- 10 Ağustos 2009
- 26.199
- 18.341
- 823
- Konu Sahibi burcubahar0635
-
- #201
kadınlık hormonları yüksek erkeksiz yapamıyorlarİkinci hatta üçüncü evliliğini yapan bir sürü insan var. Hadi biz bekarlar anlamıyoruz da onlar neden evleniyor madem bu kadar korkunç?
Benim için de öyle yani yangından mal kaçırır gibi üstelik 6 ay onu beklicem bit çay içmek için ama ona kalırsa da bu süre zarfında whatusptan konuşucam zihin olarak tanışacağız.bana çok sanal geliyo dediğimde ise resmen trip attı neyse sizi zorlayacak değilim diye.hayorlısı için dua ediyorum bu bizim hayatımız aynı evin içine biz giricez biz acısıyla tatlısıyla yaşayacağız.ikimiz için de hayırlısı olsun en doğru zamanda en doğru insanla.Kesinlikle o yanlışı yapmayın.
Uzaktan olan evliliklerde sonradan ikinci bir eş/sevgili bile çıkabiliyor bunun garantisi yok. Orada yeni bitirdiği bir ilişki oluyor mesela sizinle de alaka kurmuş olsa, sonra diğer ilişkisiyle barışsa, siz n'apacaksınız? Ortada mı kalacaksınız?
Bu işler asla aceleye gelmemeli zaten.
Daha geçen yaz yurt dışında olduğu için ağustos ayında nişanlanmak isteyen birini önerdiler bana. Yangından mal kaçırır gibi. Çok ciddiymiş de evlenmeyi istiyormuş bir an evvel. İşi gücü de var, akrabalarımın bana önerme sebebi de ailemize çok uygunmuş örf adet olarak ve maddi durumu çok iyi vs vs. Bu da benden 2 yaş küçüktü. Kabul etmedim. Kaldı ki ben onun yurt dışında ne haltlar yediğini bilemem yaza gelip nişan takacak sonra gidecek yurtdışına eee? ben ne ara tanıyacağım uzaktan uzağa görüşmeyle ne kadar çözebilirim ki. Onun yurt dışında bir ilişkisinin olup olmadığını nereden bilebilirim. Zaten ben kendimden küçük biriyle bir birliktelik istemiyorum 2 yaş bile beni etkiliyor çünkü o yaşta erkek kardeşim var bana çok acayip geliyor bu durum. İllaki örnekleri vardır istisnalar hep vardır fakat ben hem yaştan hem yurtdışı durumundan dolayı direk kafadan elemiştim. İstemeye gelsinler istemedim. Yine tanıdıklarıma bakacak olsaydım belki şu an nişanlıydım. Belki mutsuz bir evliliğe hazırlanmak üzereydim.
Yani çevre, akraba bir şekilde etkiliyor insanı evlilik durumlarında ama asla sizden fazla söz sahibi olamazlar. Önce bizim içimizden gelmesi lazım.
Sizin için de hakkınızda hayırlısı olsun.
Trip atması çocukça olmuş, bu durumda haklı taraf sizsiniz. Güvenmek çok önemli en başta.Benim için de öyle yani yangından mal kaçırır gibi üstelik 6 ay onu beklicem bit çay içmek için ama ona kalırsa da bu süre zarfında whatusptan konuşucam zihin olarak tanışacağız.bana çok sanal geliyo dediğimde ise resmen trip attı neyse sizi zorlayacak değilim diye.hayorlısı için dua ediyorum bu bizim hayatımız aynı evin içine biz giricez biz acısıyla tatlısıyla yaşayacağız.ikimiz için de hayırlısı olsun en doğru zamanda en doğru insanla.
Cunku korkunc degil , evliligi korkunc yapan insanlarİkinci hatta üçüncü evliliğini yapan bir sürü insan var. Hadi biz bekarlar anlamıyoruz da onlar neden evleniyor madem bu kadar korkunç?
Duygularıma tercüman olmuşsunO kadar doldum ki biraz içimi dökmek istiyorum...
