Tarifsiz duygulara ev sahipliğinde bugün yüreğim. Günlerime sinmiş, sessiz bir çığlığın baş harfisin.Sana gelen yollardan ,hüzünle karışık umut toplayan ellerimde,senin sevdanın kokusuyla anlıyorum nefes aldığımı. Ve yine aynı sevda yetiyor kanatmaya avuçlarımı.
Kurtar beni bu çaresizliğin karanlık kuytularından. Kalabalık caddelerin kimsesizliğinde üşümesin bekleyişler.Sil yalnızlığının körbıçak izlerini, gözlerinin hırçın maviliğinden.
Adam gibi bir aşktan süzülen, salkım saçak sevinçlere teslim olsun düşlerin bırak.
Bırak yastığıma dökülsün her gece sana ait ne varsa yaşanacak.
Kusursuz mutluluğu hakediyor, yaşamın hoyratça yorduğu kalbin.Kim bilir kaç zamandır üşüyor ellerin, ruhunu terk etmeyen kış ayazlarında. Yüreğinin bir yarısı haklı ürkekliğiyle karşı koyarken, taze bir sevdanın davetine, biliyorum, diğer yarısı çağlamaya hazır,bu koşulsuz aşkın düşsel iklimlerinde.
Gel artık, silinsin kimsesizliği aynalarda sen bakan gözlerimin. Usulca yaslanıp göğsüne, sessizce çözeyim düğümlerini,sularına gözyaşı karışmış kaderinin.Gel ki, mutluluğuna adanmaya hazır bir ömrü paylaşalım, ve hep yarına ertelensin ölümün siyah kanatları. Yapay sevdaların, acımasız soğukluğuna sürüklenmesin kalbim. Verme beni ellere, ağlasa da, gülse de hep sana baksın gözlerim...