Ben hiç paragoz bulmadım sizi. Sonuçta otuz yaşında ev araba sahibi olduysaniz demek ki birikime önem veriyorsunuz. Demek ki "bana azı yeter" diyip çoğunu birikime ayiriyorsunuz. Sizin gibi olmayan biriyle evlenmek hem sizi sinir eder hem onu.
O mesela parasını doya doya harcamak ister,siz yatirima ayıralım dersiniz, sizi cimri görür. Siz onu müsrüf görürsünüz. Ya da onun parası kendi ailesine gider siz evi döndürürken kendinizi enayi gibi hissedersiniz...
Açık acik konuşmak en iyisi.
Bu arada ben de ev araba almayı düşünmüyorum . Dünya icin ve kendi iyiliğim toplu taşımayı ve bisikleti kullanıyorum. Ailemde bir araba varken ikinciyi almak bana saçma geliyor. Zaten gideceğim şehre otobüsle, trenle,uçakla,blablacarla/araba paylasimiyla,kimi zaman da otostopla rahatlikla gidiyorum.
Ayrıca durduğu yerde park parasi, benzin parası, zorunlu sigorta, keyfi sigorta,muayane falan filan masraf çıkartan bir makinaya hiç heves etmiyorum. Onun bir senede çıkaracağı masrafla ben yilda iki kere yurt dışı tatiline cikarim :) o yüzden kişisel tercihim araba almamak. Paramin bir kısmını gelecekte lazım olur diye altın birikimine ayırıyorum, kalan kismiyla da gönlümce geziyorum.
Ben de mesela altında arabası olan, var gücüyle krediye girip 'yok yeah,dünyayı gezenlerin babası zengin' diye konuşan erkeklerden kaçıyorum. Çulsuz olsun, gezgin ruhu dursun. Genç yaşında mal mülk telaşına değil görme bilme telaşına düşsün istiyorum.
Herkes neye önem veriyorsa , kendisine uyan insanlar bulmalı. Uymuyorsa da evlilik sandalina binmemeli.
O yüzden siz de konusunu açın.
Direkt sormanın kırıcı olduğunu düşünüyorsanız 'ayni eve girince bütçe nasıl olur, ev kredisine girmeli miyiz' gibi, farazi konuşuyor gibi konuyu açın, uygun sorularla o farketmeden cevabınızı alin. Belki de bankada altın hesabi falan vardır, evlenince ev alırım diye biriktiriyordur