Ahah... Yazılanları şaşkınlıkla okudum, yazmayacaktım ama engel olamadım kendime açıkçası.
Kadınlar ne zamandan beri birbirlerinin haklarını, "özgürlüklerini" korumak yerine birbirlerini aşağılar oldu?
Konuyu açan arkadaş fikir alışverişi yapmak için açmış konuyu, yaptığının doğru olup olmadığını sormamış. Kaldı ki yanlış birşey göremedim... Ha yanlış bile olsa bu onun vücudu, onun ilişkisi, onun yaşayış biçimi.
Kimse kimsenin vajinasının bekçiliğini yapamaz, kimsenin böyle bir haddi yok.
Hayret ettim yazılan her bir cümleye, her cevaba... Bekaret bu denli önemli hale mi geldi? Ya da şöyle sorayım; kadın "beden"den ibaret bir varlık mıdır ki "sen seviştiysen seninle kimse evlenmez, giden gitmiş bir kere seni istemezler, sen bakire değilsin işe yaramazsın artık tu sana" deme hakkını kendinde görebiliyor insanlar?
Asıl şaşırıp, donup kaldığım nokta şu: Kadınlar ne zamandan beri kendini aşağılar hale geldi? Bu düpedüz kendine saygısızlık, kendine hakaret, kendini aşağılamak... Siz bir vajinadan, iki memeden ibaret mi görüyorsunuz kendinizi ki "onlar gitmişse her şey bitmiştir tamamdır değerim kalmadı" diyebiliyorsunuz. Evliliğe değinmiş bazı arkadaşlar da, "evlenmeden olmaz" demiş.
Neden? Evlilik hayat birleştirme midir, yoksa kadına "sahip olmak" için atılan imza mı? Erkeğin, "tamam artık sen benimsin, artık sevişebiliriz oley, sana istediğim gibi dokunurum" diyebilmek için yaptığı anlaşma mı evlilik? "Seni aldım artık tamam" demek mi? Bu mu?
Eğer durum böyleyse, adam o imzayı sırf sevişebilmek için atıyorsa kusura bakılmasın ama o adamlar karşısındaki kadının ruhuna değil vajinasına aşık, bedenine aşık.
Hayır bu kadar mı sığ olabilir zihniyetler ya, bu kadar mı yüzeyselsiniz... Yaşadığımız ülkenin bu gibi şeylere bakış açısı kötü, çünkü insanlar cahil, insanlar namusu ve kişiliği bacak arasında sanıyor. Birçok erkek kadını bir zardan ibaret görüp senin bekaretin gitti artık, iğrençsin, değersizsin, hiçbir işe yaramazsın diyebilecek kadar cahil, öküz. Bunu diyen erkek sırf artık bakire değilsin diye sevmeyecekse seni, diğer kadınlarla bir görecekse zaten seni zerre sevdiği falan yok, hiç sevmemiş, bu yüzden gidecekse defolsun gitsin.
Tamam, sen bu şekilde yetişmiş olabilirsin, herkesin yetişme tarzı, büyüdüğü çevre ve ortam, öğretilen şeyler farklıdır. Sen, "göster kızım bekaretini amcalara, aman herkes bakire olduğunu bilsin, sen dokunulmamışsın bak, hala işe yararsın, sakın ha imza atmadan sevişme" diye düşünen çevrede yetişmişsindir, bir başkası da "senin hak ve özgürlüklerin her şeyden önemli, sen bir bireysin, birey olarak değerlisin, fikirlerinle, kararlarınla değerlisin" diye düşünen çevrede yetişmiştir. Ve kimsenin kimseyi yargılama hakkı olamaz, kimsenin böyle bir haddi yoktur. Sen evlenmeden olmaz dersin, bir başkası da istediği insanla istediği koşulda sevişir. Kimse de kimseye ağzını açıp tek kelime edemez. Senin doğrun bir başkasının doğrusu olmak zorunda değil, senin yanlışın bir başkasının yanlışıyla örtüşmek zorunda hiç değil.
Her şeyi geçtim, dediğim gibi kimsenin ne düşündüğü nasıl zihniyete sahip olduğu beni zerre ilgilendirmez, "nasıl bu şekilde yaşarsın sen?" demeye hakkım yoktur. Benim hayretler içinde kaldığım, kanımın donduğu nokta burada kadınların birbirlerini yargılayıp aşağılaması, en önemlisi de saygısızca kendi türlerini, kendilerini aşağılaması... Kadınlar birbirlerini koruyacağı halde nasıl olur da "ben evlendim o artık bana istediği gibi sahip olabilir, sen evlenmeden yaşamışsın değerin kalmadı artık" der.. Niye? Karşıdaki erkek çünkü değil mi? Üstün ırk o aman, imzayı atmışsa olmuştur, ilk cinsel ilişkide kadının sahibidir artık, bekaretini aldıysa tamamdır kadın onun istediği gibi yaşamak zorundadır... Böyle mi durum? Böyle mi düşünüyorsunuz? Yazık, hakikaten çok yazık...
Bu ülkede bu cehalet yüzünden küçücük kızlara tecavüz ediliyor, ve sırf artık bekaretlerini kaybettikleri için aileleri onları öldürüyor! Bunları biliyor musunuz? Son yıllarda kaç kadın "namus" adı altında katledilerek, canice öldürüldü haberiniz var mı?
Ve tüm bunlar olurken bazı kadınlar kendilerini aşağılayıp "ben evlenmeden önce biriyle olmuştum şimdi de kocam anlamasın diye zarımı diktireceğim" diye doktorlara koşuyor... Bunları yaparken de diğer kadınlara "namussuz" yaftası yapıştırabiliyorlar. Hayır, o yaftaladığınız kadınlar zarı olmadan da değerli bir kadın olduğunun farkında, sen ise kadın/kız diye kategorize edip, sırf bu kavrama çok önem veriliyor diye doktora koşan bir sahtekarsın. Belki de hiç böyle düşünmeyip, sırf evleneceğin adam öküzün teki olduğu için ve ailenden baskı gördüğün için bunu yapmaya mecbur hisseden bir kadınsın. Hepsi bu.
Yukarıda da tekrar tekrar söylediğim gibi herkesin kendi zihniyeti, kendi fikri, kendi bedeni, kendi vücudu...
Sen o pamuklara sarıp sarmalayıp koruduğun, ahlakla örtüştürdüğün bekareti atılacak imzaya saklarsın, diğeri de istediği gibi sevişir. Bunu yaşayanın haricindeki taraflara da sadece susmak düşer. Ben sana saygı duyarım, sen de bana.
Son olarak konuyu açan arkadaşı cevaplayayım:
Bu tamamen senin kararın, vücut, yaşantı her şey sana ait... Kimseye tek laf düşmez. Cahil mahalle baskısı denen olaydan sıyrıldığın, her şeyden önce kendi özgürlüğüne kendi kadınlığına değer verdiğin için de ayrıca tebrik ederim seni. Bu ülkenin, yeni neslin böyle kadınlara ihtiyacı var. Ayrıca sevgilinin evlenme teklif ettiğini yazmışsın, şu an nasıl gidiyor ilişkiniz bilmiyorum ama adam bedenine değil düpedüz sana aşık :) Dilerim çok mutlu olursunuz :)