Sormayın burada neler neler okuyoruz, ama işte böyle de insan kendini eksik hissediyor. Arafta kalınmış bir durum...Evlensen bir dert,bekar kalsan bir dert.Allah hayırlı insanlarla karşılaştırsın.Evlenmek isteyen bütün bekarları inşallah.
Nasip kısmet ama bazen diyorum elimin tersiyle itiyor muyum, ama yok yani olmuyor işte, sinir oluyorumBuraya ne yazilirsa yazılsın sonuc hep nasip kismete bağlanıyor arkadasim keske elimizden bisey gelse inan ben de cok istiyorum yalniz degilsin biz de sendeniz
2010dan beri saçmasapan görüşme aşamasında kalmış şeylerden cidden bıktım. Gerçek aşkı bekliyorum ama gelmiyor...Herkes aşkı bekliyor. Ben de dahil. Umarım gerçekten bir zamanı vardır.
Belki baska bir seye ihtiyaciniz vardir. Her sey dduygusal/seksuel olmak zorunda mi? Sosyal ve seksuel olsa mesela. İlla evlenmek mi lazim. Birlikte guzel vakit gecirebilecegin biri olsa mesela. Arada tatile gitseniz, hic yayapmadiginiz seyleri yapsaniz vs. Kafayi evlilikle colukla cocukla bozmus millet. Bir tane hayatimiz var, kac kitap okuduk, kac sarabin tadina baktik, kav ulke gorduk. Bilmiyorum bakis acinizi degistirseniz belki ask sizi bulacak. Bende oldugu gibi :))Merhabalar hanımlar,
Uzun zaman ara verdikten sonra yine bir iç dökme ihtiyacı hissettim. Aslına bakarsanız dert değil, içinde bulunduğum halime şükretmeyi öğrendim geçtiğimiz yıl içerisinde. Sadce benim gibi durumda olan kadınlardan destek görmeye ve içimi rahatlatmaya ihtiyacım var...
Biraz önce görücü usülü olan konuya bir cevap yazdım. Sonra düşündüm ki, burada açtığım çoğu konu mutsuzluk, yolunda yürümeyen ilişkiler üzerine.32 yaşında ve artık ailesiyle yaşayan biri olarak, eskisi kadar sosyal çevrem de yok. Yaşadığım şehri değiştirmiş olmamın da etkisi var tabiki ama yok yok yok...
Kendimi cidden geç kalmış hissediyorum. Kendime bakıyorum, giyim kuşam dikkat ediyorum ama işe git eve gel monoton ötesi bir hayatım var artık. Yaşıtlarım evlendi çocuk sahibi bile oldu. Bunları düşündükçe aşırı moralim bozuluyor. Ben de aşkı hak ediyorum diyorum ama o aşkla yolumuz malesef kesişemedş bir türlü... Hep böyle depresif değilim aslında, gayet mutlu güleryüz biriyim, bu derdimi burada paylaşabiliyorum. Bazen cidden olmayınca olmuyor, ablamın cocuk doğurduğu yaşta birisi olarak kendimi cidden cok geç kalmış hissediyorum, benim gibi düşünenler var mı?
Not: hayattaki tek amacı evlenmek olan birisi değilim kesinlikle. Sadece hayatında aşkın eksikliğini yıllardır yaşayan biriyim, cidden istiyorum ama ben istedikçe olası alternatifler de ışık hızıyla gidiyor etrafımdan. Ben buna anlam veremiyorum.
