Anti-Aging Hastalıklara şifa kozmik beden temizliği

Anti-Aging - Sağlıklı Yaşam ve Yaşlanma

Haklısın cnm :1no2:boşa mı gitti şimdi emeklerim.Zeytinyağı limonu içmeden en iyisi bu işe son vermek
 
yok canım bırakma bence.. Sonuçta bağırsakların temizlendi değil mi? ha limon ha
zeytinyağı:) Sonra pişman olursun ne kadar kalmış ki şunun şurasında...
 
şu detox kampında yakını olan bır arkadaşımız vardı...onlardan ses yokmu acaba nasıl geçmiş
 
canımcım iç iç sen son an bırakmak olmaz . benim midem alt üst oldu o yüzden içemedim
 
canımcım iç iç sen son an bırakmak olmaz . benim midem alt üst oldu o yüzden içemedim

İşin garibi benim midem hiç bulanmadı çok rahat içiyorum Hem size yazıyorum hem de nefes egzersizleri yapıyorum o yüzden herhalde tansiyon problemim azaldı sanki.. Bitirmek üzereyim limon yağı hemen yatacağım arkadaşlar.. İNş yarın arınmış olarak yazarım sizehihoyyyt
 
selam hanımlar lütfen kafanızı fazla karıştırıp kuruntu yapmayın zyağı limon zararlı olmaz lagmanın içindeki sabunla lağman yapmak zararlı olabilir inanın ben hiç pişman değilim içimden çıkanları gördükten sonra. resimlerini bile çektim. bu gün norml yemeğe geçtim ama az az yedim gayet rahatım baş dnmesinden bahsetmiş bazı arkadaşlar lütfen bedeninize zaman tanıyın daha yeni arınmadan çıktı. size ilk sentetik ilacı bulan adamın söylediklerini aktarmak istiyorum. öldüğünde türkiyeyi 3 kez satın alacak kadar servete sahipmiş. ve çocuklarına torunlarına sürekli dermişki siz sakın bunlarla tedavi olmayın siz dogal olanlarla tedavi olun . ilaç sektöründeki dönen meblağlar o kadar iştah kabartıcıki .inanın ilaçları satılsın diye tıpkı bir pazarlamacı gibi doktor hastane sağlık ocağı deli gibi dolaşıyolar doktorlara hediye veriyolar . tek dertleri para para para kimsenin sağlıkmağlık düşündüğü yok. bu gün kanserin bile tedavisi bulunmuş ama sırf bu para kazanma hırsı yüzünden ansanlara eziyet çektiriliyo biliyosunuz kanser ilaçları ne kadr pahalı herşeye hemen inanmayın ama araştırmaktanda geri kalmayınki kalbiniz muylu olsun.
 
hakslın karankicim . bende ilaç kullanmamaya gayret ediyorum zaten. eminim içtiğimiz ilaçların zararı bu yaptığımız detoksun zararlarına beş basar.
 
Arkadaşlar ben üşüttüm bir hafta boyunca hiç ısınamamıştım.kat kat giymeme rağmen sanki belim buz gibiydi ve acısı bugün çıktı .bademciklerim şişti ve vücüdümda bütün kemiklerim ağrıyor.mecburen ilaçlara sarıldım.ilaçlar etkisin gösterince ayağa kalkıyorum etki geçince ağrılar başlıyor.

ınşallah bu son hastalığım olur ben zaten kış boyu sık sık hasta olurum vücüdum direçsizdir.inş.metabolizmam biraz güçlenir.

Ayy bazı arkadaşlar yeni içiyor zeytin yağını Allah yardımcıları olsun.ben o geceyi hatırlamak bile istemiyorum.Kolay gelsin arkadaşlar CADIARZU
 
süperanne bitrdinmi işlerini . ben burdan ayrılamıyom bi elimde yine dikiş var gözüm de ara sıra burda :))
 
yok canım ya nerden .zaten kaç gündür doğru düzgün ev işi yapamıyordum.biraz temizlik yaptım akşama dıoğru ağrılarım başladı .bakalım ne zaman atlatıcam. senağlama
 
ayy canım ya allah acil şifalar versin. maranki boğaz şişliği konusunda bişeler sölemişti. tendürdiyotla bademciklerinizi silin filan dedi kanasada korkmayın filan demişti. yanılmıyosam karbonatlada gargara yapın filan dedi. bademcik şişimesi küçüklüğümün baş belasıydı allah sabır versin ve acil şifalar ...
 
