- 1 Nisan 2021
- 1.584
- 1.478
- 83
- Konu Sahibi Pestososlumakarnam
-
- #141
Bakın sayfalardır herkes size telefon konuşmasını dinlemenizin ne kadar yanlış olduğunu yazıyor. Hala daha siz iyi ki dinledim diyorsunuz. Duvara konuşuyor gibi hissediyorum o yüzden kendimi. Her şey bir tarafa çok ayıp yaptığınız. İki kişinin kendi arasındaki bir telefon konuşmasını bir tarafın bilgisi dışında gizlice dinlemek gerçekten ayıp.
Ayrıca siz erkek arkadaşınızın annesine neden şaşırdınız ki? Siz konu açmamış mıydınız erkek arkadaşım ailesi evlenmeden olmaz der diye birlikte tatile gittiğimizi gizliyor şeklinde. O zaman da yazdık bırakın bilmesinler adam demek ki ailesini tanıyor diye. Gerçekten siz bu şekilde profil çizmiş bir aileden boşanmış gelin adayına ilk konuşmada olur tabi diyip ılımlı yaklaşmasını mı beklediniz? Şaşkınlığınız bana geçmedi kusura bakmayın. İstiyorsunuz ki her şey göz önünde olsun göstere göstere yaşansın. Ne tatile gitmem ne boşanmak yakışıksız bir durum. Sadece her aile bunu kaldıramaz yanlış evet ama tepki gösterenler olacaktır. Siz bunu o telefonu açtırırken bal gibi biliyordunuz bence. Erkek arkadaşınız da size karşı mahçup oldu böylelikle onu da arkanıza aldınız
Yani evet kim olsa hiç evlenmemiş çocuğu gelip evlenip boşanmış biriyle evleneceğim dese mutlaka bir kırıklık yaşayacaktır. Ama sorun bu kırıklığın hangi sebepten olduğu ki bunun sebebini kurulan cümlelerden anlayabiliriz. Şimdi ünide olan bir oğlum var böyle bir şeyle gelse benim de aklımda belli soru işaretleri olabilir. Ama aklıma "senin ne eksiğin var" falan gibi bir cümle gelmez. En fazla ilk heyecanlarını daha önce yaşamış, biraz daha tecrübeli bir insanla belli konularsa sıkıntılar çıkabilir mi onu düşünürüm. O da 2 aylık evlilikte düşüneceğim şeyler olmayabilir çünkü 2 ayda kayda değer bir tecrübe yaşanma ihtimali düşük. Ortada bir çocuk meselesi falan olsa daha fazla anlarım bu durumu. Diyeceğim şey oğlum gelince etraflıca konuşalım olur. Ama "Senin neyin eksik" cümlesinde bekarete dair bir atıfta var aslında, bazen insanlar daha önce kullanılmış bir eşyadan söz eder gibi konuşuyorlar bu durumlarda. Kişi ardı ardına ortadoğunun dilini kullanarak saydırıyorsa açıkçası benim için de kişi hakkında fikir sahibi olmak için iyi bir neden olur bu da. 2 ay evli kalmış bir insan için en fazla endişe edilen ne olabilir burada. Hırlı mı hırsız mı, kendi hataları sonucu mu evlilik bitmiş bu tarz şeylerdir merak edilecek ve çocuğu için endişe uyandıracak olan şeyler. Bilmiyorum ben bu ortadoğu cümlelerini haklı ve makul bulamıyorum. Bu konuşmalarla insanı kendine de sevdiği insana da ilişkiye de yabancılaştırıyorlar.
Arkadaşlar eski üye olduğunuzu söyleyince şöyle bir eski konulara baktım.
Ve o zaman yaptığım bir yorumun aynısını yapmak istiyorum;
"Zaten terapistlerin cogu der ki; eğer bir davranış seni haddinden fazla kızdirip sinirlendirdiyse biraz deşince aslında o denene/yapilana değil geçmişimizden bir şeye sinirlenmissinizdir.
