Üzüntünün sebebi biz kadınların şartlanmışlığı; evim, düzenim, hayallerim, aşkım dörtlüsüne o kadar sıkı sarılıyoruz ki onlarsız bir hayatı düşünemiyoruz. Evcilik oynayarak büyüyen çocuklarız, el kadarken kodlanıyor bunlar beynimize. Ne kadar okursak okuyalım, ne kadar çalışırsak çalışalım hepsi bu dört hedef için. Bundan başka dünyaları öğrenemediğimiz için gelecekten korkuyoruz. Şu anda yolunda giden bir evliliğim var ama başka hayatları biliyorum çünkü 36 yaşında evlendim. Şimdi baktığımda bunun büyük şans olduğunu anlıyorum çünkü onsuz yaşamayı da biliyorum. Sende öğreneceksin inan, bu döngünün dışına çıktığında neleri kaçırdığını, üzülerek geçen yıllarının ne kadar büyük kayıp olduğunu anlayacaksın ve evladına daha faydalı olacaksın, onun da başka hayatları öğrenmesine öncü olacaksın, tıpkı benim annem gibi. Kendine güven, inan bana iyileşeceksin ve o adamı asla özlemeyeceksin. Zaman çok değerli bir hazine onu asla boşa harcama, yaşamaya başla. Yaşamak için onun karısı olmak zorunda değilsin. Sen değerlisin ve özelsin, her şeyden önce kadınsın ve annesin bunlar aşktan çok daha değerli. Seni aşağı çeken, üzen, ağlatan, gururunu inciten, dünyanıza senin verdiğin değeri vermeyen hoyrat bir adama ihtiyacın yok nefes almak için, kendine inan, çok iyi olacaksın