Evlenmeden beraber yaşayanlara soruyorum :)

inancım gereği evlenmeden önce aynı evde yaşamam ama bir arkadaşıma bunu tavsiye etmişliğim vardır :27: Adam bildiğimiz evlilik alerjisi olan; nişanlılık döneminde şahane ama evlenince kozalağa dönen cinslerdendi.. bir dönem birlikte yaşayıp, arkadaş grubunda asrın çifti seçilen bu adamın evlendikten sonra kıza neler yaptığını görünce bunu söylemiştim, evet :27:

alacağını aldı, hevesi geçti, bıktı, sıkıldı yorumları evlilik için de geçerli.. bu mantıkla aynı hissi yaşayan adamlar ya boşanıyor, ya aldatıyor falan falan falan..
 
Konuya 3 mesaj yazmışsınız. Size kısmen katılıyorum, kısmen katılmıyorum.

Bakın bu bir "ahlak bekçisi" yorumu. Ne kadar terbiyesiz olduğunu ifade etmeyeceğim. Kibledim zira.

bu hanımefendi de karşı olmasına rağmen düşüncesini ne kadar üsluplu ve saygılı ifade etmiş.
Hiddetlenmesi üst mesajdan olamaz mı, herkes sizin gibi seviyeli yorum yapmıyor. Burada yazıyorsanız bunlara açık olacaksınız diye bir şey yok. Bakın eleştiri ve hakareti, düpedüz terbiyesizliği karıştıran çok kişi var.
İşte tam olarak bunu kastetmiştim ...
 
Biz 9 sene sonunda evlendik eşimin bizden küçük bir iş arkadaşı var oturmaya gittik onlara 5 6 ay içinde evlenmisler adam.eşine hanım diyo, benim bildiğim 70 yaşında amcalar öyle hitap eder onlar 1.5 senelik evli biz 3.5, 13 senedirde beraberiz geçen gülecem.diye altıma işedim al sana heyecan bak gene gülme geldi
 
Hele bir kendini bilmez çıktı ne dedi biliyor musun senin namusun mu kalmış da bekçiliğini yapacağız sen çocuk doğurup da wc ye atarsın dedi, güldürdü vallahi beni cahilliğiyle ve yarım akıllılığıyla :)
o kişiler noluyor sonra söyleyim hemen. Kocası aldatsa her şeyi yapsa gene kocamdır ne yapsa yeridir diyen kişiliktir.
 
Tamamen ilişkiye ve adama bağlı. Bizim kuzen 2 yıl beraber yaşadı sonra evlendiler iki yılın sonunda on yıldır da evliler gördüğüm en uyumlu en deli dolu en şeker çift olur kendisi. İlişkileri her zaman öyleydi çok eğlenceliydiler beraber yaşamak da evlenmek de bozmadı..
Sevgilin de böyle bir adama ilişkiniz de güzelse neden olmasın bence

Güzel erkek, güzel insan bulmak zor artık. Toplumumuzun sütü bozuldu.
Erkekler çakallaştı, kadınlar çakallaştı, düzgün insana rastlamak çok çok zor artık.Kimseye guven olmuyor artik.
 
Biz 9 sene sonunda evlendik eşimin bizden küçük bir iş arkadaşı var oturmaya gittik onlara 5 6 ay içinde evlenmisler adam.eşine hanım diyo, benim bildiğim 70 yaşında amcalar öyle hitap eder onlar 1.5 senelik evli biz 3.5, 13 senedirde beraberiz geçen gülecem.diye altıma işedim al sana heyecan bak gene gülme geldi
onlara da ne mutlu :))
 
o kişiler noluyor sonra söyleyim hemen. Kocası aldatsa her şeyi yapsa gene kocamdır ne yapsa yeridir diyen kişiliktir.
aynen kim bilir neler yaşadı da hep başını eğdi,gerçi acıyorum ama dünya görüşünü az çok tahmin edebiliyorum öyle insanların. saygı duyuyorum yobazlıklarına...
 
