Howl'un Kitap Kulübü 🏰

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Yalancının Çocuğu bitti,son 25 sayfayı da okudum.
Kısaca bahsetmem gerekirse kirli adamların parasını aklayan bir muhasabeci (Sara)polis zoruyla(babası da suçludur ve eğer şahitlik yapmazsa babası gibi hapise gireceğini söylerler) şahitlik yapması karşılığında tanık koruma programına alınip bir sahil kasabasına yerleştirilir. Mahkeme gününe kadar orada yaşayacaktır arabası,evi,işi herşeyi hazırdır ve tabi ki takip ediliyordur Fbi tarafından tüm adımları kacma ihtimaline karşı ama Sara'nın başka planları vardır.
Yan komşusunun çocukları ile tanışır.
Fırtına sebebiyle telefon hatları çöker ve yollar kapanır,fırsattan istifade kaçıp yeni bir hayata başlayacakken çocukları da yanına almıştır/almak zorunda kalmıstir ve olaylar gelişir.
Yılın 6.kitabı da bu oldu.
Tavsiye edermiydim diye sorarsanız,sıkmıyor,yormuyor kitap bence hızlıca ,kolay okunabilen bir kitap. Elinde olanlar yada merak edenler okuyabilir.
 
Selam kızlar . Bayadır uğrayamıyorum, karne günü okuldan sonra bir arkadaşla dışarıdaydım. Sonra da başka bir arkadaşta kaldım ama çok geç yattık, dünün büyük kısmını gecenin uykusuzluğunu telafi etmeye çalışıp uyuyarak geçirdim .

Kedim Gece’yle bugün Van’a geldik. Yarın Antalya’ya uçağımız var. Nişanlım dün gitti İstanbul’a ailesinin yanına. Biz de Gece hanımla onun evinde kalıyoruz bu akşam. Valize dolusuyla kitap aldım ama bazılarını gereksiz yere mi aldım yanıma diye de sorguluyorum, 10 günüm falan var Antalya’da. Tatilde Tanıştığımız İnsanlar kitabının pdf’ini buldum. Onu ve Kadınlarda DEHB İçin Radikal Bir Rehber kitabını burada bırakmaya karar verdim. Yanıma Suç ve Ceza’yı, İyi Kız Ölüme Çok Yakın kitabını ve Hizmetçi’nin Sırrı kitaplarını almaya karar verdim. Bir de şubat ayı ortak okumalarından Dorian Gray’in Portresi var. Ona da başlarım diye düşünüyorum. Bir kısmını üniversitede okumuştum, hatırladığım yerleri arada atlayabilirim .

Suç ve Ceza, bir şekilde bizde 2 tane olmuş, okuldan hediye geldi nişanlıma, o yüzden yanımda götürüp Antalya’da bırakacağım.
 
Karlı bir günden günaydın

Lambayı yakma, bırak,
sarı bir insan başı
düşmesin pencereden kara.
Kar yağıyor
karanlıklara.
Kar yağıyor
ve ben hatırlıyorum.
Kar...
Üflenen bir mum gibi söndü
koskocaman ışıklar..
Ve şehir
kör bir insan gibi kaldı
altında yağan karın.
Lambayı yakma, bırak!
Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların
dilsiz olduklarını anlıyorum.
Kar yağıyor
ve ben hatırlıyorum.

 




