• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evliliğim ve yıkılan hayallerim..

bazen eşimede banada böyle huylar gelebliyor ama bizimki geçici cnm hep deil. eşinin seni biraz kaybete mkorkusuna ihtyacı var daha kucuk bebeğin var kendini saldınmı çokmu naz yaptın eşiini bıktırdınmı bunları gözden geçir. eğer bunlar deilse eşin baba olmayımı kaldıramadı iş yeri çokmu stresli bnu en iyi sen çözersin
 
Fazla totosu kalkmış. Siz artık ona batıyor olmuşsunuz. her hareketiniz ona batar olmuş. Tüm fedakarlıklardan elinizi eteğinizi çekin ve artık dişinizi gösterin. Biterse de biter, korkmayın. Betecekse bitiyor zaten siz isteseniz de istemeseniz de ama bu adam alttan aldıkça geçinmeye gönlü olmadıkça totosu kalkmış.
 
çalışıyormuydun . hepsini okuyamadım da.
daha önce eşine güzelce anlatmışşsın olmamaış anlamamaış.
benimle muhattap olma desen .geriyorsun beni de. bi sürede böyle dene.sen aynıı evin içinde uzaklaş bakalım .o bağırınca duyma hani emzik gibi konuda bile baskı yapıyor ya duyma dırdırlansın. sen çocuguna aguı bugu yap o sırada mesela.
gerçekten muhattap oluncak adam değil
 
Sitede uzun zamandır aktif değilim. Canım o kadar sıkkın ki, o kadar doluyum ki bazen çıldıracak gibi oluyorum.

Sebebi eşim maalesef.. 9 senelik bir beraberliğin ardından çok zor süreçlerden geçerek evlendik.

Çok fedakarlık ettim, sabrettim ama hiç kıymetim bilinmedi. O böyle yaptıkça üzüntüden olan bana oluyor. Sanki zaten yapmak zorundaydım gibi davranıyor. Evliliği hiç böyle hayal etmemiştim.

İlk zamanlar alo deyişinden, sesinden anlardım beni sevdiğini, tamam ilk günkü gibi olamaz belki hiç bir şey ama ne bileyim yılların hatrı var, emek var insan saygı duyar en azından, saygı olursa sevgi de olur zaten. Daha kapıdan giriyor başlıyor şikayete, o yüzden gelme saati yaklaşınca beni alıyor stres, sinir olduysa bir şekilde ucu bana dokunuyor mutlaka. En ufak şeyleri büyütüyor. Yok o öyle, bu böyle, bir şey olur ben şöyle zannetim derim, sen zaten hep zannet. Neyi bildin ki, neyi yaptın ki gibi cümleler..

Ya derece 77 diyor nem mi diyorum diye bağırıyor nem mi dedim ben derece diye. Çocukla bir kez dışarı çıktık, gerim gerim gerdi beni, elimden çocuğun emziğini alırken bile tek seferde alamadı diye dövecek gibi bakar mı insan? Çünkü ona göre benim yüzünden, halbuki tutamayan o, ben değilim!

Hiç bir şeye dikkat etmiyorsun, boş bakıyorsun diye söylendi, asansörün nerde olduğunu hemen göremedim diye! Arkamdan gelen insan bana çarpsa bile suçlu benim.

Ağzından kendimle ilgili olumlu bir şey duymayalı o kadar uzun zaman oldu ki.. Bardak kırsa ben yanlış yere koymuşumdur. Asla kendinde hata görmez hiç bir zaman.

Az önceki yaşadığım olay konu açmama sebep oldu. Çocuğu emziriyordum, 4 aylık bir oğlum var bu arada, artık etrafını keşfettiği için doğru düzgün emmemeye başladı. Sessiz ve karanlıkta emziriyordum sessiz olalım dedim suyun bittiğini söyledi, keşke söyleseydin alırdım, çıkıp alayım dedi. Gerek yok hallederim ben yarın dedim. Yatmaya geliyordu, yastığı bana verir misin dedim beşikte aradı, orda değil bu tarafta dedim iki kez, sessiz bir şekilde hemde, ona rağmen sussana, sus diyorsun konuşuyorsun diye sert şekilde söylenmeye başladı sert el hareketleriyle, konuşmazsam nasıl söyleyeceğim dedim? Kaldı ki kendisi sesli konuştu. Bak hala konuşuyorsun diye sert sert bakıyor bir de. Böyle tepki verecek ne söyledim ben şimdi? Hep böyle sert ve ani çıkışları var. Teyzem bile hastanede beni azarladığına şahit olmuş. Hep bir şeyleri benden çıkarıyor.