Karsindaki insana bagli sen kendinden eminsen eger yasayabilirsin sonucunda da evlenirsin yani bi sonuca baglarsin. Ama birlikte yasayip da sonra ayrilmak size zarar verir pisman olursunuz sonra ayni seyleri baska baska insanlarla yasamak da afedersin isin b*kunu cikarmak olur hic mutlu olamazsiniz gecmis hep hatirlanir cunku o yuzden iyi dusunmek lazim. Ha anlastiginiz kafaniz uyusan insanlarsaniz cook eglenceli olur o ayri
 
Bir de aynı evde yaşamak= cinsellik yaşamak değildir. Yaşamayanlar da var. Yaşamak kadar yaşamamak da normal.

Bazılarının aklı sadece bel altına çalışıyor burda :)

Aynı evde yaşamaktan çıkılmış aile planlaması eksikliğine, oradan kürtaj yoksunluğuna ve Bebek cinayetine uzanan bir engin hayal gücü yelpazesi gördüm burada... :)
 
acıkcası evlı veya bekar farketmıyor bozuk adam her sekılde her yerde her kosulda bozuktur
bı arkadasım 2 yıl bırlıkte yasadı toplam 5 yıl ılıskısı vardı evlendıkden 8-9 ay sonra ayrıldılar

adı bıle samımı degıl ''bırlıkte yasamak''
ınsallah senı pısman etmeyecek bırı olur bırlıkte yasamıs oldugunla kalmazsın derım
 
Bir de aynı evde yaşamak= cinsellik yaşamak değildir. Yaşamayanlar da var. Yaşamak kadar yaşamamak da normal.

Bazılarının aklı sadece bel altına çalışıyor burda :)

Aynı evde yaşamaktan çıkılmış aile planlaması eksikliğine, oradan kürtaj yoksunluğuna ve Bebek cinayetine uzanan bir engin hayal gücü yelpazesi gördüm burada... :)
kaideye alınmıyor sadece cahilliklerine veriyorum çünkü gerçekten cahillik..
 
acıkcası evlı veya bekar farketmıyor bozuk adam her sekılde her yerde her kosulda bozuktur
bı arkadasım 2 yıl bırlıkte yasadı toplam 5 yıl ılıskısı vardı evlendıkden 8-9 ay sonra ayrıldılar

adı bıle samımı degıl ''bırlıkte yasamak''
ınsallah senı pısman etmeyecek bırı olur bırlıkte yasamıs oldugunla kalmazsın derım
teşekkür ederim,amin...
 
Bu kararı aldıktan sonra hiç pişman oldunuz mu? Ve nasıl yürütüyorsunuz.. (Lütfen ahlak bekçiliği yapmayın)


Bazı yorumlarda evlenmeden önce bir arada yaşamayanların büyük riske girdikleri kuvvetle vurgulanmış.

Aynı evde yaşamadan evlenen hüsrana uğruyor da diğerlerinin bir garantisi mi var?

Tüm mutsuz evliliklerin muhatapları evlilikten önce aynı evi paylaşmayanlar mı?

Bu ülkede eşi tarafından katledilenler olduğu gibi nikahsız birliktelik yaşadığı adamlar tarafından öldürülen sayısız kadın da var.

Birlikte yaşadığı sevgilisi tarafından aldatılan, dolandırılan...

Yani bu münasebeti bir sağlamcılık olarak görmek, bu sayede adamın huyunu suyunu öğrenmeyi artı olarak algılamak her zaman geçer akçe olamıyor.

Adam henüz sevgiliyken, haftada bir görüşüp bir cafede sakin sakin otururken de bağıra bağıra "evlenince ben seni aldatırım" diyebilir yan masadaki kızı keserken...

Aynı evde yaşarken yan odada başka bir kızla yazışırken de.

Yani kızın adamın gerçek yüzünü görmeye niyeti yoksa, verilen akılları görmezden geliyorsa, aptal aşık modunda dolanıyorsa çocuğun peşinde, değil aynı evde yaşamak ensesine yapışıp onunla yirmi dört saat dolaşsa da gerçek yüzünü göremez...

Yeterince uyanık, mantıklı ve elbette biraz da şanslıysa ayda bir de görüşse adamın ciğerini öğrenir.

Aksi halde değil haftada birkaç kez görüşen sevgililerin, iş, güç, okul, askerlik vs sebebiyle yılda birkaç kez bir araya gelebilen çiftlerin asla mutlu evlilikleri olamazdı.

Bir de şu var.

