hiç bilmediğim bir şehirde tek başımayım

A
Herkese merhaba. Ben 23 yaşındayım ve şubat ayında Ankara'ya atandım. Üniversite dahil her zaman ailemin yanındayım. İlk defa tek başıma yaşıyorum. Başlarda özgür olacağımı düşünüp çok mutlu olmuştum ama şubat ayından beri neredeyse her gün işten geldikten sonra benim ne işim var bu şehirde diye kendi kendime üzülüyorum. Burada üniversiteden arkadaşlarım var ama hepsi evli ve kendi düzenlerini kurdukları için benimle sürekli buluşamıyorlar. Buluştuklarında da eşlerini yanlarında getirmek istiyorlar. Ben de bundan hoşlanmıyorum. Uzun zamandır bir ilişkim olmadığı içindir belki ama onları görünce kendimi daha da yalnız hissediyorum.
Annemler geçen aylarda gelip kardeşimle birlikte benim evimde kaldılar. Başlarda çok mutluydum ama sonra ergen kızlar gibi annemle kavga etmeye başladım. Bana alınmaz annem biliyorum ama sonra onlar gidince de birde bunun yüzünden çok kızdım.

İçimde sanki hiç dolmayacak bir boşluk var gibi hissediyorum ve ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum. Buraya da biraz da olsa içimi dökmek için yazdım... Verebileceğiniz tavsiyeler varsa dinlemek çok isterim
Lanetli ankara kendilerini ilk sevmemiştim 1 seneye yakın bende ankarada yaşadım nerdeyse çoğu yerini bilirim ayrıldıktan sonra özledim ama o saçma şehri.

Tek başına evde kalmak muazzam bir duygu tabi bende aşağı yukarı 24 yaşımdaydım ankarada yaşadığımda o zamanlar düzen oturtamamıştım hatta ben hayatta evlenemem içimden yemek yapmak bile gelmiyor diyordum. Ama sorun ankarada ankara insan şehridir mesela izmirde ya da istanbulda yalnız yaşayabilirsin gidip deniz havası alırsın sinemaya gidersin vapurda mantılara gevrek atarsin ama ankara öyle değil gideceğin yerler belli yemek kültürü kesinlikle izmire göre çok gelişmiş ama insan tek başına o caaaanım restorantlara gitmek istemiyor şöyle tek başıma şu aktiviteyi yapayım desen ankara onu kaldırmıyor gece hayatları çok leşti benim zamanımda cluplar zengin koca avlamaya çalışan kızlarla ve kendini zengin gösterip kız atmaya çalışan erkeklerle doluydu en nezih dediğim yer bile öyleydi. Ama sosyallik açısından insanların tek yaşamaya uygun bir yer olmadığından daha fazla insan ilişkileri olduğunu düşünüyorum kurslar seminerler bu tarz şeyler daha fazla tek başınasın tadını çıkart kendini geliştir dil kursuna git kesinlikle ya da bir enstrüman çalmalı insan eğer imkanı varsa ve bence sizinde imkanınız var.
Sonra evinizi istediğiniz gibi döşeyin inanın eşyalar size ait olunca evinizde temizse ordan çıkmak istemiyorsunuz yani ben öyleyim buyk kitaplığınız olsun evi barınak olarak değil hayatınızı yansıtan bi yermiş gibi düşünün böylelikle yanlızlık size sıkıcı gelmeyecek ve kendiniz olduğunuzda hayatınıza biri girecek. Kalacak Ya da çıkacak ama birileri olacak önce siz kendiniz olun şu an ki yaşamınızı arzulayan ne çok kadın var bunun kıymetini bilin
 