Son 70-80 yıldır hayatımıza giren sadece kimyasal terkiplerden oluşan ilaçlardan medet umarak çığ gibi büyüyen hastalık çeşitlerini ve oranlarını yok etmeyi beklemek yerine, binlerce yıldır insanlığın şifa bulduğu eskimez metotlarla birlikte gelişen teknolojinin ışığı altında ORTODOKS TIBBININ deneyimve engin tecrübelerinden de istifade ederek işbirliği ile ıntegratif-Bütünsel Tıp metotlarını da kullanarak çözüm yolları aramanın vaktinin geldiğini hatta geç kalındığını paylaşarak sizlere yeni bir ufuk açmak istiyoruz.
• ılkokuldan başlayarak, lise ve üniversitede mutlaka önleyici, koruyucu hekimlik ve sağlıklı beslenme ile ilgili dersler zorunlu olarak okutulmalıdır.
• Tıp fakültelerine dünyadaki emsalleri gibi bitkisel tedavi ile ilgili bölümler ve yan bilim dalları geç kalmadan kurulmalıdır.
• Avrupa ve Dünya ülkeleri kendi ilacını kendi üretmektedir.
• Türkiye yüz milyarlarca dolar dövizi ilaca vermektedir. Ülkemiz bu kadar zengin değildir. Ülkemizdeki yetkililer sağlıkta başka metotlar aramadığı için birtakım telkinlerinde etkisiyle bu necip milletin torunları sadece kimyasal ilaç lara mahkûm edilmekte kısır bir döngüde kalan son ömürlerini elinde ilaç torbalarıyla hastane kapılarında geçirmektedir.
• Türkiye binlerce yıllık tababet kültür birikimiyle çaresiz değildir. Yeterki irade ortaya konulabilsin çare çoktur.
• Bitkiler dünyası bunlardan sadece birisi olup, bilimin ışığında insanlığın kurtuluş reçetelerini ortaya koyabilecek birikime sahip olduğunun işareti, dünyamızın kuruluşundan bugüne kadar insanlığa yaptığı ve hiçbir zarar ve yan etkisi ve bağımlılığı olmayan, doğru kullanıldığında şifa veren bitkiler dünyasıdır.
• Bitkilerden; meyve ve sebzelerin geni değiştirilmiş-melez-hibrit-ebter-geridönüşümsüz-tek kullanımlık dünya literatüründeki adıyla disposable tohumlardan üretilenleri kullanmayınız. Israrla doğal tohumlardan üretilen bitkileri tercih ediniz. Bu gibi tohumla rdan üretilen bitkiler şifacı olamayacağı gibi bağışıklık sistemine hiçbir katkısı olmayan antioksidan mineral ve vitamin içermeyen, bugün hızla artan kanser hastalıklarını tetiklemektedir.
• ÇÜNKÜ ıYı NıYETLERLE ORTAYA ÇIKAN BU GıBı ÇALIŞMALARIN BıLıMSEL OLARAK ıNSANA VE DOĞAYA TESıR VE GERı DÖNÜŞÜMLERı, SONUÇLARI MUTLAKA ARAŞTIRILMALIDIR!
• Toprağın biyolojik yapısını bozduğu ve sonraki kullanımlar için dejenerasyona uğratması yanında bu tohumlardan çıkan bitkilerden uçan polenlerin son zamanlarda artan allerjik hastalıklara sebep olduğu, floraya tesir ederek çevre ekolojik dengeyi etkilediği dikkate alınmalıdır.
• Son zamanlarda ülkemizde sık sık ve dünyada da yaygın olarak görülen mucizevi iksir “ balı” üreten arıların ölümü acaba bu hibrit tohumlardan üretilen bitkilerin polenlerinden mi kaynaklanmaktadır. Daha bunun gibi yine ülkemizde yetişen sulu bitkiler; kavun, karpuz, domates, salatalık gibi antialerjik, soğutucu bitkiler oldukları halde tam aksine kendileri allerjen duruma gelmişlerdir. Bütün bu bitkilerin tüketilmesiyle insan genininde zamanla dejenerasyona uğrayabileceği de dikkatle düşünülmelidir.
• Doğum oranlarının son yıllarda azalması ve kısırlık probleminde hibrit tohumların etkisi mutlaka araştırılmalıdır. Dölsüz tohumlardan tüketerek döl vermek mümkün müdür? Kesinlikle ve acil olarak araştırılmalıdır.
