- 23 Ağustos 2014
- 287
- 252
- 103
- 34
Eveeeet,çok uzun bir süre sonra bebişimden fırsat bulup doğumumu yazmak için geldim. :)
Çok duygusal biri olarak işin duygusal kısmını daha özel bir anı yazısına bırakıp burada daha çok hastaneyle, doğumla alakalı yazmayı düşünüyorum.
14 Eylül günü doğum yaptım ama ne doğum:)
12 Eylül'den beri inceden sancılarım başlamıştı.
13 Eylül sabahı gecede 50 kere wc'ye kalkış seanslarımın birinde doğrulmaya çalışırken istemsiz birşeylerin aktığını hissettim. Öyle yavaş değil, bir seferde bir avuçiçi kadar bir su hızlıca aktı. Anladım. Wcde de aynı şekilde birkez daha aynı miktarda şeffaf berrak bir su aktı.
Hemen Burcu Hanım'la (ki ben artık kendisine samimiyetle abla demekte bir beis görmüyorum:)) görüştük ve o gün boyunca takip etmem, bu şekilde devam ettiği sürece ertesi gün yani Pazartesi sabahı hemen yatış için hastaneye gelmek üzere anlaştık.
O gün boyunca aynen azar azar birkaç defa suyum gelmeye devam etti. Öyle dizilerde filmlerdeki gibi şarıl şarıl boşalmadı ki ben onu bekliyordum niyeyse
Gün boyu sancılarım bir düzene girdi,sürekli saat tutup yürüyüş yaptık eşimle. Ta ki geceye kadar sancılarla yürümeye devam ettim çünkü kendi sancılarım gayet çekilir kıvamdaydı.
Gece 00.30 gibi tam uzanmışken çok yoğun bir sancıyla birşey patlamış gibi bir acı hissettim ve gördüm ki nişan geldi.
Nişandan sonra sancılarım daha çok şiddetlendi ama hâlâ gayet rahat karşılıyordum. O şekilde sabahı ettik.Her sancı gelişinde eşim ve annem belime masajlar yaptı. Bel ağrısı şeklinde tezahür etti bende en çok.
Sabah olur olmaz Burcu Ablanın yanına gittik.
Burdan itibaren herşey şu şekilde gelişiyor;
Kayıt yapıldı, doğumhaneye çıktık bir bayanla. Normal doğum yapacağım için merdivenleri kullanmam gerektiği söylendi ki zaten niyetim de oydu. :)
Doğumhanede gerekli dosyalar dolduruldu, imzalanacak olanlar imzalandı vs.
Üstümü değiştirerek o iğrenç her yanı açık hastane önlüğünü giydim.
(Hele belli bir noktadan sonra oram açıldı buram görünüyor gibi dertleriniz kalmıyor zaten kim ne görürse görsün diyor insan)
İlk elle muayenem yapıldı ki Sultan dı hemşirenin adı.Gayet yardımcıydı sağolsun:)
Açılmam hala 1 cm'di. Lavman yapıldı. Sanırım biraz da heyecandan ve tedirginlikten sancılarım 5-1 düzeninden şaşıp 7-1,5-1 şeklinde devam edince elinde suni sancıyla bana yaklaşan hemşireyi görmem kaçınılmaz oldu.
Direttim ancak Burcu hanım gelip sancılarımın düzene girmesi amacıyla kısa bir süre verilmesi gerektiğini söyleyince başka çarem kalmadı.
İşte herşey orda başladı demek isterdim lakin korkutucu hiçbirşey yazmamak için kendime söz verdim.
Gerçi zaten beterin beteri varmış.Suni sancıyı gerçekten çok kısa (zaman kavramım o gün ciddi anlamda kaybolduğu için hatırlayamıyorum çoğu şeyi) bir süre almama rağmen sancılar beni aşırı derecede zorlamaya başladı. Tabii bunda nolur ayakta bağlayın nstye diye yalvarmama rağmen yatırmalarının da etkisi büyüktü. Yattığım an sancılar dayanılmaz oluyodu. Ama boşuna direnmeyin, ben ne kadar inatçıysam Sultan hemşire de o kadar inatçı çıktı ve her nstye bağlandığımda yatmak zorunda kaldım sancılarımın ennnn korkunç anında bile... :)
Saatler geçti, benim açılmam olmadı.
Hızlansın diye suyum patlatıldı ama işte beterin beteri'ndeki daha beter olan şey buymuş. :))
Susuz sancı çekmek ennnn iyi tabirle 'çok zor' (du benim için en azından)
Cidden niyetim korkutmak değil zaten yine söylüyorum herkesin bünyesi farklı.
Ama zaten sorun şuydu ki; yine açılmam 2 3 cmi geçemedi. Hoş ilk doğum olduğu için bu normaldi ama susuz o sancıyı kaldırabilmek artık mümkün değildi.
Odanın içinde sürekli yürümem ve sancım geldiğinde çömelerek atlatmam gerektiği söylendi.