Herkese merhaba. Ben 23 yaşındayım ve şubat ayında Ankara'ya atandım. Üniversite dahil her zaman ailemin yanındayım. İlk defa tek başıma yaşıyorum. Başlarda özgür olacağımı düşünüp çok mutlu olmuştum ama şubat ayından beri neredeyse her gün işten geldikten sonra benim ne işim var bu şehirde diye kendi kendime üzülüyorum. Burada üniversiteden arkadaşlarım var ama hepsi evli ve kendi düzenlerini kurdukları için benimle sürekli buluşamıyorlar. Buluştuklarında da eşlerini yanlarında getirmek istiyorlar. Ben de bundan hoşlanmıyorum. Uzun zamandır bir ilişkim olmadığı içindir belki ama onları görünce kendimi daha da yalnız hissediyorum.
Annemler geçen aylarda gelip kardeşimle birlikte benim evimde kaldılar. Başlarda çok mutluydum ama sonra ergen kızlar gibi annemle kavga etmeye başladım. Bana alınmaz annem biliyorum ama sonra onlar gidince de birde bunun yüzünden çok kızdım.

İçimde sanki hiç dolmayacak bir boşluk var gibi hissediyorum ve ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum. Buraya da biraz da olsa içimi dökmek için yazdım... Verebileceğiniz tavsiyeler varsa dinlemek çok isterim
Öğrenciliğim Ankara'da geçti. Çok güzel bir şehirdir. İlk zamanlar olur bunlar çok normal. Kendinize zaman tanıyın. Çok güzel bir şehire atanmışsınız. Kafa dengi birini bulunca ailenizin yanına dönmek bile istemeyeceksiniz. Bence belli bir yaştan sonra herkesten uzakta yaşamak en güzeli.
 
Herkese merhaba. Ben 23 yaşındayım ve şubat ayında Ankara'ya atandım. Üniversite dahil her zaman ailemin yanındayım. İlk defa tek başıma yaşıyorum. Başlarda özgür olacağımı düşünüp çok mutlu olmuştum ama şubat ayından beri neredeyse her gün işten geldikten sonra benim ne işim var bu şehirde diye kendi kendime üzülüyorum. Burada üniversiteden arkadaşlarım var ama hepsi evli ve kendi düzenlerini kurdukları için benimle sürekli buluşamıyorlar. Buluştuklarında da eşlerini yanlarında getirmek istiyorlar. Ben de bundan hoşlanmıyorum. Uzun zamandır bir ilişkim olmadığı içindir belki ama onları görünce kendimi daha da yalnız hissediyorum.
Annemler geçen aylarda gelip kardeşimle birlikte benim evimde kaldılar. Başlarda çok mutluydum ama sonra ergen kızlar gibi annemle kavga etmeye başladım. Bana alınmaz annem biliyorum ama sonra onlar gidince de birde bunun yüzünden çok kızdım.

İçimde sanki hiç dolmayacak bir boşluk var gibi hissediyorum ve ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum. Buraya da biraz da olsa içimi dökmek için yazdım... Verebileceğiniz tavsiyeler varsa dinlemek çok isterim
Siz calismak icin gitmissiniz bazilarimizda evlenipde gidiyo ayri bi sehre bende evlendim hic tanimadigim bir yere geldim etrafimda tek bir komsum dahi yok evden disari cikmiyorum araba varken alis verise gidiyom simdi oda yok 1 yildir gordugum tek insan eltim oluyo baska kimseyle konusmam annemler bana geldiginde sanki cennette girmis gibi seviniyorum ama alisiyo insan git gide siz yine iysizniz cikiypsunuz disariya ben sabahdan akasama kadar evdeyim bazen ev isiyle ck urasiyorum zaman geciyo bazen el sanati biseler yapiyorum bazende yatiyorum tv telefon bakiyorum oyle boyle geciyo zaman
 
A

Lanetli ankara kendilerini ilk sevmemiştim 1 seneye yakın bende ankarada yaşadım nerdeyse çoğu yerini bilirim ayrıldıktan sonra özledim ama o saçma şehri.

