Hassaslıktan ölmek

Travma diye net konuşamam açıkçası ama belki neme karşı böyle olumsuz bir şartlanmanız vardır önceden gelen. Ya da cidden nemli hava bünyenize iyi gelmiyor olabilir.
Son zamanlarda Barış Muslu’ya taktım kafayı da
Birçok tanılı hastalığın bile beyindeki kodlama ile gerçekleştiğini söylüyor, tabii siz mesleki olarak çok daha farklı açıdan değerlendirebilirsiniz ama bana mantıklı geldi.

Özellikle bir gebelikte annenin yaşadığı hastalık ya da korkuların bebeğe aktarılıyor oluşu konusunda ciddi söylemleri var.
Defalarca aldırılmaya çalışılmış bir insan olarak ve aynı şekilde ilk bebeğimi istemediğim için çeşitli sıkıntılar yaşadığıma kendimi bir nebze inandırmaya çalışıyorum.

Çünkü başka açıklama bulamıyorum, resmen çürüğüm ve böyle sağlıksız olmama sebep olacak hiçbir ortam yok.
Aynı şekilde müthiş zor bir çocuğum var, hamilelik travması ile böyle olduğumuza kanaati ha getirdim, ha getireceğim
İnsan bir sebep bulmak istiyor...
 
Evet psikosomatik ağrılar. Kendini gerçekleştiren kehanet için de harika örnekler oldu, benim aklıma gelmemişti. Sizin örneklerle daha anlaşılır.
İnsan beyni henüz tam olarak keşfedilememiş bir organ, bazı hastalıkları gerçekte yaşamasak da yaşıyormuş hissi yaratabiliyor bizde, birebir bir hastalığın semptomlarını da yaşayabiliyoruz ciddi ciddi, mesela yine konuyla alakalı olduğunu düşünüyorum, yalancı gebelik yaşayan kadınlar oluyor, hamile değil ama tüm hamilelik belirtilerini yaşıyor, karnı dahi büyüyor, beynimiz böyle garip bir organ, o yüzden rahmetli babamın insan biraz da kendi doktoru kendi olmalı lafını kulağıma küpe yaptım, vücudumu tanıyorum doktora gitmem gerektiği sinyalini veren hallerde mutlaka gidiyorum ama tek bir hapşırmayla da kesin hasta olacağım deyip doktor bana ilaç demiyorum.
 
Şu toza toprağa karışan çocuklar hiç hasta olmuyor .bizzat şahidim .bende çocukken bizim bi komşu vardı ,yarabbil alemin o çocuklar kışin ortası donsuz çıplak ayakla sokağa çıkardı ,bi gün olsun o kadının çocuklarım hasta dediğini bi gun olsun o çocukları hasta gormedim ben .bence bukadar kasmamak lazim.vucut pisligide alacakki bağışıklık sistemimiz guclensin
 

Barış Muslu hakkında çok bir bilgim yok aslında hiç yok. :) Söylemlerini, eğitimini vs bilmiyorum o yüzden kesin konuşamam ama bir sebep bulmayı istemenize hak veriyorum. İnsanların genel olarak belirsizliğe tahammülü yoktur. Mark Wolwyn (doğru mu yazdım bilmiyorum) Seninle Başlamadı diye bir kitabı var o da aşağı yukarı bunu söylüyor. Doğru olabilir zira biz pek çok etkenle kişiliğimizi geliştiriyoruz. Buna genetik etkenler, ailevi etkenler, mizaç vesaire hepsi dahil. Çocukluğunuzdan başlayarak iyice detaylı bakmak gerekir. Annenin normal mi yoksa sezaryen mi doğurduğundan tutun ne kadar emzirdiği, emzirmeyi nasıl bıraktırdığına kadar pek çok şey insanın bünyesini de kişiliğini de etkiliyor. Deşilse belki bir şeyler bulunabilir. :)

Dipnot: Mark Wolynn'miş.
 

İşte o sinyalleri yanlış algılayan bir beyne sahip olmak zaten bu sorunları getiriyor. :)
 
Mıdenızde bır sorun var bellıkı .Yoksa benım mıdemde hassastır.Bir şey var bence guzel bır doktora gıdın.
 
çok zor bi durum Allah yardımcınız olsun
 
Annenin normal mi yoksa sezaryen mi doğurduğundan tutun ne kadar emzirdiği, emzirmeyi nasıl bıraktırdığına kadar pek çok şey insanın bünyesini de kişiliğini de etkiliyor.
Çok ilginç, doğum şekli, anne sütü alıp almadığınız aldıysanız ne kadar süreyle olduğu etkiliyor demek.
Ben uzaylı olabilirim Sezaryenle doğdum hiç anne sütü almadım, annemin tek emziremediği çocuğuyum, sütü varmış ama ben keçiymişim, kadın ne yaptıysa emzirememiş.
Babam da 7 aylık doğmuş, ki 40'lı yıllarda prematüre bebek nedir bilinmiyormuş ama tanıdığım en sağlıklı adamdı, o emzirilmiş mi bilmiyorum fakat size bir cehalet örneği vereyim, babaannesi babamın bademciklerini bilinçli olarak şişirmiş ve kesme şekerle patlatmış, babamda bademcik yoktu, daha başka şeyler de yapmışlar da artık onları da yazmayayım, okuyanlara kötü örnek olmasın, adam onca cahilce müdahalelere rağmen ölene kadar hiç hastalık yüzü görmedi.
 