Az önce instagramda bekar arkadaşlarımdan birinin spor yaptıktan sonra içtiği kahveyle olan fotoğrafını görmemle birlikte yaşlar boşaldı gözümden...Bi anda sinirlerim boşaldı sanırım.
Düşünüyorum da bekarken ne mutluymuşum.Yemeğimi yiyip odama çekilmek, canım istediğinde çıkıp gezmek, faturaları düşünmeden yaşamak, para derdi olmadan, eş, çocuk, akşam ne pişirsem, şu gün temizlik vakti vs gibi düşünceler olmadan ne kadar mutluymuşum.Evlenmek sadece daha çok sorumluluk ve doğal olarak mutsuzluk getirdi.Ne acelem vardı da evlendim üstüne bi de çocuk yaptım.
Bebeğimin doğmasıyla birlikte eşimle aramızdaki tüm ipler koptu...Hiçbi şekilde sorumluluk almayan, devamlı zorlamak gereken, bişeyi zorla yapsa da binbir laf eden kronik mutsuz bi insan...Sürekli yesin içsin yatsın, vizyonsuz, amaçsız günü kurtaran bomboş bi adam.
Evlilikte anladım ki insan anlatmaktan çok anlaşılmak istiyormuş.Zaten anlatma işi rutine dönünce birbirinin başını yiyen iki insandan başka bişey kalmıyo geriye.Karşınızda sizi anlayan,zor zamanınızı gören ve siz istemeden destek olan biri yoksa hiçbi zaman aile olamıyomuşsunuz.Biz de aile olamadık maalesef.
Ve anladım ki siz sorumluluk aldıkça yaptığınız tüm fedakarlıklar göreviniz sanılıyormuş ve nankör insan asla değişmiyormuş...Ve içinizde bi kere bişeyler bitti mi o ev artık size zindan oluyomuş...
Allah aşkına bi insanın yaşadığı yeri temizlemesi bi insana yardım etmek olarak görülebilir mi? Ev işleri benim görevim, bebek bakmak benim görevim, para getirmek benim görevim, MTV ödeme zamanını bilip onu bile halletmek benim görevim.Ben ne ara bu kadar eşek oldum indiremiyorum sırtımdan.
Bu kadar mutsuzsan boşan diyebilirsiniz.Maalesef boşanamam çünkü hayat boyu bana destek olan bi ailem olmadı, zaten biraz da onlardan kurtulmak için evlenmiştim.En az 2-3 sene daha bu cehennemdeyim...Ama artık taşıyamıyorum onca yükü.Eve gelip ben bugün yoruldum diyip eşek ölüsü gibi uyuyor.Çalıştığının yarısı da maaşındaki hacize gidiyor.Geri kalan para kendini geçindirmeye bile yetmez.Böyle bi adama sevgi saygı duyulur mu? Eve bunun yerine kedi köpek alsam en azından bana yük olmazdı.
Çok yorgunum, her gece kabuslar görüyorum psikiyatriye gitsem yardımı olur mu bilmiyorum ama son çarem o kaldı...
O kadar doldum ki biraz içimi dökmek istiyorum...
Az önce instagramda bekar arkadaşlarımdan birinin spor yaptıktan sonra içtiği kahveyle olan fotoğrafını görmemle birlikte yaşlar boşaldı gözümden...Bi anda sinirlerim boşaldı sanırım.
Düşünüyorum da bekarken ne mutluymuşum.Yemeğimi yiyip odama çekilmek, canım istediğinde çıkıp gezmek, faturaları düşünmeden yaşamak, para derdi olmadan, eş, çocuk, akşam ne pişirsem, şu gün temizlik vakti vs gibi düşünceler olmadan ne kadar mutluymuşum.Evlenmek sadece daha çok sorumluluk ve doğal olarak mutsuzluk getirdi.Ne acelem vardı da evlendim üstüne bi de çocuk yaptım.
Bebeğimin doğmasıyla birlikte eşimle aramızdaki tüm ipler koptu...Hiçbi şekilde sorumluluk almayan, devamlı zorlamak gereken, bişeyi zorla yapsa da binbir laf eden kronik mutsuz bi insan...Sürekli yesin içsin yatsın, vizyonsuz, amaçsız günü kurtaran bomboş bi adam.