Siz istediğiniz kadar bu topraklarda aynı evde yaşamaya sıcak bakın, karşınızdaki erkek ya da ailesinin en azından belli üyeleri hatta çoğunlukla kendi aileniz bu konuya mesafeli olacak, erkek arkadaşıyla aynı evi paylaşıp ev arkadaşlarından Aysel, Müjde vs diye bahseden kızlardan olacaksınız mesela.

"Ben evlenmeden birlikte yaşamaya karşı erkekler ve aileleriyle muhatap değilim" diyeceksiniz belki.

İşte bu ülkede, o küçük azınlıkta büyük şansı yakalamak da kolay iş değil.

Birlikte yaşadığınız çocukla ilgili konunuz da bunun ispatı.

Umarım kafanızdaki soru işaretlerinden en doğru kararla kurtulursunuz.



 
Bazı yorumlarda evlenmeden önce bir arada yaşamayanların büyük riske girdikleri kuvvetle vurgulanmış.

Aynı evde yaşamadan evlenen hüsrana uğruyor da diğerlerinin bir garantisi mi var?

Tüm mutsuz evliliklerin muhatapları evlilikten önce aynı evi paylaşmayanlar mı?

Bu ülkede eşi tarafından katledilenler olduğu gibi nikahsız birliktelik yaşadığı adamlar tarafından öldürülen sayısız kadın da var.

Birlikte yaşadığı sevgilisi tarafından aldatılan, dolandırılan...

Yani bu münasebeti bir sağlamcılık olarak görmek, bu sayede adamın huyunu suyunu öğrenmeyi artı olarak algılamak her zaman geçer akçe olamıyor.

Adam henüz sevgiliyken haftada bir görüşüp bir cafede sakin sakin otururken de bağıra bağıra "evlenince ben seni aldatırım" diyebilir yan masadaki kızı keserken...

Aynı evde yaşarken yan odada başka bir kızla yazışırken de.

Yani kızın adamın gerçek yüzünü görmeye niyeti yoksa, verilen akılları görmezden geliyorsa, aptal aşık modunda dolanıyorsa çocuğun peşinde, değil aynı evde yaşamak ensesine yapışıp onunla yirmi dört saat dolaşsa da gerçek yüzünü göremez...

Yeterince uyanık, mantıklı ve elbette biraz da şanslıysa ayda bir de görüşse adamın ciğerini öğrenir.

Aksi halde değil haftada birkaç kez görüşen sevgililerin, iş, güç, okul, askerlik vs sebebiyle yılda birkaç kez bir araya gelebilen çiftlerin asla mutlu evlilikleri olamazdı.

Bir de şu var.

Siz istediğiniz kadar bu topraklarda aynı evde yaşamaya sıcak bakın karşınızdaki erkek ya da ailesinin en azından belli üyeleri hatta çoğunlukla kendi aileniz bu konuya mesafeli olacak, erkek arkadaşıyla aynı evi paylaşıp ev arkadaşlarından Aysel, Müjde vs diye bahsedeceksiniz mesela.

"Ben evlenmeden birlikte yaşamaya karşı erkekler ve aileleriyle muhatap değilim" diyeceksiniz belki.

İşte bu ülkede, o küçük azınlıkta büyük şansı yakalamak da kolay iş değil.

Birlikte yaşadığınız çocukla ilgili konunuz da bunun ispatı.

Umarım kafanızdaki soru işaretlerinden en doğru kararla kurtulursunuz.



Ben katılıyorum, Türk erkekleri genel anlamda b.ktan hallice. Bu yüzden yabancılarla takılıyorum seviyorum sizi Hanslar :KK70::KK31:
 
Ben kadınların erkekleri bu kadar kıymetli bulup, evlenelim aman adam gitmesin diye yapışmalarını cidden anlayamıyorum.
Evlilikten usanıp metres tutanlar genelde erkekler. Kadın saçını süpürge ediyor bırakın aldatmayı , bıkmayı bile aklından geçirmiyor. Bıkan taraf hep adam, kaybetmekten korkmayan taraf hep adam.

Oysa cidden alakası yok. Yabancı bir arkdaşım bana Türk kadınları çok güzel, erkeklerine göre zaten çok çok daha güzel demişti. Ben de katılıyorum. Fiziksel olarak kadınlarımız daha güzel, erkeklerimiz pek bir şeye benzemiyor.:) Buna rağmen kadınlarımız erkeklerinn peşinde kendilerini paspas yapıyorlar ilginç.