Tek başına evde kalmak muazzam bir duygu tabi bende aşağı yukarı 24 yaşımdaydım ankarada yaşadığımda o zamanlar düzen oturtamamıştım hatta ben hayatta evlenemem içimden yemek yapmak bile gelmiyor diyordum. Ama sorun ankarada ankara insan şehridir mesela izmirde ya da istanbulda yalnız yaşayabilirsin gidip deniz havası alırsın sinemaya gidersin vapurda mantılara gevrek atarsin ama ankara öyle değil gideceğin yerler belli yemek kültürü kesinlikle izmire göre çok gelişmiş ama insan tek başına o caaaanım restorantlara gitmek istemiyor şöyle tek başıma şu aktiviteyi yapayım desen ankara onu kaldırmıyor gece hayatları çok leşti benim zamanımda cluplar zengin koca avlamaya çalışan kızlarla ve kendini zengin gösterip kız atmaya çalışan erkeklerle doluydu en nezih dediğim yer bile öyleydi. Ama sosyallik açısından insanların tek yaşamaya uygun bir yer olmadığından daha fazla insan ilişkileri olduğunu düşünüyorum kurslar seminerler bu tarz şeyler daha fazla tek başınasın tadını çıkart kendini geliştir dil kursuna git kesinlikle ya da bir enstrüman çalmalı insan eğer imkanı varsa ve bence sizinde imkanınız var.
Sonra evinizi istediğiniz gibi döşeyin inanın eşyalar size ait olunca evinizde temizse ordan çıkmak istemiyorsunuz yani ben öyleyim buyk kitaplığınız olsun evi barınak olarak değil hayatınızı yansıtan bi yermiş gibi düşünün böylelikle yanlızlık size sıkıcı gelmeyecek ve kendiniz olduğunuzda hayatınıza biri girecek. Kalacak Ya da çıkacak ama birileri olacak önce siz kendiniz olun şu an ki yaşamınızı arzulayan ne çok kadın var bunun kıymetini bilin
Çokkk teşekkür ederim tavsiyeleriniz için. Dil kursu hep aklımda.

Ev konusunda da o kadar haklısınız ki... Ben şu an yaşadığım evimi mart ayında tuttum ve çok acele karar verdim. Ben evlere bakmaya başladığımda üniversiteler vs tatil edilmişti. Hastalığın çok arttığı bir dönemdi. Evin yeri de çok güzel ama duvarlar çok ince. Ve üst komşum gece 1 den sonra her gün evini temizliyor. Bir kere gittim konuştum sağolsun mutfak toplamayı bıraktı ama gece 3 e kadar sehpa kaydırma, köpek yıkama seslerini dinliyorum. Ev eski olduğu için duvarlar çok ince her şeyi duyuyorum. Bu da beni çok çok yıprattığı için evi hiç sevemiyorum. Ampülüm patladı aylarca ampül almadım düşünün durumu. Çıkmayı düşünüyorum sözleşmem bitince. Daha güzel eşyaları o zaman almayı düşünüyorum. Ama böyle olunca da sanki her şeyi erteliyor gibi hissediyorum. Yani sürekli bir bahane bulup daha sonra diyorum sanırım bu huyumdan vazgeçmem lazım hayatımı güzelleştirmem için
 
Siz calismak icin gitmissiniz bazilarimizda evlenipde gidiyo ayri bi sehre bende evlendim hic tanimadigim bir yere geldim etrafimda tek bir komsum dahi yok evden disari cikmiyorum araba varken alis verise gidiyom simdi oda yok 1 yildir gordugum tek insan eltim oluyo baska kimseyle konusmam annemler bana geldiginde sanki cennette girmis gibi seviniyorum ama alisiyo insan git gide siz yine iysizniz cikiypsunuz disariya ben sabahdan akasama kadar evdeyim bazen ev isiyle ck urasiyorum zaman geciyo bazen el sanati biseler yapiyorum bazende yatiyorum tv telefon bakiyorum oyle boyle geciyo zaman
Sizin durumunuzu da anlayabiliyorum... Umarım güzel insanlar çıkar karşınıza arkadaşlık kurabileceğiniz <3
 
Çokkk teşekkür ederim tavsiyeleriniz için. Dil kursu hep aklımda.

