Farklı dünyaların insanı miyiz?

Eşiniz anlayışlı, evine düşkün, yardımsever, bilmem ne bilmem ne ama kitap okumuyo, müze gezmek istemiyo diye gözünüze mi batıyo. Adamın bu kadar iyi yönü varken, eksi yön çıkarmaya çalışmak olmuş sizinki. Herkes entelektüel olup kitap okumak, müze gezmek zorunda değil. Entelektüel olmaya çalışan insanların kendini bi şey sanıp karşısındakini küçümsemesi de ego tatmininden başka bi şey değil. Madem bu tür şeylerden hoşlanan birini istiyordunuz; eşinizi evlenmeden önce görmüşsünüzdür, nelerden hoşlandığı hakkında fikir edinmişsinizdir evlenmeseydiniz.

Güzel özellikleri ağır basti diyelim. Okumayan kimse umurumda değil kama esi
Belki sey olacak ama bu duyguyu da anliyorum:)) ben esim benim kadar ingilizce konusamasaydi bu kadar anlasamazdik saniyorum. Cunku alt yazi mecbur olmadikca okumam gicik olurum. Ya da tv de bi espri gectiginde o da benimle gulebilsin isterim. Yurt disina gidince oranin tadini alabilsin diye dusunurum. O yuzden esimin dil hakimiyeti de beni etkileyen seylerden biri olmustu. Cunku dil bilince insanin birinci agizdan okuyabilmesi ogrenebilmesi daha kolay oluyor. Bazen karsisinda Times veya Post tan bi makale okuyorsam ona gosterdigimde anlayip yorum yapiyor olmasi beni mutlu ediyor. Bunu istemek kibir degil bence ama eger yoksa da bilmiyor diye uzulmenin bi yarari yok artik:))) su saatten sonra zor.
Aynen işte bu. Dil bilmek öncelikli birsey. Ama olmayınca olmuyor mu nedir. Ben de alt yazıya sinir oluyorum, yabancılarla hep ben muhatap oluyorum, mühendis ve onun bir çok yurtdışı sempozyum hazırlıklarını ben yapıyorum ve onun için üzülüyorum. :(
 
Evet biraz fark var aranızda

Eğitim durumunuzu merak ettim ?
Bir de bu kadar farklı oldupunuzu düşünüyorsanız aranızda kültür sorunu da vardır illa ki neden evlenmeyi tercih ettiniz ?
 
Merhaba hanimlar. Canımı sıkan bir konu var. Fikirlerinize ihtiyaç duyuyorum. Biraz açıklayıcı olacağı için uzun olabilir. Şimdiden teşekkür ediyorum.
Eşimle evleneli 5 yıl oldu. Çok çabuk evlendik. Eski konularımda evlilik hikayemiz yazıyor.
Eşim çok merhametli, mert, sevecen, evine, bana ve çocuğuna duskun, misafirperver, aileme karşı çok saygılı, konuşmasını bilen, yardımsever kısaca gerçekten çok iyi bir insan. Eşim ve oğlum her zaman şükür sebebim olmuştur. Eşimi de çok seviyorum ve sevildiğimi biliyorum çok şükür.
Meseleye gelirsek, belki bir çoğunuza sorun gibi bile gelmeyecektir biliyorum. Kusura da bakmayın ama gerçekten dert ediyorum. Eşimle tanıştığımda beni en çok etkileyen yönü askerde diğer askerlerle kitap okumaları yapmaları kısmı olmuştu çünkü eğitime, okumaya çok düşkün biriyim. Bir insan askerde bile bunu onemsemisse demek ki o da bu konuyu önemsiyor diye düşündüm ama meğer sadece bir iki kez yaptığı birşey mis. Evlendigimizden beri inanın iki sayfa kitap okuduğunu görmedim. Hayata dair bir bilgi daha elde edeyim çabası yok. Eve gelir TV izler yatar, oturur sadece. Hiç bir sosyal aktivitesi yoktur.
Ben evlenmeden önce ikinci bir dil bilmeyen biriyle asla evlenmem filan derdim. Bunun sebebi kendi yaşantım belki de. Birşeyler öğrenmeye aşık biriyim. Eşimin bu hali ona gıcık olmama sebep oluyor. Ben bu kadar idealistken o nasıl böyle boş yaşar diyorum :KK43: bu saate kadar uyuyamamis olmam da bunu dert ettiğim için. Ha ama ben manyak gibi ders calistigimdan uykusuzluğu bile aman boşa geçirmeyeyim anı olarak gördüğüm için şu saatte de ders çalışıyorum. Benim kadar yapmasın ama birşeylerle uğraşsın istiyorum.
Çok mu takiyorum yoksa gerçekten farklı dünyaların mi insanıyiz bilemiyorum. Bu durum beni çok yoruyor :KK43:
Kitap okumak daha doğrusu okumak kendini geliştirmek adına çok önemli olabilir. Ama öğrenmek ve kendini gelistirmek kitapla hele ders çalışmakla orantılı değil bence. Izleyerek girdigin biryerde filmlerlede geliştirebilir insan kendini. Ben böyle düşünüyorum.
 