Ben bu gözle bakmaya başladığımdan beri beni sinirlendiren çoğu konunun aslında sinirlenmemi gerektirecek bir şey olmadığını ,beni neden kötü hissettirdigini yavaş yavas çözmeye başladım. Size de tavsiye ederim.".
Bosanmanizi siz daha kendi içinizde atlatamamissiniz. Belki iğrenç bir evlilik olduğu için, belki sadece iki ay sürdüğü için bilmiyorum ama sizin teeeee ilk üye olduğunuz zamanki, hatta bu bebe hayatınıza girmeden önceki konularınızda bile hep 'bosandigini soylememek' var. Konuların çocuğunun alt metninde olduğu gibi ismi 'evlenip ayrılmis olmak' olan konunuz bile var.
Şöyle bir baktım da...
Daha çocukla tanismissin,bismillah başladığınız hafta demişsin ki
Zaten ilk günden kendin bu yargıya varmissin. Hiç 'ben böyle olacağını düşünmedim' diye kendini kandirma.
Bir ay geçmiş, bu sefer her şey çok güzel geçtiği halde sırf daha önceden bosandiginizi söylememek için durduk yere soğumussunuz,hatta ayrilmissiniz.
Bir de kendine hayrı olmayan salak psikologunuzun su vecizesini yazmışsınız - ki muhtemelen hala iç sesiniz size şu cumleleri söyleyip duruyor.
Bir başka konunuzda hayatıniza bir sürü saçma sapan kişi girdiğini ve sebepsiz yere/ hatta bazen evlenip boşandığıniz için terkedildiginizi yazmissiniz. Yani bu konu hep insanların sizi yaralamak istediğinde ilk vurdukları şey olmuş. Sizin yumuşak karnınız olmuş
Derken tekrar barismissiniz, bu sefer yine içinizde bir korku... Her konunuzda açmissiniz ilk evliliğinizin sorun cikarma ihtimalini
Yani hiç burada 'ay bilmiyordum, 'sana saygı duyarlar dedi sevgilim' diyip kendinizi kandırmayın.
Resmen kendi mutluluğunuza çomak sokmuşsunuz işte. Belki sizin konfor alaniniz, büyüdüğünüz ve yetistiğiniz ortam kaos,mutsuzluk dolu olduğu için hiç farketmeden kendinizi kaosa,mutsuzluğa,istenmemeye çekiyorsunuzdur.
Bir de şöyle demişsiniz;
Burada da kendinizi kandırmayın. Daha birkaç ay önce ben söylemesini istemedim,kimseye söylememe kararım var demiştiniz. Ayrıca adam ailesine tatili bile söyleyemeyen birisi. Gayet biliyorsunuz ailenizi. Saygı duyacaklar dediyse saygı duyacaklardir. Biraz sabredip o aşamaya gelmelerini bekleyebilirsin. Eşeğin hatri yoksa sahibinin hatri var derler. Oğulları için sizi tanimaya ve sevmeye çalışabilirler.
Sahsen tüm konularınıza hakim birisi olarak mutsuzlukla beslendiğinizi söyleyebilirim. Devamlı sorun cikarma arzusundasiniz.
Tabii ki isteyerek yapmıyorsunuz ama şu telefon isteğiniz bile sorun cikarma arzunuzdan. Hem kendiniz saklamak istiyorsunuz,böyle büyük bir olay sizin için. Hem de kadın ani tepki ile kötü şeyler söyledi diye ayrılmak istiyorsunuz.
Önemli olan ani tepki ile ağzından çıkan değil ki. Önemli olan size olan saygısından davranış şekli.
