sizde farkında degılsınız ne yasadıgınızın konu sahıbı en azından ıdrak etmısEşimde çocuk doğduktan sonra böyle olmuştu düzeldi. Geçenlerde yine bu yöne sapıyordu. Hatta nerdeyse çok önemli bir günü mahvediyor du. Anladım ki o kızıyor diye çekinmemek gerek sesteki o tedirginliği anlayıp yapıyor diye düşündüm. En son pazar sabahı kalktım 2 hafta önce. Annemdeydi çocuk onu alıp gelicektim. Gelirken simit alır mısın dedi tamam dedim. Sonra aaa saat bir olmuş taze simit yoktur şimdi ben erken sanıyor dum dedi. Bende buna istinaden börek alıp geldim. Vay efendim neden simit almamış ım neden onun isteklerine önem vermiyor muşum. Bende günü mahvetmeyelim diye alttan aldım agucuk gugucuk yaptım. Ben taze simit yoktur dedin diye istemediğini düşündüm. Akşama ne istersen yaparım ödeşiriz dedim. Balık istedi.yaptım. özenle hazırladığım sofraya oturup salatanın içine yeşil soğanı neden ince doğradın diye bağırdı. Arkasından su neden istemedin az kalmış diye bağırdı. Başta o su bize yeter bu akşam sabaha isterim dedim sonra alırım karşıdan gerekirse yemekten sonra dedim. 2 3 balık yiyip sofrayı terketti. Çocukta o kalkınca kalkmak istedi. Bende kırarcasına tabakları üst üste vurarak yeter derdin ne senin bu sofrayı böyle rezil etmeye ne hakkın var. Derdin ne senin. Soğan su dan tartışma çıkarma derdini söyle. Ciddi bişey se konuşalım yoksa sadece komik oluyorsun diye bağrındım. Bide akşama kadar fos fos yatacağına kalkıp bir su alsaydın. Ben seni memnun etmek için kaç kere dışarı çıktım. Yeterrrrrr layyyynnn. diye çıktım hanfendi çizgimden. :))). Balıkları dolaba koydum gelip gidip yiyerek bitirdi. Durumumuz stabil çok şükür
Hatasını bilmesi güzel. Bunları yaptığında sen tepkini koyacaksın canım. Gerekirse terkedeceksin. Resti çekmezsen sonuç elde edemezsin.Konuştum söyledim. Yardımcı olmaya da çalıştım. Bak ikimize de zarar veriyor dedim. Ama psikolojik yardım alması için ikna edemedim. Babasını sevmez sırf bu tarz davranışları yüzünden. Bak dedim sevmiyorsun ama belki farkında değilsin aynen baban gibi davranıyorsun. Bizim çocuğumuz olduğunda o güzel bir ortamda yetişmeli... anlatmadigim şey kalmadı. Hak veriyor birdaha seni üzmeyecegim diyor yine aynısını yapıyor. Dışarıda en ufak birsey görsün hemen insanlara bağırıp küfeetmeye başlıyor. Ayrılmayı düşünmüyor değilim. Son bir çıkış yolu arıyorum.
Günaydın arkadaşlar. Aranıza yeni katıldım. Size sormak istediğim çok fazla şey var ama bir yerden başlarsam eğer devamının geleceğini umut ediyorum.
Ben bir yıllık evliyim. Sorunum ise eşimin dinmek bilmeyen psikolojisi. Ani çıkışları. Kolay kalp kırışları.
Ben tahammül etmeye çalıştıkça bunun bir sonunun gelmemesi. Kendimi tükenmiş ve hicbirseyden keyif alamaz bir halde buluyorum zaman zaman. Mesela tüm bir haftasonu boyunca pazartesi olsa da kendimle kalabilsem dedim.
Zaman oluyor çok iyiyiz ama zaman oluyor her hareketim her sözüm eşime batıyor. Sorduğum bir sorunun cevabını duyamayıp ikinci kez sormam azar işitip susmama yol açabiliyor.
Peki konuşmayı denemedim mi? Denedim. Defalarca. Özür dileyip aynısını tekrar tekrar yapmaktan başka bir işe yaramıyor bu.