Yanlış anlaşılmış sanırım. Ben eşimi asla küçümsemiyorum, o benim için hayatta en kıymet verdiğim insanlardan. Bir olay yasasam ilk onun fikrini alırım ve onun dediğini yaparım çünkü tecrübeli olduğunu, benden daha çok hayatın içinde olduğunu biliyorum. Benim meselem su an kendini geliştirebilecek hiç birşey yapmaması.
Dil bilmesi tabiki de önemli. Ben iki yabancı dili akıcı düzeyde biliyorum, ikisi de iş hayatımda işime yaramıyor hatta dil tazminatı bile alamiyorum ama bu bana bir kültür kazandırıyor, yabancı kaynakları daha iyi kullanabiliyorum, dizi film izlerken alt yazıya ihtiyaç duymuyorum ve bir çok farklı insana ulasabiliyorum. Eşim İngilizce bilse işine çok yarayacak. Maddi anlamda da faydası olacak, kariyer anlamında da ama hiç çaba sarfetmiyor. Beni üzen kendine birşey katmak için uğraşmamasi buna dair hedefleri olmaması.

Eşimle neden evli olduğumu da sorgulamak değil aslında, kendimi bazen onla çok aykırı hissediyorum. Bir çok konuda zıt dusuncedeyiz. Ama birbirimizi çok seviyoruz. Sadece bu kadar sevdiğim adamla bir de aynı şeylerden zevk alsaydık ne harika bir hayatımız olurdu diye düşünmeden edemiyorum :(
 
Eskiden bende benimle aynı olsun herşeyi derdim. Şimdi aşık olarak evlenmek istiyorum. Aşk olmadıktan sonra aynı şeyleri yapmamız arkadaşlıktan başka bir şey değil. Tabi hem aşk hemde herşeyi uyuyorsa tadından yenmez herhalde.
Eşinize aşık mısınız merak ettim. Yoksa Bi zaman sonra aşkta geçip istekler mi ön plana çıktı.
 
Eskiden bende benimle aynı olsun herşeyi derdim. Şimdi aşık olarak evlenmek istiyorum. Aşk olmadıktan sonra aynı şeyleri yapmamız arkadaşlıktan başka bir şey değil. Tabi hem aşk hemde herşeyi uyuyorsa tadından yenmez herhalde.
Eşinize aşık mısınız merak ettim. Yoksa Bi zaman sonra aşkta geçip istekler mi ön plana çıktı.