Söyledim kaç kez ama hep senin yüzündenli cümleler. Hep benim yani, hep ben hatalıyım. Bir güzel söz duymadım uzun zamandır. Yıldım, yoruldum bende de kalmadı hiç bir şey. Haksız mıyım?
Sert olacaksın haddini bilecek. Öyle sessiz pısırık davranırsan, her kötü davranışında gözyaşların göl olursa bu adam senin üstüne geldikçe gelir. Aşağılık kompleksli erkekler tam da senin kocan gibidir işte. Sırtına basabildiğini ezer, sırtına basana sesi çıkmaz. Sen sesini çıkarmadıkça daha çok aşağılamaya çalışır o seni. Bağırman gerekiyorsa bağır çağır atma içine. Tepkisiz bir anne, çocuk için sağlıksız bir aile ortamına neden olur inan bana. belli ki konuşmaktan anlayan biri değil, neden hala yumuşak yaklaşıyorsun ki? sen de bir bireysin. o ne kadar insansa sen de o kadar insansın (hatta emin ol sen daha fazla insansın!) Kendini kabullenmeye mecbur hissetme, tırnaklarını göster, geri çekilsin. Yalnız şunu bil kocan seni hiç sevmiyor. Bari sana saygılı davranmayı öğrensin.
 
Bence sindiremiyor. Ben susmuyorum zaten hatta susmadığımdan da şikayet eder. Pısıp kenara çekilmem asla.

Benim esim de boyle bi kere de kocani idare et der hep. Ne istediklerini anlamiyorum çözüm ne bilmiyorum. Bizim borçlar var ona yoruyor bu halini. Ama maddiyat içermeyen konulardan da tartışıyoruz.
 
Sitede uzun zamandır aktif değilim. Canım o kadar sıkkın ki, o kadar doluyum ki bazen çıldıracak gibi oluyorum.

Sebebi eşim maalesef.. 9 senelik bir beraberliğin ardından çok zor süreçlerden geçerek evlendik.

Çok fedakarlık ettim, sabrettim ama hiç kıymetim bilinmedi. O böyle yaptıkça üzüntüden olan bana oluyor. Sanki zaten yapmak zorundaydım gibi davranıyor. Evliliği hiç böyle hayal etmemiştim.

İlk zamanlar alo deyişinden, sesinden anlardım beni sevdiğini, tamam ilk günkü gibi olamaz belki hiç bir şey ama ne bileyim yılların hatrı var, emek var insan saygı duyar en azından, saygı olursa sevgi de olur zaten. Daha kapıdan giriyor başlıyor şikayete, o yüzden gelme saati yaklaşınca beni alıyor stres, sinir olduysa bir şekilde ucu bana dokunuyor mutlaka. En ufak şeyleri büyütüyor. Yok o öyle, bu böyle, bir şey olur ben şöyle zannetim derim, sen zaten hep zannet. Neyi bildin ki, neyi yaptın ki gibi cümleler..

Ya derece 77 diyor nem mi diyorum diye bağırıyor nem mi dedim ben derece diye. Çocukla bir kez dışarı çıktık, gerim gerim gerdi beni, elimden çocuğun emziğini alırken bile tek seferde alamadı diye dövecek gibi bakar mı insan? Çünkü ona göre benim yüzünden, halbuki tutamayan o, ben değilim!

Hiç bir şeye dikkat etmiyorsun, boş bakıyorsun diye söylendi, asansörün nerde olduğunu hemen göremedim diye! Arkamdan gelen insan bana çarpsa bile suçlu benim.