Benim şu anki erkek arkadaşım yabancı. Benim annem de çok agzindan çıkanı kulağı duyan biri değil, dünyanın hakaretini eder sonra unutur,bir gün hatirlatirsan 'ben asla öyle bi şey demedim' derbenim sevgilim mesela 'ya ailesi beni begenmezse' korkusunda olsa, ben de ona 'merak etme,saygı duyarlar' derim, sevgiliniz gibi. Çünkü elbet yolun sonunda saygı duyarlar,sadece bir ikna sürecinden geçmek lazım. Ama ısrarla yanında aratıp (ki aynı kötü haber verir gibi bu aramak. Gercekten çok sacma bir hamle) telefonda annemin cigliklarini duyunca gözleri yaşarıp 'yalniz kalmak istiyorum' triplerine girse gerçekten uyuz olurum . Sizin yaptığınıza da empati yapıp uyuz oldum.
Hayat zaten zor, neden kendinize daha da zorlastiriyorsunuz ki???? Bir diğer uyuz olduğum şey de , kırıcı olmak istemem ama tatile gittiğini söylemedigi konusunda da aynı şeyi savunmuştunuz.
Benim anneme birlikte tatile gittigimizi söyledim bir şey demedi, benim annem exin boşanmış olacağını duydu bir şey demedi.
Yani senin annen sence gerçek bir anne miydi? Her konunda yazmışsın çocukken ne varlığını hissettik ne sevgisini diye. Her zaman donuk,umursamaz bir kadinmis. Seni de çok evlattan saymamis. Krizler geçirdiğinde bile ertesi gün lütfedip 'iyi misin' diye arayan, çok zor dönemden geçip yanına gitmek istediğinde bilet fiyatlarını hatırlatıp gelme diyen annen sevgilinle tatile gitmene mi takılsın,evlendigin adamın boşanmış olmasına mi?
Kadının umru bile değil, he diyip geçiyor.
Sanki annenizin hali tavrı cok normalmiş gibi 'benim annem bir şey demedi' diyip durmayın. Keşke anneniz de biraz umursasa, biraz mutluluğunuz için endişe eden bir insan olsa belki de siz şu an bu kadar travma ile dolu bir kadın olmayacaktıniz...
Benim önerim kendini sabote etme, mutluluğunu sırf gerginlik ve dışlanma hissi sana kendini daha güvende hissettiriyor diye sabote etme. Mutluysan bir adım geri çekil, sevgilinin ailesinin sana saygı duyup güler yüzle yanına gelmelerini bekle.
Dediğim gibi ben de hemen bugün evlensem annem cam çerçeve indirir, büyük kaos yaşarız. Ama sonrasında ,o eşiği atlattıktan sonra sevgilime bayılırlar.
Dedemler de ikinci evliliği ve hakkında güzel şey duymamalari ve kendileri gibi memur/müdür olmadığı için babamı hiç sevmezlermis, ama zamanla ne kadar harika bir insan olduğunu görüp sevmeye başladılar.
Benim annem kedi fikrine nasıl karşıydı, ilk zamanlar eve kedi getirdim diye nasıl bağırıp çağırmıştı. Şimdiyse kedi koynunda uyuyor. Kedim de mi küssün 'ilk zaman beni dislamistin' diye
Çok anlam yükleme,kendini doldurma. Sana bireysel saygisizliklari olursa o zaman düşünürsün
PS; evet işsizim
Çakal feyzo komik bir hitap değil ki. Yani bunun gülünecek neyi var?
Anlıyorum sizi, bir de bunu partnere söylemek insanın canını ekstra sıkar. Ama o zaten olumsuz bakıyor ve her yönden vurmak algı yönetmek istiyor. Sizin görselinizle alakalı olduğunu düşünmüyorum bunun. Kaldı ki kişi bir bütün olarak güzel ya da çirkindir. Karakterini mimiklerini görmediğin tanımadığın bir insan hakkında böyle yorumlama yapmayı çok sığ buluyorum ben. Kataloktan elbise seçmiyoruz sonuçta. Oğlu beğenmiş etkilenmiş ki evlenmek istiyor.Beni kıran eksiklik bir yana. Yakısmadıgımızı söylemesi oldu. hadi eksik olmaz vs demesi telefonla öğrendiğinden oldu ama tanımadan etmeden görmeden tamamen fotoğraflar üzerine yorum yapıp yakıstormaması büyük duruyor demesi.