• Bu, asrımızın çözümsüz problemlerinin en başında yer alan bir durumdur. Bu duruma devlet ve sağduyulu çiftçiler mutlaka el atmalı, gelecek nesillerimizi korumak için Anadolumuzun tabii tohumları tamamen yok olmadan müdahale edilmelidir.
• Bitkileri tohumlarını seçtikten sonra ekilecek arazinin münbit ve temiz olması, tohumu ekecek kişinin ruh durumu, sağlığı düzgün olmalı, yani ekimi, dikimi, büyütme, hasadı, kurutmasından bize ulaşan en son mamül haldeki içecek ve droglarına kadar yapılacak işlerin SEVGıYLE VE ıSTEYEREK YAPILMASI çok önemlidir. Gelişen teknolojik aletlerle yapılan Kirlian fotğraf tekniği, termal kamera ve rezonans aletlerinin de görüntülemeleriyle ortaya çıkan bir gerçek, sevgiyle yapılan bu işlerde bitkilerin tamamen etkilendiği hatta kimyalarında değişiklikler husule gelerek etkin maddelerinin oranlarının ve enerji boyutlarının tamamen farklılaştığı ortaya konulmuştur.
• Sebzeler temizleyici, meyveler ise besleyicidir. Sebze ve meyvelerinizi tüketmeden önce günümüz çevre ve toprak kirliliğini (nitrat fazlalığı ve toksin vs), yetiştirme aşamasında tatbik edilen hormon ve antibiyotik vs. katkıların zararlarını minimuma indirmek için elma, üzüm, limon sirkelerinden birine karıştırılmış sıcağa yakın ılık suda 5 dakika tutulmasını öneririz.
• Bitkilerden hazırlanan yiyecek ve içecekler tedavi edici kürler dışında kesinlikle fazla pişirilmeden, tıkırında ve suları dökülmeden günlük olarak tüketilmelidir. Mümkünse suları içilerek, yemek haricinde günlük tüketilmelidir. Meyve ve meyve hoşaflarında da aynı metot geçerlidir.
• Alışkanlık haline getirdiğimiz ve sıkça kullandığımız portakal, greyfurt, elma, vişne, kayısı, erik gibi meyve sularını mevsiminde çiğden sıkarak içmeli, konsantre halde kullanmamalıyız. Bunları tüketirken en fazla kilonuza göre içeceğiniz miktar 1-2 bardak olmalıdır.
• Boş karna portakal, greyfurt gibi asitli meyve suları içilmemeli, mümkünse yemek aralarında uygun miktarda tüketilir. Kür uygulamaları bunun haricindedir. Kür uygulamalarında zeytinyağı ile yudum yudum içilen meyve suları bununla karıştırılmamalıdır.
• Günde iki öğün ve öğünlerinizde her zaman bir çeşit gıda tüketiniz. Örneğin; bir öğün lahana, bir öğün makarna gibi…
• Kanuni Sultan Süleyman ve Yavuz Sultan Selim gibi cihan padişahlarının herkesten çok imkânlarının olmasına rağmen hayatları anlatılırken en önemli özelliklerinin başında her gün iki öğün ve bir çeşit yemek yediklerine ibretle şahit oluruz. “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” sözünün açılımından bunu mu anlamalıyız acaba?
• Salatalarınızı mutlaka mevsimlik sebze ve meyvelerden seçiniz. Yani kışın domates, salatalık, yeşilbiber kullanmayınız. Yazında kışlık sebzeleri kullanmayınız. Türkiye için havuç ve lahanayı(yuvarlak, suni lahana) bu kışlık sebzeler içinde gösterebiliriz. Bu sebzeler yaşadığınız iklime göre değişim göstermektedir.
• Yenilebilecek et yemek türlerinden önce salata yiyiniz ki, bitkilerdeki temizleyici özellikle etten gelebilecek zararların önüne geçilsin.
• Bitkileri ve çaylarını kür uygulaması haricinde DEVAMLI VE PEŞPEŞE tüketmeyiniz.
• Beyaz ekmek tüketmeyiniz. ÇOK ÇABUK ACIKIRSINIZ. Tabi mayayla üretilmiş tabi buğday unundan ekmeği diğer günlerde kepek, yulaf, çavdar, mısır gibi veya çekirdek ekmek gibi ekmek çeşitlerini münavebeli olarak tüketiniz. Acıkmadığınızı göreceksiniz.