Daskyleion Antik Kenti - Balıkesir​

Daskyleion Antik Kenti, Bandırma’nın 30 kilometre güneyinde herkes tarafından bilinen Kuş Cenneti'ne çok yakın Ergili Köyü'nün 2 kilometre doğusunda Kuş Gölü' nün güney-doğu ucunda yer almaktadır. MÖ 7'nci yüzyılda Daskylos adıyla bilinen ünlü Lydia Kralı’nın, Sardis’ten hanedan kavgaları nedeniyle buraya gelmesiyle kent Daskyleion adını almıştır. Kralın Daskyleion’da doğan oğlu Gyges daha sonra Lydia’ya geri çağrılmıştır. Gyges Lydia’ ya kral olduktan sonra şehre Daskyleion denilmiştir. Çünkü Daskyleion "Daskylos’un yeri" anlamındadır. Bu ismi MÖ 650 yıllarında almıştır.
Daskyleion da Troya gibi erken dönem yerleşimlerinin olduğu kenttir. Bazı antik yazarlara göre MÖ 12'nci yüzyıl Aoellerden bir grup Daskyleion’a gelip yerleşmişler, ancak kenti daha önceki dönemlere (Kalkolitik Dönem) götürecek buluntular yüzey araştırmalarında ele geçmiştir. Bölgede ilk araştırmayı 1952 yılında Kurt Bittel yapmıştır. Antik metinlerin verdiği coğrafi bilgileri de değerlendirerek Daskyleion'un bugünkü adı olan Hisartepe'yi belirlemiştir. Daha sonra 1954 yılında Prof. Dr. Ekrem Akurgal kazıya başlamıştır. 1960 yılına kadar devam eden kazı, 1988 yılında Prof Dr. Tomris Bakır tarafından yeniden başlatılmıştır.
Kuş Cenneti (Paradeisos) ve Daskyleion, doğal ve tarihi çevre kavramında ele alınan bütünleşmiş iki olgudur. Doğa güzellikleri ve yörenin güçlü bir jeopolitik konuma sahip olması nedeniyle Daskyleion, kuş gölünün (Daskylitis) güneyine kurulmuştur. Çünkü tüm antik yazarlar Daskyleion ve Paradeisos’un güzelliğinden övgü ile bahsetmektedir. MÖ 334 yılında Büyük İskender (Makedonyalı Alexandros) bir dünya imparatorluğu kurmuş olan Persleri ortadan kaldırmaya karar verdiği zaman, Pers Satraplığı (Genel Valilik) merkezi olan Daskyleion’uda ününü ve güzelliğini duyduğu Paradeisos için ele geçirmeyi düşünmüştür. Büyük İskenderden önceki dönemlerde de Trakya, Boğazlar, Marmara Denizi, Propontis ve Küçük Frigya bölgelerinin hem kontrolünü, hem de siyasi ve ekonomik yönetimini ellerinde tutma yetkisine önem vermiş devletler, Anadolu' daki jeopolitik konumunun ciddiyeti nedeniyle Daskyleion’ da her devirde etkin olan bir kale ve yerleşimin varlığını korumuşlardır. İşte bu amaca yönelik Daskyleion, sırayla Frig, Lydia, Akhaemenid, Makedonya ve Hatta Bizanslılar tarafından güçlü kale niteliği korunmuş bir merkez olarak özenle imar edilmiş, ekonomisi üst düzeyde tutulmuş ve ünlü idarecilerin yönetimine bırakılmıştır.

Daskyleionda yaşamış olan bu devletlere ait maddi kalıntılar, yapılan arkeolojik kazılarda yavaş yavaş gün ışığına çıkartılmıştır. Günümüzden yaklaşık 5 bin yıl öncesine ait Prehistorik Çağ'larda bu yöredeki yerleşimi kanıtlayan taş baltalar ve çakmak taşından dilgiler yanında MÖ1700-1800 yıllarına tarihlenen steatitten yapılmış bir Babil ürünü silindir mühür, hem yörenin, hem de Anadolu’nun bu tarihlerde Ön Asya kültürleri ile olan ilişkilerine işaret etmektedir. MÖ 2 bin yılının ortalarından, bin yılın başlarına kadar Batı Anadolu’nun tümünün yaşadığı ve nedeni bilinmeyen bir karanlık devrin arkasından MÖ1200'lerde Dorlar diye adlandırılan kavim, kuzeyden önce kıta Yunanistan’a sonrada Trakya ve Boğazlar üzerinden geçerek Daskyleion’a gelmişler, ancak bu kavime ait herhangi bir buluntu ele geçmemiştir. Dor’lardan sonra ise Trakyadan Anadolu’ya göç eden Friglerin bu yörede yerleştiklerini gösteren hem yazılı belgeleri, hem de onların kullandıkları seramikler kazılarda gün ışığına çıkartılmıştır. Bir Frig adak yazıtını içeren, kırık haliyle bile boyu bir metreyi geçen bir mermer blok Anadolu Eski Çağ tarihi coğrafyası ile birlikte Frigya Bölgesi'nin sınırlarını değiştirmiştir.

Yeni bir haftadan herkese günaydınlar


Kimler neler okuyor bir yoklama alalım


Life light
Levaiz
Eleadora
M MrsDelfino
O Orangegreysky
bir civciv annesi
Nowaybabe
Keira-
K Kitapkontesi
Arrietty_
Disipline Girmis BirKadin
yet07
Limonsuzzcay
Jawlensky
Istenmeyentuyy
E Etkili Eleman
U UcanSupurge
C Capanin Gururu Teyom
mimesis
nemesis
T tofy92
sevayd
A Atalanteda
Kukrim
Less-is-More
choccywhoccydoodah
Natsume
Mrsay
YEKTA31
 
Günaydın. Lanetli Tavşan ı okuyorum ben
 
TAŞ MECLİSİ bitti.

Grange kitapları beni hiç bir zaman üzmedi. bol aksiyonlu bir sonraki sayfada ne olacağını merak ederek okuğum bir kitap oldu. Konusuna gelecek olursak;

Diane adlı genç kadının bir yetimi evlat edinmesiyle başlıyor olay. Geçirdikleri kaza sonrasında Diane kendini anlamlandıramadığı olaylar içinde bulşuyor ve aksiyon başlıyor. Bu noktadan sonra yazacaklarım spolier olur.
 
Grange, beni her zaman şaşırtmayı başaran, muhteşem bir yazar. Taş Meclisi de harika bir kitaptı
 
Günaydın. Sağlıklı, huzurlu, mutlu, bol okumalı bir hafta diliyorum.
Yarıyıl tatili boyunca ailemin yanındayım. Çok okuma yapamam gibi geliyor. Yeni kitaba henüz başlayamadım.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…