kimsin nesin bilmiyorum ama ben sevdim seni de anneliğini de...umarım bebeğin olur ve ikisine de layıkıyla annelik yaparsın...
Baştan beri hiç kıskançlık yapmadı. o da babasının evlenmesini çok istiyormuş, babasının mutlu olmasını en çok o istemiş, hatta evlenmeden önce dışarıda zaman geçirdik ve "babamı hiç üzme olurmu, o çok üzüldü zaten" demişti, içim yandı. yaşından daha olgun bir çocuk...Henüz 10 aydır evliymişsin ve çocukla aynı evde yaşamıyorsun.Bu sebeple çocuk sana tam alışmamış olabilir.Annesinin yerini almaya çalıştığını düşünüp tepki duyabilir.Veya kendisi babasıyla yaşamıyorken senin yaşıyor olmana kızıyordur.
Ne siz hatalısınız ne de o. Siz onun biyolojik annesi olsaydınız bile çatışacaktınız. Kaldı ki kız çocukları için çok jönemlidir babacıkları. En büyük aşklarıdır. Kahramanlarıdır. İdolleridir. Sizi ya da biyolojik annesini babasıyla paylaşmaktan pek hoşlanmaz genelde kız çocukları.
Benden size tavsiye kendinizi sevdirmek için çok çabalamayın. Saygıyı ve aradaki ölçüyü korumak için çok fazla kendinizden vermeyin. Onu incitmeyin. Sizin onu sevdiğinizi hissetsin. Ve onu asla eleştirmeyin. Bunlar çok zor yaşlar. Daha sonra onarılması zor hatalara düşmemek için biraz geri planda kalın. Ve her ona kızdığınızda onun yerine koyun kendinizi. Ve en önemlisi bir gün bebeğiniz olduğunda onun bebeğinizi kıskanacağına ve daha fazla huzursuzluk çıkaracağına hazırlıklı olun. Çünkü onun biyolojik annesi siz olsaydınız da o yeni gelen bebeği kıskanacaktı. Onun için daha zor olacak herşey bunu hiç aklınızdan çıkarmayın
Herkese Merhaba.
Ben 10 ay önce 2. evliliğimi yaptım ve çok şükür mutluyum. Benim ilk evliliğimden çocuğum yok, eşimin ise 15 yaşında bir kızı var. Ben ilk görüşte ısındım çok sevdim onu. Kızım dedim hatta hemen. Çünkü ben anne olmaya hasretim. O da beni çok sevdi. Annesini hiç bilmiyor, babaannesi büyüttüğü için ona anne diyor. Bana da abla diyor.
İlk aylar çok iyiydik, bana ablası gibi her derdini anlattı, yazın birkaç ay bizde kaldı, zaten kayınvalidemle yakın oturuyoruz.
Yalnız bizde kaldığı zaman, 2 defa kalbimi kırdı. Ben "bak şunların kızı ne güzel annesine yardım ediyor" dedim, o da bana " ama o annesine yardım ediyor" dedi.. kalakaldım... çok üzüldüm... Bir süre sonra yine buna benzer şekilde "kızın değilim" demek istedi...
En son geçen kandilde kayınvalideme uğramıştım, üçümüz konuşurken, dersleri kötü gelmiş karnede, onunla ilgili şeyler söyledim ben, bu sene dikkat etmelisin, lise 1. sınıf önemli falan derken bana aynen şöyle dedi : "Sen kendi çocuğunu doğur büyüt, bana karışma."
Bu arada ben de bebek çok istiyorum ama henüz olmadı.. İlk evliliğimde düşükler yapmıştım. Şimdi doktora gidiyoruz eşimle, hayırlısı olur inşallah.. yani bu hassasiyetimi bile bile bana bunu söyledi... çok üzgünüm... Şimdi de ben hatalıymışım gibi konuşmuyor, gelip gitmiyor, eşim de bana uzatmayın falan, iyi geçinin diyor.. hatalı olan ben miyim ? :44:
amin.. çok teşekkür ederim.. ama olmazsa. Allah çocuk nasib etmezse, onun kızı benim de yavrum olur demiştim, mutlu bir aile oluruz demiştim.
Gerçekten benim öz kızım olsa bu kadarcık laf ona ağır gelmezdi, cevap veren arkadaşlar yaşı küçük demişler ama annemiz bizlere neler derdi o yaşlarda, herkes bilir az çok, hiç küsmezdik, ama öz olmayınca böyle oluyor demekki... ayrıca kayınvalidem de tek laf etmedi, kızım o da senin büyüğündür, iyiliğini ister falan demedi benim yanımda.. o da ayrı bir sorun...
Tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim, bu konuyu buraya yazıp yazmamakta çok tereddüt etmiştim, ama iyi yapmışım, farklı görüşler almak içimi rahatlattı, sağolun. Tabii ki bende de hata vardır, hiçbir hata tek taraflı olmaz, ben de çok sıkıntı çektim ve çok uzun zaman yalnız kaldıktan sonra, eşim ve kızımla mutlu bir aile olalım istedim.
Yine de iyiyiz çok şükür ama şimdiden böyle sorunlarla başlayıp ilerde bunların daha büyümesinden korkuyorum. Çözümleyerek gidersem, birikmez diye düşündüm..
Dersleriyle ilgili çok üstünde durmamın sebebi, kadınlar için tahsil ve meslek çok önemli. Ben kendi ayaklarım üzerinde durabildiğim için, meslek sahibi olduğum için kendimi toparlayabildim. Hele bu zamanda kız çocukları mutlaka okumalı, yeni nesilin işi daha zor, bunu ona da söylüyorum ama anlar inşallah... hayatın ne getireceğini bilemiyoruz, bu yüzden mutlaka meslek sahibi olmalı. Babası yüksek tahsil yapmamış ama çok şükür çalışkan ve işi iyi ama olmayabilirdi de... neyse... böyle işte...
amin.. çok teşekkür ederim.. ama olmazsa. Allah çocuk nasib etmezse, onun kızı benim de yavrum olur demiştim, mutlu bir aile oluruz demiştim.
Gerçekten benim öz kızım olsa bu kadarcık laf ona ağır gelmezdi, cevap veren arkadaşlar yaşı küçük demişler ama annemiz bizlere neler derdi o yaşlarda, herkes bilir az çok, hiç küsmezdik, ama öz olmayınca böyle oluyor demekki...
ayrıca kayınvalidem de tek laf etmedi, kızım o da senin büyüğündür, iyiliğini ister falan demedi benim yanımda.. o da ayrı bir sorun...
kusura bakmayın ama o kızcaza ne milletin annesine yardım etmesinden.
15 yaşındaki kzıa öle denilirmi benim öz annem böle milleti örnek verince çıldırırdım.bi zahmet ne iş yapılacaksa siz yapıverin
ne bilim bence kalbi kırılan o kız 15 yaşındaki kızın işi gücü yok sizin nazınızı kaprisinizimi çekecek
neymiş kayınvalideniz bişey dememiş ayyy çok şımarıkcaa
"üvey anne" çok ağır bir söz değil mi?
bir de, ne yaparsa yapsın sevilmez mi bu konumda olanlar? bana karışmazdı ama ben yine de sevmezdim demişsiniz...
Konu sahibi arkadaşımızın asıl derdi, eşinin kızına iş yaptırmak değil.
Onu yetiştirmek, annelik veya ablalık yapmak istiyor. Ama ters tepiyor.
Çünkü önce sevgisini ve güvenini kazanması gerek. Bu yıllar alabilir, belki hiç gerçekleşmeyebilir.
O yüzden bence evliliğinde buna odaklanmamalı.
O bana bir defa bile kızım demedi, ama ben ona malesef anne demek zorunda kaldım babamın ısrarı sonucu.
"Üvey anne" lafına nedne incindiğinizi de anlamadım. Bunun tanımlaması böyle, Türkçesi böyle.
Ama bence zaten siz ne öz ne üvey anne olmaya talip olmayın, arkadaş olun. Yeri gelince şaka yollu babasını birlikte çekiştirin, annesini anlatırsa dinleyin, sizinle kıyaslayabilir, size onu övebilir, bunu inadına yapabilir. Tolerans gösterin, bir süre sonra pes eder zaten. Önemli oaln sizin onun annesi ile bir derdiniz olmadığını, babasının sizinle değilse bir başkası ile zaten evleneceğini idrak etmesi. Önünüzdeki en büyük engel bu.
"Yani annesi gitti, yerine cici anne geldi" gibi basit bişey değil bu. "Çorabım kaçtı, yenisini aldım" gibi bişey değil. Siz yapın benim dediklerimi, pişman olmazsınız. Özellikle ders konusunda onu kayırın. Nasihatlarınızı çaktırmadan verin, iyi ki emsleğim varmış, olamsa yanmıştım gibisinden, kendi üzerinizden anlatın, onu karıştırmayın.
İş yaparken yanınıza çağırın onu, "yanımda kalsana sohbet ederiz" deyin. Size ısındıkça zaten yardım da eder. Ben biliyorum sizin ondan asıl beklentiniz iş yaptırmak değil, siz ona bişeyler vermek istiyorsunuz. ama zamanlama ve metod doğru değil.
Ayrıca onu sağdan soldan (annesinin akrabalarından) dolduranlar da olur, arada kalıyordur. Onun işi de çok zordur.
Sevgiler, kolaylıklar.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?