sima,
çok geçmiş olsun. cadına acil şifalar dilerim. sen de kendini suçlama. zamanla öğreniliyor herşey. tekrar geçmiş olsun.
bu arada diğer arkadaşların yazılarını okuyunca karamsarlığa, ümitsizliğe kapıldıklarını gördüm ve yazmak istedim. ben de sizin yaşadığınız duyguları yaşadım ama hiç merak etmeyin. bu bekleyişin çok güzel bir sonu var. sıranız geldiğinde ve bebeğinize kavuştuğunuzda keşke zamanımı daha farklı şekilde değerlendirseydim diye düşüneceksiniz. bence vakit varken kitaplar okuyun çünkü şu anda ben pek vakit bulamaz oldum birşeyler okumak için. işten gelince kızımla oynamak istiyorum çünkü. ancak onu uyuttuktan sonra zamanım oluyor.
her gecenin bir sabahı var. hiçbir acı sonsuza dek sürmez. her gün yeni bir umut demek. moralimizi yüksek tutalım arkadaşlar.
Bu yazını sadece içten bır anne yazabılırdı...
günaydın canım arkadaşlarım hepinize güneşli ve yağışlı günaydın biraz hava kapalı ama içimiz kapanmasın bu gün shçek gideceğim fotoğraf istemişlerdi götürememiştik bu gün gidip sıra kaç hem onu öğreneceğiz bana dua edin:84:
sima
TŞKR EDERİM SEDACIM bu akşam da biraz duygusalım duygularım tavan yapmış durumda her okuduğum yazıyı ağlayarak okuyorum ne oldu bana anlamıyorum ama yanımda sizleri görmek inanılmaz güzel bir duygu çok ama çokkk tşkr ederimmmm
kızlar ben dün gittim hiç bir bilgi vermediler hatta çok acele ettiğimi söylediler ben de üzüldüm ben acele etmiyorum sadece bilgi almak istiyordum 2 ay oldu müracat edeli kaç kişi olduğunu söylemeleri gerekir mi ben mi acele ediyorum tek niyetim bilgi
slm arkadaşlar nasılsınız?
ben bildiğiniz üzere şafak saymaya devam ediyorum..şafak doğan güneş ne zaman olur bilemesemde,bazı olumsuzluklar yaşasamda umudum hala var
kızlar ben dün gittim hiç bir bilgi vermediler hatta çok acele ettiğimi söylediler ben de üzüldüm ben acele etmiyorum sadece bilgi almak istiyordum 2 ay oldu müracat edeli kaç kişi olduğunu söylemeleri gerekir mi ben mi acele ediyorum tek niyetim bilgi
arkadaşlar bu topiği yeni görüyorum, yazdıklarınızdan oldukça etkilendim, Rabbim hepinizi tez zamanda meleğinize kavuştursun inşallah...benim de eşim evlat edinilmiş bir çocuk hem de doğar doğmaz...yalnız eşim 28 yaşında olmasına rağmen hala ailesi bu durumu eşimle paylaşmadı ve bilmediğini sanıyorlar...oysa ki eşim henüz okula yeni başladığı senelerde arkadaşlarından öğrenmiş...ilk etapta şaka gibi gelmiş, doğruluğunu idrak edememiş, bir film senaryosundan alıntı gibi algılamış...daha sonra kimseye çaktırmadan konuyu araştırmaya koyulmuş, ilk önce çekmeceleri karıştırıp kimlik arayışına girişmiş ve ana-baba adında problem olmadığını görünce içi rahatlamış gerçek annem ve babammış diye düşünmüş...eşimin bir de kendisinden 9 yaş büyük bir ablası var aynı evde büyüdüğü...birgün yine çekmeceleri karıştırırken onun kimliğini buluyor ve ana-baba isimlerinin farklı olduğunu görüyor...yani ablası da evlat edinilmiş bir çocuk ama 10 yaşındayken herşeyi bilerek gelmiş, sadece manevi evlat olarak yetiştirmişler, kimliğini üzerlerine almamışlar...bunu gören 8 yaşlarında bir çocuk tabi o zaman eşim...ardından kapı dinlemeler başlıyor, anne ve babasının düzenli olarak doktora gittiklerini farkediyor, gece konuşmalarını dinliyor vs...bu arayışın sonucunda kendisinin aslında dayı dediği adamın oğlu olduğunu, 3 tane abisi ve ikiz kız kardeşleri olduğunu , aynı evde yaşadığı abla dediği kişinin de teyzesi olduğunu öğreniyor...aynı zamanda da anne-baba dediği insanların çocukları olsun diye doktor kontrolünde olduklarını öğreniyor ve her gece uyumadan çocukları olmasın diye dualar ediyor ki olursa ikinci plana atılmaktan korkuyor...küçücük bedeninde, küçücük yüreğinde nasıl bir olgunluktur bilemiyorum ama kimseye hissettirmeden; çevresinde bulunan bazı densiz insanların imalarını anlamazlıktan gelerek, onların açıklarını ailesinin yanında bile hemen örtbas ederek 28 yılı deviriyor...