Evrenin saç baş yolduran espri anlayışı

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Ozge72 kişisini ben göz ardı et dedim, haliyle çok şükür yazdıklarını görmüyorum. Forumdan çıkış yaptığım için mesajını gördüm.
Ben onun yazdıklarını görmezken neden beni görüyor bilmiyorum. Bana mesaj attı demedim zaten, hakkımda mesaj atacak kadar takmasına üzüldüm dedim, Mune ablaya benimle ilgili mesaj attığından bahsetmiş, artık mesajlarını göremediğim için bulup buraya yazdığını koyamam.
Ağır yazma aşamasına doğru emin adımlarla gidiyorum, deler geçerim de vicdanen sonra rahatsızlık duyarım diye kendimi tutuyorum. Can acıtmak, kalp kırmak kolay, zor olan kendini tutmak. Daha da zorlaştırmayın.
 
Göz ardı et haricinde bir engelleme şekli var mı ona bakacağım şimdi. Forumdan çıkış yapıp da girmeyeceğim, görürsem cevap yazarım tutamam kendimi.
 
Koalina Koalina lütfen gel ve yorum yaz, lütfen.

Ağlamak ile çığlık atmak arasında gidip geliyorum.
Erken yaşta evlendim, evlenirken amacım üremek değil, sevdiğim adamla aynı evde olmaktı. Hatta üniversiteyi bıraktım evlendiğim için, sonra beni eşim okuttu.
10 küsur yıldır da evliyim.

Kendimi bildim bileli emin olduğum tek şey çocuk istemediğimdi. Hatta bir tık üstü, çocuk sevmem. Bir çocuğa tebessüm etmem için çok sevimli ya da güzel olması gerekir. Ağladığı anda araziyim.
Bunca yıl gayet güzel korun, bir kere bile kürtaj ya da hamilelik deneyimin olmasın, sonra pat!

Yıllardır deli gibi uğraşanlar, ilaçlar kullananlar, çocuk diye yalvaranlar varken elbette çocuk istemeyen birisi hamile kalacaktı, çünkü hayat böyledir. Murphy kanunları geçerlidir.

Önce evde test yaptım, 2 tane. 5 dakika bile beklemeye gerek kalmadı, anında iki çizgi.
Testler aynı markaydı, bozuktur dedim, ama içten içe hissediyorum, zaten hayatımda ilk defa test yapma gereği duydum.

Koştur koştur git sağlık ocağına. Sabah 10a kadar kan alıyorlarmış. Devlete gidersem mesai bitimine çıkarmış. (saat daha 11)
Koş özel hastaneye. Sonuç? Beta denilen bir şey varmış 4000e yakınmış, gözüm aydınmış. Ama kese diye bir şey varmış, o olmazsa dış gebelikmiş yani gebelik yokmuş. Randevu al, ultrasona gir.

Bir gözünüz aydın silsilesini de orada ye. Nasıl bir suratım varsa artık
"şoktasınız galiba"
"istenmeyen gebelik galiba"
"3. çocuğunuz falan mı çok mu geldi"
gibi laflar duydum sık sık.

Bunlar söylenirken eşim ayağıyla beni dürtüyor. Benim yerime cevap veriyor. Ben hayatım boyunca uğramayacağıma emin olduğum kadın doğum bölümünde irite bir şekilde etrafa bakıyorum, kadınlar birbirlerini anlayan, onaylayan bakışlarla bakıyor. Yanımda bir çocuk olmadığına göre karnımda var demek, ben de onlardanım demek, herkes mutlu, ben içime böğürüyorum.

Tek kalmış bir prezervatif, kutusu olmayan, tek duran, onun yanında da jelatini daha açılmamış yeni kutu. Sevişme anında kim jelatini, arkasından kutuyu, arkasından da prezervatifi sırasından koparır? Tek başına duran varken kimse yapmaz işte. Yapmazsan böyle oluyor demek. Yırtıldı belki de.

Keyfi kürtaja karşıyım, haliyle benim için seçenek değil.

Zaten bütün bunlar olurken eşin ne alemde derseniz, eşim çocuk istiyordu ama ben istemediğim için ve çocuk %99 annenin alanı olduğu için baskı yapmıyordu. Şu an çok mutlu ama mutsuz olduğum için anlık mutluluk yaşayabiliyor. Adama yine huzur yok yani.