Anneyle olan bağlanma stilimizi etkileyebiliyor mesela bunlar. Babanız da belki o kadar zorluk yaşadığı için bünyesi o kadar kırılgan olmamıştır. Her şey ihtimal dahilinde, parçaları birleştirmek gerek. :)
 
Babam yaşasaydı incelesinler diye kendini bilim insanlarına teslim ederdi sanırım, doğduğu yıllarda prematüre bir bebek olmak, hele de acemi bir anne ve bebeğe cehaletle yaklaşan bir babaanne elinde olmak, ölene kadar tek bir hastalık geçirmemesi, kronik hastalıkları da yoktu üstelik, belki benim babam diyedir benim için mucize adamdı resmen.
 
Vitamin al
Çok zayıfsan kilo al biraz
Bağışıklığını güçlendirmen gerek
 
Lutfen annenizin size yaptigini siz kiziniza yapmayin oda sizin gibi olmasin yazik uzuldum size sebebi anennin tutumu meyveyi suyu sicakta bekletmek nedir ya
 
Bendim şöyle yediriyorum, böyle giydiriyordum yazan. Cevap vereyim.

Ben çocuğumu "ben olmayabilirdim" kafasında büyütüyorum. Yani dondurmayı yediğinde ben olmayabilirdim, sokakta yere düşen gıdayı yediğinde, koşarken terlediğinde, buzdolabından çıkmış sütü içtiğinde olmayabilirdim. Veya evin tek çocuğu değil de 5 kardeş bir ailenin evladı olsaydı böyle gözünün içine bakan mı olacaktı diye düşünüp saldım bugüne değin çayıra, şükür sıkıntı çıkmadı.

Ama çıkabilirdi de. Dondurma yedi akşama hasta mı, bunun nedenini bulmaya çalışırdım. Çünkü dondurma yaz-kış yenebilen ve normalde bir şey yapmayan bir gıda. Gerekirse kademeli yaklaşıp her gün miktar arttırırdım veya duruma göre sevgili filmdelisi gibi üzerine sıcak bir şey içirirdim. Alışırdı illa bir süre sonra. Çünkü ömür uzun, her dondurma yiyişinin tören havasında geçmesi onu da yorar.

Veya evde ve insan bedeninde olması gereken ideal bir sıcaklık değeri var. Üzerine çıkarırsak terleyip hasta olunur, çok düşük kalırsa üşütülüp hasta olunur. Ben çocuğumu idealde tutmaya çalışıyorum, bu ideal aralıkta, terlemeden veya üşümeden nasıl hasta olunur tam anlamıyorum. Tek kat giydiririm, enseden baktığımda sırtı soğuksa bir kat daha giydiririm. Bilmiyorum başka yöntemi nedir.

Konu sahibi çocuğuyla ilgili yazmış, ben de kendi yaptıklarımı yazdım. Kimsenin anneliğine bir şey dediğim de yoktu, zaten bana ne??

Kuzenim gibi çocuğu atlet+kısa kol+uzun kol+uyku tulumu üzerine de yorgan yatırıyor veya yatırmayı düşünüyordur belki diye kendi tecrübelerimi yazdım, "doğrusu budur" demedim. Ben maruz bırakma taraftarıyım hepsi bu.

Kaldı ki okullar açılırsa ikinci dönem kreşe yollamak istiyorum, eminim ilk dönemlerde çok hasta olacak, grip vs de geçirecek ama zaten kreşte hasta olmazsa okula başlayınca olacak. "Hasta oluyor" deyip okula göndermeme lüksümüz olmadığına göre nereden başlasak kar.
 
aynen ben de Barış Muslu yu takip ediyorum. Çok da mantıklı geliyor söyledikleri. Ama işte kendim uygulama yapmadım hiç.
 
Beni de annem tamamen ayni dediğiniz gibi yetistirdi. Meyveler sıcak suda beklenir, yoğurt en az iki saat disarda bekler, dondurma senede 3 5 defa en sicak günlerde yenip üstüne muhakkak ılık su icirir.. azcık ruzgar esse, biraz soğuk olsa 3 kat hırkayla gezdirir vs... sonuç havadan nem kapan bir bünye. Ufak bir yel girse muhakkak yataklara düşen bir yetişkin oldum. 35 yasina yaklastim, 8 senedir soğuk bir iklimde yaşıyorum kendimi mecburen alıştırdım biraz soğuğa. Son bir kac yıldır da dolaptan yiyorum artık herseyi. Tabi bünye yeni sisteme alışana kadar da çok yataklara düştüm, günlerce hasta yattığım oldu ama alıştım en nihayetinde.
 
Nbt terapi öneririm. Kesinlikle psikolojik
 
Bence psikolojik gibi, danışın derim. Bu kadar ileri olması başka sebebe bağlanamaz sanırım
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…