tek değil hep beraber güzel şeyler için birbirimiz için dua edelim değil mi.. kocaman bir yüreğin var.. koyver gitsin eşini kaynananı.. mücadele etmekte hayatın bir parçası değil mi.. Sen mücadeleni kaybedersen senden sonrakilere belkide ümit olmayacaksın.. Tedavine en güzel şekilde devam edip başkalarının umudu olacaksın belkide
insallah canim ya ınan artık okdur soğudum ki hayat an nokta gençliğimi üzülüyorum içimde hep kalanlara değmeyen insanlara haddinden fazla değer vermisiz hepElbette durabilirsin buna inan bir işe bakar ya . Yeniden başlarsin sana ait olan hayati yasarsin
Bunun icin buradayim tamda yasadiklarimi anlatmak hen rahatlamak hem de insanlara biraz olsun destek olmak icin
bak burda birebir yaşayan arkadaşlarımız var..maşallah ne kadar güçlü..hayatta hep böyle güçlüklerin üstesinden gelirsiniz inş.daha yolun başındasınız ve daha göreceğiniz çok güzel günler var..Rabbim bu güzel günleri her ikinize de göstersin..dualarımdasınız..güçlü olun siz bunu başaracak bayanlarsınız..Dur dur dur ne hoscakali hayata yeniden merhaba diyeceksin insAllah.
Bak belki beynimde degil ama lenf bezimde (kalbimin ve akcigerlerimin hemen arkasindaki lenf bezi ustelik yeri bayagi kritikti) tümör cikti benimde. 21 yasindaydim universite 3. Siniftim. Lenf kanseri dediklerinde hemsire bil yazik cok da gencsin diye yorum yapti. Ne sancilar cektim ne tedaviler gordum. Tümor kalbime baski yaptigi icin inanilmaz kol agrilari cekiyordum. Ayni zamanda akcigerlerime baski yaptigi icin oksurukten nefes alamaz hale geliyordum.Tedaviden sonra ne yan etkiler yasadim ama atlattim bitti gitti hicte umutsuzluga dusmedim yenecegim dedim ve yendim Allah in izniyle.
Ne olur umutsuzluga dusme derdi veren Rabbim dermaninida vermistir. Kimseyi kafama takma tedavine odaklan ve bu tedaviyle iyi olacagina inan.
Soylemesi kolay diyeceksin ama eger iyi olacagona inaniyirsan vucut tedaviye daha olumlu cevap veriyor.
Ben kemoterapi sandalyesinde sise sise serum yerken hep bu ilaclar gidecek tumoru yok edecek diye dusunuyordum. Sukur vucudum tedaviye olumlu cevap verdi ve gercekten tumor kuculdu.
Umudunu sakin kaybetme moral cok onemli. Kimseyide kafana takma.
şu an hüngür hüngür ağlıyorum..beni çok duygulandırdınız..Yüce Rabb'im şifanı tez vakitte hayırlı, kalıcı, tam bir şekilde versin inşaAllah (amin)
Rabb'imize sığınırsak aşamayacağımız engel yok Elhamdulillah.. Ümidini sakın yitirme.. Diğer insanları da umursama.. Şuan senin için önemli olan tek şey bu hastalıktan Allah'ın yardımı ve izniyle kurtulman..
Maddi yönden tedavini manevi yönden duanı sakın ihmal etme kardeşim. Dualarım seninle.. Allah'ın izniyle bu sıkıntıyı aşacaksın.. Pes etmek asla yok!!!
Allah'a emanet ol..
Ankara’dan Gülay Ceritoğlu’nun hatırası, özellikle binlerce umutsuz hastamıza moral kazandırabilecek nitelikte...
"Bayrama üç gün kala neydi bu başımıza gelen böyle?.. Hiç olmadık bir vakitte "Karnım ağrıyor" diye tutturmuştu babam. Hani karın ağrısı öyle dert edilecek birşey değildi. Galiba, rahatsız olanın evimizin direği biricik babamız olması, bizi endişelendirmeye yetmişti.
