Evliliğim bitmek üzere! Lütfen Yardım Edin

Gerçekten inanılmaz. Yaşadıklarınız çok üzücü ve atlatılması zor. Fakat kendinizi o kadar çok ezdirmişsiniz ki susarak, kabullenerek. Bende bir çok problem yaşadım ve 4 sene olacak evliliğime. Annem babam ayrı olduğu için beni de çok ezmeye kalktılar ya da ben aynı evde oturduğumuz için kendimi yalnız hissediyordum. Ama hiçbir zaman ezdirmedim kendimi.. Şunu unutmamak gerekiyor. Hayatta nefes aldığın sürece varsın. Ve bu süre içerisinde kimseye ihtiyacın yok. Eğer sen kendine hak ettiğin değeri vermezsen, başkaları vermedi diye üzülmenin bir mantığı yok.. Bence karşına al ve konuş. Seni seven kendini düzeltir zaten. Tabii yaşayan sensin ve sen daha iyi bilirsin.
Teşekkür ederim. Çok konuştum ama hep aynı. Düzeleceğini sanmıyorum. Sevgim artık bitti bunu anlıyorum. Sadece yıllarca beraber olduğumuz için alışkanlığım kaldı. Kurulu düzen bozmakta insanı geri ittiriyor ama inanın ben emeklerime ve aileme üzülüyorum
 
Teşekkür ederim. Çok konuştum ama hep aynı. Düzeleceğini sanmıyorum. Sevgim artık bitti bunu anlıyorum. Sadece yıllarca beraber olduğumuz için alışkanlığım kaldı. Kurulu düzen bozmakta insanı geri ittiriyor ama inanın ben emeklerime ve aileme
Elbette üzülürsün anlıyorum ama ne bunu yaşamak, ne de buna alışmak fayda sağlar size. Bence yol yakınken daha fazla kendinize bunları yapmayın.. Tabii ki yuvayı yıkmak çok kolaydır, önemli olan ayakta tutabilmek ama ilişki de saygı bittiği zaman sevgi hiçbir işe yaramaz ben böyle düşüyorum. Ne diyim Allah yardımcınız olsun. Ama herşey den önce siz kendinizi sevin. Sevin ki, hayatta sizden daha değerli birşey olmadığını bilin..
 
Merhaba, Öncelikle okuyacağınız için teşekküler. Eşimle Üniversite 2.sınıftan itibariyle 2yıl nişanlı kaldık ve mezun olunca evlendik. Birbirimizi severek evlendik. Tabi ki nişandı sözdü bu süreçlerde ailelerimiz birbirlerine ısınamadı ama biz yinede devam ettik. Eşimin ailesi çanakkalede yaşıyor, benim ailem istanbulda. Ailesi, 5senelik söz nişan nikah kına süreçlerinde sadece 3kere gelmiş bulundular. 1. beni istemeye geldiklerinde(isteme/nişan bir arada oldu)
2. Si nikahıma geldiler ve 3.sü kına geceme geldiler. Ailem göçmen bir ailedir ve eşimin aileside göçmendir. Kültürlerimiz benzer ama eşimle ben kültürlerimize sıkı sıkıya bağlı insanlar değildik, ailemizin bildiklerine saygı duyarak hareket ederdik(makul şeylerse).
eşimin ailesi kasaba gibi küçük bir yerde yaşayan ve oranın örf adetlerine alışık bir ailedir. Benim ailem ise şehirde yaşayan ama yinede örf ve adetlerine bağlı ailedir. (Bilmeniz için yazıyorum)
Eşimin ailesi beni istemeye geldiklerinde hem isteme hem nişan yapıcaktık.
Geldikleri gün biraz sıkıntılar yaşadık, eşimin ablası yani büyük görümcem evimi, benim kendi odamı kurcalarken yakaladım ve bu davranışını ailemden herkes görmüş çok utanmıştım. Daha sonra ise kayınbabam beni isterken(yaşlı birisidir ama dinçtir) durup dururken bir muhabbet açarak “kerhane” ile ilgili bir espiri yaparak herkesi şaşkına uğrattı. Nişanı neden istemede yaptığımı soracaksanız, istanbul a gidip gelmek zormuş o yüzden geldikleri gibi halletmek istemişler (bir daha gelmemek için)
Aileme altınla alakalı ne istersiniz vs gibi gelenektendir soruları sorulmadı, annem size yakışanı takın demişti ve Nişanımda bana sadece 1 bilezik takıldı. (Biz ailece bilmiyorduk 1 bilezik takacaklarını, tabi damada kol saati taktık)
Nişanlıyken örf adetlerimiz olan gelin bayram hediyesi (bir danteldir veya tülbent veya da bir bluzdur gönderilmedi. Kısacası Hiç bişey bana gönderilmedi. İstemeye de yangından mal alır gibi hemen gelip gittiler. Lütfen yanlış anlaşılmasın bu sözüm; ben dul birisi değilim, ilk evliliğim ama yaşananlar çok can sıkıcıydı. Eşimle ben çok iyi anlaşıyorduk ta ki aileler devreye girinceye kadar. Eşimin babası çok despot bir insandır ve eşim ondan korkar ne derse yapar, bunu bilmiyordum.
nişanlıyken kendi ailemle kayınbabamlara biz kendimiz gittik yaşça büyüktür belki adımı bizden bekliyorlardır diye ama maalesef öyle değilmiş yinede bize hiç gelmediler bu süreçte. Nikah zamanımız geldi çattı, nikahımız için ailesi il dışından geldi, geldiler ama ailemle yaşadığım ev 3. Katta diye o kata çıkamazlarmış asansör yokmuş diye teyzemin benim kendi öz teyzemin evine gitmek istediler, tabi ki de dedik buyur ettik. Yemesinden içmesine herşeylerini hallettik. Tabi benim bütün hazırlıklarım çöp oldu, kuaför randevum makyaj vs. Teyzemlerin orda tanımadığım kişilere yaptırdım ve sonucu hüsrandı zaten neyse. Teyzemde herşeyleri hazırladık ama ailesi sanki bize hizmetçiymişiz gibi tavır almaları, eşimin hiçbir şeye karışmaması beni çok şaşırttı ve ilk kötü günümüze adım atmış olduk şöyle ki; teyzemden çıkıp nikah salonuna geldik, nikahımız oldu herşey güzel teyzemlere geri geldik. Eşim, kız kardeşi ve abladı balkonda oturmuşlar birşey konuluyorlar, bende eşime seslendim yanıma gelmesi için. Gelincede, canım sana takılanları (3 çeyrek) verirmisin bende bana takılanları aldım bunları kaldırayım dedim. Bana direk dediği şu oldu yüksek sesle; ben onları annemlere verdim, onlar üstüne ekleyip altın yapıcaklar. Ve o iki kardeşide bana balkondan pişkin pişkin bakıyorlar. Teyzemin evi küçük herkes duydu rezil oldum. Bana davranışı ve bana danışmadan hareket etmesi beni çok üzdü üzüntüden ağlıyarak 2 saat uyumuşum. Gece 12-1 gibi gidecekler otogara hepberaber yolcu etmeye gittik vs pek yansıtmadım. Kendi ailemle kalınca herkes bu yapılanın ayıp olduğunu, geline yani bana danışmadan damadın yani eşimin neden böyle hareket ettiğini sorup durdular ama ben nereden bile bilirdim ki.
Kına gecemde eşim ve ailesi kınama geç geldiler. Dış çekim yapamadık bu yüzden. Kınada hiçbirşey bana takılmadı. Kendi kendime oynadım o gün bitsin gitsin diye. Dini nikahımızda eşimin ailesinin memleketinde oldu.
eşimin akrabasının evinde kaldık ailemle. İmam kayınbabamın arkadaşıymış, (ben pek mehir vs düşüncesinde birisi değildim, dedim ya aileler işlere karıştı) yengem yanımda geldi nikah sırasında ve yengem düğünde takılanları mehir olarak istediğini belirtti ben hiç konuşmadım. Kayınbabam o sırada imama kaş göz yaptı ve olmaz çok fazla dedi, arayı bulup anlaşın dedi. Yengem sustu çünkü o an çıkarın verin denmiyor bu allah katında bir söz diye imam efendinin soruna verilmiş cevaptı ama imam beğenmedi. Bende fark etmez dedim. Bana 1 bilezik senindir dedi imam efendi ve ben olay büyümesin diye sustum. Nikah kıyıldı odadan çıktım. Biran önce düğün olsun diye bekliyordum ki aileler artık müdahile etmesin, eşimle ben şu konulardan uzaklaşmak için sabrediyorduk sanıyordum meğer tek sabreden benmişim. Eşimin böyle paragöz olduğunu bilmiyordum. Düğünde takılar takılıyor ama sadece erkeğe takı takılıyor ben pistin ortasında heykel gibi kaldım, sadece kendi ailemin bana taktığı takı vardı. Kayınvalidem cumhuriyet altını vs bunları hep eşime taktı. Yine ses etmedim, taksınlar nasıl olsa eşimle evliyiz ikimizin herşey diye düşündüm.
eşim memur, ben atanamadım öğretmenim. Yaşım 27. Eşim sürekli evde benden altınları saklıyor. Her ay altınları sayıyor. Çok zoruma gidiyodu böyle davranması. Birgün işteyim beni arıyor, altınlar eksik diye eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Geldim beraber saydık ve altınlar tam çıktı eksik yoktu. Keşke eksik çıksaydıda yediğim laflar bari yerini bulmuş olurdu, annemi hırsızlıkla suçladı ama ne oldu kendisi eksik saymış, insanlara iftira atıyor, tabi tartışmasınıda yaşadık eşimle. Neyse arada zaman geçti En sonunda benden sakladığı altınları evi temizlerken buldum, bende ordan alıp başka yere koydum ve söyledim başka yere kaldırdığımı. Aradan zaman geçti görümcemin kızı nişanlanacaktı ve eşime şimdiden hazırlığını yap takını al demiştim. Tam 6 ay geçti ve sonuç; takısını filan almamış. Bana dediği cümle şu oldu. “Çeyrek ver ordan senin malın değil onlar sana hesap vermem ben” bende ona, önce kibarca istemesini ve önceden takısını almasını söylediğimi söyledim ayrıyettende birikimimizi böyle hemen kullanmamasını söyledim ve sonuç; Beni darp etti, küfürler etti hatta beni boşamakla tehdit etti. Ailemi eve çağırdım tabi bu sırada o evden kaçtı. Beni boşayacaksa boşasın diye düşünüyordum ama boşamadı. 1 hafta sonra (görümcemin kızının nişanına 1 gün kala) ailemin evine geldi ve yalandan babamdan özür diledi (babam nişana gitmemizi ailesine saygısızlık yapmamam gerektiğini söyledi ve git dedi) ve eve dönüp nişan için il dışına yola çıktık. Nişan günü ne fark ettim dersiniz, benim nişan pastam, benim nişan hediyeliklerim birebir kopya. Oturdum sadece izledim, eşimle aram zaten kötü belli etmemeye çalışıyorum takı zamanında ise gözüme soka soka kızlarına öyle bir nişan takıları taktılar ki (kayınvalidem kayınbabam görümcelerim) hepsi mübarek kuyumcu gibilerdi. Tutamadım eşime dedim gör bak nişan takısı böylr olur beni bi ayıbım varmışçasına aldınız dedim.