Ev konusunda da o kadar haklısınız ki... Ben şu an yaşadığım evimi mart ayında tuttum ve çok acele karar verdim. Ben evlere bakmaya başladığımda üniversiteler vs tatil edilmişti. Hastalığın çok arttığı bir dönemdi. Evin yeri de çok güzel ama duvarlar çok ince. Ve üst komşum gece 1 den sonra her gün evini temizliyor. Bir kere gittim konuştum sağolsun mutfak toplamayı bıraktı ama gece 3 e kadar sehpa kaydırma, köpek yıkama seslerini dinliyorum. Ev eski olduğu için duvarlar çok ince her şeyi duyuyorum. Bu da beni çok çok yıprattığı için evi hiç sevemiyorum. Ampülüm patladı aylarca ampül almadım düşünün durumu. Çıkmayı düşünüyorum sözleşmem bitince. Daha güzel eşyaları o zaman almayı düşünüyorum. Ama böyle olunca da sanki her şeyi erteliyor gibi hissediyorum. Yani sürekli bir bahane bulup daha sonra diyorum sanırım bu huyumdan vazgeçmem lazım hayatımı güzelleştirmem için
Ev gerçekten çok onemli siz ampül almamışsınız ankarada bazı semtler kartlı sistemdi ben suyum bittikçe su alırdım hatta her ay elektiriğim kesilir birde açma kapama cezası öderdim o kadar üşenirdim tabi bunun içinde is bilememezlikte var otomatik ödeme talimatı verseydim böyle olmazdı evden o kadar soğumuştum ki eşyalarımı dahi toplamıyordum eve hırsız girse benden önce biri girmiş deyip çıkardı 😂😂
Tek yemek yiyemedigim icin evde yemekte yapmıyordum bunların hepsi ama hepsi inanın ruh halini o kadar etkiliyor ki. Sonra fark ettim aslında ben düzen seven biriymisim düzensiz olunca modum düşüyor modum düşünce daha düzensiz oluyormuşum laptoptan dizilere sardım yemeğimi sandovic usulü arap yapıp biseyler izlerken yedim böylece tek yiyormusum gibi hissetmedim birde sofra kurmadım çünkü sofrada teklik hissediyordum tabağıma koydum tabağıda çektim önüne koltukta yedim içtim izledim sonra kedimi aldım yanıma ailemin yanındaydı çiçeklerim vardı evimi degistirdim bunlara bi yerden başlayın bence küçük eşyalar ve çiçekler alabilirsiniz taşırken zorluk çıkartmaz yeni gideceğiniz evde muhakkak onlara bir yer bulunur ev dekorlarına bakın bu da sizi azimlendirir hatta ev bakının piyasaya hakim olursunuz. Kendi yapınıza uygun bi yerden ev tutun sessiz ve huzur seven biri iseniz ankaranin nezih yerleri var mesela ben etlikte oturmuştum alışveriş merkezine yakın çarşısı şen ve apartmanım sessiz sakindi
 
Kedi yada köpek sahiplenin, kurslara yazılın (resim, dans, müzik, spor vb.), evde yapabileceğiniz hobiler edinin (kitap, boyama, sinema, dizi), online atölyelere katılın.
Bu tarz ortamlar size çevrede kazandıracaktır.
 
Ben 16 yasindayken depremde herşeyimiz yok olduğu için ki ailemi de kaybettim Yalova dan Izmır e geldim. Üniversiteyi kazandım ve o yalnızlıkla yıllarca ben nerdeyim hayatım ailem nerede diye diye yaşadım. Sizin arayacaginuz bir anneniz var benim o da yoktu. Ayrıca iş güç para da yoktu. Izmır de saçma sapan uzun uzun yürüyüp parklarda oturur bilmediğim yaşlı teyzelerle sohbet ederdim. Tek sosyallesmem oydu. Zamanla kabullendim alıştım. Gerçi ben hala kalabiklarda yalnızım da neyse...
 