Eşime aşığım. Ama onun kendisi için daha faydalı şeyler yapmasını istiyorum
 
Yanlış anlaşılmış sanırım. Ben eşimi asla küçümsemiyorum, o benim için hayatta en kıymet verdiğim insanlardan. Bir olay yasasam ilk onun fikrini alırım ve onun dediğini yaparım çünkü tecrübeli olduğunu, benden daha çok hayatın içinde olduğunu biliyorum. Benim meselem su an kendini geliştirebilecek hiç birşey yapmaması.
Dil bilmesi tabiki de önemli. Ben iki yabancı dili akıcı düzeyde biliyorum, ikisi de iş hayatımda işime yaramıyor hatta dil tazminatı bile alamiyorum ama bu bana bir kültür kazandırıyor, yabancı kaynakları daha iyi kullanabiliyorum, dizi film izlerken alt yazıya ihtiyaç duymuyorum ve bir çok farklı insana ulasabiliyorum. Eşim İngilizce bilse işine çok yarayacak. Maddi anlamda da faydası olacak, kariyer anlamında da ama hiç çaba sarfetmiyor. Beni üzen kendine birşey katmak için uğraşmamasi buna dair hedefleri olmaması.

Eşimle neden evli olduğumu da sorgulamak değil aslında, kendimi bazen onla çok aykırı hissediyorum. Bir çok konuda zıt dusuncedeyiz. Ama birbirimizi çok seviyoruz. Sadece bu kadar sevdiğim adamla bir de aynı şeylerden zevk alsaydık ne harika bir hayatımız olurdu diye düşünmeden edemiyorum :KK43:
Siz mükemmel ilişki peşindesiniz ama hayatta ne mükemmel insan var, ne de mükemmel ilişki.
Genel anlamda, her şeyin yolunda olduğu bir evlilikte, bunlara kafa yormak, kendine dert aramaktır bana göre.
Adamın dil öğrenmeye merakı ve yeteneği yok demek ki,napsın?
Size göre dil öğrenmek kendine yatırım yapmaktır,başkasına göre seyahat etmek veya film izlemek.
Sizin tarzınıza yakın biri olmama rağmen,
bu konudaki bakış açınızı ve 'ille de dil,ille de sürekli okumak ve kendini geliştirmek' ısrarınızı anlamakta güçlük çekiyorum.
Bilmiyorum,acaba iç dünyanızdaki başka bir eksikliği mi tamamlıyorsunuz bu şekilde?
 
Siz mükemmel ilişki peşindesiniz ama hayatta ne mükemmel insan var, ne de mükemmel ilişki.
Genel anlamda, her şeyin yolunda olduğu bir evlilikte, bunlara kafa yormak, kendine dert aramaktır bana göre.
Adamın dil öğrenmeye merakı ve yeteneği yok demek ki,napsın?
Size göre dil öğrenmek kendine yatırım yapmaktır,başkasına göre seyahat etmek veya film izlemek.
Sizin tarzınıza yakın biri olmama rağmen,
bu konudaki bakış açınızı ve 'ille de dil,ille de sürekli okumak ve kendini geliştirmek' ısrarınızı anlamakta güçlük çekiyorum.
Bilmiyorum,acaba iç dünyanızdaki başka bir eksikliği mi tamamlıyorsunuz bu şekilde?
Tespitin dibini yaptin simdi agzina saglik. Ne demek yabanci dildeki islerini ben hallediyorum, uzuluyorum onun icin. Suna aciyorum desene konu sahibi. Cok gucune gidiyosa yapma yani.. sen yaptikca ogrenmiyodur, yapmiyodur belki. Cogu erkek ev isinde oyle degil mi? Onlar icin zaten yapiliyo, birde ben yapayim derdine dusmezler. Seninkide onlar gibi.. ekmek bulmussun susamlisini istiyosun: )
 
Bizim sorunumuz bu bence kadinlar olarak.. oldugu gibi kabul etmeyip onlari degistrmeye calismsk. Gerci 2 yuzlu erkekleri dusununce cokta haksiz sayilmayiz
 
https://www.kadinlarkulubu.com/forum/threads/esinizin-ayak-islerini-yapar-misiniz.1094070/

https://www.kadinlarkulubu.com/forum/threads/evin-her-isini-siz-mi-yaparsiniz.1074064/