Ağzından kendimle ilgili olumlu bir şey duymayalı o kadar uzun zaman oldu ki.. Bardak kırsa ben yanlış yere koymuşumdur. Asla kendinde hata görmez hiç bir zaman.

Az önceki yaşadığım olay konu açmama sebep oldu. Çocuğu emziriyordum, 4 aylık bir oğlum var bu arada, artık etrafını keşfettiği için doğru düzgün emmemeye başladı. Sessiz ve karanlıkta emziriyordum sessiz olalım dedim suyun bittiğini söyledi, keşke söyleseydin alırdım, çıkıp alayım dedi. Gerek yok hallederim ben yarın dedim. Yatmaya geliyordu, yastığı bana verir misin dedim beşikte aradı, orda değil bu tarafta dedim iki kez, sessiz bir şekilde hemde, ona rağmen sussana, sus diyorsun konuşuyorsun diye sert şekilde söylenmeye başladı sert el hareketleriyle, konuşmazsam nasıl söyleyeceğim dedim? Kaldı ki kendisi sesli konuştu. Bak hala konuşuyorsun diye sert sert bakıyor bir de. Böyle tepki verecek ne söyledim ben şimdi? Hep böyle sert ve ani çıkışları var. Teyzem bile hastanede beni azarladığına şahit olmuş. Hep bir şeyleri benden çıkarıyor.

Söyledim kaç kez ama hep senin yüzündenli cümleler. Hep benim yani, hep ben hatalıyım. Bir güzel söz duymadım uzun zamandır. Yıldım, yoruldum bende de kalmadı hiç bir şey. Haksız mıyım?
Benimde eşim öyleydi büyük kavga çıkardım annemin evine gittim kıymeti anladı kaybetme korkusu olacak canım unutma şimdi hayatım çok değişti önceden bana kadin erkek eşit değil erkekler üstün derdi şimdi ise kadınlar her anlamda bizden üstün diyor
 
seninkinin anlaşmaya niyeti yoksa bir süre sonra bezdirip kaçırtır seni evden. senin kendini ezik hissetmen kırılman kırılmaman umrunda olmaz. gidişat nereye doğru dışardan sadece teyzen değil diğer insanlar onun tavrını halini durumunu nasıl görüyor. bir danış bence görmediğin bir nokta varsa fikir verirler.
 
çalışıyormuydun . hepsini okuyamadım da.
daha önce eşine güzelce anlatmışşsın olmamaış anlamamaış.
benimle muhattap olma desen .geriyorsun beni de. bi sürede böyle dene.sen aynıı evin içinde uzaklaş bakalım .o bağırınca duyma hani emzik gibi konuda bile baskı yapıyor ya duyma dırdırlansın. sen çocuguna aguı bugu yap o sırada mesela.
gerçekten muhattap oluncak adam değil

Geriyorsun beni dedim, muhattap olma benimle de dedim, ilgilenmedim hatta sen şu kapıdan girince benim modum düşüyor acaba gene neye çene yapıcak diye de dedim. Düzelmediği için konu açmak istedim, duymamazlıktan da geldim bu sefer iyice üstüme geliyor.
 
Geriyorsun beni dedim, muhattap olma benimle de dedim, ilgilenmedim hatta sen şu kapıdan girince benim modum düşüyor acaba gene neye çene yapıcak diye de dedim. Düzelmediği için konu açmak istedim, duymamazlıktan da geldim bu sefer iyice üstüme geliyor.
geçen patron çağırdı beni bi konuda sinirlenmiş.yanımda bi abla var 21 besmele çek girince yüzüne üfle dedi.bilmem ondan mı iyi geçti görüşme.
burda okudum bi kaç sefer evde bakara süresi dinlenmesi de iyi geliyormuş.
bebeği olan adamların baıları kafayı yiyor.bi yere gitmiştik.adam kadına ahiç rahat vermitor.bezini değiştirdinmi üstü islak vıdı vıdı vıdıvıdı. ama seninki sanada bulaşmış.
bugun geldiğinde bu kadarını bile konuşma ama küs gibide durma .çocukla ilgili bişey söyleyince hı hı tamam tamam de.gayet neşeli dur ki birde surat yapıyorsun diye haklı çıkartmasın kendini
 
Arkadaşım neredeyse bire bir aynı şeyleri yaşıyoruz.Acaba konuyu benim yerime başkası mı açtı dedim bir an.

