, patronlar birbirinin aynıdır” gibi.
Halbuki onu birçokları içinden siz çektiniz ve seçtiniz. Onunla yola devam etmeye siz karar verdiniz.
İşin püf noktasını keşfedip bulunduğunuz seviyeyi atlayana kadar hep aynı tiplerle oynamaya devam ediyorsunuz.
Gözden kaçırdığınız şeyi bulup düzeltene kadar…
Bütün bu aynıların içinde artık yeniye merhaba demek istiyorsanız, yapabileceğiniz birkaç şeyi hemen burada sıralayayım:
Tepkilerinizi değiştirin.
Karşınızdaki kişiye kızmaya başladığınızı fark ettiğinizde genelde ne yapıyorsanız, gidin hiç yapmadığınız bir şey yapın. Mesela gidip dişlerinizi fırçalayın.
Böylece kendini tekrar eden döngüyü kıracak, otomatik tepki vermeyi bırakacaksınız. Tepkileriniz sizi yönetmeyecek, siz tepkilerinizi yönetmeye başlayacaksınız.
İletişimle ilgili neyi farklı yapabileceğinize bakın. Her olumsuz duygu, karşılanmamış bir ihtiyaçtan doğar. Diyelim ki çok sinirlendiniz, kendinize sorun: Benim aslında neye ihtiyacım var?
Hangi ihtiyacım karşılanmadığı için sinirlendim? Bulduğunuz cevabı karşınızdaki kişiyle de paylaşın. “Şuna ihtiyacım vardı ve bu ihtiyacım karşılanmadığı için şu davranışın karşısında sinirlendim” gibi. Ve sonra ihtiyacınızı giderin.
Önceki ilişkilerinizden getirdiğiniz birikmiş üzüntü ya da öfkeyi temizleyin. Bunu yapmadığınız sürece, yaşadığınız her olayı sizi yaralayan olaya benzetip otomatik tepki vermeye devam edeceksiniz. Geçmişle ilgili depoladığınız yükü temizlemeden hayatınızın değişmesini beklemeyin.
Olaylara büyük pencereden bakın. Kişiselleştirmeyin. Büyük resimde olan bitenin o an hiç bilmediğiniz bir anlamı olduğunu hatırlayın. O anki çatışmanın 10 sene sonra hiçbir anlamı kalmayacağını düşünün. “Yaşadığım bu durum bana ne öğretiyor, bundan ne ders çıkarabilirim?” diye kendinize sorun.
Varsayımda bulunmayın. “Bana çiçek getirmedi, demek ki beni sevmiyor.” Neden çiçek getirmediğini öğrenmeye, anlamaya çalışın.
Beklediğiniz şeyi önce siz verin. İlgi bekliyorsanız, ilgi; anlayış bekliyorsanız anlayış… Yani bulmak istediğiniz şeyi önce kendinizde yaratın.
Bu yazıyı okuduktan sonra, “söylemesi kolay ama” diyerek söze başlamayın. Yazıyı tekrar okuyup gerçekten küçük küçük de olsa neleri değiştirebileceğinize bir daha bakın.
Alıntı.
(Son paragrafı okurken güldüm öncesinde tam “söylemesi ko... “ diyecektim ki sustum hadi hadi kızım boş yapma uygula düzelt değiştir dedim)
Aynen bu mesajı okudum ve burada yazılanlar gibi davrandım. Sonuç kaldığım yerden çoğalarak devam çok şükür:)Evet canım böyle düşündüğün zaman yani kıtlık bilincine girdiğinde hemen uzaklaşıveriyorlar; amaaaa hiç önemli değil.Hemen fazlasıyla çoğaltacak yeni bir bakışı da geliştirebilirsin. Mesela çok iyi bir yerde çalışıyorsun, patronun yöneticin her neyse size çok değer veriyor,başarılarınıza güveniyor size inanıyor. Sizi bir işten aldığını duydunuz.İlk aklınıza gelen ne olurdu, ellerinizi ovuşturup oooo beni hangi yeni fırsatlar,güzel işler,maaşlar bekliyor diye düşünürsünüz değil mi ? İşte yeni düşüncende böyle olmalı evren bana göre çok çok çok daha iyilerini benim için hazırlıyor.Dün üzülüyordun keşke daha fazla olsa diye, işte evren seni duyduAma senin bu isteğini koruman lazım harika enerjilerle,güzel beklentilerle.Sonsuz sınırsız dünyada yaşıyoruz,evren birinin yerine diğerini fazlasıyla koymaya bayılır
En acımasız eleştirileri ben yaparım kendime. Herkesten önce ben suçlarım kendimiRica ederim öncelikle yazıyı ahha tamamen bana yazmış dedim paylaşsam mı ağır mı acaba derken siz birkaç şey sorunca paylaşmam gerektiğini hissettim.
