Evrenin saç baş yolduran espri anlayışı

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Çok geçmiş olsun, konuyla alakası yok ama, özel değilse, nasıl anladınız iyi huylu kanseri, hangi belirtilerle.
Bana da şuanda kanserle ilgili kan testleri yapiliyor da, smaer vs ne varsa işte..

Bir de neden hemen bebek dedi Dr, beklerseniz olmaz diye mi..
Sizede gecmis olsun.. oncelikle asiri odem yapmis ,sismis ozellikle karin bolgesi sanki 7 aylik hamile gibiydim..adet olamiyordum ,alternatif tiptaki kurlerle adet siklusumu 3 yilda ancak duzene koymusken yinede sanki dusuk yapiyomus gibiydim her ay siklus bu sekilde ilerliyordu..tam teskilatli ozel bi hastaneye gittim,sikayetlerim dogrultusunda smear,hormon,kan degerlerim bide degisik makinaya girdim tup gibi 30 dk sonra damardan ilac verilip tekrar bi 30 dktuttular..neyse dr sol yumurtaligimda buyuk bir kitle oldugunu .bunu ancak sezeryan gibi acik ameliyatla alinabilecegini soyledi..ca degerim yuksekti ama kotu huylununki kadar yuksek olmadigini bu sebeple hemen bebek sahibi olmamiz gerektigini soyledi.. ilerde erken menapoz riski olusturdugundan bebek olmaz dedi, iki kez karnini nesterlicegime bir kez yapayim ,bebegini sezeryanla kucagina alirken kitleyide alirim dedi.(kitle iki yumrugum kadardi bu arada) yumurtalik kanseri tekrarlayan bir kanser turu,d ra sordugumda bu kadinin vucuduyla alakali dedi.. umarim bende ne kotusu nede iyi huylusu tekrarlamaz..
 
Kavun kokusu için demiyorum (ben onun çok iyi bir anne olacağını düşünüyorum açıkçası) ama çok "anne" (!) var. En basiti daha yeni haberleri çıkan Eymen'in annesi. Adı anne işte, doğurmuş, doğurduğu için anne. İçinde bir gram annelik duygusu yok; hatta nefret etmiş çocuklarından.
Çünkü annelik duygusu doğuştan var olan bir şey değil.
Eymen, kızdığı kocasının canını acıtmak için annesi tarafından döverek öldürülen 15 aylık Emine, annesi tarafından vücuduna şırıngayla çamaşır suyu zerk edilen 1,5 yaşındaki Miray, annesinin 9 gün boyunca evde yalnız bırakıp gittiği, açlıktan ve susuzluktan ölen 2 aylık bebek ve niceleri.

Annelik duygusu bize daha doğar doğmaz verilseydi ya da kutsal olsaydık, bu canilikleri yapamazdık, böyle merhametsiz ve vicdansız kadınları hepimiz lanetleyelim ama iyi bir anne olma ihtimali olan birini taşlamayı anlamıyorum.
 
Kızcağıza neler denmiş, her kadın/erkek/insan çocuk sevmek zorunda değil, çocuk sevmemesi onu vicdansız merhametsiz yapmaz.
Sevgili konu sahibi istememenize rağmen hamile kalmanız inanın evrenin kötü bir esprisi değil, ilahi bir armağan.
Bence zamanla alışacak, sevecek, heyecanla 9 ay 10 günün dolmasını ve onu kucağınıza almak isteyeceksiniz.
Aldırmayı düşünmüyorum demişsiniz bu süreçte psikolojik yardım alabilirsiniz belki.
Çocuk istememenizn ,sevmemenizin belki de derinlerde yatan başka bir sebebi vardır.
Umarım çok güzel, sağlıklı ve mutlu hamilelik geçirip, bebişinizi kucağınıza alırsınız.

(Ve son olarak buradan evrene sesleniyorum, evrenciğim, canım lütfen o espriyi bana da yap.)
Aynen ya nasıl saldırmışlar çocuk isteyip sahip olamayanlar var diye çocuk istemediğini dile getirmeye korkmak zorunda mı ? Kilo alamayanlar var diye kilosundan şikayetçi olan biri bunu dile getiremeyecek mi? Et yiyemeyenler var diye bir insan gerçekten et sevmiyorsa bundan utanmalı mı? Şımarıklık yapanlardan bahsetmiyorum ama bunları gerçekten yaşayanlar çekinmek zorunda değil. Basit örnekler belki ama anlatabilmişimdir umarım
 
