Ev hanımları tü kakamı yahu!

Erkeklerin kadınları bu kadar ezmesi, halen daha günümüzde onlara bu gücü vermemizin sebebini şu konu açıklıyor aslında. Kadınlar olarak kendi fikrimizi yazıp çekilmiyoruz illa kabul ettirene kadar uğraşıcaz.
Konu sahibi neden böyle bir konu açmış anlam veremedim. Böyle bir ortamda tartışılabilecek bir konu değil bu . Herkes kendi fikirlerine, ideolojilerine göre haklı.
Mune Mune Abla bence bir bak yoksa ortalık daha da karışır :KK64:
 
o adam esinin evde durmasini istiyorsa neden kole muamelesi olsun ?
Parayi kadinin yonetmesini istiyorsa?
Benim esimin hesaplarini da ben yonetiyorum internet uzerinden. Faturalar, kira vs onlarla ugrasmak istemiyor. Sahsi heaabina da ozel giderleri icin gonderiyorum. Bir kismini birikime atiyorum. Bir kismini cocuklarin birikimine. Dogum izni param yeni kesildi biraz da kendi hesabima gondermeye basladim. Yani esim istiyor benim yonetmemi. Bu kole yapmaz onu, beni onun muhasebecisi yapar.

Bu olabilir, ama birisi vardı ki hatırlamıyorum ismini maaş yatar yatmaz hepsini alırım haftalık da harçlığını verir parayı çatır çatır yerim yazmış..
Bu hoş mu ?
Siz etrafta konuda komşuda bunu bu şekilde dile getirir misiniz? Ben eşime harçlık veriyorum hahayy diye..
Şimdi bu durumda o eşe yazık değil mi?
 
Siz yazınca baktım konusuna yerlere yattım gülmekten o ney ya :KK70:
İcimden bu hanımefendinin arastırma görevlisi olduguna inanmak gelmiyor hic
Calısmayan kadınlarımızı sadece vajinadan ibaret gören bir kadınımız
Kadına en büyük kötülüğü yine bir kadın yapıyor ne acı..
Hayat cok tuhaf gercekten :KK51:
Belki de hanimefendi calisan ve ustun seviyede bi insan oldugundan, biz gereksizler(sadece o hanima yonelik bu cumlelerim, yoksa kimse oyle asagilayici konusmadi burda) onun memiş konusundaki derin manalari kavrayamadik :KK53:
Isin aci/trajikomik tarafi, calismayan kadinlari v... olarak gorup,kendisinin calistigi halde boyle cirkin mubabbetlerin icine dusmus olmasi.. Neymis, calisan calismayanla ilgili degilmis seviyesizlik.. (calisan kadinim bu arada yine belirteyim, soylediklerim ironi iceriyor fazlasiyla, yok yere tartisma cikmasin rica ederim)
 
Bu olabilir, ama birisi vardı ki hatırlamıyorum ismini maaş yatar yatmaz hepsini alırım haftalık da harçlığını verir parayı çatır çatır yerim yazmış..
Bu hoş mu ?
Siz etrafta konuda komşuda bunu bu şekilde dile getirir misiniz? Ben eşime harçlık veriyorum hahayy diye..
Şimdi bu durumda o eşe yazık değil mi?
Cirkin elbet, hem de cok.. Erkegin eline bakmak lafini nasil kabul etmiyorsak(kadini kuculttugu icin), kocami ben yonetiyom harcligini veriyom naralari da ayni sekilde cirkin.. Nerde kaldi aile olmak, es olmak, bir olmak?
 