sinirden tabi o cümleyi kurdum yoksa eşimi seviyordum, düzeliceğine inanıyordum. Ailemde sevdiğim için ses çıkarmadılar.

kendi evimize döndük 1 ay birbirimizle konuşmadık. Kendi ailemin yardımlarıyla arabuluculuk etmesiyle aramızı düzelttik. Eşimin ailesi asla aramızın düzeltmeye adım bile atmadılar.
Ve en güncel olan da kısaca şöyle anlatayım;
Tam tamına 6-7 aydır kavga etmiyoruz herşey iyi gidiyor diyordum, eşimin telefonu bozuktu ona süpriz hediye olsun diye biraz çeyrek bozdurup eşime telefon aldım ve yılbaşı gelmeden eşimin telefonu artık kullanılmıyacak duruma geldi, bende dedim kendine gidip telefon filan almasın bari önceden vereyim telefon hediyesini dedim. Ne yazık ki kursağımda bıraktı. Neden ona sormadan yapmışım neden habersiz altınları elle işim. Ne gerek varmış filan. Telefonuda attı koltuğun üstüne öylece maf etti süprizimi. Şuan konuşmuyoruz, afedersiniz benden ayrı uyuyor telefon olayından dolayı ve aldığım telefonda attığı koltuğun üstünde hala öyle duruyor. Çok zoruma gidiyo. Napıcamı şaşırdım kaldım. Sevmekde bir yere kadar diye düşünüyorum
Canım eşler arasında her türlü kavga olur. Ama en büyük kavga ayleler yüzünden oluyo. Senin eşimde baya aylesine düşkün. Benim eşimde aylesine kardeşlerine çok düşkün. Onun aylesine laf söylemeye gelmez. Ama benim Ayleme söylenir bişey olur hemen suçlar. Bende eşimden gizli bişey alamıyorum sen nasıl Bi kadınsın diyo böylemi yuva yapıcan diyo bizde 3 gündür konuşmuyoruz.
 
Neden bu kadar temelden anlatmaya başladığını anlamamıştım hala buralara niye takılıyorsun unut gitsin diyecektim ki sonradan şok yaşadım darp ile.
Sana değer vermeyen bu insandan çocuk yapayım deme. Boşanmak için de ne bekliyorsun bilmiyorum.
Bu arada evlilik öncesi yaşananlar çok absürt değildi. Tek absürt olay eşinin para meseleleri. Sizi aile olarak görememesi.
Biz de göçmeniz bu arada. ben evlenirken eşimin ailesi 2 kere geldi benim memleketime bi nişan ve isteme için bi de nikaha geldiler işte. Ailem de fazla gelip gitme olsun istemedi açıkçası sevmediler. Az görelim daha iyi modundaydık. İmam nikahı olmadı. Yapmıyorlarmış onlar. Ben annemleri kandırdım he memlekette olacakmış diye. Geçtik gittik. Hiçbir adeti yapmadık. Hiçbir şey istemedik. Takı makı nişan bohçası vs olmasın hediye isteyen alabilir başka bir şey yok dedik. Bu Kısımlar bana zaten çok normal geliyor.
2 düğün yaptılar bi köylerinde bi yaşadıkları şehirde. Köyde kimse üstüme altın takmadı herkes kaynanama verdi. 🤣 zaten umrumda değildi. Asla muhattap olmayacağım olaylar. Eşime bunun lafını etmedim.
yaşadıkları şehirdeki Düğünde takılanlar için eşim bana dedi ki suculentçiğim ben bu kadar sürede senin aileni tanıdım çok güvenilir insanlar ben düğün takılarını babana teslim edicem o saklasın. Bizde kalırsa benim annem babam dadanır huzurumuz kaçar. Önce kabul etmedim ama beni ikna etti buna. Ailesi hiç huzurumuzu kaçıramadı. Çünkü eşimin gözü açıktı ailesine karşı. Aile olduğumuzun farkındaydı. Kendi ailesine de onlar da adetmiş kızın annesi alırmış düğün takılarını ev alacakları zaman verirmiş diye yalan attı gitti.
Bilmiyorum bu süreçte kimseden beklentiye girmedim.üzülmedim. Ama eşim bana sırt çevirseydi bu yaşayacağım en büyük acı olurdu.
 