Sizede gecmis olsun.. oncelikle asiri odem yapmis ,sismis ozellikle karin bolgesi sanki 7 aylik hamile gibiydim..adet olamiyordum ,alternatif tiptaki kurlerle adet siklusumu 3 yilda ancak duzene koymusken yinede sanki dusuk yapiyomus gibiydim her ay siklus bu sekilde ilerliyordu..tam teskilatli ozel bi hastaneye gittim,sikayetlerim dogrultusunda smear,hormon,kan degerlerim bide degisik makinaya girdim tup gibi 30 dk sonra damardan ilac verilip tekrar bi 30 dktuttular..neyse dr sol yumurtaligimda buyuk bir kitle oldugunu .bunu ancak sezeryan gibi acik ameliyatla alinabilecegini soyledi..ca degerim yuksekti ama kotu huylununki kadar yuksek olmadigini bu sebeple hemen bebek sahibi olmamiz gerektigini soyledi.. ilerde erken menapoz riski olusturdugundan bebek olmaz dedi, iki kez karnini nesterlicegime bir kez yapayim ,bebegini sezeryanla kucagina alirken kitleyide alirim dedi.(kitle iki yumrugum kadardi bu arada) yumurtalik kanseri tekrarlayan bir kanser turu,d ra sordugumda bu kadinin vucuduyla alakali dedi.. umarim bende ne kotusu nede iyi huylusu tekrarlamaz..
Amin 🙏
İnşallah hiçbiri tekrarlamasın..
Ailenizle beraber hep sağlıklı olun 😊
 
Esimin mesleginin zorluklarini biliyordum ve bile bile evlendim kendisiyle , ve cocuk icin degil ayni hayati paylasmak adina .. ikimizde cocuk istemedik cevre baskisina aldiris etmedik ilk 5 yil ,zaten cok sevmiyorduk cocuk.. 6.yil biyolojik saat dedikleri sey oldu ben istiyordum ama esim mesleginden oturu yanasmiyordu bile.. zorlanirsin tek basina..bana vakit ayirmazsin gibi cumleler soyledi.. ben bu isin altindan kalkabilecegimi annelerimiz gelir falan bi sekilde ikna ettim.. itiraf edeyim bu kadar zorlanacagimi dahasi annemin beni yari yolda birakacagi aklimin ucundan bile gecmedi. Anneme cok guvenmistim cok sozler verdi hic birini tutmadi :KK43:(( ikincide kadin hastaliklarindan sorunum vardi (meger kanserin iyi huylusuymus) dr hemen bebek dedigi icin oldu oglum...yoksa tek cocuga odakli gidiyorduk..oglum icin bazen iyiki olmus diyorum bazende kizim yetermis bee aslinda diyorum.. ataerkil bi aile yapisinda buyumedigim icin kiz cocukta erkek cocukta benim icin ayni kefede.. esimin karaya cikmasina 2 yil kaldi.. bende 35 yasindayim simdi.. evet bekleseydim esim yardimci olurdu bana ve daha az yipranirdim,gecenin bi vakti kizimi habire acile yetistirmek durumunda kalmazdimda.. (kardes kiskancligindan kendind zarar veriyordu,3 yasindayken tam gun kresede vermez oturur kendim bakardim) , bekleseydim belki suan hic cocuk sahibi olamayacaktim belki kanser kotu huylu olurdu vs kisaca yasanmasi gerekiyormus,o zamanlar oyle karar vermisim fazla guvenmisim cevremdekilere,ilki acemiydim hadi ikincide tecrubelendim diye sacma bi dusunceye girdim.. iki cocuk cok daha zormus bunun bilincine vardim
Ben de yalnızım, hem istemedim hem de kimse zaten söz vermemişti.
Eşim biraz yardımcı olur umudundaydım ama o da kendince müthiş yardım ediyor ama aslında pek bir işe yaradığı yok.
Beni yıpratan çocuk değil mesela, saçma sapan ve bitmeyen ev işleri. Bir yardımcı olsa eminim çok daha kolay olurdu. Çocukla ilgilenmek bence yorucu değil ama zaman zaman sıkıcı olabiliyor; kafa dinlemek istiyorsun ama ilgilenmen gereken bir evlat var. Sizin durumda tükenmiş hissetmek normal ve çocukla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Yalnızlık, iki çocuğa ve eve yetmeye çalışma vb.
 