Eşimin gerginliği,terbiyesizliği,şimarıklığı,saygısızlığı has safhada.Yaklaşık 2 yıldır böyle.Sabrettim,alttan aldım,güzelce konuştum olmadı.Şimdi çirkefleşme safhasındayım.Sabır taşını çatlattı.Hiç unutmam pantolon giymiş,sonra çorap giymiş pantolonun paçası biraz çorabın içinde kalmış.Paçanı dışarı çıkar dedim diye beni öldürecekti.Saygısızlıkta sınır tanımıyor terbiyesiz.Çözüm ne bilmiyorum.İşsiz güçsüz sinik bir insan değilim.15 aylık bebeğim var ve buna rağmen çalışmaya başladım.Cinsel yakınlaşma zaten hiç yok,dokunacak yüzü de yok bu kadar şeyden sonra.Dokundurmam zaten bu kadar saygısızlığın üstüne.Psikoloğa gittim,sende bir şey yok eşinle görüşmem lazım dedi ama baş belası ona da gitmiyor.En sonunda annemi yanıma alıp adamı evden gönderip huzuru bulacağım.Benim de onun işten gelme saatlerinde stresim ve kabusum başlıyor.Bunaltıyor ki o kadar olur.Car Car bağırıp edepsizlikte sınır tanımıyorum artık.Gram sevgi bırakmadı.Cezasını Allah versin artık benim çarelerim tükendi.
 
seninkinin anlaşmaya niyeti yoksa bir süre sonra bezdirip kaçırtır seni evden. senin kendini ezik hissetmen kırılman kırılmaman umrunda olmaz. gidişat nereye doğru dışardan sadece teyzen değil diğer insanlar onun tavrını halini durumunu nasıl görüyor. bir danış bence görmediğin bir nokta varsa fikir verirler.

Kendi ailesinin yanında babasının ona dışarıya çıktıklarını söylememesine kızıyor bunların öncesinde bende eve gidelim demiştim hiç kulak asmamıştı. Bende içeri gittim yattım 6-7 aylık hamileyim zaten bel ve sırt ağrılarından uyuyamadığım dönemlerdi. Bir de kulaklık takmıştım. Uyumam da etkili oluyor diye.

Bir ses duydum kalksana smuwila diye. Kulaklık var düşünün nasıl bağırdıysa.. Niye duymuyorsun dedi kulaklık var dedim. Küfür etti, kulaklık takmışımda hemen, bir sürü laf etti eltimin çocuklarının yanında. Bana küfür ettin dediğimde sana etmedim lafın içinde konuşurken geçer ya öyle oldu. Ettin herkes duydu diyorum, etmedim diyor.

Bir de beni suçlamaya başladı sonra ben ilk başta gidelim dediğim için eve gidelim demiş. Halbuki evden çıkana kadar babasına sitem etti durdu. Sonra olay bana döndü ben gidelim dediği için gitmişiz, o babasına kızmamış. Bir babası varmış, zaten sık sık gelmiyormuş onu görme imkanını da ben elinden almışım böyle olmuştu, deli gibi ağladığımı bilirim artık ne yapacağımı bilemediğimden..

Benim tarafımda normal olmadığı belli, ama eşimin tarafına göre eminim ki normaldir hatta babası, abisi eşe davranma konusunda berbat ötesiler..
 
Son düzenleme:
Bir de benim şöyle bir yapım var çok hassasım normalde kim olursa olsun kırılmasın diye 10 kere düşünür de konuşurum. Kinci değilim ama yapılanı da unutamıyorum. Aklıma geldikçe üzülüyorum. Annem de böyleydi. O yüzden ona 100 kere dikkat et dedim, özellikle de insanların yanında, hatta bir ara bir yere gideceksek evden çıkmadan tembihliyordum onu hareketlerine dikkat et diye. Bir ediyordu, iki diyordu sonra gene aynı.
 