Merhaba, Öncelikle okuyacağınız için teşekküler. Eşimle Üniversite 2.sınıftan itibariyle 2yıl nişanlı kaldık ve mezun olunca evlendik. Birbirimizi severek evlendik. Tabi ki nişandı sözdü bu süreçlerde ailelerimiz birbirlerine ısınamadı ama biz yinede devam ettik. Eşimin ailesi çanakkalede yaşıyor, benim ailem istanbulda. Ailesi, 5senelik söz nişan nikah kına süreçlerinde sadece 3kere gelmiş bulundular. 1. beni istemeye geldiklerinde(isteme/nişan bir arada oldu)
2. Si nikahıma geldiler ve 3.sü kına geceme geldiler. Ailem göçmen bir ailedir ve eşimin aileside göçmendir. Kültürlerimiz benzer ama eşimle ben kültürlerimize sıkı sıkıya bağlı insanlar değildik, ailemizin bildiklerine saygı duyarak hareket ederdik(makul şeylerse).
eşimin ailesi kasaba gibi küçük bir yerde yaşayan ve oranın örf adetlerine alışık bir ailedir. Benim ailem ise şehirde yaşayan ama yinede örf ve adetlerine bağlı ailedir. (Bilmeniz için yazıyorum)
Eşimin ailesi beni istemeye geldiklerinde hem isteme hem nişan yapıcaktık.
Geldikleri gün biraz sıkıntılar yaşadık, eşimin ablası yani büyük görümcem evimi, benim kendi odamı kurcalarken yakaladım ve bu davranışını ailemden herkes görmüş çok utanmıştım. Daha sonra ise kayınbabam beni isterken(yaşlı birisidir ama dinçtir) durup dururken bir muhabbet açarak “kerhane” ile ilgili bir espiri yaparak herkesi şaşkına uğrattı. Nişanı neden istemede yaptığımı soracaksanız, istanbul a gidip gelmek zormuş o yüzden geldikleri gibi halletmek istemişler (bir daha gelmemek için)
Aileme altınla alakalı ne istersiniz vs gibi gelenektendir soruları sorulmadı, annem size yakışanı takın demişti ve Nişanımda bana sadece 1 bilezik takıldı. (Biz ailece bilmiyorduk 1 bilezik takacaklarını, tabi damada kol saati taktık)
Nişanlıyken örf adetlerimiz olan gelin bayram hediyesi (bir danteldir veya tülbent veya da bir bluzdur gönderilmedi. Kısacası Hiç bişey bana gönderilmedi. İstemeye de yangından mal alır gibi hemen gelip gittiler. Lütfen yanlış anlaşılmasın bu sözüm; ben dul birisi değilim, ilk evliliğim ama yaşananlar çok can sıkıcıydı. Eşimle ben çok iyi anlaşıyorduk ta ki aileler devreye girinceye kadar. Eşimin babası çok despot bir insandır ve eşim ondan korkar ne derse yapar, bunu bilmiyordum.
nişanlıyken kendi ailemle kayınbabamlara biz kendimiz gittik yaşça büyüktür belki adımı bizden bekliyorlardır diye ama maalesef öyle değilmiş yinede bize hiç gelmediler bu süreçte. Nikah zamanımız geldi çattı, nikahımız için ailesi il dışından geldi, geldiler ama ailemle yaşadığım ev 3. Katta diye o kata çıkamazlarmış asansör yokmuş diye teyzemin benim kendi öz teyzemin evine gitmek istediler, tabi ki de dedik buyur ettik. Yemesinden içmesine herşeylerini hallettik. Tabi benim bütün hazırlıklarım çöp oldu, kuaför randevum makyaj vs. Teyzemlerin orda tanımadığım kişilere yaptırdım ve sonucu hüsrandı zaten neyse. Teyzemde herşeyleri hazırladık ama ailesi sanki bize hizmetçiymişiz gibi tavır almaları, eşimin hiçbir şeye karışmaması beni çok şaşırttı ve ilk kötü günümüze adım atmış olduk şöyle ki; teyzemden çıkıp nikah salonuna geldik, nikahımız oldu herşey güzel teyzemlere geri geldik. Eşim, kız kardeşi ve abladı balkonda oturmuşlar birşey konuluyorlar, bende eşime seslendim yanıma gelmesi için. Gelincede, canım sana takılanları (3 çeyrek) verirmisin bende bana takılanları aldım bunları kaldırayım dedim. Bana direk dediği şu oldu yüksek sesle; ben onları annemlere verdim, onlar üstüne ekleyip altın yapıcaklar. Ve o iki kardeşide bana balkondan pişkin pişkin bakıyorlar. Teyzemin evi küçük herkes duydu rezil oldum. Bana davranışı ve bana danışmadan hareket etmesi beni çok üzdü üzüntüden ağlıyarak 2 saat uyumuşum. Gece 12-1 gibi gidecekler otogara hepberaber yolcu etmeye gittik vs pek yansıtmadım. Kendi ailemle kalınca herkes bu yapılanın ayıp olduğunu, geline yani bana danışmadan damadın yani eşimin neden böyle hareket ettiğini sorup durdular ama ben nereden bile bilirdim ki.
Kına gecemde eşim ve ailesi kınama geç geldiler. Dış çekim yapamadık bu yüzden. Kınada hiçbirşey bana takılmadı. Kendi kendime oynadım o gün bitsin gitsin diye. Dini nikahımızda eşimin ailesinin memleketinde oldu.
eşimin akrabasının evinde kaldık ailemle. İmam kayınbabamın arkadaşıymış, (ben pek mehir vs düşüncesinde birisi değildim, dedim ya aileler işlere karıştı) yengem yanımda geldi nikah sırasında ve yengem düğünde takılanları mehir olarak istediğini belirtti ben hiç konuşmadım. Kayınbabam o sırada imama kaş göz yaptı ve olmaz çok fazla dedi, arayı bulup anlaşın dedi. Yengem sustu çünkü o an çıkarın verin denmiyor bu allah katında bir söz diye imam efendinin soruna verilmiş cevaptı ama imam beğenmedi. Bende fark etmez dedim. Bana 1 bilezik senindir dedi imam efendi ve ben olay büyümesin diye sustum. Nikah kıyıldı odadan çıktım. Biran önce düğün olsun diye bekliyordum ki aileler artık müdahile etmesin, eşimle ben şu konulardan uzaklaşmak için sabrediyorduk sanıyordum meğer tek sabreden benmişim. Eşimin böyle paragöz olduğunu bilmiyordum. Düğünde takılar takılıyor ama sadece erkeğe takı takılıyor ben pistin ortasında heykel gibi kaldım, sadece kendi ailemin bana taktığı takı vardı. Kayınvalidem cumhuriyet altını vs bunları hep eşime taktı. Yine ses etmedim, taksınlar nasıl olsa eşimle evliyiz ikimizin herşey diye düşündüm.
eşim memur, ben atanamadım öğretmenim. Yaşım 27. Eşim sürekli evde benden altınları saklıyor. Her ay altınları sayıyor. Çok zoruma gidiyodu böyle davranması. Birgün işteyim beni arıyor, altınlar eksik diye eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Geldim beraber saydık ve altınlar tam çıktı eksik yoktu. Keşke eksik çıksaydıda yediğim laflar bari yerini bulmuş olurdu, annemi hırsızlıkla suçladı ama ne oldu kendisi eksik saymış, insanlara iftira atıyor, tabi tartışmasınıda yaşadık eşimle. Neyse arada zaman geçti En sonunda benden sakladığı altınları evi temizlerken buldum, bende ordan alıp başka yere koydum ve söyledim başka yere kaldırdığımı. Aradan zaman geçti görümcemin kızı nişanlanacaktı ve eşime şimdiden hazırlığını yap takını al demiştim. Tam 6 ay geçti ve sonuç; takısını filan almamış. Bana dediği cümle şu oldu. “Çeyrek ver ordan senin malın değil onlar sana hesap vermem ben” bende ona, önce kibarca istemesini ve önceden takısını almasını söylediğimi söyledim ayrıyettende birikimimizi böyle hemen kullanmamasını söyledim ve sonuç; Beni darp etti, küfürler etti hatta beni boşamakla tehdit etti. Ailemi eve çağırdım tabi bu sırada o evden kaçtı. Beni boşayacaksa boşasın diye düşünüyordum ama boşamadı. 1 hafta sonra (görümcemin kızının nişanına 1 gün kala) ailemin evine geldi ve yalandan babamdan özür diledi (babam nişana gitmemizi ailesine saygısızlık yapmamam gerektiğini söyledi ve git dedi) ve eve dönüp nişan için il dışına yola çıktık. Nişan günü ne fark ettim dersiniz, benim nişan pastam, benim nişan hediyeliklerim birebir kopya. Oturdum sadece izledim, eşimle aram zaten kötü belli etmemeye çalışıyorum takı zamanında ise gözüme soka soka kızlarına öyle bir nişan takıları taktılar ki (kayınvalidem kayınbabam görümcelerim) hepsi mübarek kuyumcu gibilerdi. Tutamadım eşime dedim gör bak nişan takısı böylr olur beni bi ayıbım varmışçasına aldınız dedim.

sinirden tabi o cümleyi kurdum yoksa eşimi seviyordum, düzeliceğine inanıyordum. Ailemde sevdiğim için ses çıkarmadılar.