Arkadaşlar eski üye olduğunuzu söyleyince şöyle bir eski konulara baktım.
Ve o zaman yaptığım bir yorumun aynısını yapmak istiyorum;
"Zaten terapistlerin cogu der ki; eğer bir davranış seni haddinden fazla kızdirip sinirlendirdiyse biraz deşince aslında o denene/yapilana değil geçmişimizden bir şeye sinirlenmissinizdir.
Ben bu gözle bakmaya başladığımdan beri beni sinirlendiren çoğu konunun aslında sinirlenmemi gerektirecek bir şey olmadığını ,beni neden kötü hissettirdigini yavaş yavas çözmeye başladım. Size de tavsiye ederim.".
Bosanmanizi siz daha kendi içinizde atlatamamissiniz. Belki iğrenç bir evlilik olduğu için, belki sadece iki ay sürdüğü için bilmiyorum ama sizin teeeee ilk üye olduğunuz zamanki, hatta bu bebe hayatınıza girmeden önceki konularınızda bile hep 'bosandigini soylememek' var. Konuların çocuğunun alt metninde olduğu gibi ismi 'evlenip ayrılmis olmak' olan konunuz bile var.
Şöyle bir baktım da...
Daha çocukla tanismissin,bismillah başladığınız hafta demişsin ki
Zaten ilk günden kendin bu yargıya varmissin. Hiç 'ben böyle olacağını düşünmedim' diye kendini kandirma.
Bir ay geçmiş, bu sefer her şey çok güzel geçtiği halde sırf daha önceden bosandiginizi söylememek için durduk yere soğumussunuz,hatta ayrilmissiniz.
Bir de kendine hayrı olmayan salak psikologunuzun su vecizesini yazmışsınız - ki muhtemelen hala iç sesiniz size şu cumleleri söyleyip duruyor.
Bir başka konunuzda hayatıniza bir sürü saçma sapan kişi girdiğini ve sebepsiz yere/ hatta bazen evlenip boşandığıniz için terkedildiginizi yazmissiniz. Yani bu konu hep insanların sizi yaralamak istediğinde ilk vurdukları şey olmuş. Sizin yumuşak karnınız olmuş
Derken tekrar barismissiniz, bu sefer yine içinizde bir korku... Her konunuzda açmissiniz ilk evliliğinizin sorun cikarma ihtimalini
Yani hiç burada 'ay bilmiyordum, 'sana saygı duyarlar dedi sevgilim' diyip kendinizi kandırmayın.
Resmen kendi mutluluğunuza çomak sokmuşsunuz işte. Belki sizin konfor alaniniz, büyüdüğünüz ve yetistiğiniz ortam kaos,mutsuzluk dolu olduğu için hiç farketmeden kendinizi kaosa,mutsuzluğa,istenmemeye çekiyorsunuzdur.
Bir de şöyle demişsiniz;
Burada da kendinizi kandırmayın. Daha birkaç ay önce ben söylemesini istemedim,kimseye söylememe kararım var demiştiniz. Ayrıca adam ailesine tatili bile söyleyemeyen birisi. Gayet biliyorsunuz ailenizi. Saygı duyacaklar dediyse saygı duyacaklardir. Biraz sabredip o aşamaya gelmelerini bekleyebilirsin. Eşeğin hatri yoksa sahibinin hatri var derler. Oğulları için sizi tanimaya ve sevmeye çalışabilirler.
Sahsen tüm konularınıza hakim birisi olarak mutsuzlukla beslendiğinizi söyleyebilirim. Devamlı sorun cikarma arzusundasiniz.
Tabii ki isteyerek yapmıyorsunuz ama şu telefon isteğiniz bile sorun cikarma arzunuzdan. Hem kendiniz saklamak istiyorsunuz,böyle büyük bir olay sizin için. Hem de kadın ani tepki ile kötü şeyler söyledi diye ayrılmak istiyorsunuz.
