Farklı dünyaların insanı miyiz?

Kitap okumamasi onunla yapacağım fikir konuşmalarını etkiliyor ama ister istemez kıymetsiz geliyor söyledikleri çünkü mesnetsiz atıyor bazen ve çok cahil geliyor o sırada gözüme. Böyle biriyle mi evlendim diyorum sonrada böyle düşündüğüm için kendime kızıyorum. :KK43: Hayalimde birlikte ders çalışmak kutuphanelere gitmek, yeni fikirler konuşmak filan vardı hep. Ama olmuyor.
Tabi sanilmasin ki hep öyle bir dünyada yaşıyorum. Tabiki ben de eşimle film izlemeyi seviyorum. Ama gittigimi başka şehirlerde bile ben müze gezmek isterken o en ünlü lokantasına gitmeyi dert ediyor. Müzeler için orada birşey yok diyip kestirip atıyor. Bu da haliyle sinirlerimi bozuyor. Onla gezmeyi bile sevemiyorum :KK43:
Evlenmeden sormadin mi bunu? Askerde iki kitap okudu diye hep okuyacagini dusunmen ilginc. Askerde nogmalde yapmadiklari seyleride yapiyolar cunku. Cok kisa zamanda evlenmissin yani kisaca tam tanimadan.. kim kimi tam taniyorki gerci
 
Evlenmeden önce hiç sohbet etmedinizmi karşinizdaki kişiyi ölçüp biçip tartmiş olmaniz lazim.O zaman sohbet ederken keyifli şimdi cahilce geliyorsa evliliğinizde erozyona uğramiş demek..
 
Kitap okumayı çok severim ve bu benim için önemli ama eşimin birçok iyi yönü olup kitap okumadığı için ondan soğucağımı hiç sanmıyorum. Umarım başa çıkılmaz bir sorunla karşılaşmazsınız evliliğinizde.
 
Kusura bakma ama ben Allah'in bizlere verdigi nimetlere nankorluk ettigimizi dusunuyorum. Cunku okadar cok iyi yonunu yazmissin ki esinin birak tek kusuru bu olsun takma bu kadar. Senin yerinde olmak isteyen kac insan vardir. Burada o kadar cok konu okuyoruz esinden siddet goren aldatilan bir suru kadin var. Gercekten dert etme bunu.
 
Adam da belki sizin bu huyunuzdan şikayetçidir. Düşüsenize KK üyesi buraya konu açıyor, "eşimle akşam bir şeyler seyretmek istiyorum ama eşim her daim kitap okuyor, gel birlikte matematik soruları çözelim diyor, artık bıktım. Kendisi okusun ama ben ayaklarımı uzatıp keyif yapmak istiyorum. Kızlar akıl verin ne yapayım?" diye.

Evlenmeden önce tanımıyor muydunuz bu adamı. Neden illaki kendinize benzesin istiyorsunuz ki anlamıyorum.
 
Eşiniz anlayışlı, evine düşkün, yardımsever, bilmem ne bilmem ne ama kitap okumuyo, müze gezmek istemiyo diye gözünüze mi batıyo. Adamın bu kadar iyi yönü varken, eksi yön çıkarmaya çalışmak olmuş sizinki. Herkes entelektüel olup kitap okumak, müze gezmek zorunda değil. Entelektüel olmaya çalışan insanların kendini bi şey sanıp karşısındakini küçümsemesi de ego tatmininden başka bi şey değil. Madem bu tür şeylerden hoşlanan birini istiyordunuz; eşinizi evlenmeden önce görmüşsünüzdür, nelerden hoşlandığı hakkında fikir edinmişsinizdir evlenmeseydiniz.
Biraz agir olmus sanki burdaki ifadeleriniz. Ben de konu sahibi gibiyim esim de ayni esi gibi. Kitap okumayi sevmiyor tiyatroya sadece sosyal aktivite olarak gidiyor sinemaya ise benim zorumla ancak gider. Ama zehir gibi zekasi ve inanilmaz bi espri anlayisi var. Beni de bazen rahatsiz ediyor bu huyu ama onj kucuk gormekten ziyade insan okudugu kitabi izledigi oyunu konusabilmek uzerine fikir alisverisinde bulunmak istiyor bazen. Bunun bence kucuk gormekle alakasi yok. Benim de oyle arkadaslarim var onlarla bulustugumda felsefeden girip politikadan ciktigimiz. Ama esim sevmiyor. Biz de olayi birlikte zevk aldigimiz seylere odaklanip geri kalan icin yalniz yapmaya karar vererek bulduk. Birlikte film izliyoruz ve yorumlasiyoruz. Ama ben tiyatro veya kitap muhabbetlerini baska arkadaslarimla yapiyorum. Sinemaya tek gidiyorum. ( zaten esimden once de tek gitmeyi severdim). Yani olumlu yonlere odaklanin konu sahibi. Muze gezecekseniz eglenceli muzelere birlikte gidin. Mesela esim modern sanat muzesi sevmez ama dinazor teknoloji vs olsun bayilir. Siz kendinizi ona adapte edip zevk aldiginiz seylerden bazgecmeyin. Ortak nokta bulunuyor bir sekilde:) sevdikten sonra gerisi teferruat:))
 