Gerçekten anlamıyorum. Çocuk isteyenlerin beni anlamayacağını da biliyorum. Peki ben sizden ne istiyorum?

4 haftalık mıymış neymiş, 2-3 hafta sonra bir şey için gidecektik unuttum ne için olduğunu da, ben (olumsuzluk harici) hiçbir şey hissetmiyorum. Annelik mannelik yok içimde. Ben nasıl alışacağım? Bana tavsiye verin.

Arkadaşım "kızım-oğlum" diyerek karnını sev dedi. Ben karnımı ellediğimde tek düşündüğüm "zaten 8-9 kilo fazlam vardı, bir de bu çıktı" oluyor. Diyetisyene gideceğim, neden? En faydalı besinler nedir diye değil, en az kiloyu alarak nasıl atlatırım onu öğrenmek için.

Çok mutsuzum. Umutsuzum. Hayatın artık bittiğini düşünüyorum. İpoteklendi hayatım.
Bu yazdıklarımı okumak zorunda olan, tedavi gören arkadaşım senin için de mutsuzum. Benim bunları yazmam yerine senin mutlulukla "hamileyim" diye konu açman gerekiyordu. Lütfen bana kızma. Hayat adil değil, bunu bilmiyor muyduk zaten?

Evet hayat hiç adil değil arkadaşım.. gecenin kaçı olmuş ben hala uyumadım düşünüyorum sonu nolacak kaç tüp bebek tedavisi daha negatif ile sonuçlanacak...
Bir gün bu dünya daki en büyük hayalim olan anneliği tadabilecekmiyim diye düşünürken tamda bu konu geldi önüme...
Allah yardımcın olsun ama eminim doğunca çok iyi bir ANNE olursun şuan şok la böyle düşünüyorsun... biri bana hamilesin dese sevinçten düşer bayılırım... karnında bir mucize taşıyorsun senden bir parça allahın en güzel ödülü insanoğluna...
 
Yegeniniz falan var mi? Onlara karsi da mi boylesiniz? Ben de cocuklardan nefret ederdim. Hatta 10 yil once ilk yegenim dogmadan abimin esine valla severmiyim bilmiyorum. Sevemezsem kusura bakma cunku ben cocuklardan hazetmiyorum demistim 😂. Ama dogunca, hele de oturmaya, emeklemeye baslayinca oyle bir sevmeye basladim ki. Kendime sasirdim.

Suan 34 yasindayim ama cocuk istemiyorum.Sebebi cocuklari sevmemek falan degil. Bu fobiyi yegenlerimle astim ben. 🤣 Onlardan sonra her cocuk sevimli gelmeye basladi.. Sadece kendimce bazi korkularim var. Rahatima ve ozgurlugume cok duskunum.. kisitlanmasini goze dahi alamiyorum. Olsa tabiki sevecegim. Bence siz de seveceksiniz ve belki burada yazdiginiz mesaji okuyup utanacaksiniz bile 🤭 ama tabiki suan kapana kisilmis gibi caresiz hissetmeniz cok normal. Sizi anlayabiliyorum.
 
Ben çocuklara çok düşkünüm, öyle seviyorum ki hepsini. Bir odada 10 çocukla kakır kikir günlerce oyun oynarım herhalde. Ama buna rağmen ben bile kendimi çocuk için hazır hissetmiyorum. Kesinlikle psikolojik olarak hazır olmak gerekiyor, buna inanıyorum. Yani duygularını ben anormal bulmuyorum. Ama şuna da eminim ki doğduktan sonra çok çok seveceksin. Yazdıklarını okurken öyle hissettim nedense:)
 
7 yıl boyunca sosyo-ekonomik seviyesi düşük çocuklarla çalışan bir kurumda gönüllü eğitmenlik yaptım. Birçok gönüllü eğitmene de bu sürece alışmalarında yardımcı oldum.

Genel gözlemim şu yöndeydi:

Ben çocukları çok severim, hayatım boyunca bunu yapmak istedim, çocuklarla çalışmak harika vs. minvalinde söylemleri olan ve kuruma kendisi gelen gönüllülerin büyük bir kısmı en çabuk havlu atanlar ve sorumluluklarını aksatanlar oldular.

