- 5 Ocak 2008
- 2.950
- 24
- 0
seninki sana benimki banayı kabul etmeside bi şey bence. ben iki yıldır aynı şekilde borçlara verdim, herşeyimden kıstım. sonra baktım olmuyo iki senedir bi fön bile çektirememişim, artık yapmaya başladım. zoruna gitti seninki sana benimki bana dedim. borçları beraber ödemiyceksek evli olmanın ne anlamı var o zaman dedi.
erkekler kadınlar gibi değiller, akşam onu konuştu bi karara bağladı ya o konu bitti diye düşünürler... soğukluğunu farketseler bile kendi kendine geçmesini beklerler... o da tamam kırdım ama özür diledim, sölediği şartı da kabul ettim daha ne yapayım die düşünüyordur muhtemelen... seni asıl neyin kırdığını ona söylemelisin... yoksa sırf para için bu tavrı yaptığını bile düşünebilir ki hiç hoş olmaz eşler arasında...
şimdi aradı konuştuk.
daha doğrusu tartıştık.
aynen senin söylediklerini söyledi.
"özür diledim, söylediğini de kabul ettim" dedi. telefonu fırlatacaktım nerdeyse.
"peki hala kırgın olduğumun farkında değil misin" dedim. farkındaymış, konu uzamasın diye de açmamış. "sevdiğini iddia ettiğin insan ortak bir problemden ötürü kırgın, bunu farkettin ve aman kafam şişmesin diye de dokunmayım dağınık kalsın dedin yani öyle mi" dedim tıkandı. tıkanınca sinirlendi. bıktım artık filan demeye kalktı ben de kendime hakim olamadım kapattım telefonu öylece.
ilk defa geri aramadı. ben bu "seviyorum" deyip de herhangi bir sıkıntıda rahat rahat sevdiği insanın kırgınlığını zamana bırakma işini hiç anlayamadım. halbuki bir iki doğru cümleyle aşabilirdik.
ben evlilik yürütebilecek kadar güçlü değilim galiba. boğazım düğüm düğüm...
Yanlış anlamayın ama eşinizden tam olarak ne bekliyorsunuz?
Özür dilemiş, gelmiş sarılmış, ne yapması gerekiyordu mesela, sizin beklentiniz ne?
yani adamın ödemeye gücü yoksa bunu söylemek te biraz haksızlık oluyor bence... borçları yaparken birlikte öderiz diye hesaplanıyor herşey sonuçta...
ben o blöfü bana para verirken tavırlı yaklaşmasına karşılık yapmıştım. "ben senin eşinim. tabii ki senin ihtiyaçlarını karşılarım, sonuçta sen de ailemize katkıda bulunuyorsun ama şu şu şu sebepten ötürü tavır yaptım" gibi cümleler bekledim. o sanki "ben sana para vermekten hoşlanmıyorum, evet sen en iyisi kendi masraflarını karşıla" der gibi kabul etti sakince.
özür dilerim ama sizin derdiniz başka gibi geliyo bana..
ben o blöfü bana para verirken tavırlı yaklaşmasına karşılık yapmıştım. "ben senin eşinim. tabii ki senin ihtiyaçlarını karşılarım, sonuçta sen de ailemize katkıda bulunuyorsun ama şu şu şu sebepten ötürü tavır yaptım" gibi cümleler bekledim. o sanki "ben sana para vermekten hoşlanmıyorum, evet sen en iyisi kendi masraflarını karşıla" der gibi kabul etti sakince.
şimdi aradı konuştuk.
daha doğrusu tartıştık.
aynen senin söylediklerini söyledi.
"özür diledim, söylediğini de kabul ettim" dedi. telefonu fırlatacaktım nerdeyse.
