Endometriozis Diyeti
Beslenme şeklinizi değiştirmeniz, sadece endometriozis semptomlarını zayıflatmak ve fertilitenizi tekrar kazanmak için değil, aynı zamanda genel anlamda sağlığınıza kavuşmanız, daha enerjik ve zinde hissetmeniz, uyku düzeni edinmeniz, metabolizmanızı düzene koymanız, sağlıklı seviyede bir kiloya ulaşmanız ve hastalıklarla daha kolay savaşabilmeniz için de önemlidir. Birazdan bahsedeceğim diyeti uygulamaya başladıktan sonra 2-3 hafta içinde vücudunuzdaki değiklikleri farketmeye başlayacaksınız. Bu diyetle bizim ilk hedefimiz hormonları dengelemek, östrojen seviyesini düşürmek, endometriozisin neden olduğu sancıları yok etmek (en azından azaltmak) ve hamile kalmak olacaktır! Nihai hedefe ulaşırken izleyeceğiniz yol aynı zamanda ruhsal dengenize kavuşmanıza da yardımcı olacaktır.
Öncelikle yediğiniz herşeyin organik olmasına özen göstermelisiniz. Eğer organik besin bulma şansınız yoksa zehirli kimyasal ihtimalini elemek için meyvelerin ve sebzelerin kabuklarını soyarak yemelisiniz. İkinci önemli nokta da bol miktarda su tüketmek. Günde en az 3 litre su içtiğinize emin olmalısınız.
Aşağıda endometriozisi yenmenizde yardımcı olacak bir takım diyet önerileri var. Fertilitenin diyetle ilgili bölümünde hepsine ayrıntılarıyla tekrar değineceğim.
Mensturasyon sırasındaki ağrıların sorumlusu prostaglandin denilen, doğal olarak oluşan yağ asitleridir. Yağ asitlerinin kaynağı da besinlerdir. Vücudumuz değişik türlerde prostaglandin üretir. Bizim istediğimiz; bize zarar veren prostoglandinleri eleyip iyi olanlarıyla kalmak olmalıdır. Bunun için de yararlı yağ asitlerini tüketmeliyiz. Yararlı yağ asitleri OMEGA-3 üreten yağlardır. Başlıcaları:
- Işıldak Bitkisi yağı(Eşek otu olarak da bilinir)
- Ceviz yağı
- Keten Tohumu Yağı
- Aspir tohumu yağı
Bu yağları istediğiniz biçimde tüketebilirsiniz. Mesela hepsi de salatayla gayet güzel olur. Yalnız yemek pişirirken kullanmanızı tavsiye etmem. Tercih edeceğiniz yöntem çiğ olarak tüketmek olmalı. Zamanla bu yağlar ağrılarınızı azaltır, rahim sağlığı için ve hastalıklı dokuları iyileştirmede etkilidir.
Diyetinizde lifli gıdalara yer vermeniz gerekir. Bunlara en iyi örnekler; tamtahıllar (buğday ve çavdar hariç) baklagiller, mercimek, kahverengi pirinç, meyveler/sebzeler ve yulaftır. Hardal yaprağı, brokoli, karnıbahar, brüksel lahanası ve lahana gibi sebzeler karaciğerdeki fazla östrojeni yok etmede çok etkilidir.
• Mümkün olduğunca bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye çalışmalısınız. Bu konuda size en yardımcı olacak besinler sarımsak, soğan, havuç, probiyotik yoğurt, pazı, zencefil, yeşil çay ve bazı tohumlar ve çekirdeklerdir.
•Fitoestrojenler edometriyozisle savaşta önemlidir. Bunlar bitkisel kaynaklı östrojenik etkiye sahip yiyeceklerdir. Örnek: bezelye, baklagiller, sarımsak, elma, maydanoz, rezene, lahana, karnıbahar, kereviz, havuç, adaçayı, ceviz, badem ve fındık.
Otlar ve baharatlar
Öncelikle; eğer fertiliteyle ilgili herhangi bir tedavi görüyorsanız ya da ilaç kullanıyorsanız bu otları denemeden önce doktorunuza danışmalısınız. Hatta daha iyisi kendi araştırmanızı yapmalısınız.
Hayıt otu (Vitex agnus castus). Bu ot bilhassa prolaktin hormonunu düzenleyerek normal bir seviyede tutmada etkilidir. Benim prolaktin hormonum normalde 50 civarındayken hayıt otunu kullandıgım zaman 20 ve aşağısına kadar düşebiliyor. Normalde doktorlar bu hormonun haddinden yüksek olması durumunda ilaç verirler ama otla kontrol edilebildiği müddetçe ilaca gerek yok diye düşünüyorum.
Şevketibostan ve biberiye fazla östojeni yok etmede etkidir.
Şakayık, meyan kökü, Dong Quai (angelica sinensis), Helonios Kökü (Chamaelirium luteum), aslanyağı krizantem, aynısafa çiçeği ve zencefil endometriozise iyi gelmektedir.
Yine, bağışıklık sisteminizi güçlendirmek ve endometriozisin rahatsız edici etkilerini azaltmak için echinacea ve yüksük otu kullanabilirsiniz.