şu an ilişkilerin ne durumda olduğu merak ediyorsunuzdur eminim...kayınvalidem demek istemiyorum ona çünkü o benim annem, kayınpederim gerçek bir baba, evlatlarını yani eşimi herşeyden üstün tutuyorlar, dolayısıyla bana da inanılmaz değer veriyorlar...eşim anne ve babasına asla bir söz söyletmez kimselere, onlara sevgisi anlatılamaz gerçekten...benim anne ve babamla olan ilişkimden daha ayrı bir boyutta onların ki...öz demek istemiyorum çünkü bir defasında eşimle bu konuyu konuşurken ayırt edilebilmesi açısından böyle bir kelime çıktı ağzımdan ve eşim çok üzüldü diğerleri özse annem ve babam onlardan daha öz benim için dedi, dolayısıyla genetik ailesi diyorum onları da seviyor, asla kin durumu yok, ama iyiki de vermişler beni diyor...orda sevgi bölünecekti burda birtek ben seviliyorum diyor:)bir de eğer o genetik ailemle büyüseydim sen benimle evlenmezdin diyor, çünkü eşim o zaman alışkanlıkları itibariyle farklı olacaktı büyük ihtimalle, abileri ve genetik babası biraz farklılar çünkü...bir de şu yönüyle bakıyor olaya: beni vermişler sanırım 3 erkeğin ardından 4. erkek olduğum için, beni verdikten sonra onlar benim anne ve babamı sevindirdiği için Rabbim de onlardan razı olmuş ki ikiz kız çocukları nasip etmiş diyor:)...tek üzüldüğümüz kısım ailesinin bu durumu eşime anlatmaması onun dışında hiçbir sorun yok...tv de bu tarz konularla ilgili programlar denk geldiğinde eşim hemen kapatır, bir defasında hatice annem de vardı (kayınvalidem) böyle bir program denk geldi mecburen o bakıyor diye eşimde bakmak zorunda kaldı ama hatice annemin çırpınışını görecektiniz...tabi ki ona bakan aileyi seçmeli annelik emek vermek, doğurmak demek değil vs vs...eşim de sırf hatice annemin içi rahat etsin diye ben o kızın yerinde olsam bana emek vereni seçerdim,doğrusu bu aile olmak demek bu zaten tartışmaya bile gerek yok deyip konuyu kapattı...ama hatice annemin mutluluğunu görmeliydiniz...canım benim:))
arkadaşlar bu topiği yeni görüyorum, yazdıklarınızdan oldukça etkilendim, Rabbim hepinizi tez zamanda meleğinize kavuştursun inşallah...benim de eşim evlat edinilmiş bir çocuk hem de doğar doğmaz...yalnız eşim 28 yaşında olmasına rağmen hala ailesi bu durumu eşimle paylaşmadı ve bilmediğini sanıyorlar...oysa ki eşim henüz okula yeni başladığı senelerde arkadaşlarından öğrenmiş...ilk etapta şaka gibi gelmiş, doğruluğunu idrak edememiş, bir film senaryosundan alıntı gibi algılamış...daha sonra kimseye çaktırmadan konuyu araştırmaya koyulmuş, ilk önce çekmeceleri karıştırıp kimlik arayışına girişmiş ve ana-baba adında problem olmadığını görünce içi rahatlamış gerçek annem ve babammış diye düşünmüş...eşimin bir de kendisinden 9 yaş büyük bir ablası var aynı evde büyüdüğü...birgün yine çekmeceleri karıştırırken onun kimliğini buluyor ve ana-baba isimlerinin farklı olduğunu görüyor...yani ablası da evlat edinilmiş bir çocuk ama 10 yaşındayken herşeyi bilerek gelmiş, sadece manevi evlat olarak yetiştirmişler, kimliğini üzerlerine almamışlar...bunu gören 8 yaşlarında bir çocuk tabi o zaman eşim...ardından kapı dinlemeler başlıyor, anne ve babasının düzenli olarak doktora gittiklerini farkediyor, gece konuşmalarını dinliyor vs...bu arayışın sonucunda kendisinin aslında dayı dediği adamın oğlu olduğunu, 3 tane abisi ve ikiz kız kardeşleri olduğunu , aynı evde yaşadığı abla dediği kişinin de teyzesi olduğunu öğreniyor...aynı zamanda da anne-baba dediği insanların çocukları olsun diye doktor kontrolünde olduklarını öğreniyor ve her gece uyumadan çocukları olmasın diye dualar ediyor ki olursa ikinci plana atılmaktan korkuyor...küçücük bedeninde, küçücük yüreğinde nasıl bir olgunluktur bilemiyorum ama kimseye hissettirmeden; çevresinde bulunan bazı densiz insanların imalarını anlamazlıktan gelerek, onların açıklarını ailesinin yanında bile hemen örtbas ederek 28 yılı deviriyor...