Ben toplumun ne dediğini pek de takmam açıkçası
Ancak takıntılı olduğum konular yok mu var mesele -de ve -ki eklerini düzgün ayıramamış birisinin yazıları bana ancak eğitimsiz, bilinçsiz birisiymiş gibi gelir
Çalışma hayatım boyunca bu hep böyle oldu, takıntı mı takıntı. Kesinlikle iş başvurusunu kabul etmem bu insanın, mesela. Benim gibi de çok insan var biliyorum. Çocuğuma kesinlikle bunu öğretirim.
Yine çalışma hayatımın bana kattığı pek çok şey oldu; maaş alamadım yeri geldi , hakkımı savunmak için oturdum tüm mevzuatı öğrendim OSB'de çalışıyordum. Çatır çatır aldım. Başkası 20 dakikada salatayı yapamzzken ben 3 çeşit yemek yaptım, süre dardı, öyle alıştım.Bunları ve başka pek çok şeyi de öğretirim, örnek olarak anlatıyorum sadece uzatmayayım.
Evde oturan bir anne çocuğuna çok güzel bakar evet ama çocuk eğitimi sadece oyun oynamak değil ki... Çalışan, dış dünyayla içli dışlı olan bir anne çocuğunu hayata daha iyi hazırlar, tabi bunu isterse, çaba gösterirse ve gözünü kapatıp evden işe işten eve gidip gelmekten ibaret olmazsa iş hayatı. Bizim ülkemizde her gün müfredat değişir, her ay kanun değişir, her dakika yollar değişir, biz İskandinav ülkesi değiliz ki hep aktif olmak lazım. Üniversite okumak ise zaten benim gözümde pek değer ifade etmiyor, her dağ başına fakülte açtılar herkes diploma sahibi ancak bir anlamı yok, boş bence.
Türkiye sosyal bir devlet değil. Öyle her işyerinde kreşler, yurtdışındaki gibi daycare hizmetleri yok. Çocuk olunca hele küçükken annenin evde kalmak istemesi çok doğal çünkü çalışan anneler için şartlar çok ağır. Ancak yine Türkiye sosyal bir devlet olmadığı için, geleceğimizin de maalesef hiç garantisi yok, çocuğa bakmıyor devlet ama yarın sana da bakmayacak eşine bir şey olsa...Çocuk denilen canlı da bir yerden sonra artık büyüyüp birey haline geldiği için, kadın iş hayatından bütünüyle kopmamalı ve kendisi de birey olarak ayaklarının üzerinde durmaya devam edebilmeli diye düşünüyorum. Çalışan her kadın da bunu yapamıyor ayrıca. Maaşı getirip eşine teslim eden nice kadın var, ot gibi yaşayıp giden nice çalışan kadın var, ne anladım ben o çalışmaktan kadının sözü, hükmü yoksa?
Ev hanımları tü kaka değil ve herkesin de kendi tercihi ama ben bunu şuna benzetiyorum. Türkiye'de kadınlar hep evlenmeden 48 kiloydum da hep hamileyken aldım, doğum kilosu der ya. Bakarsın hatun 80 kilo ama çocuğu 10 yaşında artık. Eeee iyi de hamilelik hatta emzirme biteli asır olmuş bacım, daha ne hamilelik kilosu, diye düşünürsün hani. Bu çocuğu "bahane" etme tavrına hastayımdır ben. Bu da aynı o hesap. Çalışmak istemeyen çalışmasın, kocam getirecek ben yiyecem desin, hatta kalkamıyorum ben sabah uykuma düşüküm desin, bize ne? Topluma ne? Ki zaten eşi iyi kazanan kadına kimse çalış da demez sadece borcum harcım var diye sızlanana, yetmiyor diye ağlayana derler e madem çalış diye- benim çevrem öyle en azından. Yoksa bizim toplum maddiyat dışında çok da öyle meraklı değil -bence- kadın çalışsın, aktif olsun, söz sahibi olsun filan. Aksine -bence- kadın ne kadar evde olsa toplum o kadar onu istiyor. Boşuna serzenişiniz toplum arkanızda, rahat olsun kanımca.
 
Hey Allahim.Konu nerelere geldi.yapmayin yahu.
Ben ev hanimiyimsuan icin.atanmayi dort gozle bekliyorum.bi arkadasim evli ozel sektorde calisiyor.o bana imreniyor ben ona.
Herkes kendi yasayamadigina imrenir.

Bir anne ev hanimi olup mutsuz olacaksa o cocuguna verimli olmaz zaten.her ev haniminin cocuguda mukemmel yetismiyor.kaldiki benim annemde ev hanimiyken bunu soyluyorum.bizi iyi yetistirmesine ragmen..annemin icinde ukde kalan meslegini yapmasini isterdim.hemsireligi kazanmis gitmemis.nicin.iyi ev hanimi olmak icin.ama hemsire olsaydi daha mutlu olurdu.kendini daha iyi hisseder bizi daha mutlu edebilirdi..