• Siyah çayı radyasyonsuz olarak yemeklerden bir saat önce veya bir saat sonra içebilirsiniz. Ancak yeşil çayı içebilir, hatta posasıyla birlikte tüketmenizi öneririz. (Yeşil çayın içindeki Kateşin etken maddesinin demlemeyle suya %15-25 oranında geçtiği, daha iyi aktioksidan etki göstermesi sebebiyle yeşil çayı posasıyla veya sıkıştırılmış tablet olarak tüketilmesini öneririz.
• Her türlü bitki çayını aromatik ve uçucu yağlar ihtiva eden bitkiler hariç. aşırıya kaçmamakla günde 2-3 bardak birkaç damla limon damlatarak içebilirsiniz.
• Bütün bitki çaylarınızı tatlandırılırken bal, hurma, kuru üzüm, siyah kuru kayısı, tabii pestil, dut vs. kullanabilirsiniz.
• Her gün 2 veya 3 küçük fincan dövülmüş Türk kahvesini kahvaltı ve öğle yemeği sonrası ve akşamüstü (ikindi çayı yerine) içebilirsiniz. (Her hangi bir kronik rahatsızlığınız, kalp kolesterol rahatsızlığınız, alerji sorununuz ve vitiligo rahatsızlığınız mevcut değil VE SAĞLIKLIYSANIZ.)
• Vitamin, mineral, enzim ve besin destek ürünlerini suni, kimyevi, tabii olmayan metotlarla saflandırılmış droglar-tabletler halinde almamaya çalışınız. Metabolizma bunları belli yaşlarda (erken ve geç yaşlarda), tolare edememekte, bedende alınan bu ağır metaller sebebiyle çökme yaparak toksin ve kitleler oluşabilmektedir.
• Kanser diye teşhis konulan vakaların bazılarında yapılan laboratuar analizlerinde, oluşan kitlelerin, safra ve böbrek taşlarının bu sebeple oluştuğu üzerinde görüşler ağırlık kazanmaktadır. Biz bu destekleri tamamen ve doğrudan tabii olarak kaynağından yani bitkilerden-sebze ve meyvelerden almaya gayret göstermeliyiz. Mesela hepimizin alışkanlık haline getirdiği ve bilhassa çocuklarımızın kullandığı C vitaminleri ve yaşlılara kullandırılan kalsiyumun fazla kullanımı vücutta kireçlenmelere böbrek, prostat ve safrada taşlaşmalara sebep olabileceği göz önüne alınarak bu gibi vitamin, mineral ve enzimleri havuç, brokoli, lahana, maydanoz gibi bitkilerden almalıyız. Burada çok önemli bir detayı açıklamak istiyorum; suni olarak aldığımız vitamin ve minerallerden sadece o özelliği yani kalsiyumu veya vitamini bildirilen miktarda alırız. Bitkilerle tabi yoldan o özellikleri almak istediğimizdeyse, o özellikle beraber onun bedene girmesiyle fazla veya eksik olabilecek ve onun tolaresine yardımcı olabilecek farklı özellikte vitamin, mineral ve enzimleri de beraber alırız. ışte bu özelliğinden dolayı vitamin, mineral ve enzimlerimizi bitkilerden sağlamalıyız.
• Yemeklerin arkasından hemen meyve ve tatlılarınızı yemeyiniz, çay içmeyiniz. ınek yağı ve tabii şekerden yapılmış başta meyve tatlısı olmak üzere bütün tatlılarla ile çayınızı tatlandırarak yemeklerden en az 1 saat sonra, meyvelerinizi de 2 saat sonra mevsimlik meyve olarak tüketebilirsiniz. Tatlıları yemeklerden öncede tüketebilirsiniz.
• Yukarıda anlatılanların gerekçesi olarak, yenilen öğünlerde karbonhidrat, protein, şeker ve diğer enzimlerin birbirine karışarak, hem aldığınız besinlerin yan etkisinden korunmanıza, hem de gıdaların tam olarak alınmasına ve metabolizmanın bozulmamasına kaygı ön planda tutulmaktadır.
• Akşam, güneş battıktan sonra son öğününüzü yiyebilir iki saat sonra çay, tatlı ve meyve dahil hiçbir gıda almayınız. Çünkü bu saatten sonra safra kesesi saati başlamaktadır. Kitabımızda gösterilen Beden Organları Aktif Çalışma Saatlerini dikkatle inceleyip ona göre bir beslenme, dinlenme ve hayat tarzı modeli geliştiriniz.