Bir örnek vereyim. Geçenlerde arabayla bir yere gittik. Arabayı park ettiğimiz yer çok musait değildi. Numarasini yazıp cama koymak istedi. Arabada kalem yokmuş. Direksiyonu yumruklamaya başladı. Benim sorumlulugumda olan bir durum değildi. Zaten bana kızmamıs. Şöyle de bir durum var. Arabada numarasının yazılı olduğu kart var. Normalde hep onu kullanır bu durumlarda. Amacı neydi soramadım bile korkudan.
Başka bir örnek vereyim. Daha dün dışarıdan geldik. Evde yemek yoktu aksama da misafir vardı. Acıktım dedi. Ben de kibar bir şekilde tost yapsam atıştırsan da bir saate yemek yapacağım birlikte yesek dedim. Bağırmaya başladı. Kibarlıktan kırılacakmışım ben kimmişim neden böyle konuşuyormuşum. Dedim ki geçen hafta tost yapıyım mı diye sorduğumda kızdın o yüzden çekinerek sordum. Kendisini haklı çıkarmak için bağırıp durdu.
Ben yemeğini hazırlarken banyoya gitti sabun bitmiş ben söylemeyim doldur şunu diye bağırdı. Sonra akşam misafirler yani babamlar geldi. Ben de hasta hissediyordum kendimi. Babamı öptüm. Sonra da bir anda öpmeseydim baba hasta gibiyim dedim. O kadar. Ardından ben mutfağa geçince eşim geldi yanıma. Ben ne dusuncesiz bur insanmışım neden babama öyle demişim. Kızdı sessizce bağırdı zaten olmayan moralimi alt üst edip misafirlerin yanına geçti. Neden kızdigini halen bilmiyorum.
Gecenin sonunda yatağa girdik. Eşimin telefonu titredi. Mesaj geldi dedim. Ses vermeyince sadece bir kere uyudun mu dedim. Bir dakika sonra bağırmaya başladı. Icinden dua ediyormuş. Niye konuşuyormuşum. Yüzümü görmek istemiyormuş arkanı dönüp yat diye bağırdı. Buna artık tahammül edemedim. Kendini ne sanıyorsun ne yaptım ben diye konusmaya çalıştım. Kendisini haklı çıkarmak için bağırıp durdu. Yazıklar olsun deyip salona gittim sinirden titriyordum. Orda ağladım. Umrunda olmadı. Gelip bakmadi bile.
Bunlar gibi o kadar çok örnek verebilirim ki. Gücüm gerçekten tükendi. Her an acaba neye kızacak diye bekliyorum. Hep böyle mi Hayır. Ama bir başladığında bütün günümü mahvediyor. Yaşayacak enerjim kalmıyor. Kendime saygımı yitiriyorum.
Sizce bir çıkış yolu var mıdır. Benim yaşadıklarımı yaşayıp çözüm bulan yada çözüm önerisi olan varsa hepinizi dinlemek isterim.
Günaydın arkadaşlar. Aranıza yeni katıldım. Size sormak istediğim çok fazla şey var ama bir yerden başlarsam eğer devamının geleceğini umut ediyorum.
Ben bir yıllık evliyim. Sorunum ise eşimin dinmek bilmeyen psikolojisi. Ani çıkışları. Kolay kalp kırışları.
Ben tahammül etmeye çalıştıkça bunun bir sonunun gelmemesi. Kendimi tükenmiş ve hicbirseyden keyif alamaz bir halde buluyorum zaman zaman. Mesela tüm bir haftasonu boyunca pazartesi olsa da kendimle kalabilsem dedim.
Zaman oluyor çok iyiyiz ama zaman oluyor her hareketim her sözüm eşime batıyor. Sorduğum bir sorunun cevabını duyamayıp ikinci kez sormam azar işitip susmama yol açabiliyor.
Peki konuşmayı denemedim mi? Denedim. Defalarca. Özür dileyip aynısını tekrar tekrar yapmaktan başka bir işe yaramıyor bu.