- Beklediğiniz şeyi önce siz verin ilgi anlayış..... - Ben kendimi eleştirerek yanıtlayacağım bu bölümü. Etraftan beklediğim her neyse kendime veririyor muyum diye uzunca düşündüm. Dışarıya vermeden önce , İlgiyi sevgiyi anlayışı kendime gösteriyor muyum ? Kendimi tamamen besleyebiliyor muyum bunlarla?
Silkeleyen paragraflardan biriydi ... Dilerim en güzel duyguları önce kendime verebileyim , isteyen herkes yapar umarım..
Çok teşekkür ederim caniimm sukurlerin cok güzelmiş :))Okurken bile içim böyle bir hoş oldu canım çok güzel; en sevdiğim mevsimdir kışÜşürsün dışarıda eve girersin ohhh mis gibi sıcacıktır;şükür dolar için Düşen kurumuş yapraklara basarsın çıtır çıtır ses çıkan sesler, yağmur sonrası kokan mis toprak kokusu, sisli puslu hava ve onun dağılması sonrası ortaya çıkan bembeyaz karlı dağlar, havanın erkenden kararmasından dolayı aktivite olarak ailecek yaptığımız bol bol kekler,pastalar,kurabiyeler tabi yanında mis gibi kokan filtre kahve şu an aklıma gelen şükürlerim
Rica ederim evet en çok beklenen değer saygi ve ilgiyi önce kendimize veriyoruz.Evet son paragraf Çok iyi olmuş gerçekten de:))))
Şimdiden iki tane Seni aklıma yazdım Sinirlendiğimde başka bir iş yapma Bunlardan biri. Çok güzel bir yazıymış teşekkür ederim.
Arada kalmis bu msj cevap yazmamışım cok sevindim gözün aydın.Selam pozitif arkadaşlarım
Dün bahsettiğim ek iş olayı devam ediyor çok mutlu oldum. Çok şükür
Dün beni olumlu yönde motive eden herkese çok teşekkür ederim . Çünkü bir anda modum düşmüştü
İnşallah sizin çok istediğiniz olaylarda Bugün gerçekleşir.
Dün misafir geldiği için Hazırlık yapmam gerekti o yüzden @sahra8482 ve @buttrfly paylaştıklarını detaylı okuyamadım. Ama içimde de kalmadı değil
Şimdi onları okuyup kendince yorum yapacağım.
Ilk sevgi sözcüğü ile başlamak istiyorum.
Seviyorum Bu sayfayı açtığımda açtığımda bir sürü mesaj görmeyi
Aynen bu mesajı okudum ve burada yazılanlar gibi davrandım. Sonuç kaldığım yerden çoğalarak devam çok şükür:)
"Hiçbir direncin bulunmadığı mükemmel hissettiren titreşim içerisinde, abartılı izin verme halinde olursunuz; isteklerinizin deneyimlerinize kolayca akabildiği titreşim halinde olursunuz. Daha iyi oldukça,daha iyi olur!" Alıntıdır"Şükran dolu bir kalp evrenin tüm zenginliklerine açıktır"
Şükran dolu bir kalp taşıyorum ve sadece bundan dolayı bile kendimi hali hazırda mükemmel zenginlikler içinde hissediyorumİşte bu almaya açıklık durumudur, dirençlere en zayıflıktır.Bizim eksiğimiz yok fazlalıklarımız var; fazlalıklarımız da endişelerimiz,korkularımız,kaygılarımız.Onları serbest bırakınca geriye huzur kalıyor mutluluk kalıyor
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?