Benim sorunlarımdan birine benziyor..
Çok yaralayıcı bir şey... Çok üzüldüm sizin için..
Benim eşim de 40 yaşında baba olmak istediğini söylemişti...
Ben de çocuk istemiyordum ama bunu onun söylemesi canımı sıkmıştı, bu şekilde..
Sadece tamam dedim... Normalde onun yanında korunmaz, çoluk, çocuk gördüm mü, gayri ihtiyari severdim.. Ancak o günden sonra özellikle onun yanında kasti olarak ve fakat elbette bir niyet üzerine hiç çocuk sevmediğimi belirttim.. Çocuk gördüğümde ya yüzümü buruşturdum ya çok aksi tepki verdim... Hayvanların bile yavruları hakkında "sevimsiz" konuşmalar yaptığımı bilirim.. O kadar uca taşımışım ki bir gün beni karşısına almak zorunda kaldı.. "Ne oldu diye?"... "Ne olacağımız belli değil, vücudumu bozamam zaten" deyiverdim..
Sesini çıkarmadı.. Çünkü gerçekten hazır değildi bu külfete, sorumluluğa.. ama bir yandan da benim bu nedenle çocuk istemeyişim canını sıktı...
Sürekli sorup durmaya başladı "Boşanmayı mı düşünüyorsun".. işten geç gelsem "Neredeydin?"... Adam karakteri nedeniyle paranoyak bir şeye dönüştü...
İçten içe bir çocuğun beni bu yuvaya bağlayacağının hesabını yapıyordu, farkındaydım.. Nitekim sonrasında dile de getirdi...
İşte o zaman asıl sorunun bu olduğunu anladım.. Başlarda bu bağlılık korkutmuştu benim eşimi... Çünkü biz çok sorunlu dönemler atlatmıştık, atlatıyorduk ve hala atlatmaktayız...
Bazen erkekler böyledir.. Annesiyle geçinemiyorsan ya da dışarıya (gezme, özgürlük vs.) çok bağlıysa... bir gün seni boşayacağını ve yeniden o özgür yaşama döneceğini düşünür... Ya da seni boşayacağını ve annesinin intikamını bu yolla alacağını.. vs. çeşitli nedenleri ya da.. Oysa istisnalar hariç (ki günümüzde bu istisnalar fazlalıkta sanki) bir erkek sevdiği kadını boşayamaz.. Ne zaman ki bu iç hesaplaşmasını senin de yaptığını görür.. Kendi düşündüğü her kötü şeyi senin de düşündüğünü, düşünür... Bu zorlama empati onu başka bir açıya sürükler işte.. Tam tersine hareket etmeye başlar... Ona ait bir şey oluverirsin, ellerinden kayıp gittiğini gördükçe... Bu yüzden günümüzde haketmeyen hiçbir evliliğe, sabırla kendini adamamak lazım.. Sorunlar varsa, kendi yaşantını ayakların üzerinde devam ettireceksin... Her an gidebileceğini hissettirip.. adanmayacaksın.. O rahatlığı vermeyeceksin...
Çok karmakarışık yazdım... ama bu benim sorunlarımdan yalnızca biriydi...
Oysa ben çocuk da istemiyorum... Yine de yaralamıştı...
Kendi sorunumu anlatmak istemedim aslında.. benim eşimin çocuk isteyen birine nasıl dönüştüğünü göstermek istedim...
Sanırım dolu olduğum bir geceye denk geldi.. Yine de işine yarayabilir umuduyla tek noktasına dahi dokunmadan göndereceğim..
Boşanma seçeneği her zaman cebinde olmak kaydıyla,
evliliğinde mutluluklar dilerim,
Selamlar,