Geç kalmış olmak...

ipek_bal

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
5 Kasım 2010
934
849
123
Ankara
Merhabalar hanımlar,
Uzun zaman ara verdikten sonra yine bir iç dökme ihtiyacı hissettim. Aslına bakarsanız dert değil, içinde bulunduğum halime şükretmeyi öğrendim geçtiğimiz yıl içerisinde. Sadce benim gibi durumda olan kadınlardan destek görmeye ve içimi rahatlatmaya ihtiyacım var...
Biraz önce görücü usülü olan konuya bir cevap yazdım. Sonra düşündüm ki, burada açtığım çoğu konu mutsuzluk, yolunda yürümeyen ilişkiler üzerine.32 yaşında ve artık ailesiyle yaşayan biri olarak, eskisi kadar sosyal çevrem de yok. Yaşadığım şehri değiştirmiş olmamın da etkisi var tabiki ama yok yok yok...
Kendimi cidden geç kalmış hissediyorum. Kendime bakıyorum, giyim kuşam dikkat ediyorum ama işe git eve gel monoton ötesi bir hayatım var artık. Yaşıtlarım evlendi çocuk sahibi bile oldu. Bunları düşündükçe aşırı moralim bozuluyor. Ben de aşkı hak ediyorum diyorum ama o aşkla yolumuz malesef kesişemedş bir türlü... Hep böyle depresif değilim aslında, gayet mutlu güleryüz biriyim, bu derdimi burada paylaşabiliyorum. Bazen cidden olmayınca olmuyor, ablamın cocuk doğurduğu yaşta birisi olarak kendimi cidden cok geç kalmış hissediyorum, benim gibi düşünenler var mı?
Not: hayattaki tek amacı evlenmek olan birisi değilim kesinlikle. Sadece hayatında aşkın eksikliğini yıllardır yaşayan biriyim, cidden istiyorum ama ben istedikçe olası alternatifler de ışık hızıyla gidiyor etrafımdan. Ben buna anlam veremiyorum.
 
Geç değil ki..

Ha olursa da güzel olur ama kesinlikle gec kaldım diye düşünme. Günümüz dünyasında şu an yaşın gelmiştir. Zamanıdır. Ama gex değildir.

Olmazsa da.. kötü bir evlilikten bir milyon kat iyidir böylesi.
 
Belki baska bir seye ihtiyaciniz vardir. Her sey dduygusal/seksuel olmak zorunda mi? Sosyal ve seksuel olsa mesela. İlla evlenmek mi lazim. Birlikte guzel vakit gecirebilecegin biri olsa mesela. Arada tatile gitseniz, hic yayapmadiginiz seyleri yapsaniz vs. Kafayi evlilikle colukla cocukla bozmus millet. Bir tane hayatimiz var, kac kitap okuduk, kac sarabin tadina baktik, kav ulke gorduk. Bilmiyorum bakis acinizi degistirseniz belki ask sizi bulacak. Bende oldugu gibi :))
 
2010dan beri saçmasapan görüşme aşamasında kalmış şeylerden cidden bıktım. Gerçek aşkı bekliyorum ama gelmiyor...
Evet bu sefer de insan boşlukta kalınca saçmasapan ilişkiler yaşayabiliyor bir umut. Hep nasip kısmet, diyorlar. Bekle zamanı gelince olur, diyorlar. Keşke erkek olsaydım diyorum bazen en azından bu konuda giderdim istediğim kişi için savaşırdım. Şimdi beklemek düşüyor.
 
sadece bugün içerisinde bile evlenmek isteyen 30+ kızların konusunu okudum
artık insanlar 20lerde evlenmiyor uyanın 30 civarı evleniyor
 
Canım neden geç olsun Doğru olmayan insandan çocuk yapsan ne olur inşallah tez vakitte askı bulursun. Çok da takmamak lazım ne kadar takatsan o kadar bunaltırsın kendini
 

Bunların hepsini yaşamış biri olarak yazayım bir noktadan sonra terk edilmeyi, muallakta olmayı, sevildiğini net bilmemeyi kafan kaldırmıyor.

Yalnızlık çeken kadınların derdi imza değil zaten duygusal boşluk. Sosyal+cinsellik yazdığınız ilişki tipi de duygusal boşluğa çare olmuyor.

Kendimi örnek vereyim çok iyi mesleğim var, çok da seviyorum ama hayatımın yarısı bomboş ve ne kadar görmezden gelsem de o boşluk kendini gösteriyor.

Ülke de gezdim değişik şeyler de denedim tabi ki bunlar hayata renk katan şeyler ama sonuçta akşam boş eve gidiyorsun. Kalbin boş, evin boş hayatının yarısı bomboş...gezmek eğlenmek işinden zevk almak hayatın yarısı bence ve bu yarı diğer yarı boşsa o eksikliği kapatmıyor. Ben duygusal hayat eksikliğini işle kapatmaya çalışıyorum mesela ama olmuyor yani.
 
Kesinlikle. Benim de mesela öğretmenlikte 5. senem. Çalışıyorum, yani paramı kazanıyorum, işimi de seviyorum. Allaha şükür. Geziyorum, tozuyorum. İstediğimi yapıyorum sayılır. Ama nereye kadar. Gerçekten duygusal boşluk da zorlayıcı oluyor. Gölge düşürebiliyor bir şeylere. Aşk konusunda bir mucize olsun diye bekliyorken hayatım geçiyor gibi hissediyorum.
 
Sormayın burada neler neler okuyoruz, ama işte böyle de insan kendini eksik hissediyor. Arafta kalınmış bir durum...
Evlenilse dert evlenilmese dert. Bile bile lades aslında. En iyi dediğin hayat arkadaşı olarak seçtiğin kişi bile aslında tanıdığın gibi çıkmaz. Mecbur mutluluk rolü oynayacaksın ya da gerçekleri görmemek için hiç didiklemeyip güveniyorum diyeceksin korktuğun başına gelmesin diye. O yüzden hayatını yaşamaya bak. Hiçbirşey için geç kalmadın.
 
sadece bugün içerisinde bile evlenmek isteyen 30+ kızların konusunu okudum
artık insanlar 20lerde evlenmiyor uyanın 30 civarı evleniyor
Gerçekten karamsar bir yorum yapmak istemem ama ben 34 yaşındayım ve bütün arkadaşlarım 30 olmadan anne oldular bile. Yani aslında artık 30 dan sonra evleniliyor diye birşey yok. Sadece bir avuntu bence bu.
 
Bence

Canim bence bidaha dusun ne kadar aza razi olursan adamlar seni o kadar kolay terkeder
Her zaman hakkini savun
Bu kafa yapisi zaten erkekleron hepsinde var evlenmemek icin bunu savunuyolar seven adam her turlu sahiplenir evlilikten de korkmaz ayrica evliyken de o dediklerin yapiliyir bu dunyaya bir cocuk getirmekten daha guzel bisi olamaz
 
Guzel. Dert imza degilse, evlenmeyin. Sevdiginizle yasayin. Ayni evi paylasin. Kedi alin mesela. Bahceniz olsun. Hayat o zaman hem sosyal hem duygusal hem seksuel ilerler. 30 yasindan sonra noluyor bilmiyorum ama kadinlar bir panikliyor. Gerek yok ki panige. Bilmiyorum belki ben biraz erkek gibiyim.
 

Sevdiğimiz kimse yok abla onu yazdık ya işteKedim var ama Bim'in bahçesinde yaşıyor, aile ziyareti yaptığımda her gün ziyaret ediyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…