Evet annecim beni övdüklerinde sen yetiştirdin, ama biri sinirli falan dese senden değil
Ha bir de beni övdükleri konuda sen onlarla aynı fikirde olmasan da durum pek değişmiyor gibi. Kabul etmiyorsun bir şeyleri.
Bol bol sinirle yetiştirdin beni anne.. Ki hala değişmedin. Her şeye kız en küçük şeye bile. Her şeyden çok sinir gördüm, beni kısıtlamanızı gördüm. Her şeyini yaptık ettik aldık demekle olmaz, maneviyat da önemli..
Şimdi tersini olmasını istesen de kısıtlamalar özgüven eksikliğime, çekingen olmama neden(kendim azalttım, değiştim, değişiyorum inşallah). Bazı şeyler fıtratında da olur insanın ama dikkat edilebilir, bazen olanın üstüne katlanır, bazen değiştirilebilir, bazen de çocuk gördüğünü alıverir direkt. Sen doğduğunda ben yoktum, ben doğdum, yani sen hep böyleydin ben yapmadım böyle seni.
Bir şeylerin hıncını çıkar sen bizden.. Boş yere huzursuzluk oluyor bazen. Sen olmasan da yapacağımız bir şeyi önce sen kızacaksın şimdi dinlemeyelim diye yapıyoruz bazen. Bazen hoşuma giden bir şey paylaşmak istiyorum ama kızacak, hevesimi kaçıracak bir şey çıkaracaksın biliyorum anlıyorum...
Ben bir kere kendi kararımı vermek istediğimde, kendimi daha iyi bildiğimden beri zıtız. Beğenmiyorsun beni. Aslında ben gerçekten kendimi iyi biliyorum, bir bireyim.. Bunu da bir türlü anlamıyorsun. Kendi kararlarım var. Aileci biri de olamadım...
Hoş beğenmediğin özelliklerin bazıları kendinde de mevcut ama ben boş yere değil sabrım taşınca, kaldıramayınca tepki olarak vs. gösteriyorum genelde. Senin istediğin gibi biri de olamam zaten.
Bazen de herkesi kendin gibi yada başkaları gibi sanıyorsun.. Kötü yönden çoğunlukla.. Hiç aklımdan bile geçmezken demek istediğimi yanlış anlaman gibi.. Şaşırıyorum, kırılıyorum.
Neyse işte, babam mesafeli sen de böyleyken ben hiç sevgi dolu olmadım. Sarılıp öpmedim seni seviyorum demedim falan. Olamadı, böyle şeyler olunca yapamıyorum, içimden gelmiyor. Zaten bende de mesafe var işte. Geleceği bilmiyorum bakalım.
Diyorsun ya, herkes önce kendine bakmalı, her yaşta bir şey öğrenilebilir, denemek gerek...
(Böyle yazdıktan sonra da kızıyorum kendime sıkılıyorum ama gereksinim duyuyorum bazen...)