Ben çocukları sevmem, yapabilir miyim emin değilim, korkuyorum, bir deneyim belki yapabilirim diye tereddütü olan eğitmenler... Çoğu birinin ısrarıyla ya da zorla getirilmişlerdi. Bu arkadaşların istisnasız her biri çocuklarla çok iyi anlaşan hatta çocukların en sevdiği, sorumluluklarına sahip çıkan ve büyük hassasiyet sahibi eğitmenler oldular.

İlkinde çoğunluk vardı ama ikincisi istisnasızdı.

Kurumumuzun özel plaket verdiği arkadaşlarımızdan biri, ki sahneye çıktığında hepimiz ağlamıştık, dünyanın en huysuz kadınıydı. Kuruma geldiği gün ben çocuk sesine bile dayanamam demişti.

O plaketi hiç birimiz almadık, o kadar özel bir eğitmen oldu ki, onun adına özel bir plaket yapıldı.

Bir şey daha,

Bir kadın doğum hekimi bana demişti ki; gerçekten iyi bir anne iyi bir anne olamama ihtimalinden endişe eder.

Konu sahibi arkadaşım sizi anlıyorum. Bütün bu söylediklerimin sizin isteğinizle alakalı olmadığını da biliyorum.

Bebeği dünyaya getirmeye karar verdiğiniz için bunları söylemek istedim.
 
Tmm cocuk istemiyorsun en kötü aldırırsın arkadasım.
İstemiyorsan dogurma zaten.
Ama ben su alaycı ifadeye acayip uyuzum
Gereksiz duyar kasacak değilim ama
İstemiyordum dersin anlarız 3 sayfa komediler sakalar flan ne gerek var?
İnsanlar cocuk diye hantırdıyor burda.
Sen gözün aydın diyenleri bile alaya alacak kadr egolusun.
Lüften üreme sen.
Tüm sayfalarda şu yorumu aradım aklı selim bir iki yorum daha var gerisi ay hamileyimm istemiyorum yaggg tarzında şımarık bi takım komiklikler(!)
 
Bana da bebek doğurmak çok uzak gelirdi yapamam derdim. Gezmeyi de o kadar çok severim ki eşimle rahatımıza da düşkünüz. Ama yaş ilerleyip de tüm gezmelere doyduğun zaman diyorsun ki hayatınızda bir şey eksik ama ney.. sonra arkadaşlarıma baktım hepsi bi koşuşturmaca da yok kreşe nereye yok ilkokul nereye. Bana uzak gelen o düşünceler sonra hoşuma gitmeye başladı. Eksikliği bulmuştum kısacası. Hemen olmadı elbette Türk filimlerindeki gibi değilmiş olay. Dr kontrolleri takipler tüp bebek vs derken doğal yolla geldi miniğiniz.
Kısacası Şimdi uzak gelse bile birkaç yıl içinde zaten isteyecektin. Ben istediysem herkes ister öyle söyleyeyim.
Şimdi tek dileğin hayırlısıyla ve sağlıcakla kucağıma alabilmek. Hele ultrasondaki o ayak kol hareketlerini görünce daha bir bağlanıyorsun. Zaman her şeyin ilacı ve sen de bağlanacaksın miniğine eminim.
Şunu da söyleyeyim ilk iki senemizi feda edeceğiz uykusuzluk yorgunluk fedakarlık..
Hele doğum sonrası depresyonu o süreç en zoru olacak biliyorum. Ama inan değer emin ol.
 
İlk hamileliğimde ağlamıştım hazır değilim daha çok erken diye ki evlendikten iki ay sonra hamile kaldım
Bence bu nasıl olacak beni neler bekliyor korkusu olabilir
Kalp atışını duyduğum an değişti herşey farklı Bi duygu
Kendinizi kasmayın istemiyordum VS diye rahat bırakın eminim değişecek düşünceleriniz
Şimdi iyi ki diyorum şükrediyorum
 
Bebek dogunca neden daha erken olmadi ki diyeceksin. Evet zor, ama insanin hayatinin amaci oluyor. Bir insan yetistirmek neden korkunc olsun? Ustelik hep bebek kalip aglamayacak merak etme
 
