Eltimin sorumsuzlugu yuvami huzursuz ediyor

kizlar ben cumartesi günü annemle carsiya gittim...carsidayken esimi aradim...telefonda konusuyordu...kiminle konustugunu sordum yengemle dedi...o mu aradi sen mi dedim...esim bunun üzerine bana kizdi...öyle soru mu sorulur diye...sizce kötü birseymi sormusum?
 

canım böyle yaparak eşini kendinden uzaklaştırırsın.. boşver bu kdr kafaya takma.. eşinle iyi ol, evliliğinin tadını cıkar...

ben henüz evli değilim ama eltim bana neler neler yaptı kafama takarak nışanlıma ve kendime zararım dokundu..

Allahtan akıllandım. boşver o kdr umursama...
 

söylediklerini uygulamaya calisicam...


ama bi fikir verirmisin...benim bi kücük olarak aramam gerekiyormu sence?



aradan bi hafta gecti....
 
bacım sende afedersin ama belayı çağırıyor gibisin..

ne güzel işte aramıyor sevineceğine kontak kurma derdindesin..

ararsan özür dilemiş gibi olursun bunlarda iyice tepene biner..

dediğim gibi gereğinden fazla içli dışlısınız mesafeler şart artık..

eşinin yapamadığını sen yapacaksın başka yolu yok..para ağacı mı var sizde?

yani elaleme ver ver nereye kadar nereden geliyor kaynağı düşünüyor mu?paranız çok

olsa allah rızası için sus diyeceğim ama yoksa yoktur.

ne münasebet ya elalemin kadının kocası takmıyor kendi mevludunu senmi düşçen peşlerine.?
 
sonuna kadar haklisin birde sen mi onu arayacaksin..konusursaniz da meseleyi sakin acma.umursamaz davran.keyfin yerinde olsun.o konuyu acarsa da hakkini savun.gerekenleri soyle.cok uzatmadan.oseni bastirmak icin kirgin oldugunu soylerse zaten onu kirmamamak adina gidip aldigini soylersin.
takma bosver.arana da mesafe koy.esinle bu yuzden kavga ettiginizi falan soyleme.ve bir daha senden birsey rica ederse bu isegi sana zarar veren birseyse kabul etme bahaneler bul.ve arada sende birseyler iste bakalim tepkisi nasil olacak.
 

haklisin cnm ama bilmiyorum iste...gicigima giden ve beni bu düsünceye iten esimle konusmalari...esim ben söyleyecegimi söyledim ve konuyu kapattim diyor...yani sanki kötü ben oldum....esim böyle düsünmüyor biliyorum ama yine de sinirleniyorum iste aklima geldikce....


esimi ne tesadüf hep ben yokken ariyor...tamam önceden de arardi ama sanki bu kadar sik degil....
 
Mesele basit aslında,

Eltin bir düşüncesizlik yapmış, kocanla sen de hayır diyemeyerek bir hata yapmışsınız. Hatanızın bedelini de ödemişsiniz.

Bu alışveriş talebini kocanla beraber "sevaba gireriz" şeklinde de değerlendirebilirdiniz, "bize mi kaldı" şeklinde de değerlendirebilirdiniz. birincisi biraz polyannacılık olurdu ama bazen işe yarıyor. siz ikincisini tercih ettiniz ve bundan dolayı hiç kimse sizi suçlayamaz. en doğal hakkınızdır kocanızla başbaşa birşeyler yapmak.

şimdi olan olmuş.

bana göre yapman gereken tek şey normal hayatını yaşamaya devam etmen. böyle bir olayla tekrar karşılaşırmısın (mehtemelen evet) bilemem ama karşılaşırsan tek yapacağın "abla biz bugün eşimle başbaşa kalmayı planlıyoruz" diyerek kibarca "hayır" demen. sen eltinle kavga da etsen kanka da olsan eşin büyük ihtimal karışmayacaktır. ama eltinle iyi geçinmen kocanın hoşuna gidecektir. o yüzden biraz sakin olup aşağıdaki hikayeyi oku. eminim o güzel yüzün biraz olsun gülümseyecektir.

sağlıcakla kal.