Allah askina simdiki kocalar ellerinde bi telefon ha bire oyun oyun oyun oluyolar sen kitap okuma diyosun. Esler biri daha istikrarli oluyo o kesin. Birde 2. Dil bilmeyenle evlenmem ne ya? Seninki bilgi degil artik kibir olmus uzgunum
Belki sey olacak ama bu duyguyu da anliyorum:)) ben esim benim kadar ingilizce konusamasaydi bu kadar anlasamazdik saniyorum. Cunku alt yazi mecbur olmadikca okumam gicik olurum. Ya da tv de bi espri gectiginde o da benimle gulebilsin isterim. Yurt disina gidince oranin tadini alabilsin diye dusunurum. O yuzden esimin dil hakimiyeti de beni etkileyen seylerden biri olmustu. Cunku dil bilince insanin birinci agizdan okuyabilmesi ogrenebilmesi daha kolay oluyor. Bazen karsisinda Times veya Post tan bi makale okuyorsam ona gosterdigimde anlayip yorum yapiyor olmasi beni mutlu ediyor. Bunu istemek kibir degil bence ama eger yoksa da bilmiyor diye uzulmenin bi yarari yok artik:))) su saatten sonra zor.
 
Zavalli erkek milleti ne yapsa yaranamiyor. Yardim etmese yardim etmiyor diyeceksin de adam 4 4luk, yine de arayan bir kusur buluyor.

Ne diyeyim, Allah kiymet bilmezlerle karsilastirmasin evlatlarimizi.

O kadar okuyan eden biriyseniz, şu zamanda ulkenizin ve dunyanin halini dusunup ibret alin, dunyada neler oluyor, o kadar okuyan arastiran insan cok baska seyleri dert eder kendine. En basitinden, aç yatan cocuklari dusunur, dertsiz basina dert arayip bulmaz.
 
Belki sey olacak ama bu duyguyu da anliyorum:)) ben esim benim kadar ingilizce konusamasaydi bu kadar anlasamazdik saniyorum. Cunku alt yazi mecbur olmadikca okumam gicik olurum. Ya da tv de bi espri gectiginde o da benimle gulebilsin isterim. Yurt disina gidince oranin tadini alabilsin diye dusunurum. O yuzden esimin dil hakimiyeti de beni etkileyen seylerden biri olmustu. Cunku dil bilince insanin birinci agizdan okuyabilmesi ogrenebilmesi daha kolay oluyor. Bazen karsisinda Times veya Post tan bi makale okuyorsam ona gosterdigimde anlayip yorum yapiyor olmasi beni mutlu ediyor. Bunu istemek kibir degil bence ama eger yoksa da bilmiyor diye uzulmenin bi yarari yok artik:))) su saatten sonra zor.
İngilizce ogretmeniyim, yurt disinda da okudum Erasmus programiyla. Esim İngilizce bilmiyor. Mutlu olmak anlasmak ve ayni duygu dilini konusmak icin bilmesi de gerekmiyor. Erdemli ahlakli sevecen birisi olmasi yeter de artar bile.

Ama nedir, sizin gibi kriterleri olan birisi, konu sahibi gibi aradiklarini bulamadigi biriyle evlenmemelidir. Coluk cocuga karistiktan sonra, ama muze gezmiyor demek baya saçma ve gereksiz kaçiyor :işsiz:
Yds puaniyla insan degerlendirmiyoruz yani, evlilik bu, iş görüşmesi degil
 
Monoceto Monoceto eşinin hep olumlu yanlarini yazmışsın ama eski konularından anlıyorum ki olumlu yazdığın bölümlerde de hosnutsuzluklarin var .Buyuk olasılıkla esinin seni etkileyecek bir mesleği var ve sen bu etikete kapildin evlendin ....şu anda da o titrin çok da dolu olmadığını fark ediyorsun....senin bahsettigin şeyler ortak bir hayatı paylaşırken yokluğunu hissedecegin/arayacagin şeyler bu yüzden problemini kucumsemiyorum ancak genelde bu durumu evlenmeden önce farkedip "iyi bir insan ama bana göre değil" diyerek flörtu sonlandırmak gerekirken sen 5 yıl evlilik sürdürüp bir de çocuk sahibi olabilmişsin.Bu tespitlerin neden şimdi sorun oldu?Neden şimdi farklı dünyaların insanı olduğunuzu farkettin ?bunun üzerine düşün derim.
 