şu an ilişkilerin ne durumda olduğu merak ediyorsunuzdur eminim...kayınvalidem demek istemiyorum ona çünkü o benim annem, kayınpederim gerçek bir baba, evlatlarını yani eşimi herşeyden üstün tutuyorlar, dolayısıyla bana da inanılmaz değer veriyorlar...eşim anne ve babasına asla bir söz söyletmez kimselere, onlara sevgisi anlatılamaz gerçekten...benim anne ve babamla olan ilişkimden daha ayrı bir boyutta onların ki...öz demek istemiyorum çünkü bir defasında eşimle bu konuyu konuşurken ayırt edilebilmesi açısından böyle bir kelime çıktı ağzımdan ve eşim çok üzüldü diğerleri özse annem ve babam onlardan daha öz benim için dedi, dolayısıyla genetik ailesi diyorum onları da seviyor, asla kin durumu yok, ama iyiki de vermişler beni diyor...orda sevgi bölünecekti burda birtek ben seviliyorum diyor:)bir de eğer o genetik ailemle büyüseydim sen benimle evlenmezdin diyor, çünkü eşim o zaman alışkanlıkları itibariyle farklı olacaktı büyük ihtimalle, abileri ve genetik babası biraz farklılar çünkü...bir de şu yönüyle bakıyor olaya: beni vermişler sanırım 3 erkeğin ardından 4. erkek olduğum için, beni verdikten sonra onlar benim anne ve babamı sevindirdiği için Rabbim de onlardan razı olmuş ki ikiz kız çocukları nasip etmiş diyor:)...tek üzüldüğümüz kısım ailesinin bu durumu eşime anlatmaması onun dışında hiçbir sorun yok...tv de bu tarz konularla ilgili programlar denk geldiğinde eşim hemen kapatır, bir defasında hatice annem de vardı (kayınvalidem) böyle bir program denk geldi mecburen o bakıyor diye eşimde bakmak zorunda kaldı ama hatice annemin çırpınışını görecektiniz...tabi ki ona bakan aileyi seçmeli annelik emek vermek, doğurmak demek değil vs vs...eşim de sırf hatice annemin içi rahat etsin diye ben o kızın yerinde olsam bana emek vereni seçerdim,doğrusu bu aile olmak demek bu zaten tartışmaya bile gerek yok deyip konuyu kapattı...ama hatice annemin mutluluğunu görmeliydiniz...canım benim:))
arkadaşlar bu topiği yeni görüyorum, yazdıklarınızdan oldukça etkilendim, Rabbim hepinizi tez zamanda meleğinize kavuştursun inşallah...benim de eşim evlat edinilmiş bir çocuk hem de doğar doğmaz...yalnız eşim 28 yaşında olmasına rağmen hala ailesi bu durumu eşimle paylaşmadı ve bilmediğini sanıyorlar...oysa ki eşim henüz okula yeni başladığı senelerde arkadaşlarından öğrenmiş...ilk etapta şaka gibi gelmiş, doğruluğunu idrak edememiş, bir film senaryosundan alıntı gibi algılamış...daha sonra kimseye çaktırmadan konuyu araştırmaya koyulmuş, ilk önce çekmeceleri karıştırıp kimlik arayışına girişmiş ve ana-baba adında problem olmadığını görünce içi rahatlamış gerçek annem ve babammış diye düşünmüş...eşimin bir de kendisinden 9 yaş büyük bir ablası var aynı evde büyüdüğü...birgün yine çekmeceleri karıştırırken onun kimliğini buluyor ve ana-baba isimlerinin farklı olduğunu görüyor...yani ablası da evlat edinilmiş bir çocuk ama 10 yaşındayken herşeyi bilerek gelmiş, sadece manevi evlat olarak yetiştirmişler, kimliğini üzerlerine almamışlar...bunu gören 8 yaşlarında bir çocuk tabi o zaman eşim...ardından kapı dinlemeler başlıyor, anne ve babasının düzenli olarak doktora gittiklerini farkediyor, gece konuşmalarını dinliyor vs...bu arayışın sonucunda kendisinin aslında dayı dediği adamın oğlu olduğunu, 3 tane abisi ve ikiz kız kardeşleri olduğunu , aynı evde yaşadığı abla dediği kişinin de teyzesi olduğunu öğreniyor...aynı zamanda da anne-baba dediği insanların çocukları olsun diye doktor kontrolünde olduklarını öğreniyor ve her gece uyumadan çocukları olmasın diye dualar ediyor ki olursa ikinci plana atılmaktan korkuyor...küçücük bedeninde, küçücük yüreğinde nasıl bir olgunluktur bilemiyorum ama kimseye hissettirmeden; çevresinde bulunan bazı densiz insanların imalarını anlamazlıktan gelerek, onların açıklarını ailesinin yanında bile hemen örtbas ederek 28 yılı deviriyor...