- Konu Sahibi Morgenstern
-
- #41
Bence hiç düşünmeyin, ayrılın.Yarın birgün açıköğretimde bir dersten kalır malır aileniz rezil olur ele güne karşı.Ailenin akademik kariyeri lekelenir.
SENİ ÇOK İYİ ANLIYORUM.
BENDE MEMUR BİR AİLENİN KIZIYIM VE SENLE YAŞITIM..ÇOK önem veriyorlar ama bazı zamanlarda haklılıar .ama senin durumun çok farklı erkek arkadaşını tanıştır ve onlarda tanısın yoksa başa çıkman zor.
canım tüm yorumları okuyamadım ama diyecek bi kaç şeyim var senin durumuna. şu anda sevgilinle aranızda hiç bi problem olmayabilir bu konuda, eğitim dert değil gibi gözükebilir. ama ailen eğer bu kadar önem veriosa evlendiğinizde eşin hep ezik hissedecektir. bu ezikliğini de başka şekillerde çıkarmasından korkarım ben. genelde aldatma şeklinde cerayan edebiliyor bu tip şeyler.
üniv. mezunu psikolog bi tanıdığımız vardı. eşiyle liseden beri beraberlermiş, kız üni. bitirince evlendiler ama çocuk kuyumcu olduğu için zenginde tabi, okumamış üniversiteyi. aldatmalar, dayak her şeyi yaşadı kız. o büyük aşktan bi de çocukları olmasına rağmen boşandılar. beş yıl aradan sonra tekrar evlenmişler, adam pavyonlarda yiyerek iflas ettirdiği kuyumcu dükkanı yerine bu sefer başka birinin yanında işçi olarak işe girmiş. yaşadıklarından ders almış ve sonunda yine kavuştular ama çok sıkıntılı bi hayat ve ömür boyu güvensizlik yaşayacaklar.
aöf konusunda ısrarcı ol derim ben canım.
haklısın ablacım bundan sonra savaşıcam artık.umarım güzel haberleri ve gelişmeleri buradan paylaşabilirim sizlerle...bir de komik gelebilir ama Allah bana ceza verecekmiş gibi geliyor bak sana bu kadar sadık zor gününde yanında olan bir insan çıktı karşına bulmuşta bunuyorsun gibi...içten içe bir korku işte...ne zor değil mi korkularla yaşamak??
tecrübelere ihtiyacım var demişsin
bizzat kendim yaşadım bunlar gerçek aşk için engel değildir
zor şeyler yaşanmadı değil ama
biz aştık ve sözlüyüz şu an darısı başına sakin ol ve çabala
23 yaşımda evlilik yaptım. Lise mezunuyum ve lise mezunu bir memur ile evliyim. Annem hemşire, babam öğretmen..emekliler tabi. Eşimin ailesi okumamış, küçük bir yerde yaşayan kendi yağıyla kavrulan insanlar. Sevgi-aşk...gerçekleri göre göre, bile bile, inadına yaptırtıyor insana kafasındakini. Sevda'yı asla yabana atmıyorum ancak; evliliğin getirdiklerini yaşamaya başladıktan sonra sevgi yıpranıyor, sevgi olayları çözmeye yetmiyor, yetemiyor. Zira Türkiye'de yaşıyoruz. Bizim evlilik kurumumuz kadın ve erkeğin sülaleleriyle top yekün yapılan bir kurum. Ailelerin birbirine uygun olmaları, meğer bizim birbirimize uymamızdan çok daha mühim imiş. İki tarafın ailesinin de, tarafları onaylaması çok önemli bana göre. Burada sorun var ise, bu hep sorun olacak demektir. Bu da çiftleri çok yıpratıyor. Pozisyonumuz bu noktada aynı. İstemediler; dinlemedim, evlendim. Çok zor dönemlerim oldu, olacaktır da...Akla hayale gelmeyecek öyle çok şey problem oluyor ki inanamazsınız! Çok acı çektim, üzüldüm, ağladım, sağlığımdan oldum...Seçimi kendiniz yaptığınız için, söylenenlere kulak asmadığınız için...kimseye sıkıntınızı da anlatamıyorsunuz. Çünkü cevap hazırdır zaten, 'biz sana demiştik'. Bunun ötesinde sevgimiz de dağ gibi ayakta çok şükür. Onun hatırına gemimiz yürüyor. Bende durum bu. Siz mantıklı, ileriyi görebilen bir bayansınız anladığım kadarıyla. Şimdi düşünüyorum çoğu zaman, 2. bir şansım olsaydı gene eşimle evlenirmiydim diye...Çok rahatlıkla evet evlenirdim diyorum. Fakat, bugünkü koşullardan çok daha farklı şartlar altında yapardım bu evliliği. İsteklerim olurdu, yerine getirmez ise ASLA-ASLA evlenmezdim. Çünkü insanı.. güvendiği, inandığı şeyleri görememek çok incitiyor. Siz şimdi o dönemdesiniz ve çok iyi düşünüp taşınmalısınız. Yolunuz açık olsun.