• Kitabımızda hangi bitkinin hangi bitkiyle kullanılabileceğini gösteren Kozmik Beslenme tablosunu dikkatli inceleyerek uymaya çalışınız.
• Öğünlerinizde 3 beyaz yani bize göre suni un, suni tuz, suni şekerden uzak durmanızı, bunların yerine zaten bitkilerde olanlarıyla iktifa etmenizi ve tabii şekliyle kullanılmalarını öneririz. Çünkü beyaz un onlarca işlemden geçerek önünüze gelmekte, tuz rafine edilmekte, şekerse tabiilikten tamamen uzaklaşmaktadır. Şayet siz yeni bir dünyaya doğsaydınız zaten ekstradan ne un ne şeker ne de tuz kullanacaktınız. Kısaca bunların bir alışkanlık olduğunu önemle hatırlatmak istiyoruz.
• Burada 3 beyaz üzerinde önemle durmamızın sebebi, bugünkü hastalıkların sebeplerinin hepsinde bu suni 3 beyazın çok büyük bir payı olduğu gerçeğidir.
• Sabahları kalktığınızda bir bardak ılık su içmenizi, mümkünse taze sıkılmış limon suyuyla karıştırarak içmenizi öneririz. Sular kullanılırken klordan arındırılmış olması gerekir. Klor serbest radikalleri arttırabileceği gibi klorlu suyla yıkanmak ve ardından güneşlenmek ultraviole ışınlar sebebiyle ciltte tahrişlere sebep olabilir. Halk dilinde alalık denilen Vitiligo’ya sebep olabilir.
• Gün boyunca yemeklerden bir müddet önce ve bir saat sonra en az birer bardak su içmenizi, yatmadan önce bir bardak ılık suya 1 çorba kaşığı tabii elma sirkesi karıştırarak içmek metabolizmanızın yenilenmesi ve tanzimlenmesinde büyük rol oynayacaktır.
• Kozmik Bilim bugünün üretim şekil ve şartlarını da göz önüne alarak sütün sadece hayvan ve insanların yavruları için tabii olmak şatıyla tüketilebileceğini önermekte, geni bozulmamış hayvanlardan sağılmış sütlerin ise ancak yağ, yoğurt, peynir, kefir ve diğer süt ürünlerinde kullanılmasını önermektedir. Bugün üretilen tabii süt miktarıyla tüketilen süt ürünleri miktarı arasında çok büyük farklar olduğundan, dolayısıyla sütten yapılmış mamüllerin süt mü süte eşdeğer bir madde mi veya süt tozu, vs mi olduğu araştırılarak tüketilmelidir.
• KOBıK bütün bu şartları göz önüne alarak yaptığımız araştırmaların çarpıcı sonuçları karşısında sizlere bu konuda sadece doğal yolla yetiştirilmiş inek manda, koyun ve keçiden sağılan ve kaynatılarak yapılmış peynir yoğurt ve yağları, doğal yolla yetiştirilmiş keçi sütünden yapılmış peynir, kefiri ve dondurmaları önermektedir.
• Limon Yaratıcı’nın mucize bir meyvasıdır. Yediğiniz her şeye başta tatlılar olmak üzere, etlerinize ve sebzelerinize limon sıkarak onların olumsuz etkilerinden kurtulabilirsiniz.
• ıçtiğiniz her bardak suya da birkaç damla olmak üzere limon sıkabilirsiniz.
• Yukarıda sıraladığımız hükümler yanında mutlaka astrolojik boyutta dünyanın her yerinde uygulanan bedeni temizleme-arınma-detoks programlarını yaparak, metabolizmamızı, kalın bağırsak, karaciğer ve safra kesemizi temizleyerek bitkilerden azami seviyede istifade ederek sağlıklı yaşama geçebiliriz.
• Bütün inanç kitaplarında yer alan bir hükmü hatırlatmak istiyoruz; hastalıklarımızın da sebeplerinde bu hüküme uymamamız görülmekte, her ne kadar konunun uzmanları günde 2-3 öğün değil 7-8 öğün yiyin deseler de, bizler Kozmik Bilinç’te olanlar O’nun yani Yaratıcı’nın ve büyük öğreticilerin sözlerine kulak vererek “Acıkmadan yemeyin, doymadan yemekten el çekin” kuralına uymaya çalışalım. Bunu yaparken de yukarıda sıraladığımız kaide ve metotlara uyalım.
AHMET MARANKı