Banam rahatsizlandiginda gelecek kaygisiyla strese girip uzulmezdi canim annem...
Keske calissaydi diyorum keske...
Bir cocuk annesini sadece mutlu gormek ister unutmayin
 
[
Belki de hanimefendi calisan ve ustun seviyede bi insan oldugundan, biz gereksizler(sadece o hanima yonelik bu cumlelerim, yoksa kimse oyle asagilayici konusmadi burda) onun memiş konusundaki derin manalari kavrayamadik :KK53:
Isin aci/trajikomik tarafi, calismayan kadinlari v... olarak gorup,kendisinin calistigi halde boyle cirkin mubabbetlerin icine dusmus olmasi.. Neymis, calisan calismayanla ilgili degilmis seviyesizlik.. (calisan kadinim bu arada yine belirteyim, soylediklerim ironi iceriyor fazlasiyla, yok yere tartisma cikmasin rica ederim)


işte onun mantığına göre çalışıp geniş görüşlü bir çevren varsa memişlerin bile konuşulup gülünebilir ne varki bunda ama çalışmıyorsan asalak bir vajinasın kapasite bu...:KK50:
 
Belki de hanimefendi calisan ve ustun seviyede bi insan oldugundan, biz gereksizler(sadece o hanima yonelik bu cumlelerim, yoksa kimse oyle asagilayici konusmadi burda) onun memiş konusundaki derin manalari kavrayamadik :KK53:
Isin aci/trajikomik tarafi, calismayan kadinlari v... olarak gorup,kendisinin calistigi halde boyle cirkin mubabbetlerin icine dusmus olmasi.. Neymis, calisan calismayanla ilgili degilmis seviyesizlik.. (calisan kadinim bu arada yine belirteyim, soylediklerim ironi iceriyor fazlasiyla, yok yere tartisma cikmasin rica ederim)
Cok iyi oluyor eski konuların silinememesi vallahi
Yoksa böyle kültürlü, calısan bayanların sevgilileriyle konustukları konuların ne oldugunu bilemeyiz
( Sözüm meclisten dısarı, tek bir kisiye belirtiyorum bu yorumumu)
 
Cok iyi oluyor eski konuların silinememesi vallahi
Yoksa böyle kültürlü, calısan bayanların sevgilileriyle konustukları konuların ne oldugunu bilemeyiz
( Sözüm meclisten dısarı, tek bir kisiye belirtiyorum bu yorumumu)
Isin kotu yani,onun yuzunden banlanacak olmamiz :KK53:
Aklima şu geliyor bir de, bu kultur abidesinin ev hanimlarinin esleriyle konustugu konulari begenmemesi cok normal.. Kendi konularina bakinca:KK53:
 
Bu arada konu acıldıgından beri yazmayayım diyorum izliyordum ama yazacagım.
Calısan calısır, calısmayan calısmaz kime ne?
Benim annem ben ilkokulbirdeyken emekli oldu, bizleri daha iyi yetistirmek icin.
Evde kitap okurdu,bahcesinde bitkileri var, nane, domates yetisirir, zamanını bos seylere tüketmez.
Ben ve kardeslerim cok iyi okullar kazandık, annem sayesinde
Sacını süpürge etti bizim icin, elimi sıcak sudan soguk suya sokmadı sırf ders calısayım diye.
Ülkeye 4 tane güzel evlat yetistirdi
Üretim budur iste :KK52:
 
