Hepinize teşekkür ederim cevapları için kızlar.
Bugün her şeyi derledim toparladım tam 5 paket eşya oldu. Ama nişanda başörtümün üzerine taktığım aksesuardan tutun birlikte kpss çalışırken aldığımız kaleme kadar koydum içine.
Son anda anneme ben de gelmek istiyorum dedim ve atladım gittim. Yüzükleri kendim vermek istedim.
Gittik, görüştük. Ama ayaküstü görüştük.
O ilk bakışını asla unutamam, resmen kazındı beynime. Nasıl diyeyim, hani insan bilir bir şeyi son görmesi olduğunu da her zerresini ezberlemek, hafızasına kazımak ister gibi dikkatle inceleyerek bakar ya... Aynen öyle baktı işte gözlerime, burnuma, dudaklarıma, yüzüme...
Memleketine gidecekmiş tren garına gidecekti acelesi vardı. Yüzükleri verirken bir şeyler söylemek istedim ama gözlerim doldu konuşmakta güçlük çektim. O da beni sakinleştirmek için hadi gara kadar birlikte yürüyelim yolda konuşalım, hem eşyaları taşımama da yardım edersin dedi. (Gider ayak yine bir işini gördürdü. :) )
Yolda konuştuk. En başta söylemesi gerekenleri en sonda söyledi.

Ben kimseye haksızlık yapmam, suçlu kim olursa onu uyarırım dedi. Kardeşime de sana ettiği o haddini bil lafı yüzünden vermem gereken cevabı verdim, ben ona bildirdim haddini ve tüm aile aynı şeyi yaptı dedi.
Hem bak özür de diledi senden, gerçekten çok pişman oldu dedi. Geç kaldı özür dilemekte dedim ben de.
Sonra dedim tamam kardeşinle kavga ettim annen neye tavırlıydı hala, iki sevgili ayrılmıyor nişan atılıyor. İnsan arayıp annemle yada benle konuşmaz mı dedim. Sana yemin ederim olayların 2. günü annem seni arayıp özür dilemek istedi ama koskoca kadın kendini küçültmesin diye ben izin vermedim, zaten olayın onla bir alakası yoktu bir suçu da yoktu dedi.
Birkaç defa gerçekten çok istiyorum inşallah çok mutlu olursun dedi. Hakkım en küçük zerresine kadar helal olsun sana dedi.
Şuna da eminim ki bu söylediklerin senin sözlerin, bu aldığın karar senin kararın değil çünkü en iyi sen bilirsin benim ailemin seni ne kadar sevdiğini, seni asla ezmek istemeyeceğini dedi.
Ben dedim ailenin olduğu şehirde yaşamak istemiyorum, seviyorsan sen fedakarlık et tercih etme. En başında gayet istiyordun, bunu kast ediyorum bu kararlar senin kararın değil derken dedi. Vazgeçmeyi düşünmüyorum tercih edeceğim, çok makul sebeplerim var çünkü sen de biliyorsun dedi.
Bir de ben seni bekleyeceğim dedi. Yüzük vermek geri dönüşü olmayan yolda olduğumuz anlamına gelmiyor, sağlam kafayla bir daha düşün ama fazla da uzun sürmesin yeni bir hayata alışmaya başlamayayım eğer dönmek istersen dedi.