hiç bilmediğim bir şehirde tek başımayım

Allahım sen bana konu baslığındaki gibi olmayı nasip et :confused: Evden ise isten eve gelip nasıl bir hayatiniz olmasini bekliyorsunuz ki ? Daha gitmediğim yakın zamanda gideceğim şehirde ev arkadasi buldum,spor salonu buldum, hangi semtte öğrenci-memur cogunluklu öğrendim, yakın olduğu şehirlerde gezilecek yerleri buldum. Bunlar da yetmedi köpeğimle neler yapabilirim bunları bile öğrendim. Siz hic arastirmamissiniz ki. Ama şuna katiliyorum Ankara cirkin bir yer büyüksehir ama gezilecek yeri pek yok. Fakat yaln8z yapabilecehiniz pek cok sey var ağlamak yerine araştırmalisiniz. Ayrıca evden ilk ayrildigimda 14 yasindaydım lisenin yurdunda kaldim. O zamandan beri disaridayım.Oradan nefret ettim ama benim sosyal çevre edinebilme imkânım yoktu. Üniversitede cok sosyaldim her yerden arkadaslarım oldu. Yalniz kaldigimda çok oldu ama hicbir zaman burada ne isim var diye ağlamadım. Biraz güçlü olun.
 
Aaa olur mu hiç öyle şey. Lütfen üzerinizden şu ölü toprağı atın. Bu toprak oldukça hangi şehire giderseniz gidin mutlu olamazsınız.
Siz şuan çevreniz olmadığından böyle hissediyorsunuz.
Ankarada her yer park bahçe. Haftasonlari yapın çayınızı yemeğinizi. Alın kitabınızı. Çimlere oturup insanları gözlemleyerek geçirin vaktinizi..
Pandemi bittiğinde de gitmek için çok güzel bir onerim var. Ankaralingonun her cumartesi zaytung kafede yaptığı yabancı dil konuşma etkinliği.. Benim için cumartesileri vazgeçilmezdi.
 
22 yasinda ailemden uzakta yasamaya basladim, is icin. 2 sene cok zorlandim, gidebildigim her firsatta eskiden yasadigim yere gittim. Her gidis geliste aglardim, evimi benimseyemedim. Misafirmis gibi. Bu seneye kadar.. arkadas cevrem ve bir iliskim olunca adapte oldum tam anlamiyla.
 
Yani konuyu okuyunca şaşırdım açıkçası. Üniversiteyi aile yanında okuyunca böyle mi oluyor diye düşündüm. Ben Ankara’ya üni okumaya geldim küçük bir şehirden 18 yaşındaydım. Okul bitti güneydoğuya tayinim çıktı, 22 yaşındayken yaşıtım erkeklere lisede öğretmenlik yaptım. 3 yıl da orada yaşadım. Kendinize acımayın yani zaten tam tersine mutlu ve umutlu olmanız gerekir normal şartlarda, çok güzel bir yerde iyi bir iş bulmuşsunuz daha ne olsun 😊
 
Hepinize teşekkür ederim cevaplarınız için. Ben de hep hobi edinmek istiyorum ama korona girince araya çoğu yere gidemiyorum. 2 haftadır da evden çalışıyoruz yoğun bir şekilde yemeği bile bazen yiyesim gelmiyor yorgunluktan... İşleri bitirince de direkt olarak depresif mooda giriyorum bazen 1 saat ağladığım oluyor
Memurlar net foruma takıl.Senin gibi insan çok.Ama çok da avcı var dikkat
 