kendi evimize döndük 1 ay birbirimizle konuşmadık. Kendi ailemin yardımlarıyla arabuluculuk etmesiyle aramızı düzelttik. Eşimin ailesi asla aramızın düzeltmeye adım bile atmadılar.
Ve en güncel olan da kısaca şöyle anlatayım;
Tam tamına 6-7 aydır kavga etmiyoruz herşey iyi gidiyor diyordum, eşimin telefonu bozuktu ona süpriz hediye olsun diye biraz çeyrek bozdurup eşime telefon aldım ve yılbaşı gelmeden eşimin telefonu artık kullanılmıyacak duruma geldi, bende dedim kendine gidip telefon filan almasın bari önceden vereyim telefon hediyesini dedim. Ne yazık ki kursağımda bıraktı. Neden ona sormadan yapmışım neden habersiz altınları elle işim. Ne gerek varmış filan. Telefonuda attı koltuğun üstüne öylece maf etti süprizimi. Şuan konuşmuyoruz, afedersiniz benden ayrı uyuyor telefon olayından dolayı ve aldığım telefonda attığı koltuğun üstünde hala öyle duruyor. Çok zoruma gidiyo. Napıcamı şaşırdım kaldım. Sevmekde bir yere kadar diye düşünüyorum
Ne kadar cimri bir adamla evlenmıssin.... Esin senden cok maddiyata önem veriyor. Ve Sana şiddet uygulamış... Asla kabul etmiycegim durum.. Ögretmenmıssın, Hemen kpss ye calıs ve atanmak icin ugras, bu sürecte kesinlikle cocuk yapma! Atandıktan sonra da baktın ki esin bu tür davranıslarına devam ediyor bas tekmeyi! Senin mutlaka calısıp kendi ayaklarının üstünde durman gerekiyor... Böyle bir adamın eline de bakılmaz...
 
Bir an benim nişan hikayesini anlatiyorsun sandım. Allahtan ben anladım da paraci ve pinti olduğunu üstelik asalaktı da. Birden şükrettim. Sizin de Allah yardımcınız olsun.
 
Siz pek istemiyorsunuz ama evliliğin iz zaten bitmiş gitmiş... eşiniz sizi değil parayı istiyor şimdiden eminimki sizden ne kurtarabileceğinn hesabını yapıyor.. Bi dk durmam aileme giderim ,alışkanlık denen Bi şey yok onu siz mazeret gösteriyorsunuz kafanızda ,boşanmanız gerek biliyorsunuz...
 
Boşanmak için ne gibi adınlar atmalıyım? Bu konuda bir bilgisi olan var mı?
yalnız ben eşimden çekiniyorum, nişanlıyken bir sözlü kavgamız oldu ve bana silah çekip alnıma dayadı. Ailemin yanındayken boşanma davası açabilirmiyim?
Buna rağmen nasıl evlenebildin bu adamla? Korktuğun için mi evlenmek zorunda kaldın yoksa?
Bence bir an önce kendine iyi bir avukat bul ve bu işi de kökünden hallet. Nerede olduğunun bir önemi yoktur bence, dilekçe veriyosun avukat gerisini hallediyo diye biliyorum ben. Bir sürü kadın öldürülüyo, lütfen sende kendine dikkat et, bu işi onun damarına basmadan halletmeye bak. Belli ki adam da silah da var. 🙄
 
Buna rağmen nasıl evlenebildin bu adamla? Korktuğun için mi evlenmek zorunda kaldın yoksa?
Bence bir an önce kendine iyi bir avukat bul ve bu işi de kökünden hallet. Nerede olduğunun bir önemi yoktur bence, dilekçe veriyosun avukat gerisini hallediyo diye biliyorum ben. Bir sürü kadın öldürülüyo, lütfen sende kendine dikkat et, bu işi onun damarına basmadan halletmeye bak. Belli ki adam da silah da var. 🙄
Korktuğum için değil çok seviyordum, düzelir diye düşündüm hep.
Kendisi polis memuru, o yüzden silahı var. Araştırıyorum boşanmak için neler yapılması gerektiğini.
 
