- 13 Eylül 2016
- 2.882
- 5.857
- 158
hayatımın bir anlamı yok. ne için yaşadığımı bilmiyorum.
isyan edecek hiçbir şeyim yok. bu zamana kadar ciddi hiçbir problem yaşamadım. sağlıklıyım, anam babam hayatta. öğrenciyim ve çok iyi bir bölümde okuyorum. birçok insanın yerimde olmak isteyeceğine eminim. açlık görmedim, kıtlık görmedim. savaş-zulüm görmedim.
şükredilecek bir hayatım olduğunun farkındayım. "savaş var, insanlar ölüyor" yazacak olan anlayışsızlar varsa lütfen onları şimdiden pistin dışına alalım.
neden yaşadığımı bilmiyorum. manasız geliyor. neden sabah kalkıp okula gidiyorum? neden bir mesleğe sahip olmalı, bir işte çalışmalıyım? neden okul sonrası arkadaşlarımla kahve içiyorum? neden yeni yerler geziyorum? neden birisinden hoşlanıyorum? neden hoşlandığım kişi benden hoşlanmayınca üzülüyorum?
ritüellerin amacı ne? ben bunları neden yapıyorum?
yaşadığım hayat beni tatmin etmiyor. neden vakit öldürdüğümüzün cevabını bulabilmiş değilim.
hayatında değişiklik yap, yeni insanlarla tanış, yeni yerler gör demeyin. yaptım çünkü. nerdeyse 2 aydır (geçici bir süreliğine) başka bir ülkede yaşıyorum. yaşam stilim komple değişti. başta iyi gelir gibi oldu. ama zaman geçip buraya alışınca o iyi hissetme hissi yine geçti.
dini inancım yok. dinlere inanmıyorum. eskiden inanırdım. o zaman her şey daha kolaydı. beni herkesten daha çok seven bir varlık olduğuna inanırdım. mutsuz olsam da sorun değildi, bu dünya geçiciydi. hepi topu 70 yılım ya var ya yoktu, sadece buraya katlanmalıydım. ondan sonrası sonsuz mutluluk ve huzurdu.
şimdi buna da inanmıyorum. bu dünyada vakit geçirmek için hiçbir sebebim yok.
geçenlerde bir kiliseye gittim. kocaman bir defter var. adını, adresini ve ne için dua edilmesini istediğini yazıyorsun. "hayatın anlamsız olduğunu düşünüyorum" yazdım. "lütfen benim için dua edin".
böyle dedim diye depresyondayım sanmayın. bir iki defa bu meseleyi birileriyle konuşmaya çalıştım. "sana inanmıyorum. böyle diyorsun ama sürekli gülüyorsun" dediler.
evet sürekli gülüyorum.
kahkaha atmayı seviyorum.
ufak şeylerden mutlu olmaya çalışıyorum.
geçenlerde birisinden "sürekli mutlusun, gittiğin yere neşe getiriyorsun" lafını duydum.
karşılık olarak "o palyaço benim!" diye bağırasım geldi.
dıştan mutluyum evet.
ama aslında değilim.
çok dağınık anlattım ama lafın kısası;
uzun süredir büyük bir boşluk içerisindeyim.
ve nasıl çıkacağımı bilemiyorum.
isyan edecek hiçbir şeyim yok. bu zamana kadar ciddi hiçbir problem yaşamadım. sağlıklıyım, anam babam hayatta. öğrenciyim ve çok iyi bir bölümde okuyorum. birçok insanın yerimde olmak isteyeceğine eminim. açlık görmedim, kıtlık görmedim. savaş-zulüm görmedim.
şükredilecek bir hayatım olduğunun farkındayım. "savaş var, insanlar ölüyor" yazacak olan anlayışsızlar varsa lütfen onları şimdiden pistin dışına alalım.
neden yaşadığımı bilmiyorum. manasız geliyor. neden sabah kalkıp okula gidiyorum? neden bir mesleğe sahip olmalı, bir işte çalışmalıyım? neden okul sonrası arkadaşlarımla kahve içiyorum? neden yeni yerler geziyorum? neden birisinden hoşlanıyorum? neden hoşlandığım kişi benden hoşlanmayınca üzülüyorum?
ritüellerin amacı ne? ben bunları neden yapıyorum?
yaşadığım hayat beni tatmin etmiyor. neden vakit öldürdüğümüzün cevabını bulabilmiş değilim.
hayatında değişiklik yap, yeni insanlarla tanış, yeni yerler gör demeyin. yaptım çünkü. nerdeyse 2 aydır (geçici bir süreliğine) başka bir ülkede yaşıyorum. yaşam stilim komple değişti. başta iyi gelir gibi oldu. ama zaman geçip buraya alışınca o iyi hissetme hissi yine geçti.
dini inancım yok. dinlere inanmıyorum. eskiden inanırdım. o zaman her şey daha kolaydı. beni herkesten daha çok seven bir varlık olduğuna inanırdım. mutsuz olsam da sorun değildi, bu dünya geçiciydi. hepi topu 70 yılım ya var ya yoktu, sadece buraya katlanmalıydım. ondan sonrası sonsuz mutluluk ve huzurdu.
şimdi buna da inanmıyorum. bu dünyada vakit geçirmek için hiçbir sebebim yok.
geçenlerde bir kiliseye gittim. kocaman bir defter var. adını, adresini ve ne için dua edilmesini istediğini yazıyorsun. "hayatın anlamsız olduğunu düşünüyorum" yazdım. "lütfen benim için dua edin".
böyle dedim diye depresyondayım sanmayın. bir iki defa bu meseleyi birileriyle konuşmaya çalıştım. "sana inanmıyorum. böyle diyorsun ama sürekli gülüyorsun" dediler.
evet sürekli gülüyorum.
kahkaha atmayı seviyorum.
ufak şeylerden mutlu olmaya çalışıyorum.
geçenlerde birisinden "sürekli mutlusun, gittiğin yere neşe getiriyorsun" lafını duydum.
karşılık olarak "o palyaço benim!" diye bağırasım geldi.
dıştan mutluyum evet.
ama aslında değilim.
çok dağınık anlattım ama lafın kısası;
uzun süredir büyük bir boşluk içerisindeyim.
ve nasıl çıkacağımı bilemiyorum.