"Bu böyle olmaz" diyorduk. Mutlaka bir doktora görünmek lazımdı. Ne olur ne olmazdı.
Ertesi gün yanında ablam da olduğu halde doktora gitti babam. Muayeneden sonra ciddi ciddi tahliller istemişler. Tahlilleri inceleyen doktor, önce ablama dönmüş:
- Siz biraz dışarıda bekler misiniz? Babanızla konuşmamız lazım da.
Ablam boynunu büküp dışarı çıkmış çıkmasına ama, kapının önünden bir yere ayrılabilir mi?.. İster istemez kulak misafiri oluyor. İşte, içerideki konuşmalardan kulağına çalınan sözler:
- Tahlil sonuçlarına göre kan kanserisiniz!
Ablam, duyduklarına inanamıyor. Hatta "Ben yanlış anlamış olabilirim" diye kendi kendini teselli etmeye çalışıyor. Ama ne yaparsa yapsın sonuç değişmiyor.
Az sonra dışarı çıkan babam, üzülmesinler diye gerçeği söylemiyor ama, yol boyunca ablam gözlerinden yaşlar akarak duyduklarını anlatıyor:
- Baba ben duydum. Doktorun dediklerini duydum.
- Yanılıyorsun kızım.
- Lütfen baba, ben çocuk değilim... Allahım biz ne yapacağız şimdi?..
Ablamın üzüntüden gözyaşı dökmesine rağmen, babam susuyor elbet. Kapıdan içeri girdiklerinde babam mahzun, ablam ise gözü yaşlıydı. İster istemez olanı biteni bize de anlattı. Ne yapacağımızı nereye gideceğimizi bilemedik. Bu nasıl bir haberdi böyle? Dilimiz damağımız kurumuştu. Ama kime ne dersin, kimi suçlarsın?
Şunun şurasında üç gün kalmıştı bayrama. Bizim için bundan sonraki günlerimiz hep yaslı geçecekti ama iyi biliyorduk ki, ağlamalar sızlanmalar hep boşunaydı. Yapacak tek şeyimiz vardı; dua etmek...
Artık hastane koridorları ikinci adresimiz olmuştu. Sürekli kontrole gidiyor, sürekli tedavi oluyordu babam. Hastaneye her gidişinde yanında birimiz oluyor, babamı hiç yalnız bırakmıyorduk.
Aylar geçiyor, babamın tahlil sonuçlarında kan değerleri bazen yükseliyor, bazen de düşüyordu. Bir keresinde de % 100 artış olmuştu. Fakat biz Allahtan ümidimizi kesmiyor, dualarımıza devam ediyorduk.
Babamın hastalığını öğrendiğimizden bu yana bir seneyi geçmişti. İlaç tedavisi oluyordu ama sonuç ne olacaktı?.. Allahım bir kerecik olsun duyabilecek miydik babamın iyileşeceğini. Acaba bir rüyada mıydık? Aldığı ilaçlar hastalığına cevap verebilecek miydi?..
Derken bir ilik testi yaptılar babama. Bu testten sonra babam iki üç gün dinlendi. Biz hepimiz bu testin sonucunu bekliyorduk. Çünkü herşey bu testin sonucuna bağlıydı. Ne var ki bu sonuç bir türlü çıkmak bilmiyordu.
- Test sonucu bugün de mi çıkmadı?
- Henüz çıkmadı. Birkaç gün sonra yeniden uğrayın.
Böyle böyle, tam bir ay gidip geldik hastaneye. Son gittiğimizde test sonucunun belli olduğunu öğrenince heyecandan kalbim duracak gibi olmuştu. Babamın yanında ben vardım. Elimizde sonuç, doktorun odasına çıktık. Doktor şöyle dikkatlice raporu okuduktan sonra, gözlerimize baktı.
- Haydi gözünüz aydın.