Sizin her yaptığınız batıyor ona belli ki. Bi dönem ben de esi mi çok çok sevmeme rağmen, minicik, aynı sizin anlattığınız gibi ufacık günlük seylerden sorun cikariyordum. Söylediğimi tek seferde anlamayinca, istediğim şeyi bulamayinca, hatta ne dedigimi duymayip tekrar söylememi isteyince vs. Bunun mukemmelliyetcilikten kaynaklandığını terapiler sırasında öğrendim ve kendime çeki düzen verdim. Inanın aynı eşiniz gibiydim. Kocam bana ne yapsa beceriksizliginin altına imza atıyor gibi gelirdi. Neticede yenilemeyecek birşey değilmiş, eşimin de destegiyle yendim.
Size tavsiyem bir aile terapisti. Veya direk şahsi psikolog. Neden böyle yaptığının farkına varması lazım
 
Sizin her yaptığınız batıyor ona belli ki. Bi dönem ben de esi mi çok çok sevmeme rağmen, minicik, aynı sizin anlattığınız gibi ufacık günlük seylerden sorun cikariyordum. Söylediğimi tek seferde anlamayinca, istediğim şeyi bulamayinca, hatta ne dedigimi duymayip tekrar söylememi isteyince vs. Bunun mukemmelliyetcilikten kaynaklandığını terapiler sırasında öğrendim ve kendime çeki düzen verdim. Inanın aynı eşiniz gibiydim. Kocam bana ne yapsa beceriksizliginin altına imza atıyor gibi gelirdi. Neticede yenilemeyecek birşey değilmiş, eşimin de destegiyle yendim.
Size tavsiyem bir aile terapisti. Veya direk şahsi psikolog. Neden böyle yaptığının farkına varması lazım

Ama işin tuhafı kendisi mükemmel değil. Mükemmel olsa hep böyle biri olurdu, bir şekilde belli ederdi. Mükemmel insan her işinde öyle olur. Her şeyi planlıdır, hata kaldırmaz, ne bileyim baştan savma yapmaz hiç bir şeyi en basiti. Eşim böyle biri değil.
 
Kendi ailesinin yanında babasının ona dışarıya çıktıklarını söylememesine kızıyor bunların öncesinde bende eve gidelim demiştim hiç kulak asmamıştı. Bende içeri gittim yattım 6-7 aylık hamileyim zaten bel ve sırt ağrılarından uyuyamadığım dönemlerdi. Bir de kulaklık takmıştım. Uyumam da etkili oluyor diye.

Bir ses duydum kalksana smuwila diye. Kulaklık var düşünün nasıl bağırdıysa.. Niye duymuyorsun dedi kulaklık var dedim. Küfür etti, kulaklık takmışımda hemen, bir sürü laf etti eltimin çocuklarının yanında. Bana küfür ettin dediğimde sana etmedim lafın içinde konuşurken geçer ya öyle oldu. Ettin herkes duydu diyorum, etmedim diyor.

Bir de beni suçlamaya başladı sonra ben ilk başta gidelim dediğim için eve gidelim demiş. Halbuki evden çıkana kadar babasına sitem etti durdu. Sonra olay bana döndü ben gidelim dediği için gitmişiz, o babasına kızmamış. Bir babası varmış, zaten sık sık gelmiyormuş onu görme imkanını da ben elinden almışım böyle olmuştu, deli gibi ağladığımı bilirim artık ne yapacağımı bilemediğimden..

Benim tarafımda normal olmadığı belli, ama eşimin tarafına göre eminim ki normaldir hatta babası, abisi eşe davranma konusunda berbat ötesiler..
ayy cinsi cinsine çeker olmuş. o zaman hangi objektif aklı başında bir bayan uzaktan duruma bakabilir ki herkes sizin durumdayken.böyleleri insanların başını yakıyor bide bunlara baba olmak reva görülüyor ne diyeyim. benim psikolojim kaldırmazdı.sürekli azarlanmayı.
 