Bir örnek vereyim. Geçenlerde arabayla bir yere gittik. Arabayı park ettiğimiz yer çok musait değildi. Numarasini yazıp cama koymak istedi. Arabada kalem yokmuş. Direksiyonu yumruklamaya başladı. Benim sorumlulugumda olan bir durum değildi. Zaten bana kızmamıs. Şöyle de bir durum var. Arabada numarasının yazılı olduğu kart var. Normalde hep onu kullanır bu durumlarda. Amacı neydi soramadım bile korkudan.
Başka bir örnek vereyim. Daha dün dışarıdan geldik. Evde yemek yoktu aksama da misafir vardı. Acıktım dedi. Ben de kibar bir şekilde tost yapsam atıştırsan da bir saate yemek yapacağım birlikte yesek dedim. Bağırmaya başladı. Kibarlıktan kırılacakmışım ben kimmişim neden böyle konuşuyormuşum. Dedim ki geçen hafta tost yapıyım mı diye sorduğumda kızdın o yüzden çekinerek sordum. Kendisini haklı çıkarmak için bağırıp durdu.
Ben yemeğini hazırlarken banyoya gitti sabun bitmiş ben söylemeyim doldur şunu diye bağırdı. Sonra akşam misafirler yani babamlar geldi. Ben de hasta hissediyordum kendimi. Babamı öptüm. Sonra da bir anda öpmeseydim baba hasta gibiyim dedim. O kadar. Ardından ben mutfağa geçince eşim geldi yanıma. Ben ne dusuncesiz bur insanmışım neden babama öyle demişim. Kızdı sessizce bağırdı zaten olmayan moralimi alt üst edip misafirlerin yanına geçti. Neden kızdigini halen bilmiyorum.
Gecenin sonunda yatağa girdik. Eşimin telefonu titredi. Mesaj geldi dedim. Ses vermeyince sadece bir kere uyudun mu dedim. Bir dakika sonra bağırmaya başladı. Icinden dua ediyormuş. Niye konuşuyormuşum. Yüzümü görmek istemiyormuş arkanı dönüp yat diye bağırdı. Buna artık tahammül edemedim. Kendini ne sanıyorsun ne yaptım ben diye konusmaya çalıştım. Kendisini haklı çıkarmak için bağırıp durdu. Yazıklar olsun deyip salona gittim sinirden titriyordum. Orda ağladım. Umrunda olmadı. Gelip bakmadi bile.
Bunlar gibi o kadar çok örnek verebilirim ki. Gücüm gerçekten tükendi. Her an acaba neye kızacak diye bekliyorum. Hep böyle mi Hayır. Ama bir başladığında bütün günümü mahvediyor. Yaşayacak enerjim kalmıyor. Kendime saygımı yitiriyorum.
Sizce bir çıkış yolu var mıdır. Benim yaşadıklarımı yaşayıp çözüm bulan yada çözüm önerisi olan varsa hepinizi dinlemek isterim.
evliliğim ilk yılları eşimde böyle saçma sapan bi şeylerden kırardı kalbimi neden diye sorduğumda cevap vermez !!!
SUS !!! derdi hoş bişi sorsam işine gelmiyosa SUS !!! DER.
üzülme erkekler böyle oluyo herhalde ilk zamanlar oda zamanla alışır evliliğe
severek mi evlendiniz ? merak ettim ?
Günaydın arkadaşlar. Aranıza yeni katıldım. Size sormak istediğim çok fazla şey var ama bir yerden başlarsam eğer devamının geleceğini umut ediyorum.
Ben bir yıllık evliyim. Sorunum ise eşimin dinmek bilmeyen psikolojisi. Ani çıkışları. Kolay kalp kırışları.
Ben tahammül etmeye çalıştıkça bunun bir sonunun gelmemesi. Kendimi tükenmiş ve hicbirseyden keyif alamaz bir halde buluyorum zaman zaman. Mesela tüm bir haftasonu boyunca pazartesi olsa da kendimle kalabilsem dedim.
Zaman oluyor çok iyiyiz ama zaman oluyor her hareketim her sözüm eşime batıyor. Sorduğum bir sorunun cevabını duyamayıp ikinci kez sormam azar işitip susmama yol açabiliyor.
Peki konuşmayı denemedim mi? Denedim. Defalarca. Özür dileyip aynısını tekrar tekrar yapmaktan başka bir işe yaramıyor bu.