Leeennnn beddua mı ediyon 😭 menepoza kadar sevişmicem ha :110:38 im şunun şurasında ne kaldı :KK53:

ne menapozu ömrün boyunca sevişmemen lazımmış okumadın mı :KK70:

Hiç kalp kırıcı yaklaşmadınız bana, kendi kalbiniz kırıldıysa bile belli etmediniz bana. Kırdıysam sizi özür dilerim, siz beni kırmadığınız içinse teşekkür ederim.
Günlük tutarsam konudaki belli kişiler oradan taciz etmeye devam edeceklerdir.
2 açıdan da üzücü olabilir benim için:
1. Hislerim değişmez ve değişmediğini görüp üzülebilirim
2. Hislerim değişir ve eskiden şunu şunu diyormuşum deyip üzülebilirim.

En son adım adım ilerlemeye karar vermiştim, hala öyleyim. Kalp atışı sıradaki adım.

kavun felaket habercisi olmak istemem ama kalp atışını duyunca bir şeylerin kabaracağına falan kodlama kendini hayal kırıklığı yaşayabilirsin. bazılarının dediği gibi doğuştan anaç olan ve anne olmayı hak edenler muhtemelen bu etapta ses kaydı falan alanlar. koalinaya da yazmıştım kucağına aldığın an diyorum:))
 
Bebeği kendi hayatına uydur. Bakımında yardım al gerekirse. Ben doğursam, yatılı bakıcı tutardım kesin. Kendine zaman ayırabildiğin sürece neden olmasın, arkadaş olur sana işte.
 
Herkese merhabalar, cezalı olsam da yazdıklarınızın çoğunu okuyabildim sanırım.
Arada çok hadsiz olanlar vardı, terbiyelerine veriyorum, terbiye sınırları aşmadan beni suçlayıp yargılayanlara lafım yok çünkü terbiye sınırlarını aşmadan fikirlerini belirtmişler.

Arada bazı annelere çok teşekkür ederim, bir annenin itiraf etmesi zor olan şeyleri söyledikleri gibi bir de burada belirtme cesareti gösterdiler, elbette onlar da payını almış "tuuu, ne biçimsin" vs gibi söylemlerden.

Çok şaşırdığım mevzu ego oldu. Çocuk istemezken (üstelik de korunurken) hamile kaldığı için kızan bir insan nasıl egolu oluyor? Benim adımı biliyor musunuz? Nerede yaşarım? Yanınızdan geçsem tanır mısınız beni? Ego gösterisi yapmam, şımarıklık yapmam yetmez bunun ekmeğini de yemem lazım, sanaldan nasıl olacak bu? "Yaaaaa, korunurken hamile kalma havası attım (nasıl bir havaysa bu), ama kimse adımı bilmiyoooooor, ben olduğumu bilmiyoooooor". Güldürmeyin rica ederim.

Buraya yazılanları baz alarak bundan sonra forumda kilo verme bölümünün kapatılmasını rica ediyorum, istemesine rağmen kilo alamayanlar varken bin bir çeşit diyet programı rencide edici oluyor. Aynı zamanda kilo alma bölümü de kapanmalı, su içse yarayanlara nispet oluyor. Forumu titiz bir şekilde inceleyip kapatılması gereken diğer bölümleri de tespit edeceğim.

Bundan sonra yazacaklarım yardımcı olmaya çalışan arkadaşlar için.

Sakinleştim mi, kaçarı yok kabullen mi dedim ne oldu bilmiyorum ilk 2-3 günkü deli halim yok. Bir başka arkadaşım daha aradı, böyle hissetmen normal, isteyerek çocuk yapanlar bile hamile kaldığı an bu hislerde olabiliyor, hatta doğduktan sonra da bir süre devam edebilir, gitmek-kaçmak isteyebilirsin, ama geçiyor" dedi. Arkadaşıma haber veren ben değilim bu arada. (bunu yazma sebebim arkadaşlarıma haber verecek kadar kabullenmediğimi belirtmek.)

