İnan dediklerin hepsini yaptım.. müze kalmadı.. 2. Kez müzeleri gezicem.. beypazarına 2 hafta da bir gidiyorum.. bi beypazarında sıcaklık görüyorum.. kızılcahamam da kendimi uludağ da hissediyorum :) dikmen vadisini nedense pek sevemedim .. klasik bi park geldi.. kızılay ın pek altını üstünü getirdiğim söylenemez... kızılay metro alt geçidinde yarım saat doğru çıkışı aramıstım :) kızılay da nedense kayboluyorum...Şuan resmen burnumda tüten şehir. Bütün yaşanmışlıklarim orda. Oraya gidince dönmek o kadar ağır geliyor ki. Kaldığım süreye o kadar çok şey sığdırmak istiyorum ki. İstanbul'dayım boğazı denizi doğası çok başka ama Ankara benim için bambaşka. Sizi anliyorum insanin sonradan gelip Ankara'ya alışması çok zor. İllaki yaşanmışlık ister Ankara. İnsanı karışıktır memur kenti her yöreden insan vardır. Haftasonu eşinizle bir Beypazarı bir Kızılcahamam yapın size bir razı burdayım hatırlatır. Hamamonune gidin. Keçiören de Atatürk bahçesine gidin, Dikmen vadisine gidin alışveriş için bosverin avm yı Kızılay'ın altını üstüne getirin sonra büyülü fener de bir sinema molası verin karanfil de dost kitabevinde saatlerce kitapları inceleyin, müzeleri gezin. Bunları yaptığınızda istemeseniz de Ankara'yı sececekseniz. Ankara AVM ve birkaç parktan ibaret değil emin olun.
Sevdiğim olmayıp küçücük bi şehirde olsam delirirdim sanırım... benim istediğim sadece tek şey sıcakkanlılık ve samimiyet.. bunu ankara da göremedim ben.. insanları bana ankara gibi çok soğuk geliyor97 yılından beri Ankara'dayım. Bu şehrin griliğini ve soğuk insanlarını iyi bilirim...Ama mecbursanız bu şehre bikaç.yıl sonra alışırsınız ve burdaki imkanların istanbul dışındaki diğer şehirlerde bulunmadığını anlarsınız..Büyük bir şehir olmasına rağmen rahat bir şehirdir istanbul gibi aşırı kalabalık ve trafik yoktur. Mesela saat 9 dan sonra trafik hiç yok ölü.şehir olur hele kışları...İçinizi açacak mekanları yoktur...Bu şehirde insanların keyif yapabileceği cıvıl cıvıl yerler hiç yok...Sadece parklar var ama oraları da çok yapay ve soğuk geliyor bana...Eskişehir bile burdan daha cıvıl cıvıl...Birkaç tane doğal ortam olduğu içün hep kalabalık.
Buranın iyi yanı herhangi bir kurstur, kitaptır dersanedir bu konularda çok olanak olması.
Ama bence bu şehri içinize dert etmeyin. Sevdiğiniz yanınızda ve gelişmiş bir şehirdesiniz...kıymetini bilin...ya sevdiğiniz bile olmasa ve kucuk bi şehirde olsaydınız?
Sevdiğim olmayıp küçücük bi şehirde olsam delirirdim sanırım... benim istediğim sadece tek şey sıcakkanlılık ve samimiyet.. bunu ankara da göremedim ben.. insanları bana ankara gibi çok soğuk geliyor
egeliysen beni daha iyi anlarsın... inan 1 sene de bir çok hareketim ve giyinişim değişti.. artık daha kapalı giyindiğim söylenebilir.. ve kişiliğim de değişti.. minübüste bende inebilirmiyim derken hep gülerek samimi bi şekil de söylerim.. ama bu burada normal karşılanmıyor. Aynı şekil de yol da bir adres sorduğum zaman da tebessüm etmekten çekiniyorum.. yaşadığım apartman da insanlar açık giyindiğimi söylüyor?? Ve orta kesim elit sayılacak bi site de oturuyoruz... inan çözemedim... evli arkadas ya da bekar benim için farketmez.. görüstüğüm bi kaç insan var.. ama çok ilginçler bilmiyorum alışamadımO samimiyeti bu şehirde bulamayacagını kabullenmelisin...Sizin gibi evli birkaç çift dost edinebilirsiniz belki onlarla samimiyet olur...Bu şehirde genelde orta anadolu dan ve çorum yozgat çankırı vs gibi illerden göç etmiş insanlar çok dolayısıyla kıyı şeridi insanlarının samimiyetini ve rahatlıgını burda bulamazsın..Burası bürokrat asker ve öğrenci ağırlıkta ağır bir havası var bu şehirde herşey iş ve eğitim odaklı...Kendine bi çevre edinip doğru insanları seç ama bu şehirin genel yapısı soğuk...Ben alıştım artık ama başlarda benim gibi bir egeli için çok zor olmuştu...Mesela dolmusa bindiğimde ineceğimi sofore seslenirdim sofor bazen duymazdı ama kimse sofore bunu iletmezdi herkes sus pus bu sehirde nedense