Önemli olan ani tepki ile ağzından çıkan değil ki. Önemli olan size olan saygısından davranış şekli.
Benim şu anki erkek arkadaşım yabancı. Benim annem de çok agzindan çıkanı kulağı duyan biri değil, dünyanın hakaretini eder sonra unutur,bir gün hatirlatirsan 'ben asla öyle bi şey demedim' derbenim sevgilim mesela 'ya ailesi beni begenmezse' korkusunda olsa, ben de ona 'merak etme,saygı duyarlar' derim, sevgiliniz gibi. Çünkü elbet yolun sonunda saygı duyarlar,sadece bir ikna sürecinden geçmek lazım. Ama ısrarla yanında aratıp (ki aynı kötü haber verir gibi bu aramak. Gercekten çok sacma bir hamle) telefonda annemin cigliklarini duyunca gözleri yaşarıp 'yalniz kalmak istiyorum' triplerine girse gerçekten uyuz olurum . Sizin yaptığınıza da empati yapıp uyuz oldum.
Hayat zaten zor, neden kendinize daha da zorlastiriyorsunuz ki???? Bir diğer uyuz olduğum şey de , kırıcı olmak istemem ama tatile gittiğini söylemedigi konusunda da aynı şeyi savunmuştunuz.
Benim anneme birlikte tatile gittigimizi söyledim bir şey demedi, benim annem exin boşanmış olacağını duydu bir şey demedi.
Yani senin annen sence gerçek bir anne miydi? Her konunda yazmışsın çocukken ne varlığını hissettik ne sevgisini diye. Her zaman donuk,umursamaz bir kadinmis. Seni de çok evlattan saymamis. Krizler geçirdiğinde bile ertesi gün lütfedip 'iyi misin' diye arayan, çok zor dönemden geçip yanına gitmek istediğinde bilet fiyatlarını hatırlatıp gelme diyen annen sevgilinle tatile gitmene mi takılsın,evlendigin adamın boşanmış olmasına mi?
Kadının umru bile değil, he diyip geçiyor.
Sanki annenizin hali tavrı cok normalmiş gibi 'benim annem bir şey demedi' diyip durmayın. Keşke anneniz de biraz umursasa, biraz mutluluğunuz için endişe eden bir insan olsa belki de siz şu an bu kadar travma ile dolu bir kadın olmayacaktıniz...
Benim önerim kendini sabote etme, mutluluğunu sırf gerginlik ve dışlanma hissi sana kendini daha güvende hissettiriyor diye sabote etme. Mutluysan bir adım geri çekil, sevgilinin ailesinin sana saygı duyup güler yüzle yanına gelmelerini bekle.
Dediğim gibi ben de hemen bugün evlensem annem cam çerçeve indirir, büyük kaos yaşarız. Ama sonrasında ,o eşiği atlattıktan sonra sevgilime bayılırlar.
Dedemler de ikinci evliliği ve hakkında güzel şey duymamalari ve kendileri gibi memur/müdür olmadığı için babamı hiç sevmezlermis, ama zamanla ne kadar harika bir insan olduğunu görüp sevmeye başladılar.
Benim annem kedi fikrine nasıl karşıydı, ilk zamanlar eve kedi getirdim diye nasıl bağırıp çağırmıştı. Şimdiyse kedi koynunda uyuyor. Kedim de mi küssün 'ilk zaman beni dislamistin' diye
Çok anlam yükleme,kendini doldurma. Sana bireysel saygisizliklari olursa o zaman düşünürsün
PS; evet işsizim
Uuuu beybi.. soluksuz okudum ve emeğe saygı duydumArkadaşlar eski üye olduğunuzu söyleyince şöyle bir eski konulara baktım.