Bir de benim şöyle bir yapım var çok hassasım normalde kim olursa olsun kırılmasın diye 10 kere düşünür de konuşurum. Kinci değilim ama yapılanı da unutamıyorum. Aklıma geldikçe üzülüyorum. Annem de böyleydi. O yüzden ona 100 kere dikkat et dedim, özellikle de insanların yanında, hatta bir ara bir yere gideceksek evden çıkmadan tembihliyordum onu hareketlerine dikkat et diye. Bir ediyordu, iki diyordu sonra gene aynı.
bilmiyorum öneren oldu mu?
tamamen iletişimi kessen eşinle.
kulağın sağır, gözün kör gibi davransan.
ama çok dirayetli olmalısın.
sen benimle düzgün ve sakin konuşmaya başlayana kadar seni yok farzediyorum de ve öyle davran.
işten gelince kapıyı açma, o anahtarla açsın. yemek koyma kendi koysun yesin.
öfkeden deliye dönse de duyma ve görme. eşine çarptın mesela, neye çarptım ki ben acaba de. çocukları rahatsız edecek kadar bağırırsa bu evde ne çok gürültü var de parka in, müzik aç, ailen yakınsa onlara git, komşuya geç.
2 haftada muma döner.
ama sabırlı ol. göz teması ve tek kelime bile olsa diyalog olmamalı.
 
Ama işin tuhafı kendisi mükemmel değil. Mükemmel olsa hep böyle biri olurdu, bir şekilde belli ederdi. Mükemmel insan her işinde öyle olur. Her şeyi planlıdır, hata kaldırmaz, ne bileyim baştan savma yapmaz hiç bir şeyi en basiti. Eşim böyle biri değil.

Mukemmelliyetcilik mükemmel olmak veya buna çabalamak değildir aslında. Yani bir kısmında bu vardır evet ama bir çoğunda yoktur. Sizi sürekli eleştiriyor ya, emin olun kendi kendine çok daha acımasız eleştiriler yapıyordur. Yani bu bir araz aslında, bir mantığı yok dolayısıyla. Tabii ki saygısızlık bambaşka bir boyut ve asla affedilemez ama bence siz kendinizde bir sorun varmış gibi bir iki seans aile terapisinr gidin. Sonra eşinize kendisinin de gelmesinin gerektiğini söyleyerek onu da götürmeye gayret edin
 
Narsist kişilik bozukluğu

Koca sürekli eleştiriyor, karısının yeterince hizmet etmediğini söylüyor. Kadın ise özel davranılmaya layık olduğunu, kocasının bunu fark edecek kapasitesi olmadığını ifade ederek devamlı aşağılıyor. Psikolog Banu Yaşar, narsist eşin, hayat arkadaşının kendine güvenini bitirdiğini belirtiyor.
Bir narsistle evli olmak büyük bir hayat sınavıdır. Sizi durmaksızın küçümsemesi ve eleştirmesi nedeniyle kendinizi değersiz hissetmeniz, öfke nöbetlerinden çekinip kendi ihtiyaçlarınızı bir kenara bırakma ihtimaliniz yüksektir. Kendine odaklı olmasını kaldırabilmek, mesafeliliğine aldırış etmemeyi başarabilmek büyük enerji ve sabır gerektirir. Kişi, evlilik öncesinde narsist eş adayının sahte kendine güveninden etkilenir.

Narsisizm, bir kişilik bozukluğu olarak kabul ediliyor ve bireyin hayatı kendine ve çevresine zindan etmesine sebep oluyor. Bu kişilik bozukluğu, kadın-erkek herkesi hedef alıyor, ancak daha çok erkeklerde görülüyor. Bunda erkeğin yetiştirilme tarzı ve güç algısının etkili olduğu düşünülüyor. 'Kendine âşık' olarak nitelendirilen narsistler, kendilerini çok özel ve önemli görüyor, sıradan olmaktan çok korkuyorlar. En güzel, en başarılı ve özel olduklarını başkalarının da bu şekilde düşünmelerini bekliyorlar. En büyük özellikleri empati kuramamaları.