Öyle yaptım. Hatta pilates topu verdiler ancak beni inanılmaz rahatsız etti bebeğim çok aşağı inmişti artık çünkü. O ağrıyla alsınlar şunu diye tekmelemişim arkadaşım kahkahalarla anlattı sonradan hatırlamadığım birçok şeyi.
Ayrıntı vermeyeceğim sancılı ve zor saatlerden sonra Burcu hanım açılmam olmayınca böyle giderse gece 1 2 de ancak doğum yapabileceğimi söyleyip, rahim ağzını elleriyle açtı ve bir yarım saat kadar sonra da muayeneye gitmek niyetiyle yatıp doğum yapıp çıktım doğumhaneden. :)
Doğum anı önceki anlardan daha kolaydı.
Çünkü inanılmaz bir ıkınma isteği geliyor su patlayınca ve bu öyle kolaylaştırdı ki işi. Kontrolsüz tamamen vücudun fıtratına uygun olarak çalışması, ıkınma isteği olarak yardımcımdı ve doğumda sanırım 3 4 kere ıkındım ve karşımda bebiş :) Kafası çıkarken müthiş bi yanma duygusu hissettiğimi hatırlıyorum. Gerisi balık gibi diyorlar ya tüm doğum yapmış bayanlar, aynen öyle...kayıyor resmen :)
Dikişi vs anlatmıyorum biraz fazla dikişim vardı. O kısımları atlıyorum :)
Burdan sonrası rutin kontroller vs...
Bu arada odam küçüktü ama hiçbişeye takılmadım ihtiyacım kadardı herşey. Zaten 1 gece kaldım ve çok misafirim olmadı.
Ama lohusa şerbetini getirmediler, güya unutmuşlar ve tartışmamak adına çok takılmadım mevzuya. Siz yine de hatırlatırsınız.
Sonracıma kanamam için bezi onlar temin etti hep. Ben yanımda mesane pedi götürmüştüm kullanmadım orada. Bilginiz olsun. Yemekler iyiydi. Yemeğin yanına kayısı hoşafı veriyorlar çünkü doğum sonrası bir kabızlık ki Allah yardımcımız olsun. Hâlen devam ediyor kabızlığım 47. günümüz ama...
Aklıma başka birşey gelmiyor. Sormak istediğiniz birşey olursa seve seve cevaplarım.
Özetle Burcu Boyama ile normal doğum isimli hikayeyi dinlediniz. Teşekkürler :))
Hepinize hayırlı kolay sağlıklı doğumlar nasip etsin Allahım...
Hayırlı günler :)
Çok duygusal biri olarak işin duygusal kısmını daha özel bir anı yazısına bırakıp burada daha çok hastaneyle, doğumla alakalı yazmayı düşünüyorum.
14 Eylül günü doğum yaptım ama ne doğum:)
12 Eylül'den beri inceden sancılarım başlamıştı.
13 Eylül sabahı gecede 50 kere wc'ye kalkış seanslarımın birinde doğrulmaya çalışırken istemsiz birşeylerin aktığını hissettim. Öyle yavaş değil, bir seferde bir avuçiçi kadar bir su hızlıca aktı. Anladım. Wcde de aynı şekilde birkez daha aynı miktarda şeffaf berrak bir su aktı.
Hemen Burcu Hanım'la (ki ben artık kendisine samimiyetle abla demekte bir beis görmüyorum:)) görüştük ve o gün boyunca takip etmem, bu şekilde devam ettiği sürece ertesi gün yani Pazartesi sabahı hemen yatış için hastaneye gelmek üzere anlaştık.
O gün boyunca aynen azar azar birkaç defa suyum gelmeye devam etti. Öyle dizilerde filmlerdeki gibi şarıl şarıl boşalmadı ki ben onu bekliyordum niyeyse
Gün boyu sancılarım bir düzene girdi,sürekli saat tutup yürüyüş yaptık eşimle. Ta ki geceye kadar sancılarla yürümeye devam ettim çünkü kendi sancılarım gayet çekilir kıvamdaydı.
Gece 00.30 gibi tam uzanmışken çok yoğun bir sancıyla birşey patlamış gibi bir acı hissettim ve gördüm ki nişan geldi.
Nişandan sonra sancılarım daha çok şiddetlendi ama hâlâ gayet rahat karşılıyordum. O şekilde sabahı ettik.Her sancı gelişinde eşim ve annem belime masajlar yaptı. Bel ağrısı şeklinde tezahür etti bende en çok.
Sabah olur olmaz Burcu Ablanın yanına gittik.
Burdan itibaren herşey şu şekilde gelişiyor;
Kayıt yapıldı, doğumhaneye çıktık bir bayanla. Normal doğum yapacağım için merdivenleri kullanmam gerektiği söylendi ki zaten niyetim de oydu. :)
Doğumhanede gerekli dosyalar dolduruldu, imzalanacak olanlar imzalandı vs.