--- Vaktiyle bir köyde hem yaşlı hem de fakir bir adam varmış. Bu ihtiyarın dillere destan bir de atı varmış. Zamanın kralı bu atından dolayı ihtiyari kıskanmadan edemezmiş. Kral atı almak ihtiyar adama nerdeyse hazinesinin çoğunu vermek istemiş ancak ihtiyar bu teklifi kabul etmemiş.

-Bu sadece bir at değil, aynı zamanda benim en yakın dostum; insan hiç en yakın dostunu satar mı!? Diye çevresindekilere serzenişte bulunurmuş.

Bir gün sabah kalkmışlar ki, ne görsünler at ortada yok.

Köylü toplanmış ihtiyarın başına ve vermiş veriştirmişler:

Seni akılsız ihtiyar. Şimdi gördün mü olanı, atın çalındı. Ne olur da krala satsan da sen ve tek oğlun ömrünüzün sonuna kadar beyler gibi yaşasanız! Demişler. İhtiyar adam gayet sakin bir şekilde köylülere:

-İşin sonu, akibeti hakkında çok acele karar vermek doğru olmaz. Sizler sadece ‘At kayboldu’ diyebilirsiniz. Bundan sonrası sizin yorumunuzdan ibarettir. Atın kaybolması hayır mi getirir, kötülük mü getirir, yoksa bir şans mı veya talihsizlik mi, bunu henüz bilmiyoruz, demiş.

İhtiyar adamın sözleri köylüleri hayli güldürmüş ve:

-Bu adam bunadı, ne değini bilmiyor, diye kendi kendilerine söylenerek oradan ayrılmışlar.

Aradan 5-10 gün geçmiş ki, at kendi kendine çıkıp gelmiş. Bakmışlar ki at çalınmamış. Nasıl olmuşsa bağlı olduğu ip çözülmüş ve at dağlara gitmiş. Gelirken de peşinden 12 vahşi atı takıp peşine getirmiş.

Köylüler durumu görünce ihtiyar adamdan özür dilemişler ve:

-Sen haklıydın. Atının kaybolması bir talihsizlik ve şanssızlıklı değil, büyük bir kazanç oldu senin için… Şimdi bir at sürüsüne sahipsin, dediler. Bunun üzerine ihtiyar köylülere:

-Yine çok acele hüküm veriyorsunuz. Sadece atımım geri döndüğünü söylersen daha iyi olur. Zira asıl gerçek bu. Bundan sonra ne olur henüz hiçbirimiz bilmiyoruz. Bu sadece başlangıcı. Bir kitabın ilk birkaç cümlesini okuyup kitap hakkında temel bir edinebilir miyiz? Demiş.

Köylüler yine dalga geçmişler ihtiyar adamla,

-Bu adam gerçekten bunamış, demişler.

Aradan bir hafta geçer geçmez, ihtiyar adamın oğlu o yabani atları terbiye etmeye, ehlileştirmeye çalışırken attan düşmüş ve ayağı kırılmış. Evin önemli işlerini yapan oğlu tedavi olmak için uzun süre çalışamaz duruma düşmüş. Köylüler durumu öğrenince:

-Bir kez daha haklı çıktın. Bu atlardan dolayı oğlun uzun süre bir iş yapamayacak. Sana bakacak ve işlerini görecek de kimsen yok. Şimdi eskisinden daha zor durumdasın. Allah yardımcın olsun! Demişler.

Köylülerin bu sözleri üzerine ihtiyar adam tebessüm etmiş ve

-Siz hakikaten acele hüküm verme hastalığına yakalanmışsınız. O kadar acele hükümler ve kararlar fayda getirmez. Oğlumun sadece ayağı kırılmıştır. Söyledikleriniz sadece sizin aceleye gelmiş hükümlerinizdir. Ama ne kadar doğru olduğu henüz belli değildir. Hayatın esas gerçekleri insanlara küçük parçacıklara halinde gelirler ve sonra ne olacağı insanlara bildirilmez. Diye karşılık vermiş.

