- Konu Sahibi obiviyante
-
- #21
ben senin gibi bir kaç kişi tanıdım ve şimdi bu sekilde konuşan sen başka bir olay olduğu zaman iyi ki böyle yaşamışım der gibi duruyorsun.31 yaş bence farkındalık için çok geç.bu senin yaşadığın başka bir şeyDeğişmek değil ama bu farkındalık daha erken oluşabilirdi belki onu demek istiyorum. Yoksa insanın çekirdek kişiliği değişmez tabi.
Ne demek istediğinizi anlamadım. Ben yaşadıklarımdan pişman değilim çünkü pişman olacak şeyler yapmadım. Sadece şu anda mükemmel olmaya çalışmanın karşındaki kişinin seninle ilgili düşüncelerini değiştirmeyeceğini anladım. Özellikle iş hayatı çok etkili oldu bunda. Sen tam mesai çalış, debelen adamlar işine geldiği gibi yorumluyorlar. İşi sadece çalışmak olan insanların işlerini iyi yapmadıklarıyla suçlandıklarını gördüm misal.ben senin gibi bir kaç kişi tanıdım ve şimdi bu sekilde konuşan sen başka bir olay olduğu zaman iyi ki böyle yaşamışım der gibi duruyorsun.31 yaş bence farkındalık için çok geç.bu senin yaşadığın başka bir şey
verdiğiniz örnek pek alakalı gelmedi.hele bu ülkede şekilciliğin her şey olduğu bir ülkede bunun doğru oldugunu düşünmek büyük bir hata.kendine güven ise tamamen farklı bir şeyNe demek istediğinizi anlamadım. Ben yaşadıklarımdan pişman değilim çünkü pişman olacak şeyler yapmadım. Sadece şu anda mükemmel olmaya çalışmanın karşındaki kişinin seninle ilgili düşüncelerini değiştirmeyeceğini anladım. Özellikle iş hayatı çok etkili oldu bunda. Sen tam mesai çalış, debelen adamlar işine geldiği gibi yorumluyorlar. İşi sadece çalışmak olan insanların işlerini iyi yapmadıklarıyla suçlandıklarını gördüm misal.
Anlamadım. Teşekkür ederim paylaşımın için.verdiğiniz örnek pek alakalı gelmedi.hele bu ülkede şekilciliğin her şey olduğu bir ülkede bunun doğru oldugunu düşünmek büyük bir hata.kendine güven ise tamamen farklı bir şey
Bende üç tane vardı, üniversitedeyken...sizin yaradılısınız bu sekılde davranmaya müsaitmiş
bu arada ben de bursalıyım
hiç kim ne der ne soyler dıye dusunmedım
lise donemınde sol kulagımda 7 delik vardı
hayatı dolu dolu yasadım
renklı tokalara bıle laf edecek bir hala
Bursanın neresınde yasıyor acaba
En iyisi...Ben de hiç takmazdım ama annem baya stres yapardı çevreyi
Bu bir kişilik özelliği sanırım. Nasıl oldu bilmiyorum. Kafamda bir mum yandı bildiğin.Ben hala anlattığın gibi yaşıyorum.
31 de anlaşılıyorsa iyi.
1 yıl sonra kendimi düzelteyim razıyım.
Bıktım herkesi, her şeyi çok ciddiye alan akılsız başımdan..
Bu bir kişilik özelliği sanırım. Nasıl oldu bilmiyorum. Kafamda bir mum yandı bildiğin.
güzel yazmışsın da madem bu kadar ince ruhlusun niye millete laf batırıp duruyorsun forumda neyseSelam sevgili hanımlar;
31 yaşındayım. Bursa' da doğdum. Mahallemizin tamamı akrabalarımızdan oluşuyordu neredeyse. Çok severim doğup büyüdüğüm mahalleyi. Bir gün oradan ayrılabileceğim, hatta orayla bağımın tamamen kopacağı aklımın köşesinden bile geçmezdi. Anneannemin ölümüyle ayrıldık oturduğumuz binadan. Çok anılarım var herkeste olduğu gibi.
Ben hayatı boyunca milletin lafına sözüne çok itibar eden birisi oldum. Hatta uzun yıllar bir başkasının ne düşündüğü benim için benim ne düşündüğümden önemli oldu mesela. Birilerinin arkamdan kötü bir şeyler söyleme ihtimali beni çok korkuturdu.
Allah rahmet eylesin bir halam vardı yakın zamanda vefat etti. Çok dedikoducuydu. Sırf onun dedikodularına malzeme olmamak için yıllarca saçlarıma fön bile çektirmedim. Üniversiteye başlayana kadar hiç makyaj yapmadım, korkumdan renkli toka bile takmadım. Hiç kot pantolon giyinmedim. Ben çocukken şu kısa taytlar modaydı hatırlarsınız. Ben çok istemiştim annem almıştı. Giyindim dışarıya çıktım. Dayım gördü Allah rahmet eylesin. Bana kızdı, kızınca çok utandım bir daha giyinmedim mesela.