Ev gerçekten çok onemli siz ampül almamışsınız ankarada bazı semtler kartlı sistemdi ben suyum bittikçe su alırdım hatta her ay elektiriğim kesilir birde açma kapama cezası öderdim o kadar üşenirdim tabi bunun içinde is bilememezlikte var otomatik ödeme talimatı verseydim böyle olmazdı evden o kadar soğumuştum ki eşyalarımı dahi toplamıyordum eve hırsız girse benden önce biri girmiş deyip çıkardı 😂😂
Tek yemek yiyemedigim icin evde yemekte yapmıyordum bunların hepsi ama hepsi inanın ruh halini o kadar etkiliyor ki. Sonra fark ettim aslında ben düzen seven biriymisim düzensiz olunca modum düşüyor modum düşünce daha düzensiz oluyormuşum laptoptan dizilere sardım yemeğimi sandovic usulü arap yapıp biseyler izlerken yedim böylece tek yiyormusum gibi hissetmedim birde sofra kurmadım çünkü sofrada teklik hissediyordum tabağıma koydum tabağıda çektim önüne koltukta yedim içtim izledim sonra kedimi aldım yanıma ailemin yanındaydı çiçeklerim vardı evimi degistirdim bunlara bi yerden başlayın bence küçük eşyalar ve çiçekler alabilirsiniz taşırken zorluk çıkartmaz yeni gideceğiniz evde muhakkak onlara bir yer bulunur ev dekorlarına bakın bu da sizi azimlendirir hatta ev bakının piyasaya hakim olursunuz. Kendi yapınıza uygun bi yerden ev tutun sessiz ve huzur seven biri iseniz ankaranin nezih yerleri var mesela ben etlikte oturmuştum alışveriş merkezine yakın çarşısı şen ve apartmanım sessiz sakindi
Söylediğiniz her şeyi yapmaya çalışıcam. Çok teşekkür ederimm
 
Herkese merhaba. Ben 23 yaşındayım ve şubat ayında Ankara'ya atandım. Üniversite dahil her zaman ailemin yanındayım. İlk defa tek başıma yaşıyorum. Başlarda özgür olacağımı düşünüp çok mutlu olmuştum ama şubat ayından beri neredeyse her gün işten geldikten sonra benim ne işim var bu şehirde diye kendi kendime üzülüyorum. Burada üniversiteden arkadaşlarım var ama hepsi evli ve kendi düzenlerini kurdukları için benimle sürekli buluşamıyorlar. Buluştuklarında da eşlerini yanlarında getirmek istiyorlar. Ben de bundan hoşlanmıyorum. Uzun zamandır bir ilişkim olmadığı içindir belki ama onları görünce kendimi daha da yalnız hissediyorum.
Annemler geçen aylarda gelip kardeşimle birlikte benim evimde kaldılar. Başlarda çok mutluydum ama sonra ergen kızlar gibi annemle kavga etmeye başladım. Bana alınmaz annem biliyorum ama sonra onlar gidince de birde bunun yüzünden çok kızdım.

İçimde sanki hiç dolmayacak bir boşluk var gibi hissediyorum ve ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum. Buraya da biraz da olsa içimi dökmek için yazdım... Verebileceğiniz tavsiyeler varsa dinlemek çok isterim