Merhaba, Öncelikle okuyacağınız için teşekküler. Eşimle Üniversite 2.sınıftan itibariyle 2yıl nişanlı kaldık ve mezun olunca evlendik. Birbirimizi severek evlendik. Tabi ki nişandı sözdü bu süreçlerde ailelerimiz birbirlerine ısınamadı ama biz yinede devam ettik. Eşimin ailesi çanakkalede yaşıyor, benim ailem istanbulda. Ailesi, 5senelik söz nişan nikah kına süreçlerinde sadece 3kere gelmiş bulundular. 1. beni istemeye geldiklerinde(isteme/nişan bir arada oldu)
2. Si nikahıma geldiler ve 3.sü kına geceme geldiler. Ailem göçmen bir ailedir ve eşimin aileside göçmendir. Kültürlerimiz benzer ama eşimle ben kültürlerimize sıkı sıkıya bağlı insanlar değildik, ailemizin bildiklerine saygı duyarak hareket ederdik(makul şeylerse).
eşimin ailesi kasaba gibi küçük bir yerde yaşayan ve oranın örf adetlerine alışık bir ailedir. Benim ailem ise şehirde yaşayan ama yinede örf ve adetlerine bağlı ailedir. (Bilmeniz için yazıyorum)
Eşimin ailesi beni istemeye geldiklerinde hem isteme hem nişan yapıcaktık.
Geldikleri gün biraz sıkıntılar yaşadık, eşimin ablası yani büyük görümcem evimi, benim kendi odamı kurcalarken yakaladım ve bu davranışını ailemden herkes görmüş çok utanmıştım. Daha sonra ise kayınbabam beni isterken(yaşlı birisidir ama dinçtir) durup dururken bir muhabbet açarak “kerhane” ile ilgili bir espiri yaparak herkesi şaşkına uğrattı. Nişanı neden istemede yaptığımı soracaksanız, istanbul a gidip gelmek zormuş o yüzden geldikleri gibi halletmek istemişler (bir daha gelmemek için)
Aileme altınla alakalı ne istersiniz vs gibi gelenektendir soruları sorulmadı, annem size yakışanı takın demişti ve Nişanımda bana sadece 1 bilezik takıldı. (Biz ailece bilmiyorduk 1 bilezik takacaklarını, tabi damada kol saati taktık)
Nişanlıyken örf adetlerimiz olan gelin bayram hediyesi (bir danteldir veya tülbent veya da bir bluzdur gönderilmedi. Kısacası Hiç bişey bana gönderilmedi. İstemeye de yangından mal alır gibi hemen gelip gittiler. Lütfen yanlış anlaşılmasın bu sözüm; ben dul birisi değilim, ilk evliliğim ama yaşananlar çok can sıkıcıydı. Eşimle ben çok iyi anlaşıyorduk ta ki aileler devreye girinceye kadar. Eşimin babası çok despot bir insandır ve eşim ondan korkar ne derse yapar, bunu bilmiyordum.
nişanlıyken kendi ailemle kayınbabamlara biz kendimiz gittik yaşça büyüktür belki adımı bizden bekliyorlardır diye ama maalesef öyle değilmiş yinede bize hiç gelmediler bu süreçte. Nikah zamanımız geldi çattı, nikahımız için ailesi il dışından geldi, geldiler ama ailemle yaşadığım ev 3. Katta diye o kata çıkamazlarmış asansör yokmuş diye teyzemin benim kendi öz teyzemin evine gitmek istediler, tabi ki de dedik buyur ettik. Yemesinden içmesine herşeylerini hallettik. Tabi benim bütün hazırlıklarım çöp oldu, kuaför randevum makyaj vs. Teyzemlerin orda tanımadığım kişilere yaptırdım ve sonucu hüsrandı zaten neyse. Teyzemde herşeyleri hazırladık ama ailesi sanki bize hizmetçiymişiz gibi tavır almaları, eşimin hiçbir şeye karışmaması beni çok şaşırttı ve ilk kötü günümüze adım atmış olduk şöyle ki; teyzemden çıkıp nikah salonuna geldik, nikahımız oldu herşey güzel teyzemlere geri geldik. Eşim, kız kardeşi ve abladı balkonda oturmuşlar birşey konuluyorlar, bende eşime seslendim yanıma gelmesi için. Gelincede, canım sana takılanları (3 çeyrek) verirmisin bende bana takılanları aldım bunları kaldırayım dedim. Bana direk dediği şu oldu yüksek sesle; ben onları annemlere verdim, onlar üstüne ekleyip altın yapıcaklar. Ve o iki kardeşide bana balkondan pişkin pişkin bakıyorlar. Teyzemin evi küçük herkes duydu rezil oldum. Bana davranışı ve bana danışmadan hareket etmesi beni çok üzdü üzüntüden ağlıyarak 2 saat uyumuşum. Gece 12-1 gibi gidecekler otogara hepberaber yolcu etmeye gittik vs pek yansıtmadım. Kendi ailemle kalınca herkes bu yapılanın ayıp olduğunu, geline yani bana danışmadan damadın yani eşimin neden böyle hareket ettiğini sorup durdular ama ben nereden bile bilirdim ki.
Kına gecemde eşim ve ailesi kınama geç geldiler. Dış çekim yapamadık bu yüzden. Kınada hiçbirşey bana takılmadı. Kendi kendime oynadım o gün bitsin gitsin diye. Dini nikahımızda eşimin ailesinin memleketinde oldu.
eşimin akrabasının evinde kaldık ailemle. İmam kayınbabamın arkadaşıymış, (ben pek mehir vs düşüncesinde birisi değildim, dedim ya aileler işlere karıştı) yengem yanımda geldi nikah sırasında ve yengem düğünde takılanları mehir olarak istediğini belirtti ben hiç konuşmadım. Kayınbabam o sırada imama kaş göz yaptı ve olmaz çok fazla dedi, arayı bulup anlaşın dedi. Yengem sustu çünkü o an çıkarın verin denmiyor bu allah katında bir söz diye imam efendinin soruna verilmiş cevaptı ama imam beğenmedi. Bende fark etmez dedim. Bana 1 bilezik senindir dedi imam efendi ve ben olay büyümesin diye sustum. Nikah kıyıldı odadan çıktım. Biran önce düğün olsun diye bekliyordum ki aileler artık müdahile etmesin, eşimle ben şu konulardan uzaklaşmak için sabrediyorduk sanıyordum meğer tek sabreden benmişim. Eşimin böyle paragöz olduğunu bilmiyordum. Düğünde takılar takılıyor ama sadece erkeğe takı takılıyor ben pistin ortasında heykel gibi kaldım, sadece kendi ailemin bana taktığı takı vardı. Kayınvalidem cumhuriyet altını vs bunları hep eşime taktı. Yine ses etmedim, taksınlar nasıl olsa eşimle evliyiz ikimizin herşey diye düşündüm.
eşim memur, ben atanamadım öğretmenim. Yaşım 27. Eşim sürekli evde benden altınları saklıyor. Her ay altınları sayıyor. Çok zoruma gidiyodu böyle davranması. Birgün işteyim beni arıyor, altınlar eksik diye eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Geldim beraber saydık ve altınlar tam çıktı eksik yoktu. Keşke eksik çıksaydıda yediğim laflar bari yerini bulmuş olurdu, annemi hırsızlıkla suçladı ama ne oldu kendisi eksik saymış, insanlara iftira atıyor, tabi tartışmasınıda yaşadık eşimle. Neyse arada zaman geçti En sonunda benden sakladığı altınları evi temizlerken buldum, bende ordan alıp başka yere koydum ve söyledim başka yere kaldırdığımı. Aradan zaman geçti görümcemin kızı nişanlanacaktı ve eşime şimdiden hazırlığını yap takını al demiştim. Tam 6 ay geçti ve sonuç; takısını filan almamış. Bana dediği cümle şu oldu. “Çeyrek ver ordan senin malın değil onlar sana hesap vermem ben” bende ona, önce kibarca istemesini ve önceden takısını almasını söylediğimi söyledim ayrıyettende birikimimizi böyle hemen kullanmamasını söyledim ve sonuç; Beni darp etti, küfürler etti hatta beni boşamakla tehdit etti. Ailemi eve çağırdım tabi bu sırada o evden kaçtı. Beni boşayacaksa boşasın diye düşünüyordum ama boşamadı. 1 hafta sonra (görümcemin kızının nişanına 1 gün kala) ailemin evine geldi ve yalandan babamdan özür diledi (babam nişana gitmemizi ailesine saygısızlık yapmamam gerektiğini söyledi ve git dedi) ve eve dönüp nişan için il dışına yola çıktık. Nişan günü ne fark ettim dersiniz, benim nişan pastam, benim nişan hediyeliklerim birebir kopya. Oturdum sadece izledim, eşimle aram zaten kötü belli etmemeye çalışıyorum takı zamanında ise gözüme soka soka kızlarına öyle bir nişan takıları taktılar ki (kayınvalidem kayınbabam görümcelerim) hepsi mübarek kuyumcu gibilerdi. Tutamadım eşime dedim gör bak nişan takısı böylr olur beni bi ayıbım varmışçasına aldınız dedim.

sinirden tabi o cümleyi kurdum yoksa eşimi seviyordum, düzeliceğine inanıyordum. Ailemde sevdiğim için ses çıkarmadılar.

kendi evimize döndük 1 ay birbirimizle konuşmadık. Kendi ailemin yardımlarıyla arabuluculuk etmesiyle aramızı düzelttik. Eşimin ailesi asla aramızın düzeltmeye adım bile atmadılar.
Ve en güncel olan da kısaca şöyle anlatayım;
Tam tamına 6-7 aydır kavga etmiyoruz herşey iyi gidiyor diyordum, eşimin telefonu bozuktu ona süpriz hediye olsun diye biraz çeyrek bozdurup eşime telefon aldım ve yılbaşı gelmeden eşimin telefonu artık kullanılmıyacak duruma geldi, bende dedim kendine gidip telefon filan almasın bari önceden vereyim telefon hediyesini dedim. Ne yazık ki kursağımda bıraktı. Neden ona sormadan yapmışım neden habersiz altınları elle işim. Ne gerek varmış filan. Telefonuda attı koltuğun üstüne öylece maf etti süprizimi. Şuan konuşmuyoruz, afedersiniz benden ayrı uyuyor telefon olayından dolayı ve aldığım telefonda attığı koltuğun üstünde hala öyle duruyor. Çok zoruma gidiyo. Napıcamı şaşırdım kaldım. Sevmekde bir yere kadar diye düşünüyorum
Sen kendini kopru yaparsan ustunden seve seve gececeklerdir. Kendine deger vermelisin once. Ne icin kim icin cekiyorsun bunlari. Senin degerin yok mu? Senin annen baban ailen seni ne emekle buyutup okuttu. Esinden bu muameleyi gor diye mi? Bunu sor kendine
 
Altın muhabbetini eşinizin haberi olmadan ilk günden ailenize vermekle siz başlatmış oluyorsunuz. Takıların ne yapılacağına siz tek başınıza karar verince sorun oradan başlayıp büyümüş. Eşiniz de zaten para düşkünü olgun olmayan bir tip belli. Okuduklarımdan anladığım iki taraf da kendi ailesini tutmuş ve siz karı koca olarak bir aile kurmamışsınız. Eşinizde problem var tabi ki çoğu erkek ana kuzusu olarak yetişir çoğunda sıkıntı var. Ama siz aile kurmak için eşinizle ilk günden ortak hareket edip ona yol gösterecek olgunlukta değilmişsiniz. Ya psikolojik destek alın ya da bitirin. Çocuk ve olmadan
 
