Çok özledim yavrum.. Her anını özledim, ilk kalp atışını.. Elini yumruk gibi yapıp bize sallayışını.. O güzel biblo gibi yüzünü, minik burnunu.. Herşeyini özledim oğlum.. Nasıl geçicek, 3 şubatta 2 ay olacak sen benden gideli, sen bu dünyadan göçeli.. Düşünüyorum da sanki yaşamadım hiç. Sanki sen hiç benimle olmadın annem.. Mezarına hala gelemedim.. Hani espri yapılır ya ayak numarası büyük olanlara, "bebek mezarı gibi" şimdi herşeyi üstüme alınıyorum yavrum senin acını dağlayan hiçbir şeyi duymak istemiyorum.. Acım o kadar zor ki, tahminlere tanımlara sığmayacak nitelikte.. Bir gün geçecek mi? Hiç sanmıyorum.. Can özüm, can oğlum.. Hayat devam ediyor, başkaları için, hayatın kendisi için bile, bir hayat var akıp gidiyor. Senin içinde olmadığın bir hayat ama bu.. Bana zor geliyor, senin yokluğun.. Orada mutlu olduğunu bilmek biraz hafifletiyor, onun haricinde hep acı var ayrılık var yokluk var.. Bu kelimelerin anlamlarını tam haliyle yaşıyorum güzel yavrum.. Yokluğunu öyle iyi biliyorum ki,annene dua et oralardan.. Dayanma gücüm artsın..