Bu iki konuyu da siz açmışsınız. Eşiniz eve destek değil, çocukla ilgisiz ki bir suyu veremeyen ve oyun bile oynamayan biri, size hakaret etmiş birkaç kez vs. Çok da şükredilecek bir insana benzemiyor. Keşke şu yardımseverliği size de yansısaymış. :issiz:

https://www.kadinlarkulubu.com/forum/threads/esimin-arkadaslari.1097761/

Başka bir konunuzda da eve çağırdığı 12 adam + eltiden bahsetmişsiniz. Bu kadar erkeğe siz tek başınıza yemek, temizlik hizmet edeceksiniz bir de küçücük çocuk var. İnsan buluşmak istiyorsa da gider dışarıda yer içer. Misafirperverlik eve davet edip her işi kadına yaptırmakla olmuyor. Eğer öyle ise ben de dünyanın en misafirperver insanı olurdum. :olamaz:

https://www.kadinlarkulubu.com/forum/threads/gizli-bagimlilik.1083884/

Mesela bu konuda da eşiniz sigara içtiğinizi evlenirken bilmiyormuş. Siz de adamın sigara karşıtı olduğunu evlendikten sonra öğrenmişsiniz. Yine garip bir konu. :bicak:

Şimdi açtığınız konuya gelecek olursak da eşiniz dümdüz odun. Kitap okuma, sohbet etme, sinemaya gitme, tiyatroya gitme vs. Ki burada yazdığınız iyi yönler de üstte bahsettiğim konularda yalan olmuş durumda. 3 ayda evlenerek hata yapmışsınız keşke biraz daha tanımaya çalışsaydınız. Aldanmışsınız sanki.

Sizde de garip bir ruh hali var. 2 dil bilmeyenle evlenmem diyorsunuz da işe almıyorsunuz adamı. Ayrıca önce kendi dilinizi öğrenin. Evlilik bence karşılıklı anlayış ve saygı ile yürüyebilir. Siz uyuşmuyorsunuz ve eşiniz sizin yükünüzü arttırmaktan başka bir şey yapmıyor. Bu sebeple de kendinizi eğitime veriyor olabilirsiniz. Kafanızı dağıtmak için işin özü bunlara asılıyorsunuz. Bence tamamiyle beklentilerinize uymayan bir evliliğiniz var ve bu konuda da haklısınız.
 
Benim esim de kitap okumazdi ama ben bunu sorun etmedim. Ben olaya soyle basladim, incecik 60-70 sayfalik maksimum 2 gunde bitirebilecegi ilgisini cekebilecek kitaplar aldim ve aksamlari is cikisi eve gelip direkt kitap okudum. Bakti ki ben kitap okuyorum, ona aldigim kitaplari da sehpanin ustune gozunun gorebilecegi yere koydum, o da okumaya basladi. Ama asla diretmedim oku diye. Kendiliginden basladi, ben bu yontemle basarili oldum :) okumasaydi da karismazdim, her insan kitap muze sevmek zorunda degil.
 