Hepinize teşekkür ederim cevaplarınız için. Ben de hep hobi edinmek istiyorum ama korona girince araya çoğu yere gidemiyorum. 2 haftadır da evden çalışıyoruz yoğun bir şekilde yemeği bile bazen yiyesim gelmiyor yorgunluktan... İşleri bitirince de direkt olarak depresif mooda giriyorum bazen 1 saat ağladığım oluyor

yalnızlığı bir düşman gibi değil de, hayatınızın sadece size ait bir dönemi olarak görmeyi başarabilirseniz evde çok mutlu olursunuz. Yıllarca yalnız yaşadım, sizin psikolojiniz bende başlarda oluyordu, sonradan yalnızlıktan çok ciddi keyif almaya başladım. Evim evrenim oldu. Önce avrupayı gezmeyi hedefledim, 13 ülke gezdikten sonra yeter dedim. sonra araba almayı hedefledim, birkaç sene para biriktirip ailemin de yardımıyla araba aldım, hala da evde yalnız kalmayı özlerim. O dönem film kültürümü çok genişletmiştim, imdb de sürekli yazıyordum, güzeldi o günler

keşke yalnızlığa bir de benim gözümden bakabilseydiniz
ayrıca ankara tiyatro açısından gördüğüm en iyi yerlerden biri. Korona bitince tiyatroları takip etmeye başlayın. Bir yandan para biriktirin bir yandan da devlet tiyatroları ve müzikallerini takip edin.

Hala yalnızlığa alışamazsanız bir kedi alın
 
Ben de mezun oldugumda ilk ankarada calismaya baslamistim gercekten yalnizlik oyle cokmustu ki uzerime.Allahtan ailemin yasadigi sehir yakindi her hafta sonu gidiyordum. Ben de muhendisim makine muhendisleri odasinin tiyatro kulubü vardi o zamanlar coronadan hala var mi bilmiyorum cok guzeldi ankarada benim icin guzel olan tek sey oydu.bu arada makine muhendisi degilim farkli meslek gruplarida katilabiliyordu.Ilginiz var mi bilmiyorum ama adeta yasadiginiz alandan hislerden koparip bambaska seruvenlere giriyorsunuz tavsiye ederim.
 
Bana yalnız yasama korkusu ya da hüznü gercekten çok anlamsız geliyor. Uzaklara gelin gelme mevzusu da öyle. Belli bir yaştan sonra bir düzen, size özel bir yaşam ve yasam alanı yaratma arzusu duymamanız gercekten çok ilginç. Yargılamak için değil gercekten anlayamadigim için yazıyorum. Üniversite için ankara'ya gittim ben. Yüksek lisansımı da bitirip başka bir ilde çalışmaya başladım. Arkadaşsizliktan ya da ailemden uzak olduğum için değil ama sevgilim olmadığı zamanlar yalnızlık duygusu yaşadım. Değilse evim, hayatım, maaş kartım ve tamamen bana ozel bir hayat beni cok murlu etti.
 
Bana yalnız yasama korkusu ya da hüznü gercekten çok anlamsız geliyor. Uzaklara gelin gelme mevzusu da öyle. Belli bir yaştan sonra bir düzen, size özel bir yaşam ve yasam alanı yaratma arzusu duymamanız gercekten çok ilginç. Yargılamak için değil gercekten anlayamadigim için yazıyorum. Üniversite için ankara'ya gittim ben. Yüksek lisansımı da bitirip başka bir ilde çalışmaya başladım. Arkadaşsizliktan ya da ailemden uzak olduğum için değil ama sevgilim olmadığı zamanlar yalnızlık duygusu yaşadım. Değilse evim, hayatım, maaş kartım ve tamamen bana ozel bir hayat beni cok murlu etti.
Açıkçası ben de bu mutsuzluğumun nedenini hayatımda birisi olmamasına bağlıyorum. Çünkü benim planımlarımda tek başıma yaşamak hep vardı. Tek başıma alışverişe gitmeyi, yemek yapmayı, sinemaya gitmeyi vs çook seviyorum. Evle ilgilenmeyi de seviyorum ama sevgilim olsa sanırım her şey daha kolay olurdu
 