Evet bu sefer de insan boşlukta kalınca saçmasapan ilişkiler yaşayabiliyor bir umut. Hep nasip kısmet, diyorlar. Bekle zamanı gelince olur, diyorlar. Keşke erkek olsaydım diyorum bazen en azından bu konuda giderdim istediğim kişi için savaşırdım. Şimdi beklemek düşüyor.2010dan beri saçmasapan görüşme aşamasında kalmış şeylerden cidden bıktım. Gerçek aşkı bekliyorum ama gelmiyor...
sadece bugün içerisinde bile evlenmek isteyen 30+ kızların konusunu okudumMerhabalar hanımlar,
Uzun zaman ara verdikten sonra yine bir iç dökme ihtiyacı hissettim. Aslına bakarsanız dert değil, içinde bulunduğum halime şükretmeyi öğrendim geçtiğimiz yıl içerisinde. Sadce benim gibi durumda olan kadınlardan destek görmeye ve içimi rahatlatmaya ihtiyacım var...
Biraz önce görücü usülü olan konuya bir cevap yazdım. Sonra düşündüm ki, burada açtığım çoğu konu mutsuzluk, yolunda yürümeyen ilişkiler üzerine.32 yaşında ve artık ailesiyle yaşayan biri olarak, eskisi kadar sosyal çevrem de yok. Yaşadığım şehri değiştirmiş olmamın da etkisi var tabiki ama yok yok yok...
Kendimi cidden geç kalmış hissediyorum. Kendime bakıyorum, giyim kuşam dikkat ediyorum ama işe git eve gel monoton ötesi bir hayatım var artık. Yaşıtlarım evlendi çocuk sahibi bile oldu. Bunları düşündükçe aşırı moralim bozuluyor. Ben de aşkı hak ediyorum diyorum ama o aşkla yolumuz malesef kesişemedş bir türlü... Hep böyle depresif değilim aslında, gayet mutlu güleryüz biriyim, bu derdimi burada paylaşabiliyorum. Bazen cidden olmayınca olmuyor, ablamın cocuk doğurduğu yaşta birisi olarak kendimi cidden cok geç kalmış hissediyorum, benim gibi düşünenler var mı?
Not: hayattaki tek amacı evlenmek olan birisi değilim kesinlikle. Sadece hayatında aşkın eksikliğini yıllardır yaşayan biriyim, cidden istiyorum ama ben istedikçe olası alternatifler de ışık hızıyla gidiyor etrafımdan. Ben buna anlam veremiyorum.
Belki baska bir seye ihtiyaciniz vardir. Her sey dduygusal/seksuel olmak zorunda mi? Sosyal ve seksuel olsa mesela. İlla evlenmek mi lazim. Birlikte guzel vakit gecirebilecegin biri olsa mesela. Arada tatile gitseniz, hic yayapmadiginiz seyleri yapsaniz vs. Kafayi evlilikle colukla cocukla bozmus millet. Bir tane hayatimiz var, kac kitap okuduk, kac sarabin tadina baktik, kav ulke gorduk. Bilmiyorum bakis acinizi degistirseniz belki ask sizi bulacak. Bende oldugu gibi :))
Kesinlikle. Benim de mesela öğretmenlikte 5. senem. Çalışıyorum, yani paramı kazanıyorum, işimi de seviyorum. Allaha şükür. Geziyorum, tozuyorum. İstediğimi yapıyorum sayılır. Ama nereye kadar. Gerçekten duygusal boşluk da zorlayıcı oluyor. Gölge düşürebiliyor bir şeylere. Aşk konusunda bir mucize olsun diye bekliyorken hayatım geçiyor gibi hissediyorum.Bunların hepsini yaşamış biri olarak yazayım bir noktadan sonra terk edilmeyi, muallakta olmayı, sevildiğini net bilmemeyi kafan kaldırmıyor.
Yalnızlık çeken kadınların derdi imza değil zaten duygusal boşluk. Sosyal+cinsellik yazdığınız ilişki tipi de duygusal boşluğa çare olmuyor.
Kendimi örnek vereyim çok iyi mesleğim var, çok da seviyorum ama hayatımın yarısı bomboş ve ne kadar görmezden gelsem de o boşluk kendini gösteriyor.