Ve o zaman yaptığım bir yorumun aynısını yapmak istiyorum;
"Zaten terapistlerin cogu der ki; eğer bir davranış seni haddinden fazla kızdirip sinirlendirdiyse biraz deşince aslında o denene/yapilana değil geçmişimizden bir şeye sinirlenmissinizdir.
Ben bu gözle bakmaya başladığımdan beri beni sinirlendiren çoğu konunun aslında sinirlenmemi gerektirecek bir şey olmadığını ,beni neden kötü hissettirdigini yavaş yavas çözmeye başladım. Size de tavsiye ederim.".
Bosanmanizi siz daha kendi içinizde atlatamamissiniz. Belki iğrenç bir evlilik olduğu için, belki sadece iki ay sürdüğü için bilmiyorum ama sizin teeeee ilk üye olduğunuz zamanki, hatta bu bebe hayatınıza girmeden önceki konularınızda bile hep 'bosandigini soylememek' var. Konuların çocuğunun alt metninde olduğu gibi ismi 'evlenip ayrılmis olmak' olan konunuz bile var.
Şöyle bir baktım da...
Daha çocukla tanismissin,bismillah başladığınız hafta demişsin ki
Zaten ilk günden kendin bu yargıya varmissin. Hiç 'ben böyle olacağını düşünmedim' diye kendini kandirma.
Bir ay geçmiş, bu sefer her şey çok güzel geçtiği halde sırf daha önceden bosandiginizi söylememek için durduk yere soğumussunuz,hatta ayrilmissiniz.
Bir de kendine hayrı olmayan salak psikologunuzun su vecizesini yazmışsınız - ki muhtemelen hala iç sesiniz size şu cumleleri söyleyip duruyor.
Bir başka konunuzda hayatıniza bir sürü saçma sapan kişi girdiğini ve sebepsiz yere/ hatta bazen evlenip boşandığıniz için terkedildiginizi yazmissiniz. Yani bu konu hep insanların sizi yaralamak istediğinde ilk vurdukları şey olmuş. Sizin yumuşak karnınız olmuş
Derken tekrar barismissiniz, bu sefer yine içinizde bir korku... Her konunuzda açmissiniz ilk evliliğinizin sorun cikarma ihtimalini
Yani hiç burada 'ay bilmiyordum, 'sana saygı duyarlar dedi sevgilim' diyip kendinizi kandırmayın.
Resmen kendi mutluluğunuza çomak sokmuşsunuz işte. Belki sizin konfor alaniniz, büyüdüğünüz ve yetistiğiniz ortam kaos,mutsuzluk dolu olduğu için hiç farketmeden kendinizi kaosa,mutsuzluğa,istenmemeye çekiyorsunuzdur.
Bir de şöyle demişsiniz;
Burada da kendinizi kandırmayın. Daha birkaç ay önce ben söylemesini istemedim,kimseye söylememe kararım var demiştiniz. Ayrıca adam ailesine tatili bile söyleyemeyen birisi. Gayet biliyorsunuz ailenizi. Saygı duyacaklar dediyse saygı duyacaklardir. Biraz sabredip o aşamaya gelmelerini bekleyebilirsin. Eşeğin hatri yoksa sahibinin hatri var derler. Oğulları için sizi tanimaya ve sevmeye çalışabilirler.
Sahsen tüm konularınıza hakim birisi olarak mutsuzlukla beslendiğinizi söyleyebilirim. Devamlı sorun cikarma arzusundasiniz.
Tabii ki isteyerek yapmıyorsunuz ama şu telefon isteğiniz bile sorun cikarma arzunuzdan. Hem kendiniz saklamak istiyorsunuz,böyle büyük bir olay sizin için. Hem de kadın ani tepki ile kötü şeyler söyledi diye ayrılmak istiyorsunuz.
Önemli olan ani tepki ile ağzından çıkan değil ki. Önemli olan size olan saygısından davranış şekli.
