Bence erkek ve kadın arasındaki yaş farkında en önemli nokta fizyoljiktir. Burada cinsellik vs uyumdan bahsetmiyorum. İstatistiksel olarakda kabul etmek gerekir ki erkekler kadınlarden erken ölüyor. Çevremde annannem, babannem ve arkadaşlarımın nineleri pek çok yaşlı kadın son 10-15 yıllarını bekar ve yalnız geçiriyor. Ben eşimi çok seviyorum ve düşünemem bile böyle yaşamayı. Yalnız, tek, senelerce. Tabiki kimin kimden önce vefat edeceği net söylenemz ama %70-80 bu şekilde. Huzurevlerinde bile kalanların %80'i kadın. Ben hep derim kadın büyük olmalıdır diye ama kimse anlamıyor beni :)
Sizin durumunuza gelince ilişki konusuna buradan insanların yorum yapması tuhaf olur, ne sizi ne de sevdiğiniz insanı tanıyor biliyoruz. Genel ve 10 senelik evlilik deneyimimden yola çıkarsam, ancak şunları söyleyebilirim:
1. İlk eşinden neden boşanmış? Eğer dayak, kötü muamele, aşağılama, direktif verme, emredici olma, bitmek tükenmek bilmeyen istek ve talepler, aynı evde yaşayamama gibi bir problemi varsa erkeğin bu geçmiyor. Sevgiliyken bunları anlamanız çok zor şu anda zadece güzel zamanları paylaşıyorsunuz. Bir erkek 7 sinde, 17 sinde, 27 sinde neyse odur, siz yada başka bir kadın bunu değiştiremez. Size olan sevigiside huylarını ebedi şekilde değiştirmez. Evlenip aynı eve girince çıkar bir erkeğin ilginç huyları. O nedenle pek çok açıdan onu denemeniz gerekir.
2. Şu anda aklınızda sorular varsa, bunlar evlenince geçmez, giderek büyür. Hüznü bile paylaşabilmeniz gerekir. Evlilikte birşeyleri içinize atmaya başlarsanız bunun sonu genellikle hayırlı olmaz. Gerekirse tartışmanız, gerekirse kavga etmeniz gerekir. Bazen hakkınızı bile aramanız gerekir. Evlilik öyle herzaman mutlu mesut giden birşey değildir. Çoğu zaman değildir hatta. Ama güzeldir, sabır ister.
3. Yaşlandıkça bazı şeyler değişecektir. Çok yaşlanmaktan bahsetmiyorum. Şu anda 22 yaşındsasınız ve 32 yaşınıza geldiğinizde 22 yaşındaki gibi bakmayacaksınız hayata ve sabredemeyeceksiniz 22 yaşınızda olduğunuz gibi. İçinize atamayacaksınız çünkü içinizde çoğu zaman birşeyler atacak yer kalmayacak.
O nedenle daha evlenmeden, ilk kavganızı yaşamış, tartışmalara girmiş, iyiyi güzeli kötüyü yani tüm duyguları yaşamış olmanız lazım o kişiyle ki doğru insan olup olmadığına ve bir ömür geçirip geçiremeyeceğinizi anlayın. Yaşınız henüz çok genç evliliğin ne olduğunu ne olmadığını anlayabilmek için. Hele birde bu konuda tecrübeli ve bu tecrübeyi kötü geçirmiş biri ile bu evlilği kurmak ve yürütmek zor olabilir. Çok mutlu da olabilirsiniz o da ayrı ama bence hayata bir atılın, iş güç hayatın zorluklarını bir görün sonrasında karar verirsiniz evlenmeye. Eşim bana sormuştu sence aşk nedir diye, bende "İki insanın birbirine tahammül edebilme yeteneğidir" demiştim evlediğimiz gece. Biraz duygusuzum ama duygularla evlilik yürümüyor zaten. O tahammül git gide azalıyor ortak yolları bulamazsanız ve hiç tahammül edemediğiniz günde boşanıyorsunuz işte.
Bu arada lanet bir evliliğim gibi varmış gibi yazdım ama eşimi çok seviyorum. Yanlış anlaşılmasın :)