Ben söylediklerime dikkat etmeye çalışayım, farklı şekilde laf yiyeyim.. Of..
Hala hala suçluyor.. Hala kendini dolduruyorsun..
Fazla değer vermiş de ezilmişim..
Beni anlamamışsın hiç.
Bir de suçlamıyorum kendimi suçluyorum diyorsun.. Bu mu beni suçlamayan halin?
Şükredeyim o zaman ben. Hoş bu sinirle laflarla yine de şükrediyorum, doğru bildiğimi yaptığıma, yeteri kadar insan yüzünden kırıldığımı düşünüyorum benzeri durumlar yüzünden, yine hayat bu belli olmaz ama ben elimden geleni yapayım da.
İstesem de olmazdı zaten hiç bir his yaşamadıkça.
İleri samimiyet boyutundaki sinirini gösterişin de şimdiden hafif dolaylı yoldan söylediğin "algı sorunlu" lafını geçer heralde, öyle gibi geldi bana, yani kaldırılması zor şeylere. Aynı yöne bakmıyorsak zaten algı sıkıntısı yaşarız.
Tek başına güvenle, iyi insan olmakla olmaz, tek başına sevgiyle de ya da mantıkla da olmaz..
İyi dileklerimi iletiyorum ben hala saf saf bir de ama bana söylenen ne..
Sakin sakin düşünerek yazıyorum ama sinirliyim...
Ha bir de, herkes doğru bir biz yanlışız diye bir şey yok, beklentilerinden ötürü karşındakini suçluyorsun.
Geri kalan her şey de kendi doğruların, onlara göre yaşayacaksın elbette, bende kendi doğrularımla.