- Doktor bey?.
- Müjde. Bu durumda tedaviye bile gerek yok. Maşallah sapasağlamsınız.
O an ağlamamak için kendimi zor tuttum. Babamın hayata bakışı bir anda değişmişti. Eskisinden daha neşeli oluvermişti birden. Ümit bu kadar mı değiştiriyordu insanı. Şimdi evdekilere müjde vermek kalmıştı. Kapıdan içeri girer girmez haykırdım:
- Ablam bir sene önce, acı haber getirmişti. Ben müjdeyi getirdim. Babam sapasağlam. Yaşasın kurtuldu babam, kurtuldu...
Keşke insanın gözlerinden akıttığı yaşlar, hep bizim gibi sevinç gözyaşı olsaydı. Sonuçta buradan bütün hastalara sesleniyorum. Olmaz diye birşey olmaz. Durumunuz ne olursa olsun, dualarınızı eksik etmeyin. Hayattan asla ümidinizi kesmeyin!
ALINTIDIR..
Kendini düşünmen gereken zamanda bile buradaki biçok insanın taa içine dokunan,ders niteliğinde konu açan,hala başkalarına destek olma çabasındaki güzel gözlü,koca yürekli kız..Bunun icin buradayim tamda yasadiklarimi anlatmak hen rahatlamak hem de insanlara biraz olsun destek olmak icin
haberler çokta kötü değil aslında. kötü bile olsa çok üzerinde durmuyorum . nedenine gelince ben bu hayatta mucizelere şahit olacak kadar şanslı biriyim. amacım bunları daha çok insana göstermek.iyi ki öğretmenim :) :)Kendini düşünmen gereken zamanda bile buradaki biçok insanın taa içine dokunan,ders niteliğinde konu açan,hala başkalarına destek olma çabasındaki güzel gözlü,koca yürekli kız..
Nerelerdesin,nasılsın..
Haberlerini bekliyoruz..
çok haklısınız . çok teşekkür ederim ben de tam bunun için buradayım. sizlerle çoğalıyorum sanki yalnızlığım gidiyorKatılıyorum eş bir şekilde bulunuyor ama hayata bir daha gelinmiyor. Yani kim ki eş, kv bunlar iyi çıkmadıysa yenisi bulunur yeter ki cana zeval gelmesin.
Konu sahibesi gereksiz insanlar için hayatınızdan vazgeçmeyin lütfen. Sizin için dua edeceğim.
çok haklısınız . çok teşekkür ederim ben de tam bunun için buradayım. sizlerle çoğalıyorum sanki yalnızlığım gidiyor
bu mükemmel mucize çok teşekkür ederim hemen çıktı alıp dosyamın arasında koyacağım. yer yer okumak iyiy gelcekYüce Rabb'im şifanı tez vakitte hayırlı, kalıcı, tam bir şekilde versin inşaAllah (amin)
Rabb'imize sığınırsak aşamayacağımız engel yok Elhamdulillah.. Ümidini sakın yitirme.. Diğer insanları da umursama.. Şuan senin için önemli olan tek şey bu hastalıktan Allah'ın yardımı ve izniyle kurtulman..
Maddi yönden tedavini manevi yönden duanı sakın ihmal etme kardeşim. Dualarım seninle.. Allah'ın izniyle bu sıkıntıyı aşacaksın.. Pes etmek asla yok!!!
Allah'a emanet ol..
Ankara’dan Gülay Ceritoğlu’nun hatırası, özellikle binlerce umutsuz hastamıza moral kazandırabilecek nitelikte...
"Bayrama üç gün kala neydi bu başımıza gelen böyle?.. Hiç olmadık bir vakitte "Karnım ağrıyor" diye tutturmuştu babam. Hani karın ağrısı öyle dert edilecek birşey değildi. Galiba, rahatsız olanın evimizin direği biricik babamız olması, bizi endişelendirmeye yetmişti.