Merhaba hanimlar. Canımı sıkan bir konu var. Fikirlerinize ihtiyaç duyuyorum. Biraz açıklayıcı olacağı için uzun olabilir. Şimdiden teşekkür ediyorum.
Eşimle evleneli 5 yıl oldu. Çok çabuk evlendik. Eski konularımda evlilik hikayemiz yazıyor.
Eşim çok merhametli, mert, sevecen, evine, bana ve çocuğuna duskun, misafirperver, aileme karşı çok saygılı, konuşmasını bilen, yardımsever kısaca gerçekten çok iyi bir insan. Eşim ve oğlum her zaman şükür sebebim olmuştur. Eşimi de çok seviyorum ve sevildiğimi biliyorum çok şükür.
Meseleye gelirsek, belki bir çoğunuza sorun gibi bile gelmeyecektir biliyorum. Kusura da bakmayın ama gerçekten dert ediyorum. Eşimle tanıştığımda beni en çok etkileyen yönü askerde diğer askerlerle kitap okumaları yapmaları kısmı olmuştu çünkü eğitime, okumaya çok düşkün biriyim. Bir insan askerde bile bunu onemsemisse demek ki o da bu konuyu önemsiyor diye düşündüm ama meğer sadece bir iki kez yaptığı birşey mis. Evlendigimizden beri inanın iki sayfa kitap okuduğunu görmedim. Hayata dair bir bilgi daha elde edeyim çabası yok. Eve gelir TV izler yatar, oturur sadece. Hiç bir sosyal aktivitesi yoktur.
Ben evlenmeden önce ikinci bir dil bilmeyen biriyle asla evlenmem filan derdim. Bunun sebebi kendi yaşantım belki de. Birşeyler öğrenmeye aşık biriyim. Eşimin bu hali ona gıcık olmama sebep oluyor. Ben bu kadar idealistken o nasıl böyle boş yaşar diyorum :KK43: bu saate kadar uyuyamamis olmam da bunu dert ettiğim için. Ha ama ben manyak gibi ders calistigimdan uykusuzluğu bile aman boşa geçirmeyeyim anı olarak gördüğüm için şu saatte de ders çalışıyorum. Benim kadar yapmasın ama birşeylerle uğraşsın istiyorum.
Çok mu takiyorum yoksa gerçekten farklı dünyaların mi insanıyiz bilemiyorum. Bu durum beni çok yoruyor :KK43:
Benim eşim de askerdeyken bana kitap önerilerinde bulunurdu. Ama Evlendiğimizden beri 10 sayfa kitap okumamıştır herhalde :) Şakayla karışık muhabbeti açıldığında da “askerde başka yapacak bir şey mi var kitap okuyordum”der :D İşi gereği de bir sürü mail ve mevzuat okuyor zaten.Yani size ben çok okurum ederim gibi genel bir özelliği olarak ifade ettiyse bilemem ama okuma alışkanlığı olmayınca iş güç bütün gün yorulup üstüne kitap okumak zor geliyodur. Çok takılmadım ben bu duruma. Bazen ben okurum o dinler. Eşinizin işi de kafa yoran cinstense artık eve gelince kitap okuyayım şunu da öğreneyim enerjisini bulamayabilir.
 
Ben evlenmeden önce ikinci bir dil bilmeyen biriyle asla evlenmem filan derdim.
Halk arasında biz buna büyük konuşmuşum başıma geldi diyoruz.
Keşke bu düşüncenizi tanıştığınız zaman söyleseydiniz.
Sonuçta bu yönünü beğenip evleneceğinizi bilemezdi.
Şöyle bişey yapabilirsiniz mesela, siz onun sevdiği ve yapmak istediği bişey yapın, o da sizinle birlikte bikaç sayfa da olsa kitap okusun.
İlgisini çeken bir kitap mutlaka vardır ve hoşuna bile gidebilir.
 
Herkesin sizin gibi olmasını bekleyemezsiniz.Bazı söyledikleri cahilce geliyor diyorsunuz ama evlenmeden önce hiç sohbet etmediniz mi o zaman verdiği cevaplar daha mı farklıydı? Kitap okumayı her insan sevmeyebilir yani bu gerçekten bir meziyet.İnsanları yapmak istemediği şeylere de zorlamayın bence asıl uyumsuzluk o zaman başlar.Benim başımda sürekli birşeyleri tartışmamı fikir üretmemi isteyen matematik soruları çözmemi isteyen biri olsa ben çok sıkılırdım.
 
İkinci dil bilirse sizi daha mı çok sever, daha mı çok saygı duyar size? Evlilik bi iş alımı mıdır? Cv de size göre boşluklar varsa maaşını düşürebileceğiniz bir eleman mıdır eş? Şaka gibi. Okusa ne olur okumasa ne olur. Sizi dinlesin, siz onu dinleyin. Bilgi her yoldan geçer insana. Şu kk bile bana dünya kadar şey öğretti. Halbuki sosyal bi gıybet ağı.
 