Gün içinde hamile olduğum aklıma gelmiyor, öyle karnımı marnımı tutmuyorum. Ancak geçen gün şöyle bir şey oldu, elimde tepsi var, tepsiyi kısa tarafından değil de uzun tarafından tuttum böylece tepsi dikey bir halde kapıdan geçmeye çalışıyorum. Evimiz rüzgarlı, kapı hızlı bir şekilde kapanmaya başladı önündeki kapı tutacağına rağmen. Normalde ben kapı mı çarpmış, bacağımı duvara mı sürtmüşüm umursamam böyle şeyleri, geçer giderim. O an ama karnımı korudum. Kapı aniden kapanmaya başlayınca popomu geri atmak zorunda kaldım ki tepsiyi kendime çekeyim, kapıyla çarpışıp dökülmesin üstündekiler. Bu oldu diye (kendimi geri çektim diye sevinirken...) akşama canım sıkıldı.

Birkaç ay önce halı almıştık ve içinden kalın kartondan rulo çıkmıştı, eşimle o iki ruloyu kılıç gibi kullanıp şövalyecilik oynuyoruz. Aynı akşam aldım bizi kartondan kılıçları ama eşim oynamadı, yok olmaz dedi. Hamile olduğum için oynamadı. O an "daha şimdiden hayat kısıtlandı" diye düşünüp üzüldüm.

Eşim hala çok mutlu, her şeyle o ilgileniyor. Doktorları o buldu, evet doktorlar, 2 tane çünkü :olamaz: Randevuları o ayarlıyor, bir bakıyorum telefonuma mesaj gelmiş, MHRS kaydınız maydınız diyor, kendi telefonuna uygulamayı indirmiş ama benim bilgilerimle giriş yapmış. Yani annenin hissedeceklerini baba, babanın hissedeceklerini anne adayı hissediyor. Bu şekilde davranması normalde bir kadını göklere çıkaracakken beni üzüyor.

Bütün bu hislerin geçmemesinden korkuyorum, hem de çok. Beni bilen insanlarsa senin kadar merhametli ve sevgi dolu bir insan istese de böyle hissedemez diyor (doğumdan sonra yani).

Şu an durum bu. 200e yakın bildirim var, dönüp bakayım atladığım görmediğim mesaj var mı.
@office daha hain ve içten gülemezdin sanırım, zalımsın kadın.
@domacica hatırladım, hatırlamaz mıyım :KK200:
@Bibibella ben de kendi halimdeydim sen gibi, sen de olacaksın ben gibi.
Soylenen hic bir seye aldirmayin. Annemizin karnindan annelik ic gudusuyle dogmuyoruz zamanla ogrenilen birsey o. Ben bebegimin o cennet kokusu aliyorum dediklere hale cocugum 3 aylikken geldim. Dogdugunda ise bebegimi gorecegim diye degil saglikli dogdu sukur diye sevinmistim. Herkes sut kokuyor almiyormusun dediginde yoo bildigin kaka kokusundan baska birsey almiyorum demistim. Zamanla duruma adapte oluyorsun. Ama yinede dogum sonrasi bir psikologa gitmenizi tavsiye ederim. Surece alismak adina. Ve yasadiginiz her duygu normal bunu bilin. Herkes havalara ucacak diye bisey yok. Hakkinizda hayirlisi olsun.
 
Ozge72 kişisini ben göz ardı et dedim, haliyle çok şükür yazdıklarını görmüyorum. Forumdan çıkış yaptığım için mesajını gördüm.
Ben onun yazdıklarını görmezken neden beni görüyor bilmiyorum. Bana mesaj attı demedim zaten, hakkımda mesaj atacak kadar takmasına üzüldüm dedim, Mune ablaya benimle ilgili mesaj attığından bahsetmiş, artık mesajlarını göremediğim için bulup buraya yazdığını koyamam.
Ağır yazma aşamasına doğru emin adımlarla gidiyorum, deler geçerim de vicdanen sonra rahatsızlık duyarım diye kendimi tutuyorum. Can acıtmak, kalp kırmak kolay, zor olan kendini tutmak. Daha da zorlaştırmayın.

Sevgili kavunkokusu, insanları “özel mesaj attı” diyerek itham edip bir nevi zan altında bıraktıktan sonra kanıt isteyince öyle demedim demek ne kadar kolay değil mi? Bir de sıkışınca “aslında engelledim ama siteden çıktım da, bir de öyle baktım öyle gördüm mesajı” demeler.