İslamda Ara | islamdaara.com | İslami Sitelerde Arama ya kusura bakmayın biraz uzun kopyaladım
 

çok sağol canım bende bitkisellerle boğazlarıma birşeyler yaptım ama şu eklem ağrıları ilaçsız geçmiyor. :1no2:

Sen dik bişeyler benim yerimede dik özledim bende dikmeyi yaa.yapabiliyomuydun temizlik sırasında ben hiç elimi bile sürmedim.1 haftadır. :çok üzgünüm:
 
Iyi geceler arkadaslar...Bugun buraya pek bakamadim...Herkesin morali duzelmis...Baya bir korku sarmisti herkesi...Gercekten moralinizin detox konusunda duzelmesine sevindim...Ben kendi adima gecen sefer detoxu yaptigim için cok mutluyum..Hicbir sakincasini yan etkisini gormedim..Faydalarinida kendi adima defalarca burda yazdim...Hiçbirseyde olmadi hala yasiyorum ve eskisinden cok daha saglikli ve dinc gecirdim butun kisi...Kalbinizi bozmayin...Nisanin yazdigina dikkat ederseniz tamam kadin olmus Allah rahmet eylesin ama nedne oldugunu soylememisler yazmis tv de..Bakalim ne kadar dogru..Gercekten cok ilgi cekti bu marankinin detox programi ve cok sayida insanda yapti...Bu kadar insandan bir kisi zarar gorse sanirim tv ler zaten fazlasiyla duyururdu.. Neyse
bu konuyu geciyorum artik..
Zeytinyagini yeni icen arkadaslar var okudugum kadariyla biraz gec kalmislar sanirim herkes ayni gun icecekti ne zaman baslarsa baslasin...Hiçbir fikrim yok ne yapmalari konusunda keske telefonlarla ulasip bilgi alsalardi...Yada madem kacirdilar nisan yada mayis ayinda iyice bilgilenip bilinclenip yapsalardi...
Eminim nisanda mayistada yapanlar olur ki bende nisanda yapmayi dusunuyorum (durumumun buna musait olup olmayacagini ogrendikten sonra...(Preeklamsi var bende hamileligimden dolayi )
Simdiiiii.........................
Bundan sonra sizlerden iyi seyler duymak nasip olur insallah...Hersey bitti kabizlik vesvese (ozellikle roze a.s a.s ) detoxtan sonra iyi gelismeleri okuruz insallah...Ben burda ciltteki sivilcelerin karacigerden geldigini yazan bir msj okumustum..Hakikatten kasimda yaptigim detoxtan sonra cildim degisti hatta arkadaslarim bile farkettiler..henuz sivilcede gormedim malum zamanlarda olurdu halbuki...Bakin bunun hiç farkinda degildim...Demekki gercekten temizleyebilmisim karacigerimi gecen sefer.... :)))
 
Son düzenleme:

Gecmis olsun...Superanne...Allah sifalar versin canim ya....
 
“Allah, şifasını vermediği hiçbir hastalığı yaratmamıştır. Onu bilen bildi, bilmeyen de bilmedi” (Buhari, Kader, 4)
 
süperanne bende detoksda bişe yapamadım. zaten hep burdaydım :))normaldede her zaman yapamıyorum dikişi daha çok çeyiz hazırlığı var bende. haziranda evlenicem nasipse .bu detoksu birazda ondan yaptım daha sağlıklı olayım veya çocuk problemi olmasın die .gerçi ilk zamandan düşünmüyorum çocuk ama hayırlısı bakalım. papatya çayıda ağrılarına iyi gelebilir.ben özellikle adet dönemlerimde içiyorum rahatlatıyo
karanki okuyorum buraya yazdıklarını. bu bitki çaylarını da ardı ardına sürekli tüketmek doğru değilmiş öle yazıyo herkes okusun kıslar.
alsebe benimde bu detoksta cildim mahvoldu hep sivilceler çıktı :)) benimde ciğer temizlenemedi galiba :)) şaka bi tarafada galiba fındıktan cevizden oldu
 


Yeme canim o kadar kuvvetli seyleri cok fazla sende.. :)) Allah kolaylik versin hayirlisiyla tamamina erdirip hayirli mutlu huzurlu yuvalardan eylesin..

Herkese hayirli geceler....
 
amin alsebecim cümlemize inş. çok yemedim ya toplasan 1 avuç anca:))) ama dokundu yinede nese artık düzelirler inş. sana da ii geceler .... hatta herkese ii geceler ....
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…