"Bu böyle olmaz" diyorduk. Mutlaka bir doktora görünmek lazımdı. Ne olur ne olmazdı.
Ertesi gün yanında ablam da olduğu halde doktora gitti babam. Muayeneden sonra ciddi ciddi tahliller istemişler. Tahlilleri inceleyen doktor, önce ablama dönmüş:
- Siz biraz dışarıda bekler misiniz? Babanızla konuşmamız lazım da.
Ablam boynunu büküp dışarı çıkmış çıkmasına ama, kapının önünden bir yere ayrılabilir mi?.. İster istemez kulak misafiri oluyor. İşte, içerideki konuşmalardan kulağına çalınan sözler:
- Tahlil sonuçlarına göre kan kanserisiniz!
Ablam, duyduklarına inanamıyor. Hatta "Ben yanlış anlamış olabilirim" diye kendi kendini teselli etmeye çalışıyor. Ama ne yaparsa yapsın sonuç değişmiyor.
Az sonra dışarı çıkan babam, üzülmesinler diye gerçeği söylemiyor ama, yol boyunca ablam gözlerinden yaşlar akarak duyduklarını anlatıyor:
- Baba ben duydum. Doktorun dediklerini duydum.
- Yanılıyorsun kızım.
- Lütfen baba, ben çocuk değilim... Allahım biz ne yapacağız şimdi?..
Ablamın üzüntüden gözyaşı dökmesine rağmen, babam susuyor elbet. Kapıdan içeri girdiklerinde babam mahzun, ablam ise gözü yaşlıydı. İster istemez olanı biteni bize de anlattı. Ne yapacağımızı nereye gideceğimizi bilemedik. Bu nasıl bir haberdi böyle? Dilimiz damağımız kurumuştu. Ama kime ne dersin, kimi suçlarsın?
Şunun şurasında üç gün kalmıştı bayrama. Bizim için bundan sonraki günlerimiz hep yaslı geçecekti ama iyi biliyorduk ki, ağlamalar sızlanmalar hep boşunaydı. Yapacak tek şeyimiz vardı; dua etmek...
Artık hastane koridorları ikinci adresimiz olmuştu. Sürekli kontrole gidiyor, sürekli tedavi oluyordu babam. Hastaneye her gidişinde yanında birimiz oluyor, babamı hiç yalnız bırakmıyorduk.
Aylar geçiyor, babamın tahlil sonuçlarında kan değerleri bazen yükseliyor, bazen de düşüyordu. Bir keresinde de % 100 artış olmuştu. Fakat biz Allahtan ümidimizi kesmiyor, dualarımıza devam ediyorduk.
Babamın hastalığını öğrendiğimizden bu yana bir seneyi geçmişti. İlaç tedavisi oluyordu ama sonuç ne olacaktı?.. Allahım bir kerecik olsun duyabilecek miydik babamın iyileşeceğini. Acaba bir rüyada mıydık? Aldığı ilaçlar hastalığına cevap verebilecek miydi?..
Derken bir ilik testi yaptılar babama. Bu testten sonra babam iki üç gün dinlendi. Biz hepimiz bu testin sonucunu bekliyorduk. Çünkü herşey bu testin sonucuna bağlıydı. Ne var ki bu sonuç bir türlü çıkmak bilmiyordu.
- Test sonucu bugün de mi çıkmadı?
- Henüz çıkmadı. Birkaç gün sonra yeniden uğrayın.
Böyle böyle, tam bir ay gidip geldik hastaneye. Son gittiğimizde test sonucunun belli olduğunu öğrenince heyecandan kalbim duracak gibi olmuştu. Babamın yanında ben vardım. Elimizde sonuç, doktorun odasına çıktık. Doktor şöyle dikkatlice raporu okuduktan sonra, gözlerimize baktı.
- Haydi gözünüz aydın.
- Doktor bey?.
- Müjde. Bu durumda tedaviye bile gerek yok. Maşallah sapasağlamsınız.