Bir örnek vereyim. Geçenlerde arabayla bir yere gittik. Arabayı park ettiğimiz yer çok musait değildi. Numarasini yazıp cama koymak istedi. Arabada kalem yokmuş. Direksiyonu yumruklamaya başladı. Benim sorumlulugumda olan bir durum değildi. Zaten bana kızmamıs. Şöyle de bir durum var. Arabada numarasının yazılı olduğu kart var. Normalde hep onu kullanır bu durumlarda. Amacı neydi soramadım bile korkudan.
Başka bir örnek vereyim. Daha dün dışarıdan geldik. Evde yemek yoktu aksama da misafir vardı. Acıktım dedi. Ben de kibar bir şekilde tost yapsam atıştırsan da bir saate yemek yapacağım birlikte yesek dedim. Bağırmaya başladı. Kibarlıktan kırılacakmışım ben kimmişim neden böyle konuşuyormuşum. Dedim ki geçen hafta tost yapıyım mı diye sorduğumda kızdın o yüzden çekinerek sordum. Kendisini haklı çıkarmak için bağırıp durdu.
Ben yemeğini hazırlarken banyoya gitti sabun bitmiş ben söylemeyim doldur şunu diye bağırdı. Sonra akşam misafirler yani babamlar geldi. Ben de hasta hissediyordum kendimi. Babamı öptüm. Sonra da bir anda öpmeseydim baba hasta gibiyim dedim. O kadar. Ardından ben mutfağa geçince eşim geldi yanıma. Ben ne dusuncesiz bur insanmışım neden babama öyle demişim. Kızdı sessizce bağırdı zaten olmayan moralimi alt üst edip misafirlerin yanına geçti. Neden kızdigini halen bilmiyorum.
Gecenin sonunda yatağa girdik. Eşimin telefonu titredi. Mesaj geldi dedim. Ses vermeyince sadece bir kere uyudun mu dedim. Bir dakika sonra bağırmaya başladı. Icinden dua ediyormuş. Niye konuşuyormuşum. Yüzümü görmek istemiyormuş arkanı dönüp yat diye bağırdı. Buna artık tahammül edemedim. Kendini ne sanıyorsun ne yaptım ben diye konusmaya çalıştım. Kendisini haklı çıkarmak için bağırıp durdu. Yazıklar olsun deyip salona gittim sinirden titriyordum. Orda ağladım. Umrunda olmadı. Gelip bakmadi bile.
Bunlar gibi o kadar çok örnek verebilirim ki. Gücüm gerçekten tükendi. Her an acaba neye kızacak diye bekliyorum. Hep böyle mi Hayır. Ama bir başladığında bütün günümü mahvediyor. Yaşayacak enerjim kalmıyor. Kendime saygımı yitiriyorum.
Sizce bir çıkış yolu var mıdır. Benim yaşadıklarımı yaşayıp çözüm bulan yada çözüm önerisi olan varsa hepinizi dinlemek isterim.
On yıl önce tanıştık. Bütün okul hayatımız birlikte geçti. Yani çok uzun bir sevgililik donemimiz oldu. Tabiki hersey mükemmel degildi ama akşam olduğunda herkes kendi evine gidiyordu. Evlilik çok başkaymis. Bir insanı ne kadar tanıyorum desen de aynı eve girmeden yaniyamazmissin.Gerçekten çok üzülerek okudum. Ama bence durum çok açık. Kayınpederiniz yüzünden eşiniz sürekli duygusal şiddete maruz kalarak büyümüş. Şimdi aynı duygusal şiddeti size uygulayarak iyileşmeye çalışıyor. Buna izin vermeyin. Bütün arkadaşlar yazmış zaten tedavi olması gerektiğini ama böyleleri tedaviye sıcak bakmaz.
Yanlış anlamazsanız ben başka bir şey sormak istiyorum. Eşinizle nasıl evlendiniz? Yani arkadaşlık-söz-nişan gibi süreçlerden geçtiniz mi? O arada fark etmediniz mi bu öfke meselesini? Yoksa o zamanlar böyle bir sıkıntı yoktu da evlendikten sonra mı başladı?
o senin düşüncen ben bu şekilde düşündüm
kocalar her zaman her şeyi biz kadınlar kadar çabuk algılayıp gerçekleştiremiyolar.
bişileri öğretmek lazım onu yaparkende azcık ömür tüketiyoruz had bilmiyoruz ! haddimiz olanı yapıyoruz !!!