Üstümü değiştirerek o iğrenç her yanı açık hastane önlüğünü giydim.
(Hele belli bir noktadan sonra oram açıldı buram görünüyor gibi dertleriniz kalmıyor zaten kim ne görürse görsün diyor insan)
İlk elle muayenem yapıldı ki Sultan dı hemşirenin adı.Gayet yardımcıydı sağolsun:)
Açılmam hala 1 cm'di. Lavman yapıldı. Sanırım biraz da heyecandan ve tedirginlikten sancılarım 5-1 düzeninden şaşıp 7-1,5-1 şeklinde devam edince elinde suni sancıyla bana yaklaşan hemşireyi görmem kaçınılmaz oldu.
Direttim ancak Burcu hanım gelip sancılarımın düzene girmesi amacıyla kısa bir süre verilmesi gerektiğini söyleyince başka çarem kalmadı.
İşte herşey orda başladı demek isterdim lakin korkutucu hiçbirşey yazmamak için kendime söz verdim.
Gerçi zaten beterin beteri varmış.Suni sancıyı gerçekten çok kısa (zaman kavramım o gün ciddi anlamda kaybolduğu için hatırlayamıyorum çoğu şeyi) bir süre almama rağmen sancılar beni aşırı derecede zorlamaya başladı. Tabii bunda nolur ayakta bağlayın nstye diye yalvarmama rağmen yatırmalarının da etkisi büyüktü. Yattığım an sancılar dayanılmaz oluyodu. Ama boşuna direnmeyin, ben ne kadar inatçıysam Sultan hemşire de o kadar inatçı çıktı ve her nstye bağlandığımda yatmak zorunda kaldım sancılarımın ennnn korkunç anında bile... :)
Saatler geçti, benim açılmam olmadı.
Hızlansın diye suyum patlatıldı ama işte beterin beteri'ndeki daha beter olan şey buymuş. :))
Susuz sancı çekmek ennnn iyi tabirle 'çok zor' (du benim için en azından)
Cidden niyetim korkutmak değil zaten yine söylüyorum herkesin bünyesi farklı.
Ama zaten sorun şuydu ki; yine açılmam 2 3 cmi geçemedi. Hoş ilk doğum olduğu için bu normaldi ama susuz o sancıyı kaldırabilmek artık mümkün değildi.
Odanın içinde sürekli yürümem ve sancım geldiğinde çömelerek atlatmam gerektiği söylendi.
Öyle yaptım. Hatta pilates topu verdiler ancak beni inanılmaz rahatsız etti bebeğim çok aşağı inmişti artık çünkü. O ağrıyla alsınlar şunu diye tekmelemişim arkadaşım kahkahalarla anlattı sonradan hatırlamadığım birçok şeyi.
Ayrıntı vermeyeceğim sancılı ve zor saatlerden sonra Burcu hanım açılmam olmayınca böyle giderse gece 1 2 de ancak doğum yapabileceğimi söyleyip, rahim ağzını elleriyle açtı ve bir yarım saat kadar sonra da muayeneye gitmek niyetiyle yatıp doğum yapıp çıktım doğumhaneden. :)
Doğum anı önceki anlardan daha kolaydı.
Çünkü inanılmaz bir ıkınma isteği geliyor su patlayınca ve bu öyle kolaylaştırdı ki işi. Kontrolsüz tamamen vücudun fıtratına uygun olarak çalışması, ıkınma isteği olarak yardımcımdı ve doğumda sanırım 3 4 kere ıkındım ve karşımda bebiş :) Kafası çıkarken müthiş bi yanma duygusu hissettiğimi hatırlıyorum. Gerisi balık gibi diyorlar ya tüm doğum yapmış bayanlar, aynen öyle...kayıyor resmen :)
Dikişi vs anlatmıyorum biraz fazla dikişim vardı. O kısımları atlıyorum :)
Burdan sonrası rutin kontroller vs...
Bu arada odam küçüktü ama hiçbişeye takılmadım ihtiyacım kadardı herşey. Zaten 1 gece kaldım ve çok misafirim olmadı.
Ama lohusa şerbetini getirmediler, güya unutmuşlar ve tartışmamak adına çok takılmadım mevzuya. Siz yine de hatırlatırsınız.
Sonracıma kanamam için bezi onlar temin etti hep. Ben yanımda mesane pedi götürmüştüm kullanmadım orada. Bilginiz olsun. Yemekler iyiydi. Yemeğin yanına kayısı hoşafı veriyorlar çünkü doğum sonrası bir kabızlık ki Allah yardımcımız olsun. Hâlen devam ediyor kabızlığım 47. günümüz ama...
Aklıma başka birşey gelmiyor. Sormak istediğiniz birşey olursa seve seve cevaplarım.
Özetle Burcu Boyama ile normal doğum isimli hikayeyi dinlediniz. Teşekkürler :))
Hepinize hayırlı kolay sağlıklı doğumlar nasip etsin Allahım...
Hayırlı günler :)