Ben toplumun ne dediğini pek de takmam açıkçası
Ancak takıntılı olduğum konular yok mu var mesele -de ve -ki eklerini düzgün ayıramamış birisinin yazıları bana ancak eğitimsiz, bilinçsiz birisiymiş gibi gelir
Çalışma hayatım boyunca bu hep böyle oldu, takıntı mı takıntı. Kesinlikle iş başvurusunu kabul etmem bu insanın, mesela. Benim gibi de çok insan var biliyorum. Çocuğuma kesinlikle bunu öğretirim.
Yine çalışma hayatımın bana kattığı pek çok şey oldu; maaş alamadım yeri geldi , hakkımı savunmak için oturdum tüm mevzuatı öğrendim OSB'de çalışıyordum. Çatır çatır aldım. Başkası 20 dakikada salatayı yapamzzken ben 3 çeşit yemek yaptım, süre dardı, öyle alıştım.Bunları ve başka pek çok şeyi de öğretirim, örnek olarak anlatıyorum sadece uzatmayayım.
Evde oturan bir anne çocuğuna çok güzel bakar evet ama çocuk eğitimi sadece oyun oynamak değil ki... Çalışan, dış dünyayla içli dışlı olan bir anne çocuğunu hayata daha iyi hazırlar, tabi bunu isterse, çaba gösterirse ve gözünü kapatıp evden işe işten eve gidip gelmekten ibaret olmazsa iş hayatı. Bizim ülkemizde her gün müfredat değişir, her ay kanun değişir, her dakika yollar değişir, biz İskandinav ülkesi değiliz ki hep aktif olmak lazım. Üniversite okumak ise zaten benim gözümde pek değer ifade etmiyor, her dağ başına fakülte açtılar herkes diploma sahibi ancak bir anlamı yok, boş bence.
Türkiye sosyal bir devlet değil. Öyle her işyerinde kreşler, yurtdışındaki gibi daycare hizmetleri yok. Çocuk olunca hele küçükken annenin evde kalmak istemesi çok doğal çünkü çalışan anneler için şartlar çok ağır. Ancak yine Türkiye sosyal bir devlet olmadığı için, geleceğimizin de maalesef hiç garantisi yok, çocuğa bakmıyor devlet ama yarın sana da bakmayacak eşine bir şey olsa...Çocuk denilen canlı da bir yerden sonra artık büyüyüp birey haline geldiği için, kadın iş hayatından bütünüyle kopmamalı ve kendisi de birey olarak ayaklarının üzerinde durmaya devam edebilmeli diye düşünüyorum. Çalışan her kadın da bunu yapamıyor ayrıca. Maaşı getirip eşine teslim eden nice kadın var, ot gibi yaşayıp giden nice çalışan kadın var, ne anladım ben o çalışmaktan kadının sözü, hükmü yoksa?
Ev hanımları tü kaka değil ve herkesin de kendi tercihi ama ben bunu şuna benzetiyorum. Türkiye'de kadınlar hep evlenmeden 48 kiloydum da hep hamileyken aldım, doğum kilosu der ya. Bakarsın hatun 80 kilo ama çocuğu 10 yaşında artık. Eeee iyi de hamilelik hatta emzirme biteli asır olmuş bacım, daha ne hamilelik kilosu, diye düşünürsün hani. Bu çocuğu "bahane" etme tavrına hastayımdır ben. Bu da aynı o hesap. Çalışmak istemeyen çalışmasın, kocam getirecek ben yiyecem desin, hatta kalkamıyorum ben sabah uykuma düşüküm desin, bize ne? Topluma ne? Ki zaten eşi iyi kazanan kadına kimse çalış da demez sadece borcum harcım var diye sızlanana, yetmiyor diye ağlayana derler e madem çalış diye- benim çevrem öyle en azından. Yoksa bizim toplum maddiyat dışında çok da öyle meraklı değil -bence- kadın çalışsın, aktif olsun, söz sahibi olsun filan. Aksine -bence- kadın ne kadar evde olsa toplum o kadar onu istiyor. Boşuna serzenişiniz toplum arkanızda, rahat olsun kanımca.
-de ve -ki eki benim icin de cok onemli ya :KK53: ve diger yazım kurallari.. Takinti mi, bilmiyorum.. Ama cidden onemsiyorum.. Iki nokta koyarak yazmam da yanlis biliyorum; ama bu gercekten takinti : ))
 
Isin kotu yani,onun yuzunden banlanacak olmamiz :KK53:
Aklima şu geliyor bir de, bu kultur abidesinin ev hanimlarinin esleriyle konustugu konulari begenmemesi cok normal.. Kendi konularina bakinca:KK53:
Ya banlanırsam da banlanayım umrum degil su saatten sonra.
Gercekten kadın kadına bunu yapmasın ya.
 
Ya banlanırsam da banlanayım umrum degil su saatten sonra.
Gercekten kadın kadına bunu yapmasın ya.
Insan insana bunu yapmasin.. Gercekten buyuk terbiyesizlik.. Kisi herkesi kendi gibi bilir diyesim geliyor.. Bi kadin baska bi kadina boyle bakiyorsa(o cirkin benzetmesi malum) deger vermiyordur insanlara.. Basta da kendisine.. Ve bu sekilde bastırıyordur bi seyleri; onu bunu asagilayarak.. Acil sifalar diliyorum kararmis zihniyetlere..
 
