Konuyu başından beri takip ediyorum. Aklımdan geçen birçok şey hâlihazırda diğer arkadaşlar tarafından yazılmış olduğu için okumakla yetinmiştim. Bu düşüncelerin büyük çoğunluğu da eşin yakınlık kurduğu veya kurduğuna inanılan kadına başta aldatıldığı varsayılan kadın olmak üzere insanların bakışı ile ilgiliydi. Ki bazı arkadaşlar benim de harfiyen katıldığım düşüncelerini paylaşmışlar. Sizin eşinizle yaşadığınız bu şey, kadının nasıl biri olduğundan bağımsız bence de. Yani kadın sinsi olabilir, kötülük timsali olabilir, iyilik perisi olabilir, zavallı olabilir, haftanın yedi akşamı yedi ayrı adamla bir yerlere gidiyor olabilir, erkeklerle birlikteliğinden maddi kazanç sağlıyor bile olabilir. Sizin bir cümleniz vardı, "eşim gitmek istedi ve gitti" gibisinden, konunun anahtar cümlesi bu.
Sosyal yaşantısında, eşinizin çevresinde bir sürü kadın vardır, onlarla ilişkisini hangi düzeyde tutması gerektiğini bilmesi gereken odur, siz eşi olarak hepsini listeleyip arsızlar, sinsiler, zararsızlar, potansiyel tehlikeler diye gruplara ayırıp onlarla ilişkilerini tanımlayamazsınız. Okuldan arkadaşıyla, işten arkadaşıyla, arkadaşının eşiyle hangi çerçevede samimi olması gerektiğine eşiniz karar verir. Aynı şey o kadınlar için de geçerli. O kadınlardan birinin o çerçevede bir ilişkiyle yetinmeyip evli olduğunu bildiği bir adamla flört etmesi doğru değildir, ama bu onun doğruları ile ilgili bir durum. Herkesin kendi ahlak anlayışına göre bu kadın için söyleyecek birçok şeyi olabilir, ama bu size yapılan bir hata değil. Size yapılan hata, eşinizin bu flörte karşılık vermesi. Yani ortada bir hata varsa bunu eşiniz yaptı. Tek başına yapmadı ama nikâh memurunun sorularına cevap verirken size sadakat sözü veren eşinizdi. Sinyalleri görüp buna hiddetle "ne münasebet, evli bir erkeğe böyle imâlarda bulunmaya utanmıyor musun?!!" şeklinde de tepki verebilirdi. Belki çok ufak ufak başladı, eşiniz bir gün bir baktı ki böyle bir şeyin ortasında, bu da mümkün, ama başlamış işte.
Aslında böyle uzun uzun niye yazdım bilmiyorum. Siz bunların farkındasınız aslında. Kendimi sizin yerinize koymaya çalışıyorum, ve o kadınla muhatap olduğumu düşünemiyorum bile. Şu an eşinizle aranızda bir soğukluk var. Normalde gitmediğiniz hâlde eşinizin iş yerine, hem de böyle bir soğukluk sırasında gidip "hanım hanıııım, bu adam evli, karısı da ben oluyorum, ona göre.." mesajı vermeye çalışmak öncelikle hanımefendi bir kadına yakışmaz, ikincisi, o kadın gözünde komik duruma düşersiniz. Ortada gerçekten böyle bir şey varsa, eşiniz olanları kendisiyle paylaşmıştır. Kör veya salak olmadığına göre eşinizle aranızdaki kötü elektriği de algılayacaktır, çünkü kadınların alıcıları güçlüdür. E ne oldu? Hem kandırılmaya çalışılıyorsunuz, hem eşinizin burnu sürtülsün istiyorsunuz, hem de eşinizin gözünü boşanmakla korkuturken iş yerine gidip "ben kocamı seviyorum, çekil aramızdan pis kadın" diye tiyatro oynuyorsunuz. Bilmiyorum gözünüzde canlandı mı?
Benim düşüncem şu, madem eşiniz bir hanım arkadaşıyla ilişkisinin sınırlarını doğru çizememek ya da çizmek istememek gibi bir hataya düştü, bunu o halletmeli. Ortada affedilemeyecek kadar büyük bir şeyler olmamış gibi duruyor, sizin de evliliğinizi devam ettirme düşüncenize saygı duyuyoruz, ama hem eşinize ikinci şans verip hem de onun hatalarını kapatmaya çalışmanız bana mantıklı gelmiyor. Eğer evliliğiniz devam edecekse, o eski saygı ve güven ortamını yeniden temin eden, bunun için bir şeyler yapan kişi eşiniz olmalı. En azından o çabasını görmelisiniz ki verdiğiniz şansı değerlendirip değerlendiremediğinin hükmünü verebilin. Siz müdahale ederseniz şans vermenizin bir anlamı kalmaz. Eşiniz de size saygı duymakta zorlanabilir, yani adam başkasıla gönlünü eğlendiriyor, sonra karısı önce öfkeyle tepki veriyor, sonra da affetmesi için gerekli şartlar sağlanmadan kocasını kaybetmemek için bir başka kadınla savaşıyor. Hiç hoş değil bence. Kendisine gösterilen ilgiye karşılık vermeden duramayan bir adamdan bahsediyorsak, artık egosu alır başını nerelere gider bilmiyorum, eşinizin size ve ilişkinize bakışı açısından sağlıklı bulmuyorum o kadınla muhatap olmanız fikrini. Bırakın eşiniz bir yolunu bulup halletsin. Halletmek istemiyorsa veya hallettim deyip halletmiyorsa anlarsınız, gereğini o zaman düşünürsünüz bence.