- 12 Ekim 2018
- 112
- 50
- 48
- 35
- Konu Sahibi mavi_ruya57
- #1
Merhaba kızlar, çoğu zaman mantığıyla hareket eden bir insan olmama rağmen en büyük yanlışlarımı hep duygusal kararlarım yüzünden yaptım. Okul masraflarımı üniversitede dedem karşıladığı için kendimi hep ona karşı borçlu hissettim. Dedemin ve dayımın şirketleri vardı, ama şirkette benim mesleğimden kişi neredeyse yok gibiydi, ve orada mesleğimle ilgili tecrübe kazanamayacağımı düşünüyordum. İyi bir üniversiteden mezun olmuştum ve kendi mesleğimde ilerleyebileceğim bir kurumsal şirkette çalışmak istiyordum. Ancak vefa duygum ağır bastı ve biraz da annemin ve babamın da desteğini alamadığım için onlarla çalışmayı istemeyerek de olsa kabul ettim. Onlar da sağ olsunlar hiç sormadılar mezun olduğumda başka bir düşüncen var mı diye. Kendimi bir nevi zorunlu hissederek işe başladım. Sonra bir çocukla karşılaştım, bir süre ofiste iş öğrenip sonrasında yurt dışına gidecekti. Kısa sürede yakınlaştık onunla ve gidince de konuşmamız sürdü. Ama ben anlasam da asla kabul etmiyordu beni sevdiğini, Hep inkar etti, ama hiç peşimi de bırakmadı, ne zaman ondan uzaklaşsam hep bir şekilde kendine döndürmeyi bildi ve sürekli ikilemde bıraktı. Aşk insanın gözünü kör ediyor. Ben de saf gibi mesafelerden dolayı ve sevmekten korktuğu için bana yaklaşamadığını düşündüm, ama durum farklıymış sonradan öğrendim. Sonra bir proje müdürünün teklifi üzerine ben de evimi kapattım, eşyalarımı topladım, yüksek lisans yapmayı erteledim ve başka bir şehirdeki projeye gittim. ( Başta gitmeyi çok da istemesem de biraz ailemin gözünde zora gelemeyen biri olarak görünmemek- biraz da belki bir projede onunla tekrar çalışırız veya belki ben de onun yanına giderim düşüncesiyle). Sonra bir gün hep çalışmayı istediğim bir şirketten görüşmeye çağırdılar ve ben yine aile ilişkilerim ağır basması ve onun yanına gidebilme ümidiyle kimseye durumu açamadım ve görüşmeye gidemedim. Ama gel gör ki hiçbirine değmedi. O proje bittikten sonra işe başladığım yere geri dönemedim. Yüksek lisansımı hala yapamadım. Mesleğimde yeterince tecrübe kazanamadım, şu an bulunduğum yerde artık durumu idare edemediğim ve mesleğimle ilgili nerdeyse hiçbir şey yapmadığım için için tekrar büyük şirketlere girmeye çalışıyorum, ve çok zorlanıyorum. Üstelik bu süre zarfında erkek arkadaşımın gerçek yüzünü de gördüm. Proje bittikten sonra Türkiye'ye döndü. Ben ondan bir açıklama ve gönlümü almasını beklerken o kalkıp benim doğum günümde bir başka kızın fotoğrafını kızı kalpler içine alıp bugün onun günü yazdı. Ama bu kadar tesadüf artık fazlaydı. Ben de bunu beni sinir edip egosunu tatmin etmek için yapıp yapmadığını öğrenmek için ona ters tepki verdim. Hiç görmemiş gibi davrandım. Sonra 1 ay sonra falan da beni facebooktan sildi. O zaman gördüm gerçek yüzünü. Ve sonra öğrendim ki o kız başından beri projede birlikte çalıştıkları kızmış, ve şu an o kızla evli. Artık hiç bir şey demiyorum ona. Bana üç yıl boyunca umut verip, duygularımla oynayıp, aldığım kararları etkilediği için onu affedemiyorum sadece. Artık eskiye göre çok farklı düşünüyorum, çok da pişmanım, hatta o kararları alan ben miydim diyorum, ama nafile. Gel gör ki gereksiz fedakarlıklarımın zararını yine ben görüyorum. Herkesi memnun etmeye çalışmak kendinden çalmakmış onu öğrendim.
Kısaca duygusal karar almayın kızlar, mantığınızla hareket edin.
Kimse için kendinizi feda etmeyin.
Çünkü değmiyor, değmez.
Kısaca duygusal karar almayın kızlar, mantığınızla hareket edin.
Kimse için kendinizi feda etmeyin.
Çünkü değmiyor, değmez.