Aaa bizde adam haftada bir dişini fircalar, kokusundan yanina yaklasilmaz, ama karisi her daim bakimli, fit, seksi, temiz olmali, kirmizi geceliksiz yataga girmemeli, yoksa maazallah kocasi elden gider. Sevgiliyken de kadının amaci guzel vakit gecirmek degil, adami kafeslemek olmali. Birliktelik evlilikle taclandirilirsa bu kadinin başarısı, ayrilikla sonlanirsa erkegin basarisidir cunku erkek o zavalli kadini kullanmis, kirletmis, pis emellerine alet etmis, gonul eğlendirmis ve isi bitince postalamistir. Cinsellik denen naneden (hele de nikahsiz yasanmissa) sadece erkek cinsi zevk alir, kadin icin sadece hazin bir deneyimdir, erkeginin gonlunu hos tutmak icin razi oldugu bir aktivitedir. Ustelik boyle dusunen insanların yaridan fazlasi kadin...
 
Bazı yorumlarda evlenmeden önce bir arada yaşamayanların büyük riske girdikleri kuvvetle vurgulanmış.

Aynı evde yaşamadan evlenen hüsrana uğruyor da diğerlerinin bir garantisi mi var?

Tüm mutsuz evliliklerin muhatapları evlilikten önce aynı evi paylaşmayanlar mı?

Bu ülkede eşi tarafından katledilenler olduğu gibi nikahsız birliktelik yaşadığı adamlar tarafından öldürülen sayısız kadın da var.

Birlikte yaşadığı sevgilisi tarafından aldatılan, dolandırılan...

Yani bu münasebeti bir sağlamcılık olarak görmek, bu sayede adamın huyunu suyunu öğrenmeyi artı olarak algılamak her zaman geçer akçe olamıyor.

Adam henüz sevgiliyken, haftada bir görüşüp bir cafede sakin sakin otururken de bağıra bağıra "evlenince ben seni aldatırım" diyebilir yan masadaki kızı keserken...

Aynı evde yaşarken yan odada başka bir kızla yazışırken de.

Yani kızın adamın gerçek yüzünü görmeye niyeti yoksa, verilen akılları görmezden geliyorsa, aptal aşık modunda dolanıyorsa çocuğun peşinde, değil aynı evde yaşamak ensesine yapışıp onunla yirmi dört saat dolaşsa da gerçek yüzünü göremez...

Yeterince uyanık, mantıklı ve elbette biraz da şanslıysa ayda bir de görüşse adamın ciğerini öğrenir.

Aksi halde değil haftada birkaç kez görüşen sevgililerin, iş, güç, okul, askerlik vs sebebiyle yılda birkaç kez bir araya gelebilen çiftlerin asla mutlu evlilikleri olamazdı.

Bir de şu var.

Siz istediğiniz kadar bu topraklarda aynı evde yaşamaya sıcak bakın, karşınızdaki erkek ya da ailesinin en azından belli üyeleri hatta çoğunlukla kendi aileniz bu konuya mesafeli olacak, erkek arkadaşıyla aynı evi paylaşıp ev arkadaşlarından Aysel, Müjde vs diye bahseden kızlardan olacaksınız mesela.

"Ben evlenmeden birlikte yaşamaya karşı erkekler ve aileleriyle muhatap değilim" diyeceksiniz belki.

İşte bu ülkede, o küçük azınlıkta büyük şansı yakalamak da kolay iş değil.

Birlikte yaşadığınız çocukla ilgili konunuz da bunun ispatı.

Umarım kafanızdaki soru işaretlerinden en doğru kararla kurtulursunuz.



yahu bu konuda birlikte yaşadıklarını söyleyenler zaten ilan edip birlikte yaşayanlar değilki .. üni de aynı evde kalmak .. iki tarafında ailesinin haberi olduğunu sanmıyorum..
ha biri çıkıpta derse biz ailelerimize bu şekilde yaşamak istediğimizi söyledik ve birlikte eve çıkmaya karar verdik o birlikte yaşamaktır.. bizim kızlarımız birlikte kalıyor hepsi bu..

edit : bende dahil. :KK70:
 
Back
X