Yaşınızın küçüklüğünü derslerinize bağlamayacağım, ancak ikinizin de ilişki anlayışı olgun olmaktan çok uzak. Ben senin yaşındayken 2 yıllık bir ilişki yaşadım, kesinlikle birbirimizin hiçbir şeyine karışmadık, ne giyim kuşam, ne arkadaşlar, ne sosyal hayat. Sonra 8,5 senedir süren başka bir ilişkim oldu, bunun 7,5 yılında nişanlımla ayrı şehirlerdeydik. Ne o benim dışarı çıkmama, gezip eğlenmeme, kızlı erkekli arkadaşlarıma, kıyafetlerime karıştı, ne de ben onun. Ağaçlar çok yakın büyürse birbirinin suyunu, besinini çeker, birisi kesinlikle kurur gider. Arada mesafe olmalı ki, ikisi de serpilsin, güneş alsın, sapasağlam olsunlar, değil mi? Şu an sana çok ideal, hatta romantik gelen başını öne eğerek yürümesi, 23 saatini mesaj atarak geçirmesi, sen dışarı çıkınca trip atması, makyaj yaptığında gözünün dönmesi, bundan 10 sene sonra hiç de öyle gelmeyecek, aksine bunların tecrübesizlik, asosyallik, güvensizlik gibi olumsuz duygulardan kaynaklı hareketler olduğunu daha iyi anlayacaksın. Sana tavsiyem, madem olgunsun, erkek arkadaşını kışkırtmadan alıp karşına oturup konuşarak yavaş yavaş anlatmaya, onun ufkunu genişletmeye çalışman. Birbirinizi bu kadar sıkmanız, bu kadar dipdibe olmanız, nefes aldırmamanız doğru değil. Hele günlük aktivitelerinize, arkadaşlarınıza, birbirinizden başka hayattaki zevk ve hobilerinize sıçramaya başladıysa, birbirine huzur ve mutluluk veremeyen, birbirini esir etmiş, birlikte ama yalnız insanlara dönüşürsünüz. Hayattaki en önemli dersler sizin yaşlarınızda öğrenilir, şimdiden erkek arkadaşının vizyonunu genişletmeye çalışmazsan, ya da seni seven ve anlayışlı bir büyüğünden (ablan olur, kuzenin olur) bu konuda yardım istemezsen, bu olaylar artarak devam eder ve bir bakmışsın, güzel ve ideal zannettiğin şeyler yüzünden gençliğin harcanıp gitmiş.