- 30 Ocak 2013
- 29.057
- 42.806
- Konu Sahibi yazarhanim35
- #1
Merhaba Kadınlar Kulübü Kadınları.
Hüsnü Arka'nın bir şarkısı var ya eksik bir şey mi var? Bu aralar bende o şarkı gibi hissediyorum kendimi.
''Eksik bir şey mi var hayatımda
Gökyüzü bazen ciğerime doluyor.''
Çok sevdiğim bir sevgilim var. Çocukluk aşkım o benim. Birlikte olmuştuk bir süre sonra ayrıldık ben büyüdüm o büyüdü. Hayatımıza başkaları girdi. O evlendi ayrıldı. Dünyalar tatlısı bir evladı var. 1 sene kadar önce ayrılmış.
Benim hayatıma birileri girdi çıktı kah oldu kah olmadı. Okulum bitti iş hayatına atıldım. Değiştim bende elbet o zamanlar ki kız değilim. Ama işte bir şeyler oldu ve biz yeniden denk geldik.
Bir süre belirsiz bir şekilde ilerledik ben de açıkça ben senin bu limandaki sevgilin değilim gidip geldikçe yorma beni dedim. Konuşmalarımızın çoğu eski eşi çevresinde dönüyordu. Her yerden engelledim iletişimi kestim ama bir şekilde günler sonra tekrar ulaştı bana ve denemek istediğini söyledi. Son bir şans verdim kendisine. Çünkü daha önce yıllar önce ki ayrılıklarımızda hep ben çabalıyordum barışmak için ve gerçekten istemediği zaman çabalamayacağını bildiğim bir adam olduğu için kendisine de dedim son şans. Tamam pişman olmayacaksın dene gör dedi.
Tekrardan denemeye başladık. Halen onca zaman sonra yeniden heyecanlanıyorum. Eskiden aramayan adam gün içinde defalarca arar yazar oldu. Çoğu zaman ben yazmam bile o yazar. Ve bir de şu var ki kendi işimi kurayım diye benimle ortak oldu kafam da öyle bir plan yokken ileride de rahat bir hayatım olsun diye benim için çabalıyor.
2-3 günde bir görüşüp vakit geçiyoruz. Özlediğini söylüyor, ten uyumu olarak da çok iyiyiz. Ama gel gelelim ağzından özledim ve canım dışında güzel bir söz duyamıyorum. En duyduğum güzel kelime özledim. Ha bir de kuzum der. Bundan ibaret. Ee! bir süre sonra asker arkadaşım gibi hissediyorum kendimi. Söylüyorum ben bunca senedir böyleydim biliyorsun bu tarz kelimeleri kullanamıyorum diyor. Biliyorum çünkü birbirimizi o kadar iyi tanıyoruz ki kaşını oynatmasından ne diyeceğini anlıyorum. Başkası varken yanımızda mesela o kişiye bir şey anlatırken de ''Sabahvesen'' bilir benim o huyumu der.
Ama işte eksik bir şeyler var. Belki şuan evliliği düşünmüyorum ama ileride elbet bende evlenip anne olmak isteyeceğim. 30'uma pek bir şey kalmadı. Onunsa kafasında evliliğe dair bir düşünce yok. Farklı şehirlerdeyiz zaten. Gidip geliyor sıklıkla. En son özledin mi geleyim mi dedi geldi. İleride evlendiğim zaman vs. diye bir kaç kere öyle genellemeli konuştum. En son yine kardeşimin olduğu bir ortamda da böyle bir konuşma geçti. Bozuldu açıkçası lafı değiştirdi hemen. Bunu bile bile neden başladın diyeceksiniz şimdi ama uzun zaman sonra bile halen yanında heyecanlandığım, göreceğim zaman sevinçten uçtuğum adam kendisi.
Kıskançtır kıskandığını hissettirir ama asla hayatımı kısıtlayacak kadar kıskançlığı yoktur. Geçen hafta deprem oldu ben çok kötüydüm ertesi gün babam varken çıktı geldi beni görmek için, kötü olduğumu bildiğinden merak ettiğinden. (Babamla başka bir sebepten tanışıklıkları vardı zaten.)
Dün sırf kendimi asker arkadaşı gibi hissettiğimi söyleyip soğuk davrandım. Kırk kere aradı ne oldu diye. Yok bir şey dedim. Sen böyle soğuk konuşmazsın ki benle dedi. Çünkü beni ben kadar tanıyor. Dün akşam eski eşinden laf açıldı yine. En sonunda eve gidince patladım yeter artık diye. Kasıtlı değildi gerçek hayattan örnekler vermek için lafı açınca kardeşine öyle konusu açıldı. Dikkat ederim kusura bakma dedi kırk kere. Hatalarını, sevmediğim şeyleri yüzüne vurup sevmiyorum diyebiliyorum keza oda öyle.