Daha dün anne olmak isteyen bir kadın geldi. 14 haftalık hamileydi. Düşük yapmaya başlamıştı. Masaya yatırmak istediğimde bebegin başı neredeyse çıkmıştı. Ezilir diye yatmak istemedi ve bebeği tuttum. Iyice emin olduktan sonra uzandı. Ve bebeği düştü, bir anda yere düştüğünü zannedip acıyla bağırdı, hayır tutuyorum bende şuan dedim ve ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ve bugün bu konuyu okudum.
Bu ne aptalca bi yorum ya. Alakaya maydanoz ayrıca. Ilk bebegimi karnimd a kaybettim. Benim gibi bir sürü kadin okuyor burayi. Hiç mi acimaniz yok? Konu sahibine de zerre faydası olan bi yorum degil.

8 aylık bir bebis annesi olarak konuya da fikirlerimi yazacagim.ama once su üstteki sacma mesaja olan kızgınlığım geçsin...
 
Daha dün anne olmak isteyen bir kadın geldi. 14 haftalık hamileydi. Düşük yapmaya başlamıştı. Masaya yatırmak istediğimde bebegin başı neredeyse çıkmıştı. Ezilir diye yatmak istemedi ve bebeği tuttum. Iyice emin olduktan sonra uzandı. Ve bebeği düştü, bir anda yere düştüğünü zannedip acıyla bağırdı, hayır tutuyorum bende şuan dedim ve ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ve bugün bu konuyu okudum.

Yani ne alaka?
İki olay arasında nasıl bir ruhani bağ kurdun?
Evrt kavun kokusu hamile kaldığı için o kadın kaybetti bebeği
 
Bence cocuk doğurmak aklı basında bir kişinin yapacağı bir iş degil. Kim kendi hayatından bile isteye vazgeçip ilerde kendine fayda sağlama kesinliği olmayan bi şeyin içine girer, nerdeyse 24 saatini ona adar ki?

Bunlar bebegimin doğduğu ilk gunler hissettiklerimdi...kafamda hep aynı şeyler dönüyordu. Üstelik cok istemiştim onu. Ilk bebegimi kaybedince onun varlığından haberdar olmak, tekmelerini hissetmek ve buyuyusune sahitolmak cok özel gelmişti hamileyken. Doğunca başa geleceklerden haberdar değildim tabii:) bebegim doğdu ve daha 2 aylikken 10 günlük ağır bi antibiyotik tedavisi gördük hastanede yattık...hic kolay bi bebek degildi kimseye bırakamıyordum. Çaresiz hissetmemde bunun da rolü büyük. Ama buyuyor. Büyüdükçe ona olan sevgim ve bağım da artıyor. Her yeni yaptığı sey bana buyuk heyecan veriyor. Hayatının bi süre asla eskisi gibi olmayacağını kabul etmek gerek.en başta. Anne olmak cok sey öğretiyor en başta sabri ve merhameti...
 
Çocuğumuz olmak istemezdim, Rabbim sadece isteyenlere versin. Verip de sukretmediklerinden alsin, isteyip dua edenlere versin
Daha dün anne olmak isteyen bir kadın geldi. 14 haftalık hamileydi. Düşük yapmaya başlamıştı. Masaya yatırmak istediğimde bebegin başı neredeyse çıkmıştı. Ezilir diye yatmak istemedi ve bebeği tuttum. Iyice emin olduktan sonra uzandı. Ve bebeği düştü, bir anda yere düştüğünü zannedip acıyla bağırdı, hayır tutuyorum bende şuan dedim ve ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ve bugün bu konuyu okudum.

bu ne yaman çelişki anne...
niye ağlamamak için zor tuttunuz kendinizi anlayamadım.
verip şükretmediklerinden deyip geçseydiniz..
 
Koalina Koalina lütfen gel ve yorum yaz, lütfen.

Ağlamak ile çığlık atmak arasında gidip geliyorum.
Erken yaşta evlendim, evlenirken amacım üremek değil, sevdiğim adamla aynı evde olmaktı. Hatta üniversiteyi bıraktım evlendiğim için, sonra beni eşim okuttu.
10 küsur yıldır da evliyim.

Kendimi bildim bileli emin olduğum tek şey çocuk istemediğimdi. Hatta bir tık üstü, çocuk sevmem. Bir çocuğa tebessüm etmem için çok sevimli ya da güzel olması gerekir. Ağladığı anda araziyim.
Bunca yıl gayet güzel korun, bir kere bile kürtaj ya da hamilelik deneyimin olmasın, sonra pat!

