Merhaba çocuk!
27. yaşıma girmeye günler kala ne işime yarayacaksa, sırf bir bölüm daha okudum demek adına yarın sınava gireceğim. Yoruldum çocuk, çok yoruldum. Zaten kendimi bildim bileli sınava giriyorum. En büyük ortak bölen tabirini duyduğum o ilk anda ne hissettiysem, her sınavda aynı şeyi hissediyorum. Esasında 1. dünya savaşı da umurumda değil. Hiç olmadı da. Murat'ların kaç tane olduğu ve kaçıncısının neler yaptığı da umurumda olmadı. Bildim sadece, bilmem gerektiği için. O elementlerin de taa...
Merhaba çocuk, nasılsın? Hala bıraktığım yerde misin? Tespih imamesinin püsküllerini at kuyruğu yapıp kız sıfatı olduğunu düşünüyor musun hala? Mahalledeki cazgır çocuklar karşısında susuyor musun ya da? Ben çok az düşünüyorum artık çocuk. Seni yendim bir bakıma. Ne yani, tüm hayatımı mahalle kaldırımında oturup karşı komşunun gerzekliklerini düşünerek ziyan edeceğimi mi sanmıştın? Çok şey başardım ben çocuk. Ama özledim seni. Bağdaş kurup oturdun ruhuma da, kıpırdatmadın kılını. Bak bunu hızlı söyleyince çok acayip oluyor. Kıpırdatmadın kılını. Denesene çocuk, hatırım için...
Yoruldum çocuk. Karanlığına dahil olmak istemiyorum yeniden, lakin yoruldum senden kaçmaktan. Farkında mısın 108 parça yemek setini inceledim az önce. Bir de parmaklarımı gezdirdim desenlerinin üzerinde. Abartılı bir tepki olduğunun farkındayım ama "yaa çok beğendim ben bunuuu" demek zorundaydım. Birilerinin senden kurtulduğuma inanması gerekiyordu, en çok da benim. Yaşıtlarımın yataklarını ıslattıkları zamanlarda benim neden yastığım ıslanıyordu? Bilme çocuk, tıka kulaklarını.
Seni çok özlüyorum çocuk. Yeniden sen olsam, yine aynı şeyler yaşanacaktı. Bunu da sen bil olur mu? Değiştiremeyeceğim tüm şeylerden nefret ediyorum. Senden de. Ne olur sus çocuk, artık konuşma.