deli gibi kavga etmedik çocukça şeylerdi... yeni hayata alışmaya çalışıyorum diyelim
Açıkçası ben de bu mutsuzluğumun nedenini hayatımda birisi olmamasına bağlıyorum. Çünkü benim planımlarımda tek başıma yaşamak hep vardı. Tek başıma alışverişe gitmeyi, yemek yapmayı, sinemaya gitmeyi vs çook seviyorum. Evle ilgilenmeyi de seviyorum ama sevgilim olsa sanırım her şey daha kolay olurdu
Yeni hayata alışmaya çalışmıyorsun. Mutlu olmak için sürekli bir şeyleri beklemeyi kendine hayat felsefesi edinmişsin. "Atanırsam şöyle güzel olacak böyle güzel olacak, evim arabam olsa daha güzel olacak, evet atandım ama sevgilim olsa daha güzel olacak, sevgilim var evet ama evlenmek daha güzel olacak, evlendik ama..... " diye gider bu. Mutlu olmayı şartlara bağlama. Içinde bulunduğun durumla mutlu olmasını öğren. Annen hayatta, uzakta olsa da biliyorsun ki arayınca sesini duyacağım, ( benim annem de babam da hayatta değil) (babanla alakalı bir şey yazmamışsın ) kardeşin var, sağlığın yerinde, rahat rahat nefes alabiliyorsun , canin isteyince engelsiz dolaşabiliyorsun. Elin ayağın tutuyor. Bunlar çok büyük mutluluk ve şükür sebebi
Ayrıca sevgili dediğin şey çok matah bir şey değil. 😒
 
Ben seni çok iyi anladım. Ben de şu an yaşadığım şehire ilk atandığım zaman senin gibiydim. İşin kötü tarafı benim kafama uyacak arkadaşta yoktu. İş arkadaşlarım birbiri ile çok iyi anlaşırdı ama hiç bana göre tipler değillerdi. İlk senem çok kötü geçti. Onlar gezer tozar ben bakardım. Sonra dedim ki benim kime ihtiyacım var ki. Yapmak istediğim çok şey vardı. Görmek istediğim çok yer vardı. Hepsini gördüm; hepsine de gittim. Bu sefer onlar benim peşime takılmak istediler ama bu sefer de ben yalnızlığın tadını alınca onları istemedim. Keyfimin kahyası olmak çok hoşuma gitti. Eşim hayatıma girene kadar yani yaklaşık üç sene böyle devam ettim. Şu an bile kızım biraz büyük olsa tek başıma gider gezer ve nostalji yaparım. Yalnızlığın tadını çıkarmaya bakın. Çok ciddiyim. Hayatınıza birileri girer; birileri çıkar. Baki olan sizsiniz. Unutmayın.
 
Açıkçası ben de bu mutsuzluğumun nedenini hayatımda birisi olmamasına bağlıyorum. Çünkü benim planımlarımda tek başıma yaşamak hep vardı. Tek başıma alışverişe gitmeyi, yemek yapmayı, sinemaya gitmeyi vs çook seviyorum. Evle ilgilenmeyi de seviyorum ama sevgilim olsa sanırım her şey daha kolay olurdu
Sevgili, eş, çocuk, anne, baba, kardeş...maalesef bunların hiçbirisi kalıcı değil. Kendiniz kendinizle mutlu olun.
 
Şuan virüsten dolayı biraz yalnız kalmak daha iyi ama sonraki dönemde iş arkadaşlarınla veya çevrende tanıştığın diğer insanlarla sosyalleşirsin. Ankara büyük şehir yeni hobiler edinirsin. İlk başta böyle hissetmen çok normal
 
Herkese merhaba. Ben 23 yaşındayım ve şubat ayında Ankara'ya atandım. Üniversite dahil her zaman ailemin yanındayım. İlk defa tek başıma yaşıyorum. Başlarda özgür olacağımı düşünüp çok mutlu olmuştum ama şubat ayından beri neredeyse her gün işten geldikten sonra benim ne işim var bu şehirde diye kendi kendime üzülüyorum. Burada üniversiteden arkadaşlarım var ama hepsi evli ve kendi düzenlerini kurdukları için benimle sürekli buluşamıyorlar. Buluştuklarında da eşlerini yanlarında getirmek istiyorlar. Ben de bundan hoşlanmıyorum. Uzun zamandır bir ilişkim olmadığı içindir belki ama onları görünce kendimi daha da yalnız hissediyorum.
Annemler geçen aylarda gelip kardeşimle birlikte benim evimde kaldılar. Başlarda çok mutluydum ama sonra ergen kızlar gibi annemle kavga etmeye başladım. Bana alınmaz annem biliyorum ama sonra onlar gidince de birde bunun yüzünden çok kızdım.