Evet ben de eşimin kitap okumamasini dert ediyorum benim elimden kitap düşmez onunsa 8senelik birliktelikte ilk kez elinde kitap gördüm geçen fotoğrafını çektim. O kadar şaşırdım. Ama bizim bazen öyle büyük problemlerimiz oluyor ki bu aklıma bile gelmiyor. Acaba sizinki bosluktan mi?ya da alın elinize kitapları hadi kitap okuma saati deyin çocuk da alışır hem
 
Benim anlayamadığım nokta evlenmeden önce aklınız neredeydi? Yani bu adam gökten zembille inmedi neticesinde nikah masasına. Evlenince de birdenbire değişmedi sanırım. Muhtemelen evlenmeden önce zaten böyle bir adam olduğunu biliyordunuz ve bunu kabul ederek evlendiniz.
Beş sene sonra neden bu soru dank etti kafanıza?
Bu düşünceye katilmiyorum ,elbette insanlar değişiyor .
Benim eşim evlenmeden önce çok sosyal çok calişkan ailesini asla ortada birakmiyacak insandi .Derler ya taşi siksa suyunu cikarir öyleydi.
Fakat biz evlendik kisa zaman sonra tam tersi bir insan oldu.
Okadar sorumsuz ve ilgisiz bize karşi ,
yillarca işsiz evde kaldi .
Konu sahibide demekki askerde yaptiklarin etkilenmiş ve öyle devami geleceğini düşünmüş.
 
Kitap okumamasi onunla yapacağım fikir konuşmalarını etkiliyor ama ister istemez kıymetsiz geliyor söyledikleri çünkü mesnetsiz atıyor bazen ve çok cahil geliyor o sırada gözüme. Böyle biriyle mi evlendim diyorum sonrada böyle düşündüğüm için kendime kızıyorum. :KK43: Hayalimde birlikte ders çalışmak kutuphanelere gitmek, yeni fikirler konuşmak filan vardı hep. Ama olmuyor.
Tabi sanilmasin ki hep öyle bir dünyada yaşıyorum. Tabiki ben de eşimle film izlemeyi seviyorum. Ama gittigimi başka şehirlerde bile ben müze gezmek isterken o en ünlü lokantasına gitmeyi dert ediyor. Müzeler için orada birşey yok diyip kestirip atıyor. Bu da haliyle sinirlerimi bozuyor. Onla gezmeyi bile sevemiyorum :KK43:
Bunları evlenmeden önce nasıl göremediniz? İnsan birlikte olduğu kişinin kitap okuyup okumadığını anlamaz mı?
 
Sizin durumunuz artık okumayı ve bilgiyi, hayatın merkezine alma haline gelmiş.
Bu nedenle,eşinizi içten içe küçümsüyorsunuz.
Onu değiştirmek hayalinizdeki çok okuyan,kültürlü birine dönüştürmek istiyorsunuz.
Bu hem doğru değil,hem de mümkün değil.
Üstelik sağlıksız bir yaklaşım.

Okumayı,yeni şeyler öğrenmeyi çocukluğumdan bu yana çok severim,bu ailemden geçen bir alışkanlık.
Eşim de aynı sizin eşiniz gibi.
Ailesinde de okuma alışkanlığı yok.
Ben sosyal bilimler alanında eğitim aldım ve çalışıyorum,işimle ilgili-ilgisiz elime geçen her şeyi okurum.
Benim eşim de müze-ören yeri ziyaretlerime
'ne var eski insanların hayatını bu kadar merak edecek?' Şeklinde yorum yapar.

Adam matematikçi,bütün gün ders anlat,soru çöz,yeni öğretmenleri dinle,soru yaz,test hazırla,özel ders ver derken zihni zaten doluyor.
Eve gelince ya film izliyor ya da 'Kim Bir Milyon İster' bazen de aslanlar,kaplanlar,yaban hayat belgeseli.
Film ilgimi çekerse, onunla izlerim, ki film zevkimiz de pek uymaz, çekmezse aynı odada,kulaklığımı takar,kitabımı okurum.
Bazen okuduğum kitaptan bir bölümü ona da okurum,ilgisini çekerse yorum yapar,çekmezse 'şimdi ona kafa yoramam,sen devam et' der.
Ne bileyim, bu evliliğimi sorgulayacak kadar önemli bir sorun gibi gelmiyor bana.
Eşimin o kadar sağlam bir karakteri ve iyi hasletleri var ki sizin eksiklik veya kusur olarak gördüğünüz durumu ben gündemime bile almıyorum.
Evde de, hep altı dolu ve akademik içerikli sohbet etme ihtiyacı duymuyorum.
Okulda,eğitimlerde,velilerimle zaten yapıyorum bu konuşmaları.
Evi eğitim yuvasına çevirmek gibi bir gayretin içerisinde olmadım hiç.
Günlük olaylardan, aldığımdan, verdiğimden,sağdan soldan konuşuruz eşimle.
Dün bir öğrencisi ile yaşadıklarına, birlikte epey güldük mesela.