Ben toplumun ne dediğini pek de takmam açıkçası
Ancak takıntılı olduğum konular yok mu var mesele -de ve -ki eklerini düzgün ayıramamış birisinin yazıları bana ancak eğitimsiz, bilinçsiz birisiymiş gibi gelir
Çalışma hayatım boyunca bu hep böyle oldu, takıntı mı takıntı. Kesinlikle iş başvurusunu kabul etmem bu insanın, mesela. Benim gibi de çok insan var biliyorum. Çocuğuma kesinlikle bunu öğretirim.
Yine çalışma hayatımın bana kattığı pek çok şey oldu; maaş alamadım yeri geldi , hakkımı savunmak için oturdum tüm mevzuatı öğrendim OSB'de çalışıyordum. Çatır çatır aldım. Başkası 20 dakikada salatayı yapamzzken ben 3 çeşit yemek yaptım, süre dardı, öyle alıştım.Bunları ve başka pek çok şeyi de öğretirim, örnek olarak anlatıyorum sadece uzatmayayım.
Evde oturan bir anne çocuğuna çok güzel bakar evet ama çocuk eğitimi sadece oyun oynamak değil ki... Çalışan, dış dünyayla içli dışlı olan bir anne çocuğunu hayata daha iyi hazırlar, tabi bunu isterse, çaba gösterirse ve gözünü kapatıp evden işe işten eve gidip gelmekten ibaret olmazsa iş hayatı. Bizim ülkemizde her gün müfredat değişir, her ay kanun değişir, her dakika yollar değişir, biz İskandinav ülkesi değiliz ki hep aktif olmak lazım. Üniversite okumak ise zaten benim gözümde pek değer ifade etmiyor, her dağ başına fakülte açtılar herkes diploma sahibi ancak bir anlamı yok, boş bence.
Türkiye sosyal bir devlet değil. Öyle her işyerinde kreşler, yurtdışındaki gibi daycare hizmetleri yok. Çocuk olunca hele küçükken annenin evde kalmak istemesi çok doğal çünkü çalışan anneler için şartlar çok ağır. Ancak yine Türkiye sosyal bir devlet olmadığı için, geleceğimizin de maalesef hiç garantisi yok, çocuğa bakmıyor devlet ama yarın sana da bakmayacak eşine bir şey olsa...Çocuk denilen canlı da bir yerden sonra artık büyüyüp birey haline geldiği için, kadın iş hayatından bütünüyle kopmamalı ve kendisi de birey olarak ayaklarının üzerinde durmaya devam edebilmeli diye düşünüyorum. Çalışan her kadın da bunu yapamıyor ayrıca. Maaşı getirip eşine teslim eden nice kadın var, ot gibi yaşayıp giden nice çalışan kadın var, ne anladım ben o çalışmaktan kadının sözü, hükmü yoksa?
Ev hanımları tü kaka değil ve herkesin de kendi tercihi ama ben bunu şuna benzetiyorum. Türkiye'de kadınlar hep evlenmeden 48 kiloydum da hep hamileyken aldım, doğum kilosu der ya. Bakarsın hatun 80 kilo ama çocuğu 10 yaşında artık. Eeee iyi de hamilelik hatta emzirme biteli asır olmuş bacım, daha ne hamilelik kilosu, diye düşünürsün hani. Bu çocuğu "bahane" etme tavrına hastayımdır ben. Bu da aynı o hesap. Çalışmak istemeyen çalışmasın, kocam getirecek ben yiyecem desin, hatta kalkamıyorum ben sabah uykuma düşüküm desin, bize ne? Topluma ne? Ki zaten eşi iyi kazanan kadına kimse çalış da demez sadece borcum harcım var diye sızlanana, yetmiyor diye ağlayana derler e madem çalış diye- benim çevrem öyle en azından. Yoksa bizim toplum maddiyat dışında çok da öyle meraklı değil -bence- kadın çalışsın, aktif olsun, söz sahibi olsun filan. Aksine -bence- kadın ne kadar evde olsa toplum o kadar onu istiyor. Boşuna serzenişiniz toplum arkanızda, rahat olsun kanımca.