şu an ilişkilerin ne durumda olduğu merak ediyorsunuzdur eminim...kayınvalidem demek istemiyorum ona çünkü o benim annem, kayınpederim gerçek bir baba, evlatlarını yani eşimi herşeyden üstün tutuyorlar, dolayısıyla bana da inanılmaz değer veriyorlar...eşim anne ve babasına asla bir söz söyletmez kimselere, onlara sevgisi anlatılamaz gerçekten...benim anne ve babamla olan ilişkimden daha ayrı bir boyutta onların ki...öz demek istemiyorum çünkü bir defasında eşimle bu konuyu konuşurken ayırt edilebilmesi açısından böyle bir kelime çıktı ağzımdan ve eşim çok üzüldü diğerleri özse annem ve babam onlardan daha öz benim için dedi, dolayısıyla genetik ailesi diyorum onları da seviyor, asla kin durumu yok, ama iyiki de vermişler beni diyor...orda sevgi bölünecekti burda birtek ben seviliyorum diyor:)bir de eğer o genetik ailemle büyüseydim sen benimle evlenmezdin diyor, çünkü eşim o zaman alışkanlıkları itibariyle farklı olacaktı büyük ihtimalle, abileri ve genetik babası biraz farklılar çünkü...bir de şu yönüyle bakıyor olaya: beni vermişler sanırım 3 erkeğin ardından 4. erkek olduğum için, beni verdikten sonra onlar benim anne ve babamı sevindirdiği için Rabbim de onlardan razı olmuş ki ikiz kız çocukları nasip etmiş diyor:)...tek üzüldüğümüz kısım ailesinin bu durumu eşime anlatmaması onun dışında hiçbir sorun yok...tv de bu tarz konularla ilgili programlar denk geldiğinde eşim hemen kapatır, bir defasında hatice annem de vardı (kayınvalidem) böyle bir program denk geldi mecburen o bakıyor diye eşimde bakmak zorunda kaldı ama hatice annemin çırpınışını görecektiniz...tabi ki ona bakan aileyi seçmeli annelik emek vermek, doğurmak demek değil vs vs...eşim de sırf hatice annemin içi rahat etsin diye ben o kızın yerinde olsam bana emek vereni seçerdim,doğrusu bu aile olmak demek bu zaten tartışmaya bile gerek yok deyip konuyu kapattı...ama hatice annemin mutluluğunu görmeliydiniz...canım benim:))
baharcımm yazdığın güzel sözler için çok tşkr ederim öncelikle okuyunca çok şaşırdım çok sevindim zaten hassas bir dönemdeydim güzelce ağlattında beni iyide oldu sanırım ağlamaya rahatlamaya ihtiyacım vardı iyi oldu bu anlamda meleğimin bu seferki rahatsızlığı beni çok üzdü bide kendime çok kızdım ciddiye almadım diye neyseki korkulacak bişey değildi
sana ve bütün arkadaşlarımıza söylüyorum ne olur dışardaki insanlara takılmayın onlar bizi anlamazlar inanın bana en yakın dostunuz bile olsa evlat hasreti çekmemişse sizi anlamaz bizi ancak biz anlarız yaşadıklarımız korkularımız dileklerimiz onlar eşlerine hisettirmeden gizli gizli evlat hasretiyle yanarak ağlamamışlarki hiç sabahlara kadar oturup bir evladın hayalini kurmamışlarki parktaki bahçedeki çocukları özenerek sevmemişler onlar hamile bir kadın gördüklerinde iç çekmemişler bi arkadaşlarını doğum yapma haberini aldıklarında hem sevinci hem iç burkulmasını yaşamamışlar o yüzden lütfen kafanızı takmayın ben onlara kızmıyorum yaşamayan bilemezz onlarda yaşamamışlar ve bilmiyorlar
sadece dışardan yorum yapmalarına kızıyorum evlat edinme ile ilgili kullandıkları kelimelere kızıyorum çocuklarımıza acıyarak bakmalarına kızıyorum ama çookk içten kızmıyorum öylesine anlık bir kızma
ÇÜNKÜ ONLAR YÜREĞİ KÜÇÜK İNSANLAR bizim kayıtsız şartsız çocuklarımıza olan sevgimizi aşkımızı onlar anlayamazlar kan bağına inanan insandanda zaten dost arkadaş olmazzzz
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?