sevgili muhendis hanıım, konunuzu okuyunca bir kaç sene önce ki kendimi gördüm gönül isterdi ki bütün yorumlarınızı okuyup ne hissettiğinizi iyice sindirebileyim ama o kadar vaktim olmadı :)
ayaklarımı kaldırımlara sürte sürte yürürdüm dışarı da oyalanıp eve gitmemek için, her eve girdiğimde sanki bir şey boğardı beni, o karanlık, o sessizlik. eve gitmediğim ve sokakta yalnız dolaştığım her saniye şunu söylerdim kendime " sen buraya ait değilsin, nereye aitsen git bul. "
günden güne büyüdü mutsuzluğum hep daha kıymetli yaptım gözümde olmayanları, mesela ailemi. sandım ki onlar olsa çok daha mutlu olurum, onlarla da mutlu olmadım. inandığım bir şey var " mutluluk insanın içindedir, nereye giderse götürür "
şunu kabullenin, arkadaşlarınızın da, anne babanızın da, hatta kardeşlerinizin de bir gün hayat yolu sizden mutlaka ayrılacak. bunun erken olması sizin için daha iyi, tecrübe kazanacaksınız, zamanla kendinize yetmeyi öğreneceksiniz, bir çorba yapıp karnınızı doyurduğunuz da bile kendinizle gurur duyacaksınız, kimseye ihtiyacınız kalmayacak. ben gücümü bunlardan aldım, ne kadar gönül bağınız olsa da insanlarla her akşamın sonunda en nihayetinde herkes kendi evinin yolunu tutmak zorunda.
gezmek, yemek, içmek hikaye. önce ruhunuzu besleyin onu iyileştirin o zaman hayattan haz alacaksınız. size en çok siz gereksiniz.
mümkün olsaydı eğer omuzlarınızı sıkıp " bu günler geçecek " demeyi sımsıkı sarılmayı isterdim.
inanın kendinize 🌸
 
sevgili muhendis hanıım, konunuzu okuyunca bir kaç sene önce ki kendimi gördüm gönül isterdi ki bütün yorumlarınızı okuyup ne hissettiğinizi iyice sindirebileyim ama o kadar vaktim olmadı :)
ayaklarımı kaldırımlara sürte sürte yürürdüm dışarı da oyalanıp eve gitmemek için, her eve girdiğimde sanki bir şey boğardı beni, o karanlık, o sessizlik. eve gitmediğim ve sokakta yalnız dolaştığım her saniye şunu söylerdim kendime " sen buraya ait değilsin, nereye aitsen git bul. "
günden güne büyüdü mutsuzluğum hep daha kıymetli yaptım gözümde olmayanları, mesela ailemi. sandım ki onlar olsa çok daha mutlu olurum, onlarla da mutlu olmadım. inandığım bir şey var " mutluluk insanın içindedir, nereye giderse götürür "
şunu kabullenin, arkadaşlarınızın da, anne babanızın da, hatta kardeşlerinizin de bir gün hayat yolu sizden mutlaka ayrılacak. bunun erken olması sizin için daha iyi, tecrübe kazanacaksınız, zamanla kendinize yetmeyi öğreneceksiniz, bir çorba yapıp karnınızı doyurduğunuz da bile kendinizle gurur duyacaksınız, kimseye ihtiyacınız kalmayacak. ben gücümü bunlardan aldım, ne kadar gönül bağınız olsa da insanlarla her akşamın sonunda en nihayetinde herkes kendi evinin yolunu tutmak zorunda.
gezmek, yemek, içmek hikaye. önce ruhunuzu besleyin onu iyileştirin o zaman hayattan haz alacaksınız. size en çok siz gereksiniz.
mümkün olsaydı eğer omuzlarınızı sıkıp " bu günler geçecek " demeyi sımsıkı sarılmayı isterdim.
inanın kendinize 🌸
Yorumunuz çok duygulandırdı beni, teşekkür ederim. Buraya üye olup konuyu açtığıma çok memnunum. Tüm yorumlar bana bir şeyler kattı ama sizin yorumunuz kalbime dokundu. Kendime daha fazla inanmaya çalışacağım, tekrar teşekkür ederim. <3
 
Yorumunuz çok duygulandırdı beni, teşekkür ederim. Buraya üye olup konuyu açtığıma çok memnunum. Tüm yorumlar bana bir şeyler kattı ama sizin yorumunuz kalbime dokundu. Kendime daha fazla inanmaya çalışacağım, tekrar teşekkür ederim. <3

yaa duygulanmamalıyım hayıırr :') ne mutlu bana içinize dokunabildiysem, umut olabildiysem. hayatta her duygu yaşanmak için var, bunu da deneyimlemiş olacaksınız. öyle bakın, kendinizi dibe çekmeyin.<3
 