hayat böyle bişey işte siz -de ve -ki eklerine dikkat etmeyeni işe bile almazken ben de bu ekleri düzgün yazmayan ve Türkçeyi düzgün kullanmayan hiç kimseye watsaptan bile cevap vermeyen bir evlat yetiştiriyorum tabi ki siz çalışan hanımlar da evlat yetiştiriyorsunuz karşı bir fikir beyan etmiyorum söylediğim gibi saygı duyarım ama çalışan hanımlarda bana aynı saygıyı duymalı
 
Her kadinin bir meslegi olmasi gerektigini dusunuyorum.Calissin veya ev hanimligini tercih etsin ama bir meslegi olsun..
Hayatin ne getirecegini bilemeyiz.Burada az okumuyoruz degil mi ailem kabul etmiyor siginma evine gidecegim baslikli konular?
Olasi bir durumda, bir kadin cocuklarinin ve kendisinin hayatini idame ettirecek mesleki niteliklere sahip olmali.
Fakat egitimli annelerin ise devam edebilmek icin bakiciya emanet edilen bebekleri benim uzuldugum bir konu. Yapani elestirmek, kendi bakan anneyide goklere cikarmak bir o kadar ters.
Biliyoruz ki ev isine dalip calisan bir anne kadar bebegiyle,cocuguyla vakit geciremeyen anneler de var.
Calisip calismamak bir kadinin tercihidir.Asil mesele, meslek sahibi olup calismayi tercih etmeyen bayanlarin calismalari gerektiginde sudan cikmis baliga donmemesi, cocuklarinin arkasinda dimdik durmasidir.
 
Aa burada çalışmayanı dövüyorlar bilmiyor muydun? Çalışmıyorsan eğer modern kölesindir,eşinin eline bakıyorsundur,sabahtan akşama kadar elinde kumanda Seda Sayan izliyorsundur,iyi anne değilsindir çocuğu kesin kendi haline bırakıyorsundur bla bla bla :KK14:

Tartışmaya girmeye bile değmez.
 
Toplumda yeterince asalak var. Iyi bir meslegi egitimi olan insanlarin calismamasi cok kötü. Ev hanimlari eşleri eve geldiginde onlarla ne konusuyorlar cok merak ediyorum. Evin içinde uçan sinegi mi anlatiosunuz. Giderek eşinden farkli bir statüde oluyorsun ve erkek dengi birini aramaya başlıyor. Evde onu hazırda bekleyen bir vajina cazip olmamaya basliyor. Ulkeyi gectim ikili iliskiyi tamamen bitiren birsey bir tarafin asalak olmasi.

" İşi değiştiremiyorum,eşi değiştiremiyorum,bari arabayı değiştireyim."
Tanıdık geldi mi size? Neden değiştirme sözü geçti ki? Halbuki asalak değilsiniz. Evde bekleyen vagina da değilsiniz.
Kıyamam ne kadar da mutsuzsun...
Başkalarını kırarak kendi kırıklarını onarmaya çalışıyosun...
 
söylediğiniz şeylerin çoğuna katılıyorum ama "eşim bana bakmak zorunda" demeniz beni aşırı derecede rahatsız etti.hani karılarıyla evlenmelerinin en baştaki sebebi ev işlerini yapacak birilerinin olmasını isteyen, "şunu yapmak zorunda, bunu yapmak zorunda, karım değil mi, ev hanımı değil mi, işi ne" tarzı konuşan kocaları hatırlattı bana.
 
söylediğiniz şeylerin çoğuna katılıyorum ama "eşim bana bakmak zorunda" demeniz beni aşırı derecede rahatsız etti.hani karılarıyla evlenmelerinin en baştaki sebebi ev işlerini yapacak birilerinin olmasını isteyen, "şunu yapmak zorunda, bunu yapmak zorunda, karım değil mi, ev hanımı değil mi, işi ne" tarzı konuşan kocaları hatırlattı bana.
 
Önemli olan yaptığın işin hakkını vermek, bu ev hanımlığı olur çalışma hayatı olur...
Farkında mısınız? Bunu dikkate almayanlar yüzünden, sırf çok kazandırdığı için doktor olmak isteyen insan tacirleri, çocuk psikolojsinden anlamayan, anlatma kabiliyeti olmayan öğretmenlerin ve nice farklı örneklerin sayısı arttı. Para bir şekilde kazanılır ama bu zihniyetli insanların zarar verdiği hayatlar kolay düzelmez. İşin bir de bu boyutu var.
 
Back
X