- 24 Ağustos 2015
- 1.091
- 594
- 73
- Konu Sahibi persephone__
-
- #61
Tüylerim diken diken oldu...
Kendime öyle bir eş seçtim ki, can havli olsa bile kavgaya gireceğinden emin değilim.
Hatta kendim savunma sanatı öğrensem mi diye düşünüyorum.
İşte insan geçmişini seçemese de geleceğini her şeyiyle kendi belirliyor.
Bir yanda evinde kum torbası cebinde muşta taşıyan kocası olan bu konu sahibi, bir yanda okurken bile ürken ve halimize acıyan biz...
Ve en garibi mesele tayt!
Offf...
Çoğu insan zannediyor ki, şiddet anca kendi başına geldiğinde olaydır.Benim tek aşık olduğum adamda sizin eşiniz gibiydi..Ve eş olarak seçeceğim kişi de aynen bu öZellikte biri olacak..
Çünkü aynen dediğiniz gibi babayı biz seçemiyoruz ama eşi bi seçiyoruz.Aynısını dün şiddet gören kadınlar konusuna yazdım.Sürekli kader kurbanı gibi konuşan kadınlarda. Tiksiniyorum.Hayattta herkes kendi seçimlerinin sonucunu yaşar..
Evlenmeden evvel bu muştalı koca herhalde hergün elinde çiçekle gelen,düzenli kitapokuyan,doğaya hayvanlara insanlara karşı sorumluluk bilincinde olan ve saygı duyan biri değildi..serserinin tekiydi işte..
Neyse konuyu dağıtmayalım konu "tayt"
Sebebi ne olursa olsun vahşet bu...
Sabah dayak garanti.
Uzaklaşın evden.
Dediklerinizde size hak veriyorum ama siz o kadar iyi şartlarda yaşamışsınız ki bi kadına laf atılmasıyla güzelliği ve fitliği arasında bağlantı olmayacağını hayal dahi edemiyorsunuz. Burda kadın olsun laf atarlar. Komşumuza da attılar geçen, 50 yaşında , şişman, türbanlı pardesülü yani tam bir teyze. Ama attılar. Yaş boy kilo onlar için sayılardan ibaret. Burası nişantaşı değil. Keşke her yer öyle olsa ama değil. Zayıfım derken fit de değilim, 173 boyunda 45 kiloyum, çekici ve dikkat çeken bir vücudum olmadığı için tayt hatlarımı belli etmiyor bunu belirtmek istemiştim sadece. Diğer söylediklerinizde size hak versem de çok öznel yargılıyorsunuz.Çoğu insan zannediyor ki, şiddet anca kendi başına geldiğinde olaydır.
Hayır efendim, öyle değildir mesele.
Eşyalara zarar vermek, doğadaki canlılara bile isteye işkence etmek, tanıdığı ya da tanımadığı bir insanın canına kast etmek, trafik kavgasına girmek vs vs.
Bunların hepsi birer şiddettir ve başkasına yapılırken göz yumulduğunda elbet bir gün sizi de bulacaktır.
Annesine bağırıp çağıran adamlarla evlenirken sorun yok, kendilerine bağırdığında 'ama nişanlıyken öyle değildi' mavalı okunuyor.
Bunu kadınlar biraz anlayabilse, şiddetin sözlüsü de fizikseli de kendi yaşamı ve ileride dünyaya getireceği çocukları için tehdit olduğunu bilebilse, ve yukarıda saydığım emarelerden birini gördüğünde o adamdan uzaklaşabilse en büyük hediyeyi kendine vermiş olacak ama nerde....
'Zayıfım ve taytımı giydim, vücudum da göstermiyor ama bana laf atıldı yani o kadar bakımsız halimle bile, o yüzden kocam onları dövdü ve nezarete düştü' ibaresinden çıkarmamız istenen sonuç;
1- Konu sahibi bakımsızken bile çoğumuzdan fit ve güzel.
2-Kocası ona deli gibi aşık ve ona edilen bir lafta hapiste yatmayı göze alacak kadar seviyor.
3-Bundan sonra öyle kıskanacak ki kocası onun güzelliğini, eve kapatacak, dünyadan mahrum edecek.
4-Bizler böyle güçlü bir kocaya aynı zamanda böyle bir güzelliğe sahip olmadığımız için, imreneceğiz!!!
5-Ailesinde şiddet gören, maddi imkanları sınırlı olan muhitte yaşayanlar hep şiddetle iç içedir, ne var bunda?
6-Bir daha tayt giyilmeyecek!