Benim şu anki erkek arkadaşım yabancı. Benim annem de çok agzindan çıkanı kulağı duyan biri değil, dünyanın hakaretini eder sonra unutur,bir gün hatirlatirsan 'ben asla öyle bi şey demedim' derbenim sevgilim mesela 'ya ailesi beni begenmezse' korkusunda olsa, ben de ona 'merak etme,saygı duyarlar' derim, sevgiliniz gibi. Çünkü elbet yolun sonunda saygı duyarlar,sadece bir ikna sürecinden geçmek lazım. Ama ısrarla yanında aratıp (ki aynı kötü haber verir gibi bu aramak. Gercekten çok sacma bir hamle) telefonda annemin cigliklarini duyunca gözleri yaşarıp 'yalniz kalmak istiyorum' triplerine girse gerçekten uyuz olurum . Sizin yaptığınıza da empati yapıp uyuz oldum.
Hayat zaten zor, neden kendinize daha da zorlastiriyorsunuz ki???? Bir diğer uyuz olduğum şey de , kırıcı olmak istemem ama tatile gittiğini söylemedigi konusunda da aynı şeyi savunmuştunuz.
Benim anneme birlikte tatile gittigimizi söyledim bir şey demedi, benim annem exin boşanmış olacağını duydu bir şey demedi.
Yani senin annen sence gerçek bir anne miydi? Her konunda yazmışsın çocukken ne varlığını hissettik ne sevgisini diye. Her zaman donuk,umursamaz bir kadinmis. Seni de çok evlattan saymamis. Krizler geçirdiğinde bile ertesi gün lütfedip 'iyi misin' diye arayan, çok zor dönemden geçip yanına gitmek istediğinde bilet fiyatlarını hatırlatıp gelme diyen annen sevgilinle tatile gitmene mi takılsın,evlendigin adamın boşanmış olmasına mi?
Kadının umru bile değil, he diyip geçiyor.
Sanki annenizin hali tavrı cok normalmiş gibi 'benim annem bir şey demedi' diyip durmayın. Keşke anneniz de biraz umursasa, biraz mutluluğunuz için endişe eden bir insan olsa belki de siz şu an bu kadar travma ile dolu bir kadın olmayacaktıniz...
Benim önerim kendini sabote etme, mutluluğunu sırf gerginlik ve dışlanma hissi sana kendini daha güvende hissettiriyor diye sabote etme. Mutluysan bir adım geri çekil, sevgilinin ailesinin sana saygı duyup güler yüzle yanına gelmelerini bekle.
Dediğim gibi ben de hemen bugün evlensem annem cam çerçeve indirir, büyük kaos yaşarız. Ama sonrasında ,o eşiği atlattıktan sonra sevgilime bayılırlar.
Dedemler de ikinci evliliği ve hakkında güzel şey duymamalari ve kendileri gibi memur/müdür olmadığı için babamı hiç sevmezlermis, ama zamanla ne kadar harika bir insan olduğunu görüp sevmeye başladılar.
Benim annem kedi fikrine nasıl karşıydı, ilk zamanlar eve kedi getirdim diye nasıl bağırıp çağırmıştı. Şimdiyse kedi koynunda uyuyor. Kedim de mi küssün 'ilk zaman beni dislamistin' diye
Çok anlam yükleme,kendini doldurma. Sana bireysel saygisizliklari olursa o zaman düşünürsün
PS; evet işsizim
Anlıyorum sizi, bir de bunu partnere söylemek insanın canını ekstra sıkar. Ama o zaten olumsuz bakıyor ve her yönden vurmak algı yönetmek istiyor. Sizin görselinizle alakalı olduğunu düşünmüyorum bunun. Kaldı ki kişi bir bütün olarak güzel ya da çirkindir. Karakterini mimiklerini görmediğin tanımadığın bir insan hakkında böyle yorumlama yapmayı çok sığ buluyorum ben. Kataloktan elbise seçmiyoruz sonuçta. Oğlu beğenmiş etkilenmiş ki evlenmek istiyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?