Yıllardır deli gibi uğraşanlar, ilaçlar kullananlar, çocuk diye yalvaranlar varken elbette çocuk istemeyen birisi hamile kalacaktı, çünkü hayat böyledir. Murphy kanunları geçerlidir.

Önce evde test yaptım, 2 tane. 5 dakika bile beklemeye gerek kalmadı, anında iki çizgi.
Testler aynı markaydı, bozuktur dedim, ama içten içe hissediyorum, zaten hayatımda ilk defa test yapma gereği duydum.

Koştur koştur git sağlık ocağına. Sabah 10a kadar kan alıyorlarmış. Devlete gidersem mesai bitimine çıkarmış. (saat daha 11)
Koş özel hastaneye. Sonuç? Beta denilen bir şey varmış 4000e yakınmış, gözüm aydınmış. Ama kese diye bir şey varmış, o olmazsa dış gebelikmiş yani gebelik yokmuş. Randevu al, ultrasona gir.

Bir gözünüz aydın silsilesini de orada ye. Nasıl bir suratım varsa artık
"şoktasınız galiba"
"istenmeyen gebelik galiba"
"3. çocuğunuz falan mı çok mu geldi"
gibi laflar duydum sık sık.

Bunlar söylenirken eşim ayağıyla beni dürtüyor. Benim yerime cevap veriyor. Ben hayatım boyunca uğramayacağıma emin olduğum kadın doğum bölümünde irite bir şekilde etrafa bakıyorum, kadınlar birbirlerini anlayan, onaylayan bakışlarla bakıyor. Yanımda bir çocuk olmadığına göre karnımda var demek, ben de onlardanım demek, herkes mutlu, ben içime böğürüyorum.

Tek kalmış bir prezervatif, kutusu olmayan, tek duran, onun yanında da jelatini daha açılmamış yeni kutu. Sevişme anında kim jelatini, arkasından kutuyu, arkasından da prezervatifi sırasından koparır? Tek başına duran varken kimse yapmaz işte. Yapmazsan böyle oluyor demek. Yırtıldı belki de.

Keyfi kürtaja karşıyım, haliyle benim için seçenek değil.

Zaten bütün bunlar olurken eşin ne alemde derseniz, eşim çocuk istiyordu ama ben istemediğim için ve çocuk %99 annenin alanı olduğu için baskı yapmıyordu. Şu an çok mutlu ama mutsuz olduğum için anlık mutluluk yaşayabiliyor. Adama yine huzur yok yani.

Gerçekten anlamıyorum. Çocuk isteyenlerin beni anlamayacağını da biliyorum. Peki ben sizden ne istiyorum?

4 haftalık mıymış neymiş, 2-3 hafta sonra bir şey için gidecektik unuttum ne için olduğunu da, ben (olumsuzluk harici) hiçbir şey hissetmiyorum. Annelik mannelik yok içimde. Ben nasıl alışacağım? Bana tavsiye verin.

Arkadaşım "kızım-oğlum" diyerek karnını sev dedi. Ben karnımı ellediğimde tek düşündüğüm "zaten 8-9 kilo fazlam vardı, bir de bu çıktı" oluyor. Diyetisyene gideceğim, neden? En faydalı besinler nedir diye değil, en az kiloyu alarak nasıl atlatırım onu öğrenmek için.

Çok mutsuzum. Umutsuzum. Hayatın artık bittiğini düşünüyorum. İpoteklendi hayatım.
Bu yazdıklarımı okumak zorunda olan, tedavi gören arkadaşım senin için de mutsuzum. Benim bunları yazmam yerine senin mutlulukla "hamileyim" diye konu açman gerekiyordu. Lütfen bana kızma. Hayat adil değil, bunu bilmiyor muyduk zaten?
Çirkin, maksadını aşan, had hudud bilmeyen yorumlar için söylenecek çok sey var ya, neyse. Konumuz insanların densizliği değil sizsiniz konu sahibesi, o nedenle öncelikle minik kazanız hayırlı olsun diyorum:KK33:

40 sayfa boyunca aklı başında her üyenin de belirttiği gibi kimse anne olmak zorunda değil. Kimse çocuklarla ilgilenmekten keyif almak zorunda değil. Ve yine hiçbi kadın sırf anne olmak istiyor diye bebekle gelen her zorluğa kahramanca göğüs germek zorunda değil.
Bocalamak, zorlanmak, adaptasyon sorunu yaşamak, bunalmak çok normal, çok insani.