Site ile bu kadar saat bu kadar ince tekniklerle meşgulseniz ve bir üyeye sadece size aksi yönde görüş yorum yazdı diye bu kadar takılıyorsanız kusura bakmayın ama ben size sadece güler geçerim, hatta hamile olduğunuzdan bile şüphe duyarım. Konu, belki de ilgi çekmek isteyen bir insanın fake konusu bile olabilir bu donelere bakınca.

Değilse de size acilen zihin dinginliği diliyorum, zira bir can dünyaya gelecekse biraz daha ruh sağlığı yerinde birine denk gelsin inşallah :)
 
Tüm sayfalarda şu yorumu aradım aklı selim bir iki yorum daha var gerisi ay hamileyimm istemiyorum yaggg tarzında şımarık bi takım komiklikler(!)

Aman onunla kalsa da iyi maalesef görüş bildirenleri bir de zan altında bırakma, itham etme ve üzerine bir de “stalker” diye dalga geçme de çabaları da cabası.
Madem aksi görüşe hazır değiller, neden konu açarlar hiç anlamam. :(
 
Sevgili kavunkokusu, insanları “özel mesaj attı” diyerek itham edip bir nevi zan altında bıraktıktan sonra kanıt isteyince öyle demedim demek ne kadar kolay değil mi? Bir de sıkışınca “aslında engelledim ama siteden çıktım da, bir de öyle baktım öyle gördüm mesajı” demeler.

Site ile bu kadar saat bu kadar ince tekniklerle meşgulseniz ve bir üyeye sadece size aksi yönde görüş yorum yazdı diye bu kadar takılıyorsanız kusura bakmayın ama ben size sadece güler geçerim, hatta hamile olduğunuzdan bile şüphe duyarım. Konu, belki de ilgi çekmek isteyen bir insanın fake konusu bile olabilir bu donelere bakınca.

Değilse de size acilen zihin dinginliği diliyorum, zira bir can dünyaya gelecekse biraz daha ruh sağlığı yerinde birine denk gelsin inşallah :)
Mune'ye özel mesaj ile belirttim yazmışsınız ; o da zaten hakkımda özel mesaj atmaktan bahsetmiş. Nesi yanlış? Atmışsınız mesaj sonuçta.
 
bütün yorumları okudum.
bana da üslubunuz çok sevimli gelmedi ama, sevimli olmak zorunda olduğunuzu düşünmüyorum.
kuzenim hamile kaldığında çok benzer bir konuşma yapmıştık onunla.
"ben senin gibi haberdar değilim, başıma ne geleceğini bilmiyorum. ne yapmam lazım folik asit dediler, su iç dediler ama of puff"
"özgürlüğüm kısıtlanırsa öfkelenir miyim şefkatsiz olur muyum? benden iyi bir anne olur mu? kendimi sürekli yemek yapan bir anne rolünde düşünemiyorum" demişti.
çalışmayı seviyorum ben evde olmak çocuk bakma fikri bana çok uzak, nasıl üstesinden geleceğim?"

ben de ona sordum: eşini seviyor musun? o da seni seviyor mu? neden anne olduğun için bütün bu kaygıları tek başına yüklenmen gerektiğini düşünüyorsun?

evet toplumsal rollerimiz, algılarımız vs. sorumluluk hep annede..
elbette babası emzirmeyecek bebeğinizi..
ama konunun dışında kalması da gerekmiyor.

eğlenceli bir çiftsiniz birbirinizi seviyorsunuz. eşinizin size saygı duyması çok önemli. bebek istememekle ilgili kararınıza saygı duyması da, hamilelik haberinizi havalara uçarak karşılaması da çok güzel tepkiler.. (Gebeliği sonlandırmak isteseydiniz onun sevinmesi de sizin için ayrı bir yük olabilirdi ama zaten bu ihtimali düşünmeye gerek yok)
paylaşarak zorlukların üstesinden gelebilirsiniz. korkmanız doğal en iyisi akışına bırakarak süreci yaşayın.