Aradan geçen birkaç hafta sonra düşman orduları saldırınca kral ülkesini korumak için görevlilerine bütün köyleri dolaşıp eli silah tutan bütün gençleri askere almaları emrini vermiş. Görevliler ihtiyar adamın köyüne gelmişler ve ayağı kırık olan ihtiyar adamın oğlu dışında bütün gençleri alıp götürmüşler.

Bütün köyü dert kaplamış. Zira savaşın kazanılma ümidi yokmuş. Giden gençler ya savaşta ölecek yada esir düşüp köle olarak satılacaklarmış. Köylüler yine ihtiyara gidip:

-Yine senin haklı olduğun anlaşıldı. Oğlunun ayağı kırık ama senin yanında. Bizim çocuklarımız akıbeti ise hiç belli değil, belki artık geriye hiçbir zaman dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması hayırlı imiş de biz anlayamamışız.d demişler.

-Siz yine acele hüküm vermeye devam edin durun, demiş ihtiyar adam. Esasen ne olacağını hiç kimse bilemez. Bildiğim şey sadece benim oğlumun yanımda sizinkilerin ise askerde olduğudur. Ama bunların hangisinin iyi hangisinin kötü olduğunu, bunun hayır mı, şer mi olduğunu yalnızca Allah bilir, demiş.

LAO- TZU(ünlü bir çin filozofu) hikâyeyi anlattıktan sonra yanındakilere şu nasihatlerde bulunmuş:

-Acele karar vermeyin. O zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısıyla ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz."
 

bundan benim ne cikarmam gerekiyor?kusura bakma canim rahat okuyamadim suan is yerindeyim....
 
selam kizlar, dün annem eltimi arayip barismami söyledi...bunun üzerine ben sinirlendim...annemi biraz tersledim...esim birseylerin ters gittigini anladi...ne oldu diye sordu söyledim...ben senin arkandayim ve seni hakli buluyorum dedi...ne zaman istersen o zaman ara dedi...
 
keske annen karismasaydi.sizin aranizdaki bu duruma.esin seni hakli buluyorsa,esinin yaninda o acmadikca sende acma mevzuyu..eltinin esini daha fazla aramasi,biraz damarina basmak icin olabilir..
 
keske annen karismasaydi.sizin aranizdaki bu duruma.esin seni hakli buluyorsa,esinin yaninda o acmadikca sende acma mevzuyu..eltinin esini daha fazla aramasi,biraz damarina basmak icin olabilir..

annem küs durmayi seven biri degildir...cok yumusak kalplidir...dolayisiyla barismamizi istiyor....

evet eltimin esimi aramasi beni rahatsiz ediyor...tamam önceden de ariyordu ama simdi durum farkli....


bu isin sonu nereye gider bilmiyorum...
 
bu isin uzamasi moralini bozuluyorsa,hicbirsey yokmus gibi ara..annen de onu aramisti barismaniz icin,hani annen rica ettigi icin aramis gibi olabilirsin..esin eltinin aramasi konusunda hicbirsey demiyor mu?
 
Son düzenleme:
bu isin uzamasi moralini bozuluyorsa,hicbirsey yokmus gibi ara..annen de onu aramisti barismaniz icin,hani annen rica ettigi icin aramis gibi olabilirsin..esin eltinin aramasi konusunda hicbirsey demiyor mu?

ama ben aramak istemiyorum...arayip ne dicem...kendimimi alt edeyim...her zaman kücügüm diyerek aradim daha önce...

ara felan demiyor esim...dün annemin öyle dedigini duyunca...sen ne zaman istiyorsan o zaman ara dedi...
 
ben hakliysam aramam,biraz da kinciyim.ama sen bu konuyu cok dusunuyorsun cok takiyorsun.uzamasini istemiyorsan ara dedim.dedigim gibi oylesine havadan sudan konusabilirsin.
 