Bir de ne kadar çok bilirse o kadar çok korkuyor insan bence böyle bi konuda. Çocuğun getireceği sorumlulukları, kaygıları, fedakarlıkları gerçekten içselleştiren, merhamet sahibi, hakkını vererek anne olacak bi kadının cümleleri sizin cümleleriniz. Aklına, sevecenliğine ve vicdanına güvenmesi gereken bi kadınsınız bence ve bu üçlü sayesinde şanslı bi bebeğiniz olacak. :KK52:

Annelik duygusu ise tuhaf bi şekilde "aşk" meselesi gibi sanırım. Kimi ilk görüşte hissediyor, kimi adım adım bağlanıyor. Bazıları için bi "o an" var, ilk gebelik testi, ilk tekme, ilk kucağına aldığı an gibi. Kimilerine de o an hiç gelmiyor ama onun yerine her aşamada kuvvetlenmiş bambaşka bi sevgi ortaya çıkıyor. Hepsinin sonu güzel bi yerde bitiyor özetle. Eminim tüm zorluklarına ragmen sizinki de öyle olacak..
 
Hanımlar seve seve kabul etmek zorundasınız
Her kadın anne olmak zorunda değil
Hadi onu geçtim her kadın çocuk sevmek zorunda değil
Kaldı ki bir çocuk gelişimci olarak bende her gördüğüm bebeğe oyy kurban olurum diye atlamıyorum
Ama işimi iyi yapıyor muyum? Evet.

Çocuğunu seven ama ona güzel bir gelecek hazırlamayan, hazırlayamayan o kadar çok insan var ki...

Mesela bir anne düşünün. Serbest anne baba tutumu benimsemiş. Yani çocuğunu çok seviyor ama kural koymuyor, sınır tanımıyor. Çocuk da ileride büyük ihtimalle sosyal duygusal problemler yaşayacak. Özellikle okul çağında dışlanma ihtimali, öğretmen tarafından veto yeme ihtimali çok fazla.

Sevgi gerekli
Ama çocuğunu çok seven aşk duyan dünyanın en iyi annesidir diye bie şey yok bence.

Koalina mesela mesajlarında hala büyük bir aşk duymadım diyordu. Ama çok da güzel bakıyordu bebeğine. İlgileniyordu.
 
Hangi kadın dogurdugu çocugunu sevmemişki
Sizi gazetelerin 3.sayfasina alalim
Daha yeni eymen'i doguran kadin iskence edip yakarak oldurdu cocugunu
Bdv de tonlarca acilan konu var annelerinden muzdarip , kac yasina gelmis psikolojik travmali kadinlarin yazdigi
Dogurdugunu sevmeyen milyonlarca kadin var emin olabilirsiniz
 
Açıkçası pek unutmadım, oğlum çok zor bir bebekti, ve ben oldukça yalnızdım..
Oğlumun uykusu düzene girdikten sonra bile ben, 15 dk dan fazla uyuyamadım..
Beyin otomatik uyaniyordu.

Ama o zorluğu bile seviyordum, ve evet uykusuz gecelerimi bile özlüyorum..
Oğluma uykularımin katilisin dediğim geceleri 😂😂
Bütün gece uykusuzluğun ardindan, sabah 6 da kalkıp daha hava karanlikken sussun diye sokaklara düştüğüm sabahları.. ( araba da çok güzel uyurda, sıpa 😆😆 )

Hani bazen görüyorum burda, kim sever bu kadar zorluğu yazıyorlar, ben seviyordum baya baya..
Evde durmayan bir bebek olduğu için, dışarıda yanımda yemek kaplariyla, elimde kocaman kıyafet ve bez dolu bir çantayla, abartmıyorum gece 10 larda dönerdim eve.

Yine eve döner dönmez uyanirdi o saatte bile 😂😂
Alerjik bir bebeydi de kendisi..
Unutmayıp da özlemek, ayrı bir delilik olsa gerek 😀😀

Ben zorlugu hiç sevmedim. Ki geriye baktigimda kizim aslinda o kadar zor bir bebek degildi. Bir iki defa kramp yasadi ve mama suyunu degistirdik geçti. Sanirim 5-6inci ayinda düzenli uyumaya baslada askam 7-sabah 7'ye kadar. (birazda uyku egitimi sayesinde). Ama yinede o ilk 6 ay zordu. Açmi? Üsüyormu? Nasil giydersim? Aman banyodan sonra hasta olmasin, yok uykusuzluktan sadece pijama ile gez,..

