Gecmisi


arkadaşınız 40 yaşındaymış yani 20lerin başında üniversite öğrencisi falan değil. artık kendini tanımalı ve dünya görüşünü berraklaştırmış olmalı. "kime ne diyim"den çok daha önemli bir mesele bence buna eğilsin. 40lı yaşlar olgunluk yaşıdır, geçmişten pişmanlıkların olur (insanız) ama bunları olgunlukla kabul edip geleceğe bu kabul ve öğrenilmişliklerle, yaşanmışlıklarla ilerleme yaşıdır. kişisel gelişimine, kendini tanımaya zaman ayırsa ne güzel olur, yine kendisi için.
bunları yapmış olsa mesela bahsi geçen 2. sevgiliden dolayı travmatize olup "ya yine geçmişim yüzünden terk edilirsem" endişesi yaşamaz. zira onun adam olmadığını bilir (hem kadınla evlilik dışı ilişkiye giriyor hem de içim almıyor" demiş. içim almıyor ne ya! içi almayacak adam kendisine de sahip çıksın bi zahmet) bunları görmek yerine geçmişte seri katilmiş falan gibi geçmişinden utanma triplerine girmez...
özet: kendinizi tanıyın, kendinizi sevin, kendinize şefkat duyun.
 
Önceki sevgilisi de “takmıyorum” dedi ve 6 ay sonra “ kaldıramıyorum” diyip gitti.

Ayrıntısını iğneden ipliğe anlatırsa kimse kaldıramaz. evliymiş kandırmış. Uzatmaya ne gerek var.
Güvendim bir şey yaşadık uygun değilmişiz bitti gitti.
O adamla ilgili aklında yer edecek şekilde neden anlatır. Sanki unutamamış gibi.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…