Herkese merhaba. Ben 23 yaşındayım ve şubat ayında Ankara'ya atandım. Üniversite dahil her zaman ailemin yanındayım. İlk defa tek başıma yaşıyorum. Başlarda özgür olacağımı düşünüp çok mutlu olmuştum ama şubat ayından beri neredeyse her gün işten geldikten sonra benim ne işim var bu şehirde diye kendi kendime üzülüyorum. Burada üniversiteden arkadaşlarım var ama hepsi evli ve kendi düzenlerini kurdukları için benimle sürekli buluşamıyorlar. Buluştuklarında da eşlerini yanlarında getirmek istiyorlar. Ben de bundan hoşlanmıyorum. Uzun zamandır bir ilişkim olmadığı içindir belki ama onları görünce kendimi daha da yalnız hissediyorum.
Annemler geçen aylarda gelip kardeşimle birlikte benim evimde kaldılar. Başlarda çok mutluydum ama sonra ergen kızlar gibi annemle kavga etmeye başladım. Bana alınmaz annem biliyorum ama sonra onlar gidince de birde bunun yüzünden çok kızdım.

İçimde sanki hiç dolmayacak bir boşluk var gibi hissediyorum ve ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum. Buraya da biraz da olsa içimi dökmek için yazdım... Verebileceğiniz tavsiyeler varsa dinlemek çok isterim
Ne güzel atanmışsınız bunun mutluluğunu yaşayın ben de atanmaya uğraşıyorum neresi olursa olsun yeterki atanayım diye dua ediyorum ve benim gibi sizin yerinşzde olmak isteyen bir sürü insan var. hem de ankara gibi bir yere.. biraz çevre edinmeye çalışın. Bir süre bu his geçmez sonra alışırsınız izinlerde kendi şehrinize gittiğinizde hemen ankaraya dönmek istersiniz oh canım evim dersiniz hatta..
 
Ankaralıyım ama ben de sevemiyorum.Yapılacak aktivite az, trafiği çok, hayat pahalı, insanları soğuk, kendi gri bir şehir burası.Üniveraiteden bir arkadaşım Ankaradaki insanların yüzleri hep mutsuz gibi derdi.İstanbullu bir arkadaşım da burada mecburiyetten yaşanır bura yalnızlar şehri derdi😃 Atanmışaınız alışmaya bakın yerinizde olsam bir hayvan sahiplenirdim o negatif enerjiyi öyle bir alır ki.Hem pandemi bitince onun sayesinde de tatlı dostluklar kurarsınız
 
Herkese merhaba. Ben 23 yaşındayım ve şubat ayında Ankara'ya atandım. Üniversite dahil her zaman ailemin yanındayım. İlk defa tek başıma yaşıyorum. Başlarda özgür olacağımı düşünüp çok mutlu olmuştum ama şubat ayından beri neredeyse her gün işten geldikten sonra benim ne işim var bu şehirde diye kendi kendime üzülüyorum. Burada üniversiteden arkadaşlarım var ama hepsi evli ve kendi düzenlerini kurdukları için benimle sürekli buluşamıyorlar. Buluştuklarında da eşlerini yanlarında getirmek istiyorlar. Ben de bundan hoşlanmıyorum. Uzun zamandır bir ilişkim olmadığı içindir belki ama onları görünce kendimi daha da yalnız hissediyorum.
Annemler geçen aylarda gelip kardeşimle birlikte benim evimde kaldılar. Başlarda çok mutluydum ama sonra ergen kızlar gibi annemle kavga etmeye başladım. Bana alınmaz annem biliyorum ama sonra onlar gidince de birde bunun yüzünden çok kızdım.

İçimde sanki hiç dolmayacak bir boşluk var gibi hissediyorum ve ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum. Buraya da biraz da olsa içimi dökmek için yazdım... Verebileceğiniz tavsiyeler varsa dinlemek çok isterim
Bir hobi edinin kurslara gidin oradan çevre edinirsiniz şehre alışırsın uz
 
Back
X