Evlilikte anladım ki insan anlatmaktan çok anlaşılmak istiyormuş.Zaten anlatma işi rutine dönünce birbirinin başını yiyen iki insandan başka bişey kalmıyo geriye.Karşınızda sizi anlayan,zor zamanınızı gören ve siz istemeden destek olan biri yoksa hiçbi zaman aile olamıyomuşsunuz.Biz de aile olamadık maalesef.
Ve anladım ki siz sorumluluk aldıkça yaptığınız tüm fedakarlıklar göreviniz sanılıyormuş ve nankör insan asla değişmiyormuş...Ve içinizde bi kere bişeyler bitti mi o ev artık size zindan oluyomuş...
Allah aşkına bi insanın yaşadığı yeri temizlemesi bi insana yardım etmek olarak görülebilir mi? Ev işleri benim görevim, bebek bakmak benim görevim, para getirmek benim görevim, MTV ödeme zamanını bilip onu bile halletmek benim görevim.Ben ne ara bu kadar eşek oldum indiremiyorum sırtımdan.
Bu kadar mutsuzsan boşan diyebilirsiniz.Maalesef boşanamam çünkü hayat boyu bana destek olan bi ailem olmadı, zaten biraz da onlardan kurtulmak için evlenmiştim.En az 2-3 sene daha bu cehennemdeyim...Ama artık taşıyamıyorum onca yükü.Eve gelip ben bugün yoruldum diyip eşek ölüsü gibi uyuyor.Çalıştığının yarısı da maaşındaki hacize gidiyor.Geri kalan para kendini geçindirmeye bile yetmez.Böyle bi adama sevgi saygı duyulur mu? Eve bunun yerine kedi köpek alsam en azından bana yük olmazdı.
Çok yorgunum, her gece kabuslar görüyorum psikiyatriye gitsem yardımı olur mu bilmiyorum ama son çarem o kaldı...
Nasıl yaniBeni recm edenler burada mı?
ben de onu anlamadım pek..evliyim arkadaşlarımla oturup kahvemi içiyorum iş çıkışı keyif yapıyorum sporuma cilt bakımlarına gidiyorum ha çocuğum yok onu bilemem tbai..ama evliliği genel olarak kötülemeyelim bnce. kişidne kişiye eşten eşe değişir özgürlüğü kısıtlamıyor yaniYaşadiginiz seyin evlilikle ne ilgisi var ki? Cocuk durumunu bilemem cocugum yok ama evliykende spora gidiliyor, geziliyor, kendine vakit harcaniyor, boş boş oturuluyor.
Mecburi, geçici donemlerde yaşan zor zamanlar dişinda omzuma buyuk yükler yuklenmedi hiç. Hepimizin hayatinda bekar da olsak evli de olsak zor donemler olur sadece ugrastigimiz konular farkli olur.
bende buna benzer bi durumdaydım. çok isteyerek evlendim kocamında maddi durumu iyiydi ama çok kötü bi evlilikt. bekar günlerimi özler bekar arkadaşlarımı kıskanırdım. 2,5 ay önceboşandım eski günlerime döndüm. yaşadığım o evi hatırlamak bile istemiyorum cehennem gibiydi. ama yinede insan üzülüyo azda olsa güzel günlerimi hatırlayıp acaba mı diyorum. nankörmüyüz neyiz. oysa çokta istemiş dua etmiştim eski hayatıma dönüyüm diye.O kadar doldum ki biraz içimi dökmek istiyorum...
Az önce instagramda bekar arkadaşlarımdan birinin spor yaptıktan sonra içtiği kahveyle olan fotoğrafını görmemle birlikte yaşlar boşaldı gözümden...Bi anda sinirlerim boşaldı sanırım.