ben hakliysam aramam,biraz da kinciyim.ama sen bu konuyu cok dusunuyorsun cok takiyorsun.uzamasini istemiyorsan ara dedim.dedigim gibi oylesine havadan sudan konusabilirsin.

ya ben yerine göre küs durmayi sevmem yerine göre de kin tutarim...ama bu durumda eltimin aramasini beklerdim cünkü isin icinde 3. bi sahis vardi....
 
tabii sinirlenmekte haklısın.Sonuna kadar hemde.isteyende hata.Ama bir de şöyle düşünün.Yapmasına madem bunu yapmışsıız.Hiç olmazsa söylenerek yaptığınız işi bozmayın.allah rızası için yaptım deyinde gerçekten öbür dünyanıza bir hayrı olsun bari.sonuçta bir iyilik olmuş.
 

ya ben sinirlendim cünkü tam biz esyalari tasirken aradi benim gergin oldugumu anladi....neyapiyorsunuz dedi...bende milletin hamballigini yapiyoruz ne yapicaz dedim...bunun üzerine ne oldu sanki dedi...daha da sinirlendim...ya sanirim birazda birikinti...cünkü buna benzer olaylar cok oluyor mesela maddi konuda da öyle para ister esim yok der ama anlamaz sadece bir kac günlügüne istiyoruz der bizim bu konuda cok büyük huzursuzluk yasadigimiz halde...
 
merhaba kizlar...dün bu konu yüzünden esimle tartisdik...konu söyle acildi...isten ciktim...eltimin konusu acilldi...bana aramayi düsünüp düsnmedigimi sordu...ne zamana kadar konusmayacaksiniz dedi...bilmiyorum ama ben aramak istemiyorum dedim...kocan olarak bunu sana söylemek benim görevim dedi...konu büyüdükce büyüdü....esim yine ayni durum olsa yine aynisini yapacagini söyledi....sokaktan tanimadigi biri bile olsaymis...ve ben bunun üzerine ona bi örnek verdim...benim bi arkadasimin kocasindan hic hoslanmaz esim....bende ona onun kocasi gelip benden istesin yani senin hoslanmadigin adam dedim bende aynisini yapicam dedim....ve kiyamet koptu...ben bunu söylemeden önce de esim bana yok gerizekali yok ne kadar pis bi kadinsin dedi....bende sinirlenince o örnegi verdim ona...isine gelmedi tabi...eliyle cantama vurdu(arabadaydik cantada kucagimdaydi)...bende erkeksen gel bana vur dedim....sonra bana in arabadan dedi...inmedim....daha da sinirlendim............ dedim....ama inanin bana baska bi konuda ki büyük tartismadan sonra hic böyle kelime kullanmamistim...ama bicak kemige dayandi artik bi kac gündür....bacagima vurdu ama nasil öyle bir sizlattiki...ona cok kizginim....sonra özür diledi tabi ama ne fayda....
 

tatlım çok üzüldüm benmde eltim yüzünden yuvam yıkılacaktı..eşimle sürekli aramıza fitne sokuyordu ....belki seninkinin böyle bi duurmu yok ama eşinle mutlu mesutken çıkıp dengesizin birinin yuvanın huzurunu kaçaırmaya hakkı yok...bence eşinlede konuş kadın mevzularına karşımamasını söyle ...bir başkası yüzünden yuvanız etkilenmesin...bnm eşimde benden barışmamı istediğinde kadın mevzusuna karışma ..biz küseriz barışırız ..ayrıca onun kocasıyani kardeşin böle bi çaba içinde değil o kendi yuvasını bu konuyla etkilemiyor...snde böyle yap dedim ..şükür sesini çıkartmadı ....biz kadınız lafımız bitmez sözümüz bitmez bunlar türk gelenekleri görenekleri dedim ama barışmadım barışmıcamda kendide istemiyo artık çok mutlu ve mesutuz darısı herkezin başına olmaz olsun böyle eltiler...
 

sizdeki sorunlar neden cikiyordu?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…