Sanirim senin yasadigin zorlugunu yasasaydim, ikinciyi düsünmezdim, unutmazdimda :)
 
Çocuğumuz olmak istemezdim, Rabbim sadece isteyenlere versin. Verip de sukretmediklerinden alsin, isteyip dua edenlere versin
Öyle bi yazmış ki şunu yapsın bunu yapsın. Tamam sen maddelerini sırala ona göre yapsın bişeyleri. Dindar gibi konusup işine karışmak zaten cehaletin seviyesinin kanıtı. Valla ben de konu sahibinin sizin kafada cocugu olsun isteyecegini hiç sanmam. :KK53:
 
Koalina Koalina lütfen gel ve yorum yaz, lütfen.

Ağlamak ile çığlık atmak arasında gidip geliyorum.
Erken yaşta evlendim, evlenirken amacım üremek değil, sevdiğim adamla aynı evde olmaktı. Hatta üniversiteyi bıraktım evlendiğim için, sonra beni eşim okuttu.
10 küsur yıldır da evliyim.

Kendimi bildim bileli emin olduğum tek şey çocuk istemediğimdi. Hatta bir tık üstü, çocuk sevmem. Bir çocuğa tebessüm etmem için çok sevimli ya da güzel olması gerekir. Ağladığı anda araziyim.
Bunca yıl gayet güzel korun, bir kere bile kürtaj ya da hamilelik deneyimin olmasın, sonra pat!

Yıllardır deli gibi uğraşanlar, ilaçlar kullananlar, çocuk diye yalvaranlar varken elbette çocuk istemeyen birisi hamile kalacaktı, çünkü hayat böyledir. Murphy kanunları geçerlidir.

Önce evde test yaptım, 2 tane. 5 dakika bile beklemeye gerek kalmadı, anında iki çizgi.
Testler aynı markaydı, bozuktur dedim, ama içten içe hissediyorum, zaten hayatımda ilk defa test yapma gereği duydum.

Koştur koştur git sağlık ocağına. Sabah 10a kadar kan alıyorlarmış. Devlete gidersem mesai bitimine çıkarmış. (saat daha 11)
Koş özel hastaneye. Sonuç? Beta denilen bir şey varmış 4000e yakınmış, gözüm aydınmış. Ama kese diye bir şey varmış, o olmazsa dış gebelikmiş yani gebelik yokmuş. Randevu al, ultrasona gir.

Bir gözünüz aydın silsilesini de orada ye. Nasıl bir suratım varsa artık
"şoktasınız galiba"
"istenmeyen gebelik galiba"
"3. çocuğunuz falan mı çok mu geldi"
gibi laflar duydum sık sık.

Bunlar söylenirken eşim ayağıyla beni dürtüyor. Benim yerime cevap veriyor. Ben hayatım boyunca uğramayacağıma emin olduğum kadın doğum bölümünde irite bir şekilde etrafa bakıyorum, kadınlar birbirlerini anlayan, onaylayan bakışlarla bakıyor. Yanımda bir çocuk olmadığına göre karnımda var demek, ben de onlardanım demek, herkes mutlu, ben içime böğürüyorum.

Tek kalmış bir prezervatif, kutusu olmayan, tek duran, onun yanında da jelatini daha açılmamış yeni kutu. Sevişme anında kim jelatini, arkasından kutuyu, arkasından da prezervatifi sırasından koparır? Tek başına duran varken kimse yapmaz işte. Yapmazsan böyle oluyor demek. Yırtıldı belki de.

Keyfi kürtaja karşıyım, haliyle benim için seçenek değil.

Zaten bütün bunlar olurken eşin ne alemde derseniz, eşim çocuk istiyordu ama ben istemediğim için ve çocuk %99 annenin alanı olduğu için baskı yapmıyordu. Şu an çok mutlu ama mutsuz olduğum için anlık mutluluk yaşayabiliyor. Adama yine huzur yok yani.

Gerçekten anlamıyorum. Çocuk isteyenlerin beni anlamayacağını da biliyorum. Peki ben sizden ne istiyorum?

4 haftalık mıymış neymiş, 2-3 hafta sonra bir şey için gidecektik unuttum ne için olduğunu da, ben (olumsuzluk harici) hiçbir şey hissetmiyorum. Annelik mannelik yok içimde. Ben nasıl alışacağım? Bana tavsiye verin.