Düşünüyorum da bekarken ne mutluymuşum.Yemeğimi yiyip odama çekilmek, canım istediğinde çıkıp gezmek, faturaları düşünmeden yaşamak, para derdi olmadan, eş, çocuk, akşam ne pişirsem, şu gün temizlik vakti vs gibi düşünceler olmadan ne kadar mutluymuşum.Evlenmek sadece daha çok sorumluluk ve doğal olarak mutsuzluk getirdi.Ne acelem vardı da evlendim üstüne bi de çocuk yaptım.
Bebeğimin doğmasıyla birlikte eşimle aramızdaki tüm ipler koptu...Hiçbi şekilde sorumluluk almayan, devamlı zorlamak gereken, bişeyi zorla yapsa da binbir laf eden kronik mutsuz bi insan...Sürekli yesin içsin yatsın, vizyonsuz, amaçsız günü kurtaran bomboş bi adam.
Evlilikte anladım ki insan anlatmaktan çok anlaşılmak istiyormuş.Zaten anlatma işi rutine dönünce birbirinin başını yiyen iki insandan başka bişey kalmıyo geriye.Karşınızda sizi anlayan,zor zamanınızı gören ve siz istemeden destek olan biri yoksa hiçbi zaman aile olamıyomuşsunuz.Biz de aile olamadık maalesef.
Ve anladım ki siz sorumluluk aldıkça yaptığınız tüm fedakarlıklar göreviniz sanılıyormuş ve nankör insan asla değişmiyormuş...Ve içinizde bi kere bişeyler bitti mi o ev artık size zindan oluyomuş...
Allah aşkına bi insanın yaşadığı yeri temizlemesi bi insana yardım etmek olarak görülebilir mi? Ev işleri benim görevim, bebek bakmak benim görevim, para getirmek benim görevim, MTV ödeme zamanını bilip onu bile halletmek benim görevim.Ben ne ara bu kadar eşek oldum indiremiyorum sırtımdan.
Bu kadar mutsuzsan boşan diyebilirsiniz.Maalesef boşanamam çünkü hayat boyu bana destek olan bi ailem olmadı, zaten biraz da onlardan kurtulmak için evlenmiştim.En az 2-3 sene daha bu cehennemdeyim...Ama artık taşıyamıyorum onca yükü.Eve gelip ben bugün yoruldum diyip eşek ölüsü gibi uyuyor.Çalıştığının yarısı da maaşındaki hacize gidiyor.Geri kalan para kendini geçindirmeye bile yetmez.Böyle bi adama sevgi saygı duyulur mu? Eve bunun yerine kedi köpek alsam en azından bana yük olmazdı.
Çok yorgunum, her gece kabuslar görüyorum psikiyatriye gitsem yardımı olur mu bilmiyorum ama son çarem o kaldı...
evet eşe ve ailesine göre değişiyor.çok mutlu olanlarda var benim gibi kötü eşe rastlayanlarda var.ben de onu anlamadım pek..evliyim arkadaşlarımla oturup kahvemi içiyorum iş çıkışı keyif yapıyorum sporuma cilt bakımlarına gidiyorum ha çocuğum yok onu bilemem tbai..ama evliliği genel olarak kötülemeyelim bnce. kişidne kişiye eşten eşe değişir özgürlüğü kısıtlamıyor yani
bnce evlilikten değil de çocuktan sonra hayat değişiyor etraftan gördüğüm öyle sorumluluk asıl o zmn başlıyor..ben evlilikte çok sorumluluk altına girmiş gibi hissetmedim açıkçası kv kp gibi dertlerim de yok senede bir kere görüyorum bazen düşünüyorum erken mi evlendim diye (25tim) ama bu düşünceye itecek bunalmışlıklarım yok tadını çıkartıyorum 30 a geldim hala çocuk yok olunca nasıl olur bilemem yani bekar öğrenci gibi takılıyoruz eşimle de gezme tozma konser vs2-3 sene sakina sakin bi cocuk daha yapma madem oyle bi planin var.
Insan erken evlenince hersey yarim kalmis gibi hissediyo. Mutluyum simdi ama bazen diyorum keske iki uc sene sonra evlenseymisim bekarliktan biksaymisim diye.
Hakkinizda hayirlisi.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?