Merhaba, Öncelikle okuyacağınız için teşekküler. Eşimle Üniversite 2.sınıftan itibariyle 2yıl nişanlı kaldık ve mezun olunca evlendik. Birbirimizi severek evlendik. Tabi ki nişandı sözdü bu süreçlerde ailelerimiz birbirlerine ısınamadı ama biz yinede devam ettik. Eşimin ailesi çanakkalede yaşıyor, benim ailem istanbulda. Ailesi, 5senelik söz nişan nikah kına süreçlerinde sadece 3kere gelmiş bulundular. 1. beni istemeye geldiklerinde(isteme/nişan bir arada oldu)
2. Si nikahıma geldiler ve 3.sü kına geceme geldiler. Ailem göçmen bir ailedir ve eşimin aileside göçmendir. Kültürlerimiz benzer ama eşimle ben kültürlerimize sıkı sıkıya bağlı insanlar değildik, ailemizin bildiklerine saygı duyarak hareket ederdik(makul şeylerse).
eşimin ailesi kasaba gibi küçük bir yerde yaşayan ve oranın örf adetlerine alışık bir ailedir. Benim ailem ise şehirde yaşayan ama yinede örf ve adetlerine bağlı ailedir. (Bilmeniz için yazıyorum)
Eşimin ailesi beni istemeye geldiklerinde hem isteme hem nişan yapıcaktık.
Geldikleri gün biraz sıkıntılar yaşadık, eşimin ablası yani büyük görümcem evimi, benim kendi odamı kurcalarken yakaladım ve bu davranışını ailemden herkes görmüş çok utanmıştım. Daha sonra ise kayınbabam beni isterken(yaşlı birisidir ama dinçtir) durup dururken bir muhabbet açarak “kerhane” ile ilgili bir espiri yaparak herkesi şaşkına uğrattı. Nişanı neden istemede yaptığımı soracaksanız, istanbul a gidip gelmek zormuş o yüzden geldikleri gibi halletmek istemişler (bir daha gelmemek için)
Aileme altınla alakalı ne istersiniz vs gibi gelenektendir soruları sorulmadı, annem size yakışanı takın demişti ve Nişanımda bana sadece 1 bilezik takıldı. (Biz ailece bilmiyorduk 1 bilezik takacaklarını, tabi damada kol saati taktık)
Nişanlıyken örf adetlerimiz olan gelin bayram hediyesi (bir danteldir veya tülbent veya da bir bluzdur gönderilmedi. Kısacası Hiç bişey bana gönderilmedi. İstemeye de yangından mal alır gibi hemen gelip gittiler. Lütfen yanlış anlaşılmasın bu sözüm; ben dul birisi değilim, ilk evliliğim ama yaşananlar çok can sıkıcıydı. Eşimle ben çok iyi anlaşıyorduk ta ki aileler devreye girinceye kadar. Eşimin babası çok despot bir insandır ve eşim ondan korkar ne derse yapar, bunu bilmiyordum.
nişanlıyken kendi ailemle kayınbabamlara biz kendimiz gittik yaşça büyüktür belki adımı bizden bekliyorlardır diye ama maalesef öyle değilmiş yinede bize hiç gelmediler bu süreçte. Nikah zamanımız geldi çattı, nikahımız için ailesi il dışından geldi, geldiler ama ailemle yaşadığım ev 3. Katta diye o kata çıkamazlarmış asansör yokmuş diye teyzemin benim kendi öz teyzemin evine gitmek istediler, tabi ki de dedik buyur ettik. Yemesinden içmesine herşeylerini hallettik. Tabi benim bütün hazırlıklarım çöp oldu, kuaför randevum makyaj vs. Teyzemlerin orda tanımadığım kişilere yaptırdım ve sonucu hüsrandı zaten neyse. Teyzemde herşeyleri hazırladık ama ailesi sanki bize hizmetçiymişiz gibi tavır almaları, eşimin hiçbir şeye karışmaması beni çok şaşırttı ve ilk kötü günümüze adım atmış olduk şöyle ki; teyzemden çıkıp nikah salonuna geldik, nikahımız oldu herşey güzel teyzemlere geri geldik. Eşim, kız kardeşi ve abladı balkonda oturmuşlar birşey konuluyorlar, bende eşime seslendim yanıma gelmesi için. Gelincede, canım sana takılanları (3 çeyrek) verirmisin bende bana takılanları aldım bunları kaldırayım dedim. Bana direk dediği şu oldu yüksek sesle; ben onları annemlere verdim, onlar üstüne ekleyip altın yapıcaklar. Ve o iki kardeşide bana balkondan pişkin pişkin bakıyorlar. Teyzemin evi küçük herkes duydu rezil oldum. Bana davranışı ve bana danışmadan hareket etmesi beni çok üzdü üzüntüden ağlıyarak 2 saat uyumuşum. Gece 12-1 gibi gidecekler otogara hepberaber yolcu etmeye gittik vs pek yansıtmadım. Kendi ailemle kalınca herkes bu yapılanın ayıp olduğunu, geline yani bana danışmadan damadın yani eşimin neden böyle hareket ettiğini sorup durdular ama ben nereden bile bilirdim ki.
Kına gecemde eşim ve ailesi kınama geç geldiler. Dış çekim yapamadık bu yüzden. Kınada hiçbirşey bana takılmadı. Kendi kendime oynadım o gün bitsin gitsin diye. Dini nikahımızda eşimin ailesinin memleketinde oldu.
eşimin akrabasının evinde kaldık ailemle. İmam kayınbabamın arkadaşıymış, (ben pek mehir vs düşüncesinde birisi değildim, dedim ya aileler işlere karıştı) yengem yanımda geldi nikah sırasında ve yengem düğünde takılanları mehir olarak istediğini belirtti ben hiç konuşmadım. Kayınbabam o sırada imama kaş göz yaptı ve olmaz çok fazla dedi, arayı bulup anlaşın dedi. Yengem sustu çünkü o an çıkarın verin denmiyor bu allah katında bir söz diye imam efendinin soruna verilmiş cevaptı ama imam beğenmedi. Bende fark etmez dedim. Bana 1 bilezik senindir dedi imam efendi ve ben olay büyümesin diye sustum. Nikah kıyıldı odadan çıktım. Biran önce düğün olsun diye bekliyordum ki aileler artık müdahile etmesin, eşimle ben şu konulardan uzaklaşmak için sabrediyorduk sanıyordum meğer tek sabreden benmişim. Eşimin böyle paragöz olduğunu bilmiyordum. Düğünde takılar takılıyor ama sadece erkeğe takı takılıyor ben pistin ortasında heykel gibi kaldım, sadece kendi ailemin bana taktığı takı vardı. Kayınvalidem cumhuriyet altını vs bunları hep eşime taktı. Yine ses etmedim, taksınlar nasıl olsa eşimle evliyiz ikimizin herşey diye düşündüm.
eşim memur, ben atanamadım öğretmenim. Yaşım 27. Eşim sürekli evde benden altınları saklıyor. Her ay altınları sayıyor. Çok zoruma gidiyodu böyle davranması. Birgün işteyim beni arıyor, altınlar eksik diye eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Geldim beraber saydık ve altınlar tam çıktı eksik yoktu. Keşke eksik çıksaydıda yediğim laflar bari yerini bulmuş olurdu, annemi hırsızlıkla suçladı ama ne oldu kendisi eksik saymış, insanlara iftira atıyor, tabi tartışmasınıda yaşadık eşimle. Neyse arada zaman geçti En sonunda benden sakladığı altınları evi temizlerken buldum, bende ordan alıp başka yere koydum ve söyledim başka yere kaldırdığımı. Aradan zaman geçti görümcemin kızı nişanlanacaktı ve eşime şimdiden hazırlığını yap takını al demiştim. Tam 6 ay geçti ve sonuç; takısını filan almamış. Bana dediği cümle şu oldu. “Çeyrek ver ordan senin malın değil onlar sana hesap vermem ben” bende ona, önce kibarca istemesini ve önceden takısını almasını söylediğimi söyledim ayrıyettende birikimimizi böyle hemen kullanmamasını söyledim ve sonuç; Beni darp etti, küfürler etti hatta beni boşamakla tehdit etti. Ailemi eve çağırdım tabi bu sırada o evden kaçtı. Beni boşayacaksa boşasın diye düşünüyordum ama boşamadı. 1 hafta sonra (görümcemin kızının nişanına 1 gün kala) ailemin evine geldi ve yalandan babamdan özür diledi (babam nişana gitmemizi ailesine saygısızlık yapmamam gerektiğini söyledi ve git dedi) ve eve dönüp nişan için il dışına yola çıktık. Nişan günü ne fark ettim dersiniz, benim nişan pastam, benim nişan hediyeliklerim birebir kopya. Oturdum sadece izledim, eşimle aram zaten kötü belli etmemeye çalışıyorum takı zamanında ise gözüme soka soka kızlarına öyle bir nişan takıları taktılar ki (kayınvalidem kayınbabam görümcelerim) hepsi mübarek kuyumcu gibilerdi. Tutamadım eşime dedim gör bak nişan takısı böylr olur beni bi ayıbım varmışçasına aldınız dedim.