Ama işte sanki eksik bir şeyler var gibi ve ben çözemiyorum ne olduğunu
Öyle anlatıp rahatlamak istedi.
Hüsnü Arka'nın bir şarkısı var ya eksik bir şey mi var? Bu aralar bende o şarkı gibi hissediyorum kendimi.
''Eksik bir şey mi var hayatımda
Gökyüzü bazen ciğerime doluyor.''
Çok sevdiğim bir sevgilim var. Çocukluk aşkım o benim. Birlikte olmuştuk bir süre sonra ayrıldık ben büyüdüm o büyüdü. Hayatımıza başkaları girdi. O evlendi ayrıldı. Dünyalar tatlısı bir evladı var. 1 sene kadar önce ayrılmış.
Benim hayatıma birileri girdi çıktı kah oldu kah olmadı. Okulum bitti iş hayatına atıldım. Değiştim bende elbet o zamanlar ki kız değilim. Ama işte bir şeyler oldu ve biz yeniden denk geldik.
Bir süre belirsiz bir şekilde ilerledik ben de açıkça ben senin bu limandaki sevgilin değilim gidip geldikçe yorma beni dedim. Konuşmalarımızın çoğu eski eşi çevresinde dönüyordu. Her yerden engelledim iletişimi kestim ama bir şekilde günler sonra tekrar ulaştı bana ve denemek istediğini söyledi. Son bir şans verdim kendisine. Çünkü daha önce yıllar önce ki ayrılıklarımızda hep ben çabalıyordum barışmak için ve gerçekten istemediği zaman çabalamayacağını bildiğim bir adam olduğu için kendisine de dedim son şans. Tamam pişman olmayacaksın dene gör dedi.
Tekrardan denemeye başladık. Halen onca zaman sonra yeniden heyecanlanıyorum. Eskiden aramayan adam gün içinde defalarca arar yazar oldu. Çoğu zaman ben yazmam bile o yazar. Ve bir de şu var ki kendi işimi kurayım diye benimle ortak oldu kafam da öyle bir plan yokken ileride de rahat bir hayatım olsun diye benim için çabalıyor.
2-3 günde bir görüşüp vakit geçiyoruz. Özlediğini söylüyor, ten uyumu olarak da çok iyiyiz. Ama gel gelelim ağzından özledim ve canım dışında güzel bir söz duyamıyorum. En duyduğum güzel kelime özledim. Ha bir de kuzum der. Bundan ibaret. Ee! bir süre sonra asker arkadaşım gibi hissediyorum kendimi. Söylüyorum ben bunca senedir böyleydim biliyorsun bu tarz kelimeleri kullanamıyorum diyor. Biliyorum çünkü birbirimizi o kadar iyi tanıyoruz ki kaşını oynatmasından ne diyeceğini anlıyorum. Başkası varken yanımızda mesela o kişiye bir şey anlatırken de ''Sabahvesen'' bilir benim o huyumu der.
Ama işte eksik bir şeyler var. Belki şuan evliliği düşünmüyorum ama ileride elbet bende evlenip anne olmak isteyeceğim. 30'uma pek bir şey kalmadı. Onunsa kafasında evliliğe dair bir düşünce yok. Farklı şehirlerdeyiz zaten. Gidip geliyor sıklıkla. En son özledin mi geleyim mi dedi geldi. İleride evlendiğim zaman vs. diye bir kaç kere öyle genellemeli konuştum. En son yine kardeşimin olduğu bir ortamda da böyle bir konuşma geçti. Bozuldu açıkçası lafı değiştirdi hemen. Bunu bile bile neden başladın diyeceksiniz şimdi ama uzun zaman sonra bile halen yanında heyecanlandığım, göreceğim zaman sevinçten uçtuğum adam kendisi.
Kıskançtır kıskandığını hissettirir ama asla hayatımı kısıtlayacak kadar kıskançlığı yoktur. Geçen hafta deprem oldu ben çok kötüydüm ertesi gün babam varken çıktı geldi beni görmek için, kötü olduğumu bildiğinden merak ettiğinden. (Babamla başka bir sebepten tanışıklıkları vardı zaten.)
Dün sırf kendimi asker arkadaşı gibi hissettiğimi söyleyip soğuk davrandım. Kırk kere aradı ne oldu diye. Yok bir şey dedim. Sen böyle soğuk konuşmazsın ki benle dedi. Çünkü beni ben kadar tanıyor. Dün akşam eski eşinden laf açıldı yine. En sonunda eve gidince patladım yeter artık diye. Kasıtlı değildi gerçek hayattan örnekler vermek için lafı açınca kardeşine öyle konusu açıldı. Dikkat ederim kusura bakma dedi kırk kere. Hatalarını, sevmediğim şeyleri yüzüne vurup sevmiyorum diyebiliyorum keza oda öyle.
Ama işte sanki eksik bir şeyler var gibi ve ben çözemiyorum ne olduğunu
Öyle anlatıp rahatlamak istedi.