herkes kendi hikayesini yazıyor. eski yorumlarımda da bahsettim benzer konularda.
çocukları hele de bebekleri hep sevdim. 10 yaşında bile mahallede anneleri rahatlatan, bebekleri, çocukları oyalamayı seven bir çocuktum. iki çocuğum var şimdi..
ben esasında evlenmeyi değil de anne olmayı çok istedim.
hamileliğim doğumum sorunsuzdu..
kucağıma aldım, fotoğraflar çekildi, gülücükler espriler emziriyorum, altını değiştiriyorum
ama hastaneden çıkıp eve geldiğimde ben ben değildim.
hayatım sıfırlanmış gibiydi. ilk iki hafta bütün yetilerini kaybetmiş her şeyi unutmuş gibi şaşkın, bezgin ve yorgundum.
sen nasılsın diye soran arkadaşıma, ki genelde herkes önce bebeğe agucuk gugucuk yapar annenin nasıl olduğunu sormaz, iyiyim derken gözlerimden yaşlar akmıştı.
bu kadar isterken bile yaşanabiliyor.
gözlerinden kalpler fışkıran, huzurla pışpış yapan bir kadın değildim.
ha sonra emzirme, gaz, ek gıda, uyku hepsinde zorlu aşamalar yaşadık ve alıştık.
kaka takibi, kusma sayısı takibi, yarım kundak, slingle evde iş yapma gibi tecrübelerim oldu.
zamanla birbirimizi tanıdık sanki. o beni doğar doğmaz çok seviyordu bana aitti zaten.. ben de gülücüklerle agucuklarla çığ gibi büyüyen bir sevgiyle bağlandım yavruma.

bu sorgulamayı "naif olmayan" bir üslupla yapsanız da, merhametli bir anne olacağınıza inanıyorum.
herkes kalp atışı ikili test ayrıntılı usg takvimini bilmek zorunda değil.
imkan dahilinde özelde de bir doktorunuz olsun o sizi bilgilendirir.

hem eşiyle rulolarla kılıç oynayan kadın çocuğuyla neler yapmaz?
 
ayrıca şunu da eklemek istiyorum, ikinciyi deli gibi istedim. yine her şey yolunda gitti.
ve bu sefer ilk 6 ay o kadar güzel geçti ki, ilk çocuğumun ilk 6 ayını düşünüp hayıflandım..
ha sonra iki çocuklu hayat pek de kolay olmadı, eşimle iletişimimizde sorunlar da oldu ama sular bulanmadan durulmuyor.
şimdi okul kreş kaygıları.. günlük telaşlar.. oturup düşünmeye fırsatım olmuyor bile.
günün sonunda hep "şükür" var..
 
Mune'ye özel mesaj ile belirttim yazmışsınız ; o da zaten hakkımda özel mesaj atmaktan bahsetmiş. Nesi yanlış? Atmışsınız mesaj sonuçta.

Sevgili Koalina bir de size açıklayayım aşağıda tane tane, madem sordunuz ve merak ettiniz:

Mune Hanım'a yazının aynısı gönderdiğimi dürüstçe ben yazdım zaten ilgili mesajımda. Bunun da sebebi site ve forum kuralları ile ilgili nacizane yorumumu Mune ile paylaşmak istemem, sanırım buna hakkım var değil mi?

Konu sahibi ise; benimle ilgili ispat edemediği bir takım söylemlerde bulunmuş: "Özel mesaj atacak kadar" demiş, yasaklı olduğu halde "mesajlarını bulduğumu beğenmediğimi" yazmış (ki teknik olarak imkansızlığını anlattım önceki yorumumda), üstüne üstlük "stalker" diye itham etmiş. Bir forumda gördüğümüz, denk geldiğimiz mesajlara bakıp yorum ya da emoji bırakmak ne zaman yanlış oldu acaba?

Ben de bunlar üzerine diyorum ki, özel mesajı gösterebilir misiniz, üstelik rica ederek belirtiyorum. :)

Bir de diyorum ki, konu sahibi yasaklı iken nasıl olur da ben konu sahibinin mesajlarını bulabilirim?

Son olarak da stalker olduğumu düşündüğü için bununla ilgili de bir kanıt sunmasını rica ediyorum.

Bir zahmet madem siz sorumluluk aldınız yorum yazarak, siz bir izah edebilirseniz inanın çok mutlu olurum :)

Yoksa uzatmak değil niyetim. Ama sonuçta kişisel olarak birkaç zan altına birden sokmuş beni. Doğal olarak ben de anlamak istiyorum. :)
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X