Arkadaşım "kızım-oğlum" diyerek karnını sev dedi. Ben karnımı ellediğimde tek düşündüğüm "zaten 8-9 kilo fazlam vardı, bir de bu çıktı" oluyor. Diyetisyene gideceğim, neden? En faydalı besinler nedir diye değil, en az kiloyu alarak nasıl atlatırım onu öğrenmek için.

Çok mutsuzum. Umutsuzum. Hayatın artık bittiğini düşünüyorum. İpoteklendi hayatım.
Bu yazdıklarımı okumak zorunda olan, tedavi gören arkadaşım senin için de mutsuzum. Benim bunları yazmam yerine senin mutlulukla "hamileyim" diye konu açman gerekiyordu. Lütfen bana kızma. Hayat adil değil, bunu bilmiyor muyduk zaten?


Evet hayatın ipoteklendi, evet çocuk %99anneb alanı , evet artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak
Çocuk sevmemekle kendi evladını sevmek apayrı şeylermiş( şekil A örnek ben)
Ama dünya da zor ve bir o kadar da keyif veren
Huzur veren , tarifi olmayan duygular hissettiren tek varlık o..
emin ol en geç kucağına aldığın ilk an bu benim mi diye aşık olacaksın ..
 
Banımı yedim, geri geldim ve bir kez daha ban yesem de hatta tamamen üyelikten de men etseler yine de doğru bildiğimi yazmaya geldim.

Hatta Mune Hanıma da özelden aynı yazıyı paylaştım.

***
Bu konu maalesef sizlerin savunduğu dozda ya da Kaolina Hanım'ın konusundaki gibi bir naifliği içermiyor.

Üslup olarak, adeta dalga geçer gibi "4 haftalık mıymış neymiş", "deli gibi uğraşanlar", "çocuk diye yalvaranlar" şeklinde tanımlamalarla bezeli bir içerikte aktarılmış ve maalesef ki kaba bir yazı.

Başka türlü anlatılamıyor mu içine düştüğü ikilem?
İlla ki "olmayan", "olduramamış" tarafın kalbi mi kırılmalı?
İlla ki "kendini bu kadar merkeze mi koymalı" insan?
Böyle anlatınca sahi ne geçiyor insanın eline?

Bu sitede adminlerin kontrolüne saygım ve hoşgörüm sonsuz.

Ama bu yazı...
Maalesef bu yazı olmamış.

Herkes çocuk istemeyebilir, en doğal hakkıdır.
Bir kazaya da kurban gidebilir, burada olduğu gibi.
İkilemde de kalabilir her sürecinde.

Ama bu yazı öyle bir şekilde ele alınmış ki, bir sürü üyenin psikolojisini bozacak türden bir yazı.

Bir "diğerinin" acısını eşeliyor.

Allah aşkına nasıl farkına varılmaz?

Ve üzülerek söylüyorum ki postpartum depresyonu ya da lohusalık depresyonuna dair bulgular da içermiyor.
Bu konuda daha yetkili birileri benden çok daha objektif ve ikna edici açıklamalar yapabilecektir eminim.

Konuya bu yüzden son kez bir kere daha yazıyorum
ve gerekirse bir daha bu siteye de uğramayacağım.

"Hak bildiğin yolda yalnız yürüyeceksin" demiş Tevfik Fikret.
Çok severim bu sözünü.

O nedenle, "bu evrende bir diğeri ile etkileşime geçecek" her konuda doğru bildiğimi savunmayı uygun görürüm.

Benim için hangi evrede olursa olsun her canlının saygı ve sevgiye ihtiyacı var.

Henüz embriyo diyenler olmuş.. Doğrudur.
O zaman tıp da bu aşamada bakmasın, ilgilenmesin anne adayları ile, değil mi?
Nasılsa embriyo..

Açıkçası, böylesi bir konu aktarımının içinde sevgi ve saygı bulabilen herkese kalben şaşırırım.

Anneliği kutsamak falan da değil bu söylediğim.
Eski yorumlarımda annelik kutsamak üzerine karşıt görüş bildirdiğim çok konu oldu.

Tam tersi,
Altını çizdiğim konu..
Çok basit bir yaşam ilkesine dayanıyor:
"Can"a saygı.

Yani;
doğmamış bebeğe,
bebeği olmayanlara,
annelere,
eşine,
çevresindekilere,
hastanede öyküsüne dokunana herkese,
hatta evrene...
saygı.

Siz bu yazının hangi cümlesinde bu saygıdan bir emare buldunuz ki bu konuyu bu kadar savundunuz,
ben de hem ona şaşarım hem de yanarım.



