Aynı durumdayız sadece ben 20 yasındayım ve evli değilim şundan iki sene önce kendimde özgüveni yüksek biriydim nerde ne konuşacağını sevmediği şeylerde karşısındaki insana belli eden gibi ama ailesel baskılar yüzünden kabuğuma çekile çekile iki kelime konuşamayan bi insan haline geldim çünkü bana haklıda olsan haksızda sus dediler hakkımı savunduğumda cezalandırdılar artık eski halimede dönemiyorum ortada şakayla söylenen bi lafı bile ters anlıyorum ve üzülüyorum girdiğim bunalımdan kurtulamıyorum kardeşim dediğim çocukluk arkadaşlarım bile benle arkadaşlığı bıraktı herkes sırtını döndü kısaca kendi babam bile.. bu hayatta güvendiğim kimse yok birtek annem bide yüce Allah'ım var. Sizi anladığımı düşünüyorum bu konuda inşallah bu durumdan kurtuluruz işin kötü tarafı ben evlenebileceğimide düşünemiyorum. Çünkü kimseyle seviyeli bi muhabbet edemiyorum. İnsanların gözlerine bakmaktan kaçıyorum. Sanki yaşadığım şeyleri anlıcaklar beni nasıl ezdiklerini anlıcaklarmış gibi geliyor halbuki herşey beynimde bitiyor ne yazık ki. İnşallah bu durumdan bir kurtuluş yolu buluruuuz sevgili Üye
20 yaş bunları kendine yapmak için çok küçük bir yaş.
Zaman geçecek, okullar okunacak, işe başlanılacak, belki evlenilecek, çocuk olacak, bir çok olay yaşanacak senin adına...
Ama sen dönüp baktığında insanların senin üzerinde kurduğu hakimiyete öyle üzüleceksin ki.
Keşke diyeceksin, keşke kimsenin bana şunu demesine fırsat vermeseydim, özgüvenimi yerle bir etmesine izin vermeseydim keşke.
Geçen yıllarıma, sağlığıma yazık ne boş bir ömür, ne boş bir hayat yaşamışım ve bunu ben kendime yapmışım. İnsanların bana bunu yapmasına ben izin vermişim... diyeceksin.
Ne üzücü değil mi...
İnsan özellikle gençken herşeyin merkezinde olduğunu sanır. Dertlerin merkezi, özgüvensizliğin merkesi, anne-babanın merkesi, akrabaların, komşuların merkezi sanır..
Oysa bizler kendimizin merkeziyiz.
Onların ise 15-20 dakika sohbet malzemesiyiz biz.
Akşam yatakta yalnızız, kendimiziz, yarın biz yine kendimiziz..
Bizi tanımlayan şey anne-babamız, akraba, mahalle değil biziz.
Ve insan isterse bunların hepsini göğüsleyebilecek şekildedir.
Hepimiz hayatımızın bu yönünü yönlendirebiliriz.
Anna-bana akraba seçemeyiz ama okuduğumuz okulu, sevgilimizi, aileden uzak yaşamayı, para kazanmayı, iyi projeler yapmayı seçebiliriz.
Ve emin ol sen ilerde güzel bir okula girip güzel bir kariyer yaptığında seni baskılayan herkes senin önünde eğilmeye başlıyor.
Hayat sandığın kadar karmaşık değil, başarı, mutluluk uzak değil. Hayatını karmaşıklaştırmaarına sen izin veriyorsun sen!