Psikolog, psikoterapist Banu Yaşar, narsizmin birçok nedeninin yanında çocukluk yıllarında ailenin yanlış tutumunun payı olduğunu belirtiyor. Yaşar, kişiliği kabul görmeyen, sürekli eleştirilen ve samimi bir tutumla sevilmeyen, sevilmesi şartlara bağlı olarak değişen çocuklarda, var olan yatkınlıkla birlikte bu bozukluğun ortaya çıkma ihtimalinin arttığını ifade ediyor.

Bir narsistle evlenenlerin genellikle özgüveni olmuyor. Narsist bir erkeğin, eşinin en çok özgüvenine zarar verdiğini dile getiren Yaşar, sürekli eleştirdiğini ve aşağıladığını söylüyor. Yaşar, ayrıca eşinin ona yeterince hizmet etmediği, saygı göstermediği, kıymeti ve farkını anlamamasından şikâyet ettiğini ancak kendi sorumluluklarını yapmadığı gibi kabul de etmediğini belirtiyor.

Narsist bir kadın da tıpkı narsist bir erkeğin davranışlarını sergiliyor. Narsist bir kadının duygularındaki iniş çıkışların erkeği yorduğunu belirten Yaşar, "O, daha özel davranılmaya layık olduğunu; ama eşinin bunu fark edecek kapasitede olmadığını düşünür. Bunu da eşini aşağılayarak ve erkeğin özgüvenine saldırarak yapar. Ailede huzursuzluk ve kavgalar artar.

Psikolog Banu Yaşar'a göre narsist bir eşe sahip olan erkek, kararlı ve tutarlı davranmalı. Sevgi ve vericiliğini eşinin benliğine ve taleplerine göre değil, kararında sunmalı. Eşinin narsist benliğini tatmin etmeye çalışmak zaman kaybettireceği için, haksızlık yapmamak şartıyla kendi kişiliğini de korumalı. Misillemeye dönüştürmemeli, istek ve taleplerini suçlayıcı olmadan net bir dille ifade etmeli.

Eğer erkek narsist ise bu durumda kadın, eşinin eleştirileri ve onu sürekli yetersiz bulması karşısında özgüvenini korumaya çalışmalı. Eşinin tüm davranışlarından sorumlu olduğunu düşünerek kendisine haksızlık etmemeli. Çünkü bir narsist hiçbir zaman memnun olmaz. Kadın, doğrudan bir eleştiride bulunmamalı, bu durum eşin öfkesini artırır. Suçlayıcı sen dilini yerine ben dili kullanılmalı.

Erkek; kendini beğenmiş ve ukâlâ

Narsist bir erkek oldukça kıskançtır. Dayanaktan yoksun kıskançlığı ve suçlamaları vardır. Sürekli eleştirir, ama kendisi eleştiriye tahammül edemez. Karşısındaki insanın duygularını ve ne yaşadığını fark edemez. Kendini beğenmiş ve ukala bir kişiliği vardır. Mütevazılık yaptığı zamanlarda bile alttan alta kendini över. Davranışlarının sonuçlarını kabul etmez, kararlarının sorumluluğunu da reddeder. Hatalarını görmezden gelir. Onun ''yüce hataları'' olur. 'Hatam ona inanmak', 'benim hatam insanlara güvenmek' diye düşünür.

Kadın; depresyona kolaylıkla girer

Narsist bir kadının önceliği kendisidir. Kendini beğenir, akıl ve güzellik konusunda rakibi olmadığını düşünür. Etrafındaki insanların onu sürekli takdir etmelerini ve beğenmelerini ısrarla talep eder. Onlar bir şey söylemese de etrafındakileri bir şekilde beğenmeye zorlar. Beğenilmeye yönelik abartılı davranışlar gösterir. Çok kolay yalan söyler. Dışarıdan görünen kendini beğenmiş ve özgüvenli görünen tarafı en ufak bir eleştiride dağılabilir. Depresyona çok kolay girer. Hedeflerine ve çıkarlarına fazla odaklandığı için karşısındakinin duygularını görmekte zorlanır.
 
Ben senin yerinde olsam esime ya psikologa git tedavi ol ya da mahkemeye git gun al ben dunyaya senin kahrini cekmeye gelmedim derim.

Sana da yazik. Unutma.
 
Back
X