Yıllardır deli gibi uğraşanlar, ilaçlar kullananlar, çocuk diye yalvaranlar varken elbette çocuk istemeyen birisi hamile kalacaktı, çünkü hayat böyledir. Murphy kanunları geçerlidir.
...

4 haftalık mıymış neymiş, 2-3 hafta sonra bir şey için gidecektik unuttum ne için olduğunu da, ben (olumsuzluk harici) hiçbir şey hissetmiyorum.

...

Tek düşündüğüm "zaten 8-9 kilo fazlam vardı, bir de bu çıktı" oluyor. Diyetisyene gideceğim, neden? En faydalı besinler nedir diye değil, en az kiloyu alarak nasıl atlatırım onu öğrenmek için.

...

Şu an çok mutlu ama mutsuz olduğum için anlık mutluluk yaşayabiliyor. Adama yine huzur yok yani.

...

Bu yazdıklarımı okumak zorunda olan, tedavi gören arkadaşım senin için de mutsuzum. Benim bunları yazmam yerine senin mutlulukla "hamileyim" diye konu açman gerekiyordu. Lütfen bana kızma. Hayat adil değil, bunu bilmiyor muyduk zaten?
 
BU KADAR BU KADAR BU KADAR FAZLA BEBEK İSTEMİYORDUNUZ MADEM O ZAMAN HAYATINIZ BOYUNCA HİÇ SEVİŞMEYECEKTİNİZ. 10 YILLIK EVLİSİNİZ MADEM, KORUNMA YOLLARININ HEPSİNİ BİRDEN AYNI ANDA YAPSANIZ DAHİ BAŞARI ORANININ YÜZDE YÜZ NET CEVAP VEREMEYECEĞİNİ BİLMENİZ GEREKİR. AYRICA BEBEKTEN BİR BOKMUŞ GİBİ MİŞLİ MIŞLI KONUŞMANIZDA ÇOK İRRİTE EDİCİ. İNŞALLAH ALLAH KALBİNE EVLAT SEVGİSİ VERİR YOKSA YAZIK O SABİCİĞE.......
NİYE BAĞIRIYON ABLA
 
Hanımlar seve seve kabul etmek zorundasınız
Her kadın anne olmak zorunda değil
Hadi onu geçtim her kadın çocuk sevmek zorunda değil
Kaldı ki bir çocuk gelişimci olarak bende her gördüğüm bebeğe oyy kurban olurum diye atlamıyorum
Ama işimi iyi yapıyor muyum? Evet.

Çocuğunu seven ama ona güzel bir gelecek hazırlamayan, hazırlayamayan o kadar çok insan var ki...

Mesela bir anne düşünün. Serbest anne baba tutumu benimsemiş. Yani çocuğunu çok seviyor ama kural koymuyor, sınır tanımıyor. Çocuk da ileride büyük ihtimalle sosyal duygusal problemler yaşayacak. Özellikle okul çağında dışlanma ihtimali, öğretmen tarafından veto yeme ihtimali çok fazla.

Sevgi gerekli
Ama çocuğunu çok seven aşk duyan dünyanın en iyi annesidir diye bie şey yok bence.

Koalina mesela mesajlarında hala büyük bir aşk duymadım diyordu. Ama çok da güzel bakıyordu bebeğine. İlgileniyordu.
Aslında şöyle evet çok seviyorum, onun için her şeyi yaparım ama sevgiden gözüm dönmüyor ve hayatım şimdi başladı, oğlum her şeyim demiyorum. Değerli başka şeylerim de var, kafa dinlemek istediğim zamanlarım var, sadece tembellik yapmak istediğim durumlar oluyor, olacak. Sağlıklı olan da bu bence.
Ben hala çocuk sevmiyorum, sevmemek nefret etmek anlamında değil. Yavru kedi, köpek görünce gelen dokunma isteği bebek veya çocuklarda gelmiyor. Sadece kendi çocuğumu ve tanıdığım bir kaç çocuğu sevebiliyorum.Bana garip gelmiyor bu durum, kimseye de gelmemeli.
 
Lütfen çocuğunuzu sevmeyip, kötü davranacaksanız doğurmayın. Onun bu dünyadaki tek sağlam kalesi siz olacaksınız, kendisini seven bir anne bulamazsa, çok sorunlu bir hayatı olacak demektir. Kimseye bunu yapmaya hakkınız yok.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X