sinirden tabi o cümleyi kurdum yoksa eşimi seviyordum, düzeliceğine inanıyordum. Ailemde sevdiğim için ses çıkarmadılar.

kendi evimize döndük 1 ay birbirimizle konuşmadık. Kendi ailemin yardımlarıyla arabuluculuk etmesiyle aramızı düzelttik. Eşimin ailesi asla aramızın düzeltmeye adım bile atmadılar.
Ve en güncel olan da kısaca şöyle anlatayım;
Tam tamına 6-7 aydır kavga etmiyoruz herşey iyi gidiyor diyordum, eşimin telefonu bozuktu ona süpriz hediye olsun diye biraz çeyrek bozdurup eşime telefon aldım ve yılbaşı gelmeden eşimin telefonu artık kullanılmıyacak duruma geldi, bende dedim kendine gidip telefon filan almasın bari önceden vereyim telefon hediyesini dedim. Ne yazık ki kursağımda bıraktı. Neden ona sormadan yapmışım neden habersiz altınları elle işim. Ne gerek varmış filan. Telefonuda attı koltuğun üstüne öylece maf etti süprizimi. Şuan konuşmuyoruz, afedersiniz benden ayrı uyuyor telefon olayından dolayı ve aldığım telefonda attığı koltuğun üstünde hala öyle duruyor. Çok zoruma gidiyo. Napıcamı şaşırdım kaldım. Sevmekde bir yere kadar diye düşünüyorum
Çok sessiz kalmışsın ben 4 aylık nişanlıyım nişan olmadan görümcem aradı sizde adet nedir ne takılır dedi alalım gücümüz yettiğince dedi olması gereken bu zaten
 
Altın muhabbetini eşinizin haberi olmadan ilk günden ailenize vermekle siz başlatmış oluyorsunuz. Takıların ne yapılacağına siz tek başınıza karar verince sorun oradan başlayıp büyümüş. Eşiniz de zaten para düşkünü olgun olmayan bir tip belli. Okuduklarımdan anladığım iki taraf da kendi ailesini tutmuş ve siz karı koca olarak bir aile kurmamışsınız. Eşinizde problem var tabi ki çoğu erkek ana kuzusu olarak yetişir çoğunda sıkıntı var. Ama siz aile kurmak için eşinizle ilk günden ortak hareket edip ona yol gösterecek olgunlukta değilmişsiniz. Ya psikolojik destek alın ya da bitirin. Çocuk ve olmadan
Aileme altın vs vermedim sanırım yanlış okuyup anlayıp yorumlamışsınız
 
Altınlar hala evdeyse alın o görmeden kendi hesabınıza bankaya yatırın. Ardından da boşanma davası açın. Cünkü dugunde takılan altınlar sizin de hakkınız. Bosandığınızda size hiçbir sey vermemeye calışacaklar. Seviyorum diyorsunuz ama ne yapması gerekiyor sizi sevmedigi gostermek icin anlamadım. Cunku eşiniz sanki altın toplamak için evlenmiş gibi davranıyor. Altınlara size verdigi degerden daha fazla deger verdiginin farkında mısınız?
 
Merhaba, Öncelikle okuyacağınız için teşekküler. Eşimle Üniversite 2.sınıftan itibariyle 2yıl nişanlı kaldık ve mezun olunca evlendik. Birbirimizi severek evlendik. Tabi ki nişandı sözdü bu süreçlerde ailelerimiz birbirlerine ısınamadı ama biz yinede devam ettik. Eşimin ailesi çanakkalede yaşıyor, benim ailem istanbulda. Ailesi, 5senelik söz nişan nikah kına süreçlerinde sadece 3kere gelmiş bulundular. 1. beni istemeye geldiklerinde(isteme/nişan bir arada oldu)
2. Si nikahıma geldiler ve 3.sü kına geceme geldiler. Ailem göçmen bir ailedir ve eşimin aileside göçmendir. Kültürlerimiz benzer ama eşimle ben kültürlerimize sıkı sıkıya bağlı insanlar değildik, ailemizin bildiklerine saygı duyarak hareket ederdik(makul şeylerse).
eşimin ailesi kasaba gibi küçük bir yerde yaşayan ve oranın örf adetlerine alışık bir ailedir. Benim ailem ise şehirde yaşayan ama yinede örf ve adetlerine bağlı ailedir. (Bilmeniz için yazıyorum)
Eşimin ailesi beni istemeye geldiklerinde hem isteme hem nişan yapıcaktık.
Geldikleri gün biraz sıkıntılar yaşadık, eşimin ablası yani büyük görümcem evimi, benim kendi odamı kurcalarken yakaladım ve bu davranışını ailemden herkes görmüş çok utanmıştım. Daha sonra ise kayınbabam beni isterken(yaşlı birisidir ama dinçtir) durup dururken bir muhabbet açarak “kerhane” ile ilgili bir espiri yaparak herkesi şaşkına uğrattı. Nişanı neden istemede yaptığımı soracaksanız, istanbul a gidip gelmek zormuş o yüzden geldikleri gibi halletmek istemişler (bir daha gelmemek için)
Aileme altınla alakalı ne istersiniz vs gibi gelenektendir soruları sorulmadı, annem size yakışanı takın demişti ve Nişanımda bana sadece 1 bilezik takıldı. (Biz ailece bilmiyorduk 1 bilezik takacaklarını, tabi damada kol saati taktık)
Nişanlıyken örf adetlerimiz olan gelin bayram hediyesi (bir danteldir veya tülbent veya da bir bluzdur gönderilmedi. Kısacası Hiç bişey bana gönderilmedi. İstemeye de yangından mal alır gibi hemen gelip gittiler. Lütfen yanlış anlaşılmasın bu sözüm; ben dul birisi değilim, ilk evliliğim ama yaşananlar çok can sıkıcıydı. Eşimle ben çok iyi anlaşıyorduk ta ki aileler devreye girinceye kadar. Eşimin babası çok despot bir insandır ve eşim ondan korkar ne derse yapar, bunu bilmiyordum.
nişanlıyken kendi ailemle kayınbabamlara biz kendimiz gittik yaşça büyüktür belki adımı bizden bekliyorlardır diye ama maalesef öyle değilmiş yinede bize hiç gelmediler bu süreçte. Nikah zamanımız geldi çattı, nikahımız için ailesi il dışından geldi, geldiler ama ailemle yaşadığım ev 3. Katta diye o kata çıkamazlarmış asansör yokmuş diye teyzemin benim kendi öz teyzemin evine gitmek istediler, tabi ki de dedik buyur ettik. Yemesinden içmesine herşeylerini hallettik. Tabi benim bütün hazırlıklarım çöp oldu, kuaför randevum makyaj vs. Teyzemlerin orda tanımadığım kişilere yaptırdım ve sonucu hüsrandı zaten neyse. Teyzemde herşeyleri hazırladık ama ailesi sanki bize hizmetçiymişiz gibi tavır almaları, eşimin hiçbir şeye karışmaması beni çok şaşırttı ve ilk kötü günümüze adım atmış olduk şöyle ki; teyzemden çıkıp nikah salonuna geldik, nikahımız oldu herşey güzel teyzemlere geri geldik. Eşim, kız kardeşi ve abladı balkonda oturmuşlar birşey konuluyorlar, bende eşime seslendim yanıma gelmesi için. Gelincede, canım sana takılanları (3 çeyrek) verirmisin bende bana takılanları aldım bunları kaldırayım dedim. Bana direk dediği şu oldu yüksek sesle; ben onları annemlere verdim, onlar üstüne ekleyip altın yapıcaklar. Ve o iki kardeşide bana balkondan pişkin pişkin bakıyorlar. Teyzemin evi küçük herkes duydu rezil oldum. Bana davranışı ve bana danışmadan hareket etmesi beni çok üzdü üzüntüden ağlıyarak 2 saat uyumuşum. Gece 12-1 gibi gidecekler otogara hepberaber yolcu etmeye gittik vs pek yansıtmadım. Kendi ailemle kalınca herkes bu yapılanın ayıp olduğunu, geline yani bana danışmadan damadın yani eşimin neden böyle hareket ettiğini sorup durdular ama ben nereden bile bilirdim ki.
Kına gecemde eşim ve ailesi kınama geç geldiler. Dış çekim yapamadık bu yüzden. Kınada hiçbirşey bana takılmadı. Kendi kendime oynadım o gün bitsin gitsin diye. Dini nikahımızda eşimin ailesinin memleketinde oldu.
eşimin akrabasının evinde kaldık ailemle. İmam kayınbabamın arkadaşıymış, (ben pek mehir vs düşüncesinde birisi değildim, dedim ya aileler işlere karıştı) yengem yanımda geldi nikah sırasında ve yengem düğünde takılanları mehir olarak istediğini belirtti ben hiç konuşmadım. Kayınbabam o sırada imama kaş göz yaptı ve olmaz çok fazla dedi, arayı bulup anlaşın dedi. Yengem sustu çünkü o an çıkarın verin denmiyor bu allah katında bir söz diye imam efendinin soruna verilmiş cevaptı ama imam beğenmedi. Bende fark etmez dedim. Bana 1 bilezik senindir dedi imam efendi ve ben olay büyümesin diye sustum. Nikah kıyıldı odadan çıktım. Biran önce düğün olsun diye bekliyordum ki aileler artık müdahile etmesin, eşimle ben şu konulardan uzaklaşmak için sabrediyorduk sanıyordum meğer tek sabreden benmişim. Eşimin böyle paragöz olduğunu bilmiyordum. Düğünde takılar takılıyor ama sadece erkeğe takı takılıyor ben pistin ortasında heykel gibi kaldım, sadece kendi ailemin bana taktığı takı vardı. Kayınvalidem cumhuriyet altını vs bunları hep eşime taktı. Yine ses etmedim, taksınlar nasıl olsa eşimle evliyiz ikimizin herşey diye düşündüm.
eşim memur, ben atanamadım öğretmenim. Yaşım 27. Eşim sürekli evde benden altınları saklıyor. Her ay altınları sayıyor. Çok zoruma gidiyodu böyle davranması. Birgün işteyim beni arıyor, altınlar eksik diye eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Geldim beraber saydık ve altınlar tam çıktı eksik yoktu. Keşke eksik çıksaydıda yediğim laflar bari yerini bulmuş olurdu, annemi hırsızlıkla suçladı ama ne oldu kendisi eksik saymış, insanlara iftira atıyor, tabi tartışmasınıda yaşadık eşimle. Neyse arada zaman geçti En sonunda benden sakladığı altınları evi temizlerken buldum, bende ordan alıp başka yere koydum ve söyledim başka yere kaldırdığımı. Aradan zaman geçti görümcemin kızı nişanlanacaktı ve eşime şimdiden hazırlığını yap takını al demiştim. Tam 6 ay geçti ve sonuç; takısını filan almamış. Bana dediği cümle şu oldu. “Çeyrek ver ordan senin malın değil onlar sana hesap vermem ben” bende ona, önce kibarca istemesini ve önceden takısını almasını söylediğimi söyledim ayrıyettende birikimimizi böyle hemen kullanmamasını söyledim ve sonuç; Beni darp etti, küfürler etti hatta beni boşamakla tehdit etti. Ailemi eve çağırdım tabi bu sırada o evden kaçtı. Beni boşayacaksa boşasın diye düşünüyordum ama boşamadı. 1 hafta sonra (görümcemin kızının nişanına 1 gün kala) ailemin evine geldi ve yalandan babamdan özür diledi (babam nişana gitmemizi ailesine saygısızlık yapmamam gerektiğini söyledi ve git dedi) ve eve dönüp nişan için il dışına yola çıktık. Nişan günü ne fark ettim dersiniz, benim nişan pastam, benim nişan hediyeliklerim birebir kopya. Oturdum sadece izledim, eşimle aram zaten kötü belli etmemeye çalışıyorum takı zamanında ise gözüme soka soka kızlarına öyle bir nişan takıları taktılar ki (kayınvalidem kayınbabam görümcelerim) hepsi mübarek kuyumcu gibilerdi. Tutamadım eşime dedim gör bak nişan takısı böylr olur beni bi ayıbım varmışçasına aldınız dedim.