Bir şeyler yazmak istedim ama sildim.Dediklerinizde size hak veriyorum ama siz o kadar iyi şartlarda yaşamışsınız ki bi kadına laf atılmasıyla güzelliği ve fitliği arasında bağlantı olmayacağını hayal dahi edemiyorsunuz. Burda kadın olsun laf atarlar. Komşumuza da attılar geçen, 50 yaşında , şişman, türbanlı pardesülü yani tam bir teyze. Ama attılar. Yaş boy kilo onlar için sayılardan ibaret. Burası nişantaşı değil. Keşke her yer öyle olsa ama değil. Zayıfım derken fit de değilim, 173 boyunda 45 kiloyum, çekici ve dikkat çeken bir vücudum olmadığı için tayt hatlarımı belli etmiyor bunu belirtmek istemiştim sadece. Diğer söylediklerinizde size hak versem de çok öznel yargılıyorsunuz.
Ben üniversite okuduktan sonra daha farklı bakmaya daha farklı hayatlar görmeye başladım. Üniversite okumayanları tenzih etmek için söylemiyorum, bi insan hiç eğitim almadan da kendimi geliştirebilir. Ama şahsım adına aydınlanmam ve çevreödeki hayatı normal görmemem üniversiteden sonra oldu. Ama eşimi seviyorum ne olursa olsun. O yüzden evlendim. Bana göre evine bağlı olması, dürüst ve namuslu olması yeterliydi. Korkmaya gelince de korkmuyorum zira pek kavga etmiyoruz. Bana saygısız konuşmaz genel olarak ağır davranır, ben de üzerine gitmem. Bi kadına el kaldırmanın da acizlik olduğunı söyler hep. Sadece kıskançlığı sinir bozucu o da çevreden kaynaklı, tatilde falan karışmıyor giyimime çünkü orda laf atmıyorlar. İlerde işler iyi gider de taşınırsak en azından çocukluğundan beri tanıdığı "mahalle heyetinden" uzaklaşırsa daha sakin olacağını düşünüyorum. Sürekli "semt" ve "racon" kelimelerini kullanmayı bırakır en azından.Bir şeyler yazmak istedim ama sildim.
Cevabınızdan anladığım kadarıyla naif, kendini geliştirmiş ve yaşadığı hayattan mutlu olmayan bir profil çizildi gözümde, bu sebeple daha da üzerinize gitmemek adına susuyorum.
Ama bilin ki, ne Nişantaşı'nda yaşıyorum, ne maddi olanaklarım devasa ne de o sokak tacizlerine uğramadığımı söyleyebilirim.
Elimde olan imkanların en iyisiyle, kendime küçücük, güvenli, sevgi saygının temel olduğu ve şiddetten uzak bir dünya kurma çabasındayım hepimiz gibi, o kadar.
Kocam bana bağırmıyor mu, bağırıyor fakat benden aldığı cevap 'benimle bağırarak kimse konuşamaz, layık olduğum seviyeye gelene kadar benden uzak duracaksın' oluyor.
Yani en ufak bir şeyde bile, yanlışlığını yüzüne vurup onu iğneliyorum ki, bu davranışsal problemler karakterde yer etmesin.
Kaldı ki siz şiddet içerisinde yaşıyorsunuz, hiç korkmuyor musunuz?
Kavga ederken ya canınızı acıtırsa diye düşündüklerinizi nasıl söyleyebiliyorsunuz?
Siz eşinizin karakterini değiştiremiyorsanız, ondan ayrılın.
Birgün o şiddet size ya da çocuğunuza gelecek, emin olun.
Bu arada muşta olayını araştırdım, bildiğim gibi taşıma dahil suç kategorisinde.
buralarda öyle değil malesef ortamBende benim eşime aşırı kıskanç derdim dur kaldırıp bi öpeyim naif kocacığım diye. Bana şiddet uygulamasa bile millete muşta ile dalan kocaya koca değil dış kapımın mandalı der salıverirdim.. Bu arada o bahsettiğiniz teşkilatla alakası yok bu işlerin eşimde bende yıllarca içindeydik ama ne eşim muşta ile gezdi nede ben .. Tedavi görsün bence eşiniz ..
Evet kocam çok kavgacı bide daha önce de bahsetmiştim ülkücü teşkilatçı falan biri o yüzden çok kavga ediyor muştasız çakısız gezmez ama bana karşı çok iyidir sesini bile çok ender yükseltir bana o tarz bir hareketi yok
Dışarı çıkmaya utanır insan böylesiyleÇok şükür bana karşı saldırgan değil ama dışarda hep böyle
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?