İçimde sanki hiç dolmayacak bir boşluk var gibi hissediyorum ve ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum. Buraya da biraz da olsa içimi dökmek için yazdım... Verebileceğiniz tavsiyeler varsa dinlemek çok isterim
Bende seninle hemen hemen aynı durumdayım. Farklı bir şehre atandım ailemden uzak ve yapayalnız herseyle tek başıma mücadele etmek zorundayım. Küçük bir ilçe ve yapacak bir aktivite, hobi v.s. yok. Özelden yazarsan konuşabiliriz çünkü Ankaraya komsu bir ildeyim.
 
Bundan 2.5 sene once guney dogu asya'da bir ulkeye tek basima tasindim doktora yapmak icin. Ondan once de bir sure ABD'de yasamistim tek basima. Zaten 18 yasinda universite icin sehir degistirdigimden ailemden ayri kalmaya alisiktim. Ben yogun bir yalnizlik duygusu yasamadim ama bende daha cok tum hayatimin degistigini bilmenin agirligi vardi. Dunyanin obur ucuna tasinmak ilk iki hafta cok zordu, neye ugradigimi sasirdim yalan yok ama sonrasinda alistim ve her sey corap sokugu gibi geldi. Ankara size cok guzel firsatlar sunabilir ileride, ben hayatta her seyin bir sebebi olduguna inaniyorum. Umarim cok mutlu olursunuz.
 
Herkese merhaba. Ben 23 yaşındayım ve şubat ayında Ankara'ya atandım. Üniversite dahil her zaman ailemin yanındayım. İlk defa tek başıma yaşıyorum. Başlarda özgür olacağımı düşünüp çok mutlu olmuştum ama şubat ayından beri neredeyse her gün işten geldikten sonra benim ne işim var bu şehirde diye kendi kendime üzülüyorum. Burada üniversiteden arkadaşlarım var ama hepsi evli ve kendi düzenlerini kurdukları için benimle sürekli buluşamıyorlar. Buluştuklarında da eşlerini yanlarında getirmek istiyorlar. Ben de bundan hoşlanmıyorum. Uzun zamandır bir ilişkim olmadığı içindir belki ama onları görünce kendimi daha da yalnız hissediyorum.
Annemler geçen aylarda gelip kardeşimle birlikte benim evimde kaldılar. Başlarda çok mutluydum ama sonra ergen kızlar gibi annemle kavga etmeye başladım. Bana alınmaz annem biliyorum ama sonra onlar gidince de birde bunun yüzünden çok kızdım.

İçimde sanki hiç dolmayacak bir boşluk var gibi hissediyorum ve ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum. Buraya da biraz da olsa içimi dökmek için yazdım... Verebileceğiniz tavsiyeler varsa dinlemek çok isterim
23 yaşındasınız ve bütün arkadaşlarınız evli mi? :olamaz:
 
ben 24 senedir ankaradayım sülalemde burda ama bende hala 24 senedir burda ne yapiyoruz ya biz diyorum.
aidiyet duygusu sanirim
insan dogdugu topraklari ozluyor hep
94 de geldim ben de .nereye gitsem 3 gün sonra Ankara yı özlüyorum .Halbuki ne gezecek ne de gidecek yeri var bu şehrin.kapalı alanlar da sinema tiyatro sergi vs.dışında hayat yok.ama seviyorumm gene de namıssızı:halay:
 
Back
X