Ya icim gecti bu konunu okurken, az kalsin mukemmel evlilige inaniyordumki bu konuya dondum: ) demekki ilk gorusmede herseyi konusmamissin, sen birde kocanin boyuna posuna vurulmussun.. kitap sormayi akil edemeden evlenmissin zaten. Anlamiyorum siz gibi kadinlari burda . Bu tarz konularin varken mukemmel evcilik oynamayin gozunuzu seveyim, cunku burdakiler illaki bulup cikarir. Biri bakmazsa gecmisine digeri bakar.


6-7 ay için de evlenenip, hemen evlendik diyenlere yıldırım hızında mutlu evlilik hikayemdir. :eek:

2013 ramazanında bi dernekte ailem iftar daveti veriyordu. Davet verilen yerde bir yerin lambası değişecekti eşimde o vakıfta kalıyormuş annem seslenince gelip lamba değiştirmişti. Ben de ay ne yakışıklı çocuk diye içimden gecirdim. İftardan sonrada yanlış tarafa gidiyorken onu uyarmak için sadece konuştum başka hic muhabbetimiz olmadı.

Kuzenim eşiyle arkadaslarmis. Meğer kuzenimde benim resmimi ona göstermiş haberim bile yok tabi benim. Sonraki gun kuzenim aradı durumu anlattı. Bende yeni atanmış çalışıyorum ve arkadaşlarım evlilik için görüşmeler filan yapmaya başlamışlardı. Sırf aksiyon niyetine gidip bi görüşeyim ama kesin zihin yapımız uyuşmaz diyordum :KK12: evde de bunun epey komik şekilde muhabbeti dönüyor :)) lambayı takan çocuk mu acaba diyorum bahsedilen kişiyi görmediğim için. Hatta eğer o değilse bana lambayı takan çocuğu bulsunlar ben onu beğendim diyordum babama. Yani iş gırgır makara :KK47:

Sonraki gun iftardan sonra buluşmaya gittim ben de bi heyecan. Telefon no filan yok çocuğun bi adını biliyorum X diye. Beni görünce ayağa kalktı. Lambayı takan çocuk. Boy pos endam benim ağzım kapanmıyor kulaklarıma ulaşmış :oops:

Neyse oturduk. "Merhaba kendimi tanıyatim ben Y" demez mi. "Ay ben X le buluşacaktım yanlış oldu galiba" dedim. Betim benzim attı. Meğer iki ismi varmış :KK53:

O gün o kadar harika bir muhabbetimiz oldu ki kendime inanamadım. Ailemin cagirmasiyla döndüm dünyaya. Ne diye aradılar da onlarda ne güzel konuşuyorduk oysa :KK51: birbirimize numaralarımızı verdik filan. Tamam dedim ben evlenirim bunla :KK51:

Üç gun sonra birlikte iftar yaptık. Aksam beni eve bıraktı. Dört gun sonra da eve babamla tanışmaya geldi. Bir hafta sonra ailesi geldi tanıştık. 3 gün sonra nisanimiz oldu :KK68:

Sonra es durumu atamaları başlayacak diye eşimin yoğun isteği üzerine de koşa koşa nikah kiydik. Ciddi anlamda koşa koşa oldu çünkü arefe günüydü ve öğleden once evlenmemiz lazimdi.

Babamı arayıp baba biz evleniyoruz ne yapayım ben dedigimi hatırlıyorum o gun o_Obabamda e hayırlı olsun kızım ne diyeyim demişti :KK57: aslında biraz da gıcık olmuştum eşime ne diye koşa koşa evleniyoruz diye. Ama iyiki de öyle yapmış :KK51:

Arefe günü evlendik :) aradan iki ay geçtikten sonra da düğünümüz oldu. Tabi o iki ayda epey olan oldu :oops:

Simdi 2 yıllık evliyiz birde bebisimiz var.
Eşimle herşeyi ilk buluşmada konuşmuş olduğumuzu farkediyorum. Hatta ben biraz tembelim bile demişti adam. Hakikaten de öyle :KK22:

Herşeye rağmen huyunu çok çok beğendiğim ailesini sevdiğim annesine bolca hayır dua ettiğim bir eşim var.