Okumak,bilgi sahibi olmak,gelişmek çok güzel bir durum ama yaptığımız okumalar ve edindiğimiz bilgiler; bizi, bu durumda olmayan birilerini hele de hayatı paylaştığımız eşimizi,
eleştirmeye, küçümsemeye,sorgulamaya yöneltiyorsa bence oturup bir düşünmek lazım.
Burda yanlış giden bir şey var diye...
 
Siz niye ders çalişiyorsunuz?Meslek gereğimi?Kariyer gereğimi?
Yoksa ,hayati kendinize zehir etmeyin bu saate .Uykudan önemlisi yoktur .
Okadari lüzümsüz,ne işinize yariyacak
Ikinci dili ana diliniz gibi bilmek ?
Yurtdisinami gidiyorsunuz?Ticarettemi gerekiyor?Hayanitinizin nesine gerekiyor?
Bende öreneyi severim,kendimi geliştirmesini severim .Bende bir başka şehire gittiğim zaman görünmesi gerek yerlere giderim .
Fakat hayattimda asla gerek olmayacak şeylere odaklanmakta zaman kaybi.
Dikiş ,örgü veya ev tamirleri öğrenin .
Bilmediğiniz yemekler yapmayi,dünya yemekleri öğrenin ,işte eşinizle tam beraber yapa bileceğiniz bir hobi .
 
Siz 2. dille ilgili böyle şeyler yazınca kendimi kötü hissettim, eşimin 2 yabanci dili var cok iyi düzeyde benim ise hiç yok, hakkımda neler düşünüyor acaba:halay:esim de bana gore çok az kitap okur mesela, yeni bir kitaba başlayacağı zaman da bana sorar ne okuyayım diye çünkü onun okuyacağı kitabi ben öncesinde okumuşumdur büyük ihtimalle.
Evlilik bilgilerimizi, hasletlerimizi kıyaslama yeri değil diye düşünüyorum, çok hassassanız bu konuda bastan çok seçici olmanız lazımdı yani bana eşinizle ilgili genel bir memnuniyesizliğiniz var gibi geldi bu konularda o yüzden sizi böyle rahatsız ediyor.
 
İngilizce ogretmeniyim, yurt disinda da okudum Erasmus programiyla. Esim İngilizce bilmiyor. Mutlu olmak anlasmak ve ayni duygu dilini konusmak icin bilmesi de gerekmiyor. Erdemli ahlakli sevecen birisi olmasi yeter de artar bile.

Ama nedir, sizin gibi kriterleri olan birisi, konu sahibi gibi aradiklarini bulamadigi biriyle evlenmemelidir. Coluk cocuga karistiktan sonra, ama muze gezmiyor demek baya saçma ve gereksiz kaçiyor :işsiz:
Yds puaniyla insan degerlendirmiyoruz yani, evlilik bu, iş görüşmesi degil
Ben neden boyle dusundugumu nedenleriyle aciklamaya calismistim ama yeterli olmamis sanirim. Saglik olsun :)
 
şaka mı bu konu diye düşündüm

adam futbol izlemeyi ve iyi yemek yemeyi seviyormuş

siz de kitap okumayı ve ders çalışmayı

bakın ben de ders çalışmayı severim 36 yaşımdan sonra ikinci örgün üniversiteme başladım vs vs

ama bu sıralar kitap okumuyorum zira okuyacak mecalim yok

eşinizin işi yaşam koşulları önemli

eskiden günde bir kitap okurdum

aynı ben en son aldığım kitabın azıcık bölümünü okudum tatil bulursam belki tamamlarım

evet telefonlar tv ler vs zamanımızı çalıyor ama her an okumak da kolay değil

örneğin eşim bu sıralar Rus ve Japon tv kanalları izliyor

bir onu bir onu açıyor eşim bu dilleri bilmiyor

Japon kanalı aslında İngilizce ama o kadar İngilizcesi yok biz oğlumla arada tercüme ediyoruz

ama o farklı kültüre izleyerek aşina olmak istiyor ya da nasıl yapılır programları izliyor

ben de kelime oyunu şeklinde bir yarışma var onu seviyorum hatta bir ara Zuhal topalla yemek programı bile izledim ama inandırıcılığını kaybetti bıraktım

şimdi ne yapalım kitap okumuyoruz diye yıllardır aldığımız eğitim yaptığımız kültürel birikim çöp mü oldu
 
Back
X