"peki hala kırgın olduğumun farkında değil misin" dedim. farkındaymış, konu uzamasın diye de açmamış. "sevdiğini iddia ettiğin insan ortak bir problemden ötürü kırgın, bunu farkettin ve aman kafam şişmesin diye de dokunmayım dağınık kalsın dedin yani öyle mi" dedim tıkandı. tıkanınca sinirlendi. bıktım artık filan demeye kalktı ben de kendime hakim olamadım kapattım telefonu öylece.
ilk defa geri aramadı. ben bu "seviyorum" deyip de herhangi bir sıkıntıda rahat rahat sevdiği insanın kırgınlığını zamana bırakma işini hiç anlayamadım. halbuki bir iki doğru cümleyle aşabilirdik.
ben evlilik yürütebilecek kadar güçlü değilim galiba. boğazım düğüm düğüm...
yazdıklarınızı okudum ama şu an hem gerçekten öfkeliyim hem de acilen çıkmam gerekiyor.
bu yüzden kafamı toparlayamıyorum.
yarın tek tek cevap yazacağım.
çok teşekkür ederim desteğiniz için.
umarım kavgasız gürültüsüz hallolur bu akşam.
ayrılmayı bile düşünüyorum şu an, sinir hastası olucam "bu sebepten de bitirilir mi evlilik" diye düşündüğüm tek tek bakınca ufak tefek ama birleşince büyüyen sorunlar yüzünden.
evt okudum sağlam bir evliliğe benzemiyor açıkçası..efsunun sindiremediği ve içinde biriktirdiği bi çok şey olmalı...yoksa bu sorun abarttığı kadar çözümlenilmicek gibi değil...hayırlısı olsun hakkında ne diyelim biz burdan anca sıkıntısına çare arayabilir üzüntüsünü paylaşabiliriz...inş hayırlı haberlerle döner yarın
İşte tam burada biraz yanılıyorsunuz bence. Çoğu kez aynı hatayı yapmış biri olarak yazıyorum.
Birkere karşıdakine birşey söylerken, duymak istediklerimizi duyamayabiliriz ve buna hazırlıklı olmalıyız. Çünkü karşıdaki olaya cümle olarak bakıyor, duygu olarak değil. Siz bu cümleyi kurduğunuzda, eşinizinde ohh be artık benden de para istemeyecek rahatladım, kendi masraflarını kendin karşıla ,dediğini hiç sanmıyorum. Siz duymak istedikleriniz duymadığınız için, böyle algılıyorsunuz. Çıkıp size çok kolay, ya ne demek, vereceksin tabi, senin paranda ne demek senin paranmış,diye tepki gösterebilirdi. Ama sizi kırmamak için evet, tamam demiş. Aynısını benim eşimde yapar. Ben başka şeyler beklerim, ama o benim onu istediğimi düşünerek tamam der. Halbuki ben ondan başka birşey duymak isterim.
Bütün bunların sonucunda öğrendim ki, isteklerimi direk söylemeliyim, deneme tahtasına çevirmemeliyim. Çünkü karşıdaki benim o söylediğimi, istediğimi düşünebiliyor. Halbuki direk istesem, biliyorum ki yapacak.
Eşiniz zaten sizinle savaşmadan, tamam bunu mu istiyorsun, o zaman tamam, böyle olsun demiş, gelmiş özür dilemiş. Ve konuyu çözmüş saymış kendini. Çünkü siz ona bir çözüm yolu sunmuşsunuz ( senin paran senin benim ki benim), oda kabul etmiş, sorun bitmiş. Ama siz hala duymak istediğinizi duymadığınız için sıkıntı sizin için sıkıntı, eşiniz için değil. O sıkıntısını size tamam diyerek, özür dileyerek , geçirdi.
Hangi eşe bu telefonda söylediklerinizi söyleseniz, aynı tepkiyi alırsınız. Böyle uzattığım konuların hepsinde, mutlaka tartışmışızdır, karşıdaki de ister istemez sinirleniyor.
Sonuç olarak benim düşüncem tabi, eşiniz sizi kırmak için , senin paran senin benimki de benim olsun dememiş bence, siz istediğiniz için demiş. Eğer siz deseydiniz ki, bak artık kendime bu kadar ayıracağım, sana da şu kadar vereceğim deseydiniz, büyük ihtimal yine evet diyecekti. Deneme olayı bu anlamda çözüm olmuyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?