O an ağlamamak için kendimi zor tuttum. Babamın hayata bakışı bir anda değişmişti. Eskisinden daha neşeli oluvermişti birden. Ümit bu kadar mı değiştiriyordu insanı. Şimdi evdekilere müjde vermek kalmıştı. Kapıdan içeri girer girmez haykırdım:
- Ablam bir sene önce, acı haber getirmişti. Ben müjdeyi getirdim. Babam sapasağlam. Yaşasın kurtuldu babam, kurtuldu...
Keşke insanın gözlerinden akıttığı yaşlar, hep bizim gibi sevinç gözyaşı olsaydı. Sonuçta buradan bütün hastalara sesleniyorum. Olmaz diye birşey olmaz. Durumunuz ne olursa olsun, dualarınızı eksik etmeyin. Hayattan asla ümidinizi kesmeyin!
ALINTIDIR..
İnşaallah çok daha güzel haberlerle geleceksin.Bekliyorum seni..haberler çokta kötü değil aslında. kötü bile olsa çok üzerinde durmuyorum . nedenine gelince ben bu hayatta mucizelere şahit olacak kadar şanslı biriyim. amacım bunları daha çok insana göstermek.iyi ki öğretmenim :) :)
tümörler görme duyuma baskı yapıyor bunun dışında iyi huylularmış. bir kaç tahlil için şehir dışına çıkacağım. dualarınız ve dilekleriniz için çoook teşekkür ederim .
Aşk çok değişik bir şey. aslında bir zar atıyorsun ve o riski göze alıp giriyorsun o yola. yaşadığından asla pişman değilsin bu çok belli . ben vazgeçemedim o aşktan işte evlendim ama şuan ki daha zor. hala aşığım hala seviyorum ama bitmeliydi diyorum bitmeliydi. bazı aşklar aşk olarak kalmalı eski aşk . evet eşimdne sonra mutlu olur muyum asla.Hayatımda bir kere aşık oldum.Lisedeydim.Lisede başladı Üniversitede bitti.Acıdan kalbimin şeklinide içimde hissettim, sabaha kadar uyumayıp ağlamayıda gördüm.Sabahlara kadar uyumadan dua etmeyide öğrendim. Ben hep 17 yaşındayım şarkısını şiirini hala dinleyemem.23 yaşındayım şimdi.Yazsam roman olur.Göz nasıl kararır, hala onun memleketinin ismini duymak bile nasıl can sıkar, herşey nasıl göze alınır hepppppsini bilirim.Unutmak için kalbimi söküp atmayı, can yangınım dursun diye kendimi bile biyerlerden atmayı istemek nasıl olur çoooookkkkk iyi bilirim.O yüzden Aşk'ı hiççççççç SEVMEM. Sonra yemin ettim, eğer birine böyle aşık olucağımı anlarsam bir gün,ondan tamamen uzaklaşıcam diye. Çünkü ikinci kez aynı şeyleri yaşamayı kabul etmiyorum.Zaten bir daha aynı ölçüde sevebiliceğimide sanmıyorum.Bu kadar acıdan üzüntüden sonra sevmenin huzurunu seçip sadece tüketmeyi bilen aşktan tamamen çektim elimi ayağımı.3 Yıldır başka bi ilişkim var.En kötüüüüü hiç yaşanmaz dediğim şeyleri yaşadığımda bile o zamanlardaki kadar üzülmedim acı çekmedim canım yanmadı.Sadece kızdım öfkelendim kırıldım.Ben o yüzden hep derim, Allah herkese çok mutlu olmayı ve çok sevmeyi nasib etsin. Aşk'tan uzak etsin.Çooookkk uzak etsin.Bu insana en büyük cezadır.Senin içinde çok üzüldüm.Söylediklerin o kadar doğruki.Kesinlikle çook doğru.Umarım iyileşirsin. Her açıdan çok iyi olursun insallah.Senin için dua edicem.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?