Bir keresinde lisede bir ortak sınavdan düşük bir puan aldım. Sanki eğitim hayatım dibe vurmuş gibi hunharca ağladığımı hatırlıyorum. Dayımlar yan dairemizde oturuyorlardı. Kızlarının odası benimkiyle bitişikti, sürekli duvarımı dinlerlerdi. Ağladığımı duymuşlar dayıma "Sınıfta kaldı herhalde!" deyip benimle alay etmişler. Bunun için günlerce yas tutmuştum mesela.
Çok takılırdım insanların tepkilerine onu demek istiyorum.
Eğitim hayatım boyunca hiç okuldan kaçmadım. Üniversite hayatım boyunca hiç devamsızlık yapmadım. Eşimle tanışana kadar hiç erkek arkadaşım olmadı mesela, istemedim. Sevgililiği geçtim normal erkek arkadaşımda yoktu. Annem yıllardır Maltepe içer, bildiğin şark tütünü! Ben ağzıma sigaranın "S" sini sürmedim. Hiç alkol almadım. Sanki bunlardan birisini yapsam kıyamet kopacak sanıyordum.
Ben dini hassasiyeti olan bir insanım forumdaki arkadaşlar bilir. Allah biliyor ya onun rızası için vazgeçtiğim hiçbir şeyden pişman değilim yanlış anlaşılmasın. Sadece kendimi nasıl kumpasa aldığımı anlatmak istiyorum size.
Böylece yıllar geçti. Bir kız kardeşim var benden 13 yaş küçük. Benden çok farklıdır. Dünya umurunda değildir. Bakımlıdır, makyajını yapar. Her türlü sosyal aktiviteye katılır. Geniş bir arkadaş çevresi var içinde erkeklerinde olduğu. Bikinide giyer, denize de gider. Ama onunda kendine göre kuralları var tabii. Güveniyoruz ona.
Bazen soruyorum kendime. Sen bunca zaman bu kadar sıktın kendini, mükemmeliyetçi olmayı bir maharet saydın. Kendini gerdiğin yetmedi etrafındaki insanlarında aynı hassasiyetlere sahip olmasını bekledin. Olmadılar diye kendini dahada üzdün. Kız kardeşin senin gibi değil. Ne oldu? Kıyamet mi koptu? Dünya yörüngesinden mi çıktı? İnsanlara bu kadar takıldın da ne oldu yani? Dünya acaba gerçekten de benim düşündüğüm kadar ciddi ve önemli bir yer miydi? Sorup duruyorum.
Bir gün annemle konuşuyoruz. Sordum ona "Neden beni hiç yönlendirmedin? Neden bana hiç nasihat vermedin? Ne bileyim sonuçta annemsin, büyüğümsün." Aldığım cevap "Sen hiç hata yapmadın ki!".
Aklımdan geçen "İyi halt etmişim!"...
Keşke hata yapsaydım. Belki o hayat dolu, neşe dolu geçmesi gereken günlerime ait çok daha coşku dolu anılarım olurdu.
Yaşla mı alakalı bilmiyorum. Bu aralar bu tür bir farkın dalık oluştu bende.
Sonuç;
"Anladım ki siz ne yaparsanız yapın eğer karşınızdaki insan veya insanlar size güzel gözlerle bakıyor ve size iyi niyetle yaklaşıyorlarsa sizde hata aramayacak ve iyi şeyler göreceklerdir. Eğer karşınızdaki size kötü gözlerle bakıyorsa ve size kötü niyetle yaklaşıyorsa siz ne yaparsanız yapın hatta mükemmel bile olsanız sizin arkanızdan konuşacak ve sizi tenkit edecektir. Velhasıl kelam kimin ne dediğin hiçbir önemi yok!"...
Öyle paylaşmak istedim. Ben bu farkındalığa geç eriştim. Belki benimle aynı durumda olan hanımlar vardır. Başkalarının ne düşündüğüyle uğraşarak boş yere endişelendiklerini söylemek istiyorum onlara.
Sevgiler...
İnce ruhlu olmak ayrı ödlek, kaypak, işine geldiği gibi yorumlamak, iftira atmak ayrı. Böyle insanlara asla tahammülüm yok. Sonrasında haksızlığa uğrayıp üzüleceğimi bilsemde basarım lafı. Senin yaran nedir hayırdır?güzel yazmışsın da madem bu kadar ince ruhlusun niye millete laf batırıp duruyorsun forumda neyse
hani diyorum bir insan o mu bu mu yani...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?