23 yaşımda evlilik yaptım. Lise mezunuyum ve lise mezunu bir memur ile evliyim. Annem hemşire, babam öğretmen..emekliler tabi. Eşimin ailesi okumamış, küçük bir yerde yaşayan kendi yağıyla kavrulan insanlar. Sevgi-aşk...gerçekleri göre göre, bile bile, inadına yaptırtıyor insana kafasındakini. Sevda'yı asla yabana atmıyorum ancak; evliliğin getirdiklerini yaşamaya başladıktan sonra sevgi yıpranıyor, sevgi olayları çözmeye yetmiyor, yetemiyor. Zira Türkiye'de yaşıyoruz. Bizim evlilik kurumumuz kadın ve erkeğin sülaleleriyle top yekün yapılan bir kurum. Ailelerin birbirine uygun olmaları, meğer bizim birbirimize uymamızdan çok daha mühim imiş. İki tarafın ailesinin de, tarafları onaylaması çok önemli bana göre. Burada sorun var ise, bu hep sorun olacak demektir. Bu da çiftleri çok yıpratıyor. Pozisyonumuz bu noktada aynı. İstemediler; dinlemedim, evlendim. Çok zor dönemlerim oldu, olacaktır da...Akla hayale gelmeyecek öyle çok şey problem oluyor ki inanamazsınız! Çok acı çektim, üzüldüm, ağladım, sağlığımdan oldum...Seçimi kendiniz yaptığınız için, söylenenlere kulak asmadığınız için...kimseye sıkıntınızı da anlatamıyorsunuz. Çünkü cevap hazırdır zaten, 'biz sana demiştik'. Bunun ötesinde sevgimiz de dağ gibi ayakta çok şükür. Onun hatırına gemimiz yürüyor. Bende durum bu. Siz mantıklı, ileriyi görebilen bir bayansınız anladığım kadarıyla. Şimdi düşünüyorum çoğu zaman, 2. bir şansım olsaydı gene eşimle evlenirmiydim diye...Çok rahatlıkla evet evlenirdim diyorum. Fakat, bugünkü koşullardan çok daha farklı şartlar altında yapardım bu evliliği. İsteklerim olurdu, yerine getirmez ise ASLA-ASLA evlenmezdim. Çünkü insanı.. güvendiği, inandığı şeyleri görememek çok incitiyor. Siz şimdi o dönemdesiniz ve çok iyi düşünüp taşınmalısınız. Yolunuz açık olsun.
lilyum Allah bi ömür mesut etsin...çok doğru yazmışsın...peki 2. bi şans verilseydi geriye dönseydin o bahsettiğin istekler şartlar ne olurdu?
not:belki biraz özel oldu ama tecrübeli olduğun için hangi şartlarda evlenmeyi kabul edeceğini merak ettim gerçekten...
Merhaba....o istekler ne olurdu? Erkeklerimiz genelde ailesine, annesine çok düşkün...Evlenmeden önce bunu hissetsen dahi, yanlış anlaşılmamak için, saygı gereği tavrını net koyamıyorsun. En başından çok açık şekilde kayınvalide-kayınpeder hakkında ne bekliyosam söylerdim. Hayatımıza karışmamaları için gereken neyse yapacaksın..derdim. Yapmadığın zaman ben devreye girer ve ipleri koparım-bilesin..derdim. Kişiliklerimizi daha iyi tanıyabilmak adına, daha fazla beraber vakit geçirirdim. Ortak yönlerimizi, ortak olmayan yönlerimizi iyice görmeye çalışır; hangileri ile başedip edemeyeceğimi çokça düşünürdüm. Sonra uzun uzun bunları tartışırdım. Beraber yapmaktan keyif aldığınz şeyler evlilikte çok mühim...bunları iyice anlamadan asla evlenmezdim. İki aileyi sık sık biraraya getirmeye gayret ederdim, ki uyumlarını görebileyim.. Özellikle kayınvalide ile çok açık ve net konuşmalar yapardım iyice anlaşılmam için...Nişanlılık, flört dönemi çok önemliymiş, bu süreyi 'evet şimdi tamam' diyene kadar uzatırdım. Listem daha uzar gider... tüm bunları ve yazmadıklarımı kabul ediyorsan varım, etmiyorsan yokum derdim evleneciğim kişiye, eşime. Sevgi her kapıyı açar, sevgi var ise herşey gerçekleşir, gerçekleştirilir. Mutlak tamam diyecektir seviyorsa; hayır diyorsa eğer sevmiyor demektir. Evliliğin içindeyken bu saydıklarımı gerçekleştirmek imkansız demiyorum ama oldukça güç oluyor, zaman alıyor, uğraştırıyor...Konunun özeti şu aslında; AÇIK NET VE ANLAŞILIR OLMAK, HERŞEYİ AÇIK AÇIK EN BAŞTA VE HERKESE ANLATMAK...Sevgiler
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?