sinirden tabi o cümleyi kurdum yoksa eşimi seviyordum, düzeliceğine inanıyordum. Ailemde sevdiğim için ses çıkarmadılar.

kendi evimize döndük 1 ay birbirimizle konuşmadık. Kendi ailemin yardımlarıyla arabuluculuk etmesiyle aramızı düzelttik. Eşimin ailesi asla aramızın düzeltmeye adım bile atmadılar.
Ve en güncel olan da kısaca şöyle anlatayım;
Tam tamına 6-7 aydır kavga etmiyoruz herşey iyi gidiyor diyordum, eşimin telefonu bozuktu ona süpriz hediye olsun diye biraz çeyrek bozdurup eşime telefon aldım ve yılbaşı gelmeden eşimin telefonu artık kullanılmıyacak duruma geldi, bende dedim kendine gidip telefon filan almasın bari önceden vereyim telefon hediyesini dedim. Ne yazık ki kursağımda bıraktı. Neden ona sormadan yapmışım neden habersiz altınları elle işim. Ne gerek varmış filan. Telefonuda attı koltuğun üstüne öylece maf etti süprizimi. Şuan konuşmuyoruz, afedersiniz benden ayrı uyuyor telefon olayından dolayı ve aldığım telefonda attığı koltuğun üstünde hala öyle duruyor. Çok zoruma gidiyo. Napıcamı şaşırdım kaldım. Sevmekde bir yere kadar diye düşünüyorum
Ama ailecek zaten sizi baştan istemişler ki. Siz gidemediğiniz deliğe kuyruğunuza kabak bağlayıp girmeye çalışmışsınız. Bir de saf gibi adama telefon almışsınız . kusura bakmayın ama biraz müstehak olmuş....
 
Arkadaşım sen hala neyi bekliyorsun? Daha o görümce bozuntusu odayı karıştırırken bu işi bozacaktın sen. Kimki bu insanlar bunlara katlanıyorsun sen? Son sözün çok doğru sevgide bi yere kadar. Allah aşkına bırak git şu mendeburları başına daha fazla iş açılmadan.
 
Boşanmak için ne gibi adınlar atmalıyım? Bu konuda bir bilgisi olan var mı?
yalnız ben eşimden çekiniyorum, nişanlıyken bir sözlü kavgamız oldu ve bana silah çekip alnıma dayadı. Ailemin yanındayken boşanma davası açabilirmiyim?
fragman. ne diyim öldürülmediğinize dua edin.
 
Lütfen yanlış anlaşılmasın bu sözüm; ben dul birisi değilim, ilk evliliğim ama yaşananlar çok can sıkıcıydı.
Şu cümle ne kadar saçma. Dullar ilk evlenenler gibi haketmiyor mu yapılması gerekenleri? :işsiz:
 
Lütfen yanlış anlaşılmasın bu sözüm; ben dul birisi değilim, ilk evliliğim
Bu nasıl bir cümledir ? Dul diye bir şey yok. Hepimiz kadınız ! Ayrıca severek evlendim demişsin ama demekki eşin yeterince severek evlenmemiş. Benim lügatımda böyle bir sevgi yok. Altın saklamak , anneni hırsız çıkarması ... Ve buna rağmen senin ısrarla bu evliliği devam ettirme çaban. Hadi kendine saygın yok, annenede mi saygın yok. Ne demek anneyi hırsız çıkarmak, alnının çatından vururum o adam müsvettesini. Evliliğinde kurtarılacak bir yan yok. Daha doğrusu ben ortada bir evlilik göremiyorum. Eğitimcisin . Atanamasan bile özel sektörde her türlü iş bulup düzenini kurarsın. Anladığım kadarıyla çocuk da yok. Koşarak uzaklaş derim ben. Bol şanslar.
 
Lütfen yanlış anlaşılmasın bu sözüm; ben dul birisi değilim, ilk evliliğim ama yaşananlar çok can sıkıcıydı.
Şu cümle ne kadar saçma. Dullar ilk evlenenler gibi haketmiyor mu yapılması gerekenleri? :işsiz:
Hay ağzını öpeyim kardeşim. Duygularıma tercüman olmuşsun. Bende az önce yorum yazdım bununla ilgili. Dul diye bir söylem yoktur. Hepimiz kadınız. Boşandık diye dul olmadık. Her şeyinde en iyisini hak ediyoruz .
 
X