Günaydın arkadaşlar. Aranıza yeni katıldım. Size sormak istediğim çok fazla şey var ama bir yerden başlarsam eğer devamının geleceğini umut ediyorum.
Ben bir yıllık evliyim. Sorunum ise eşimin dinmek bilmeyen psikolojisi. Ani çıkışları. Kolay kalp kırışları.
Ben tahammül etmeye çalıştıkça bunun bir sonunun gelmemesi. Kendimi tükenmiş ve hicbirseyden keyif alamaz bir halde buluyorum zaman zaman. Mesela tüm bir haftasonu boyunca pazartesi olsa da kendimle kalabilsem dedim.
Zaman oluyor çok iyiyiz ama zaman oluyor her hareketim her sözüm eşime batıyor. Sorduğum bir sorunun cevabını duyamayıp ikinci kez sormam azar işitip susmama yol açabiliyor.
Peki konuşmayı denemedim mi? Denedim. Defalarca. Özür dileyip aynısını tekrar tekrar yapmaktan başka bir işe yaramıyor bu.
Bir örnek vereyim. Geçenlerde arabayla bir yere gittik. Arabayı park ettiğimiz yer çok musait değildi. Numarasini yazıp cama koymak istedi. Arabada kalem yokmuş. Direksiyonu yumruklamaya başladı. Benim sorumlulugumda olan bir durum değildi. Zaten bana kızmamıs. Şöyle de bir durum var. Arabada numarasının yazılı olduğu kart var. Normalde hep onu kullanır bu durumlarda. Amacı neydi soramadım bile korkudan.
Başka bir örnek vereyim. Daha dün dışarıdan geldik. Evde yemek yoktu aksama da misafir vardı. Acıktım dedi. Ben de kibar bir şekilde tost yapsam atıştırsan da bir saate yemek yapacağım birlikte yesek dedim. Bağırmaya başladı. Kibarlıktan kırılacakmışım ben kimmişim neden böyle konuşuyormuşum. Dedim ki geçen hafta tost yapıyım mı diye sorduğumda kızdın o yüzden çekinerek sordum. Kendisini haklı çıkarmak için bağırıp durdu.
Ben yemeğini hazırlarken banyoya gitti sabun bitmiş ben söylemeyim doldur şunu diye bağırdı. Sonra akşam misafirler yani babamlar geldi. Ben de hasta hissediyordum kendimi. Babamı öptüm. Sonra da bir anda öpmeseydim baba hasta gibiyim dedim. O kadar. Ardından ben mutfağa geçince eşim geldi yanıma. Ben ne dusuncesiz bur insanmışım neden babama öyle demişim. Kızdı sessizce bağırdı zaten olmayan moralimi alt üst edip misafirlerin yanına geçti. Neden kızdigini halen bilmiyorum.
Gecenin sonunda yatağa girdik. Eşimin telefonu titredi. Mesaj geldi dedim. Ses vermeyince sadece bir kere uyudun mu dedim. Bir dakika sonra bağırmaya başladı. Icinden dua ediyormuş. Niye konuşuyormuşum. Yüzümü görmek istemiyormuş arkanı dönüp yat diye bağırdı. Buna artık tahammül edemedim. Kendini ne sanıyorsun ne yaptım ben diye konusmaya çalıştım. Kendisini haklı çıkarmak için bağırıp durdu. Yazıklar olsun deyip salona gittim sinirden titriyordum. Orda ağladım. Umrunda olmadı. Gelip bakmadi bile.
Bunlar gibi o kadar çok örnek verebilirim ki. Gücüm gerçekten tükendi. Her an acaba neye kızacak diye bekliyorum. Hep böyle mi Hayır. Ama bir başladığında bütün günümü mahvediyor. Yaşayacak enerjim kalmıyor. Kendime saygımı yitiriyorum.
Sizce bir çıkış yolu var mıdır. Benim yaşadıklarımı yaşayıp çözüm bulan yada çözüm önerisi olan varsa hepinizi dinlemek isterim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?