egeliysen beni daha iyi anlarsın... inan 1 sene de bir çok hareketim ve giyinişim değişti.. artık daha kapalı giyindiğim söylenebilir.. ve kişiliğim de değişti.. minübüste bende inebilirmiyim derken hep gülerek samimi bi şekil de söylerim.. ama bu burada normal karşılanmıyor. Aynı şekil de yol da bir adres sorduğum zaman da tebessüm etmekten çekiniyorum.. yaşadığım apartman da insanlar açık giyindiğimi söylüyor?? Ve orta kesim elit sayılacak bi site de oturuyoruz... inan çözemedim... evli arkadas ya da bekar benim için farketmez.. görüstüğüm bi kaç insan var.. ama çok ilginçler bilmiyorum alışamadım
Keşke hayatımın 30 senesini yaşayabilseydim dediğim aşık olduğum şehir.Alışamadım sana Ankara 1 sene oldu....Kafanı sağa çevirirsin sis ve kapkara bi gökyüzü,sola çevirirsin çamur....Canın dolaşmak ister,yağmurda yürümek ister ama gidicek yer yoktur.Awm de gezeyim dersin, bütün ankara linç girişiminde bulunmuş gibi iğne atsan yere bulunmaz.... Yeşillik katalım şu şehre diyerek dikilmiş bir kaç cılız ağaçtan başka yeşil renge rastlanmaz.eymire gidersin haftasonu bütün ankara oradadır... göksu ya gidersin mangal kokusundan geçilmez... burası bilmemne orman çiftliği diye dikilmiş tabelaları görürüm ara ara.... tabelanın arkasına gözüm ilişir, arkasın da orman mı (?) küçük çalılardan bozma gelişememiş 1 metre boyutun da çam ağaçlarıNot; ömrüm'ün yaklaşık 30 senesini bu şehir de geçirmek zorundayım... ankaralılar ankara da yaşayanlar... ankarayı sevenler... tavsiyelerinizi bekliyorum.. bu gri şehir beni boğuyor( eeee bütün bunların sonunda da ankaradan nefret etmekten başka çaren kalmaz.hele ocak-şubat mevsimin de o kuru soğukları yok mu adamı öldürür....! İnsanlarına gelince, hala çözmeye çalışıyorum anlayamadım... pek sıcakkanlı değiller....ayrıca yahya kemal beyatlı ya sormuşlar, "ankara'nın nesini seversiniz" diye... adamın yanıtı kısa ve öz olmuş: "istanbul'a dönüş yolunu"... ankaradan nefret etmek bu olsa gerek... :))))
Nesine aşık oldun? Şehire mi? Anıların ve yaşanmışlıklarına mı?Keşke hayatımın 30 senesini yaşayabilseydim dediğim aşık olduğum şehir.
Nesine aşık oldun? Şehire mi? Anıların ve yaşanmışlıklarına mı?
Gerçekten nem olmayınca :) kırışıklık oluyor test edildi 1 sene de :))))) 30 yaşın da iki kaşımon ortasında kırışıklık çıktı :)Cilt kırıştıran kuruluğuna herhalde :)
Ben ankara'yı seviyorum. Şehirlerin çoğundan daha büyük. İstanbula göre düzenli. İhtiyaçlarınızın hepsinin kalitelisini bulabiliyorsunuz.Nesine aşık oldun? Şehire mi? Anıların ve yaşanmışlıklarına mı?
Cildiyeye gidin, uygun nemlendirici ile cildinizi destekleyin isterseniz.Cilt kırıştıran kuruluğuna herhalde :)
Eskisi gibi aşırı kalabalık o dediğiniz mekanlarAnkarada cafe kulturu fazladir. Kitap kafelere gidebilirsin. Dost kitabevinde saatlerce dolasip sonra karanfildeki sahafta param bitene kadar ikinci el kitap satin almayi ozledim. Sonra Kurtulus parkinda onlari incelerdim ya da biraz param kalmissa Sakaryadaki Kurtuba kitap cafede sicak cikolatami yudumlarken kitaplara gömülürdüm. Bazen de yan masadaki insanlarin kültürel konusmalarini dinlerdim. Cevremdeki insanlari izlerdim... Ahh Orhan Veli... Ankara diyince kulaklarimda siirleri çınlıyor... Neden bilmiyorum ama Ankara diyince kültür geliyor aklima... Sanat.. Kalite.. Bulamadim ayni tadi yasadigim sehirde..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?