Allah ona da şifa versin, yardımcısı olsun inşallah.
Hakanım hasta olduğu zamanlar yanına gidebilecek halim yoktu ama yine de o da "beni böyle görme" derdi.
Geçen yaz gözünün arkasındaki kitle için radyoterapi aldığında ışının bitiş noktasında, kafasının arkasında yuvarlak bi alanda saçı dökülmüştü, çıkmıyordu, soranlara açıklarken çok bunalıyordu.
Ben Hakan sonsuza kadar yanımda kalsın isterim ama o hastalığının izlerini taşırken çok yoruldu.
Şu an kendinde olsa ne düşündüğünü bilmek isterdim ama az çok tahmin edebiliyorum, hem bizi bırakarak yıkmaktan korkardı hem de hastalığın izlerini daha fazla taşımamak için ve onun için üzülüyoruz diye bizi kendinden kurtarmak isterdi.
Ailem Hakanın hastalığını biliyor ama benim için ne ifade ettiğini sadece ablam biliyor.
En büyük isteği tamamen iyileşip annemlerle tanışmaktı, "başka türlü razı olmazlar, senin için üzülürler" derdi ama bir yandan da sürekli ondan bahsetmemi isterdi, "beni artık bilsinler" derdi, okula çiçekler gönderirdi arkadaşlarım sorup öğrensin diye, doktorların yolculuğu yasaklanmasına nerdeyse on saatlik yolu gelir sokakta bir tanıdığımı görse çocuk gibi sevinir, tanıştırmamı bekler, geri dönünce onlara selam yollardı, benim sevdiğim herkes, her şey onun da sevgilisiydi.
Ben de ona uydum, annemleri üzmemek için ondan son birkaç haftaya kadar bahsetmedim, şimdi olsa kesinlikle onu dinlemez ailemin karşısına çıkartırdım, ne derlerse desinler ona çocuğum gibi, bebeğim gibi bakacağımı söylerdim.
Bakarım da, ömür boyu bakarım, inşallah nasip olur.