Ülke de gezdim değişik şeyler de denedim tabi ki bunlar hayata renk katan şeyler ama sonuçta akşam boş eve gidiyorsun. Kalbin boş, evin boş hayatının yarısı bomboş...gezmek eğlenmek işinden zevk almak hayatın yarısı bence ve bu yarı diğer yarı boşsa o eksikliği kapatmıyor. Ben duygusal hayat eksikliğini işle kapatmaya çalışıyorum mesela ama olmuyor yani.
Evlenilse dert evlenilmese dert. Bile bile lades aslında. En iyi dediğin hayat arkadaşı olarak seçtiğin kişi bile aslında tanıdığın gibi çıkmaz. Mecbur mutluluk rolü oynayacaksın ya da gerçekleri görmemek için hiç didiklemeyip güveniyorum diyeceksin korktuğun başına gelmesin diye. O yüzden hayatını yaşamaya bak. Hiçbirşey için geç kalmadın.Sormayın burada neler neler okuyoruz, ama işte böyle de insan kendini eksik hissediyor. Arafta kalınmış bir durum...
Gerçekten karamsar bir yorum yapmak istemem ama ben 34 yaşındayım ve bütün arkadaşlarım 30 olmadan anne oldular bile. Yani aslında artık 30 dan sonra evleniliyor diye birşey yok. Sadece bir avuntu bence bu.sadece bugün içerisinde bile evlenmek isteyen 30+ kızların konusunu okudum
artık insanlar 20lerde evlenmiyor uyanın 30 civarı evleniyor
Belki baska bir seye ihtiyaciniz vardir. Her sey dduygusal/seksuel olmak zorunda mi? Sosyal ve seksuel olsa mesela. İlla evlenmek mi lazim. Birlikte guzel vakit gecirebilecegin biri olsa mesela. Arada tatile gitseniz, hic yayapmadiginiz seyleri yapsaniz vs. Kafayi evlilikle colukla cocukla bozmus millet. Bir tane hayatimiz var, kac kitap okuduk, kac sarabin tadina baktik, kav ulke gorduk. Bilmiyorum bakis acinizi degistirseniz belki ask sizi bulacak. Bende oldugu gibi :))
Guzel. Dert imza degilse, evlenmeyin. Sevdiginizle yasayin. Ayni evi paylasin. Kedi alin mesela. Bahceniz olsun. Hayat o zaman hem sosyal hem duygusal hem seksuel ilerler. 30 yasindan sonra noluyor bilmiyorum ama kadinlar bir panikliyor. Gerek yok ki panige. Bilmiyorum belki ben biraz erkek gibiyim.Bunların hepsini yaşamış biri olarak yazayım bir noktadan sonra terk edilmeyi, muallakta olmayı, sevildiğini net bilmemeyi kafan kaldırmıyor.
Yalnızlık çeken kadınların derdi imza değil zaten duygusal boşluk. Sosyal+cinsellik yazdığınız ilişki tipi de duygusal boşluğa çare olmuyor.
Kendimi örnek vereyim çok iyi mesleğim var, çok da seviyorum ama hayatımın yarısı bomboş ve ne kadar görmezden gelsem de o boşluk kendini gösteriyor.
Ülke de gezdim değişik şeyler de denedim tabi ki bunlar hayata renk katan şeyler ama sonuçta akşam boş eve gidiyorsun. Kalbin boş, evin boş hayatının yarısı bomboş...gezmek eğlenmek işinden zevk almak hayatın yarısı bence ve bu yarı diğer yarı boşsa o eksikliği kapatmıyor. Ben duygusal hayat eksikliğini işle kapatmaya çalışıyorum mesela ama olmuyor yani.
Guzel. Dert imza degilse, evlenmeyin. Sevdiginizle yasayin. Ayni evi paylasin. Kedi alin mesela. Bahceniz olsun. Hayat o zaman hem sosyal hem duygusal hem seksuel ilerler. 30 yasindan sonra noluyor bilmiyorum ama kadinlar bir panikliyor. Gerek yok ki panige. Bilmiyorum belki ben biraz erkek gibiyim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?