Yeni evlenenleri gördükçe inşallah bunlarda biz gibi mutlu olurlar diyorum hep :KK200:

Uzun oldu. Umarım bizim hikâyemizi beğenmişsinizdir :KK24:
 
Merhaba hanimlar. Canımı sıkan bir konu var. Fikirlerinize ihtiyaç duyuyorum. Biraz açıklayıcı olacağı için uzun olabilir. Şimdiden teşekkür ediyorum.
Eşimle evleneli 5 yıl oldu. Çok çabuk evlendik. Eski konularımda evlilik hikayemiz yazıyor.
Eşim çok merhametli, mert, sevecen, evine, bana ve çocuğuna duskun, misafirperver, aileme karşı çok saygılı, konuşmasını bilen, yardımsever kısaca gerçekten çok iyi bir insan. Eşim ve oğlum her zaman şükür sebebim olmuştur. Eşimi de çok seviyorum ve sevildiğimi biliyorum çok şükür.
Meseleye gelirsek, belki bir çoğunuza sorun gibi bile gelmeyecektir biliyorum. Kusura da bakmayın ama gerçekten dert ediyorum. Eşimle tanıştığımda beni en çok etkileyen yönü askerde diğer askerlerle kitap okumaları yapmaları kısmı olmuştu çünkü eğitime, okumaya çok düşkün biriyim. Bir insan askerde bile bunu onemsemisse demek ki o da bu konuyu önemsiyor diye düşündüm ama meğer sadece bir iki kez yaptığı birşey mis. Evlendigimizden beri inanın iki sayfa kitap okuduğunu görmedim. Hayata dair bir bilgi daha elde edeyim çabası yok. Eve gelir TV izler yatar, oturur sadece. Hiç bir sosyal aktivitesi yoktur.
Ben evlenmeden önce ikinci bir dil bilmeyen biriyle asla evlenmem filan derdim. Bunun sebebi kendi yaşantım belki de. Birşeyler öğrenmeye aşık biriyim. Eşimin bu hali ona gıcık olmama sebep oluyor. Ben bu kadar idealistken o nasıl böyle boş yaşar diyorum :KK43: bu saate kadar uyuyamamis olmam da bunu dert ettiğim için. Ha ama ben manyak gibi ders calistigimdan uykusuzluğu bile aman boşa geçirmeyeyim anı olarak gördüğüm için şu saatte de ders çalışıyorum. Benim kadar yapmasın ama birşeylerle uğraşsın istiyorum.
Çok mu takiyorum yoksa gerçekten farklı dünyaların mi insanıyiz bilemiyorum. Bu durum beni çok yoruyor :KK43:

Ben sizi anladım. Kibir olarak görmüş çoğu kişi ama muhtemelen sapyoseksüelsiniz.

En az benim kadar bilgi birimi ve kültürel alt yapısı olmayan bir adamla yapamazdım. Nitekim eski sevgilimden ayrılma sebeplerimden biri budur. Gazetenin sadece spor sayfasını okuyan, en son okuduğu kitabın cin ali olmasıyla övünen bir adamla dünyanın en mükemmel adamı olsa da yapamazdım şahsen.

Sizin hatanız yeterince tanımadan evlenmek olmuş. Evet ayrı dünyaların insanısınız. Ama bu değiştirilebilecek bir şey gibi görünmüyor. Ya ayrı dünyaların insanları olarak kendinize ayrı yaşam alanları yaratacaksınız yani bu deveyi güdeceksiniz ya da bu diyardan gideceksiniz. İlkini denemekte fayda var.
 
Back
X