Eskiden cahildim her derdini anlatan yardım istiyor zannedip destek olmaya çalışırdım sonra fark ettim ki bazı insanlar sadece o an sıkıntısını anlatıp teselli bekliyor, çözüm değil. Kurtarılmak istemiyor çünkü. Kendine güveni, inancı yok çünkü. Hep ama diye başlayan bahaneleri var. Hiçbir mantıklı öneriye reaksiyon vermiyor. Bunun altında da iki şey var:
1) Toplum ne der korkusu
2) Kendine güvensizlik, değersizlik duygusu
Bu ikisinin çözümü de bizim yazacağımız paragraflarla, vereceğimiz akıllarla hallolmaz. Bu bazen yetiştirilişten bazen de içinde bulunduğu evlilik, arkadaşlık gibi ilişkilerde çoktan karşı tarafın kontrolü altına girmiş olmasından kaynaklı. Bir parça iradesi, kendine saygısı ve sevgisi kalan insan önce yaka paça kendini güvenli alana atıyor. Boşanıyor, adamdan uzaklaşıyor sonra da zamanla kendini onarmaya başlıyor. Atanmak, kendi düzenini kurmak vs gibi. Öz saygı ve sevgi kalmamışsa kendince bir çıkış yolu olmadığına dair kendini sabote edip şiddete kötü hayat koşullarına tahammül etmenin tek yol olduğunu sanıyor.
Konu sahibi, boşanmak istemiyorsunuz yorumlarınızdan bunu anlıyorum. Ne yaşadığınızı hiç sağlıklı değerlendiremiyorsunuz. Burada kırıcı ve sert olarak nitelediğiniz yorumların hiçbiri eşinizin size yaptığının yanından bile geçemez. Burası kadınların olduğu bir platform ya hani, biri gelip şiddet gördüm yaralandım ya da aldatıldım dediğinde ne tepki verebiliriz? Doğal olarak o kişiye bunu yapanlara sinirlenip, hemcinsimizin gözünü açmaya çalışıyoruz. Anlamadığında da sinirlenmemiz çok normal. Bir sorunun "çözümü" varken önce teselli vermem, akıllı ve gerçekten dost olan insan da bunu yapar zaten. Siz teselli bekliyorsunuz ve şiddetin, hödük kocanızın yaptığının teselli edilecek bir tarafı yok.
Boşanın veya bu çileyi çekin, bizi bağlayan bir şey yok. 1 gün sonra bu konu unutulacak. Belki birkaç yıl sonra gelip bu sefer de bebeğim var şiddet gördüm, sokağa atıldım vs. şeklinde konu açarsınız biz de eski konulara bakıp seni uyarmamış mıydık deriz, haklıydınız bir hata yaptım dersiniz. Biz yine hayatımıza devam ederiz siz bu sefer bir de küçük ve günahsız bir çocukla mağduriyetiniz 2'ye katlanmış şekilde oradan oraya savrulursunuz.
O adamın yanında atanma ihtimaliniz yok. Size el kaldırdı çünkü size tahammül edemiyor, evli olduğunuz için mutsuz. Bunun sigarayla gram alakası yok, o işin bahanesi. Muhtemelen başka biri de var, ya da olacak çünkü bu insan müsveddesinin evlilikle ve sizinle bağı kalmamış. Çocuğun olursa yuvan kurtulmayacak, o çocuğa hayatın boyunca sen bakacaksın. Erken davranmazsan ya bugün ya 2 sene sonra ya sen lohusayken net bilemem artık ama çok uzun vadede değil bunu garanti verebilirim, o senden boşanacak. Yediğin dayak da bugün rapor almayıp üstünü örttüğün için onun yanına kâr kalacak. Bugün boşanırsan seni ayıplamalarından korktuğun elalem o zaman "madem mutsuzdun, şiddet görüyordun niye boşanmadın niye çocuk yaptın?" diye üstüne gelecekler. Şu dk boşanma davası açıp yolunu çizmeye çalışsan, ailenin yanında ya atanırsın ya da bir işe girer yoluna bakarsın. Çocuğun olduğunda çektiklerin bitmeyecek üstüne katlanarak artacak. Bu sefer de "çocuğum küçük kime bırakayım, nasıl çalışayım" deyip bu adamın şiddeti ve kötülüklerinin içinde bir çıkmazda debeleneceksin.
Bazı şeyler başından bellidir. Bir erkek sevdiği kadına vurmaz onu dövmez, kendini kötü hissettirmez. Bunları yapıyor çünkü seni sevmiyor, ki sevmesi önemli de değil. Böylesinin sevgisi yerin dibine batsın sen kendini sev, biraz saygı duy bu yaptığına tahammül etmeye kendini mecbur hissetme. Daha gencecik kadınsın hayatını kurtar bu adamın elinden.
Sana bunları yapan çocuğuna neler yapar, niye bu derdin içine bir de günahsız birini dahil etmeye çalışıyorsun? Buna ne hakkın var? Niyetim seni kırmak, üzmek değil nitekim tanımadığım birini incitmekle ne benim ne de diğer üyelerin eline hiçbir şey geçmez. Biz akıl veriyoruz ama sen istemiyorsun niyetin belli ki bu adamla devam etmek. Bir şey diyemem, kaç yaşındaki yetişkin insanlara zorla bir şey yaptıramayız lakin böyle bir tablo karşısında dedikodu yapıp, ah canım üzülme geçer diye boş tesellilerle sizi avutmamızı da beklemeyin.