Merhabalar kızlar,
Size çok uzun bir hikaye, kendi hikayemi yazmak istedim. Çünkü artık sona yaklaşıyoruz gibi gelyor bana ve ne yapacağımı bilmez bir haldeyim, öylece izliyorum olanları uzaktan. 3 yıl oldu evleneli. Evlenmeden önce de 4 senelik bir mazimiz var. Beraberken, benim alışkanlıklarıma, giyinişime çok müdahale etti ve beni çok değiştirdi. Anlayacağınız çok taviz verdim kendimden ve tabi ki taviz tavizi doğurdu. Babasını kaybetmiş biz tanışmadan evvel eşim ve dul annesinin ve kız kardeşlerinin tüm bakımını üstlenmiş. Bana dedi ki evlenirken "aynı ev, başka yolu yok". olmaz dedim tabi ki. yapamazdım, rahat edemezdim mutlu olamazdım ve mutlu edemezdim.
Kabul etmeyince şartları esnetti kendince, aynı apartman, karşılıklı daireler ve ailemin kirasının bizim tarafımızdan karşılanması dedi. Ayrıca annemleri hiç bir zaman yanlız bırakmayacağız dedi. Bunu kabul ettim işte, annesi iyi biri, olur dedim ben de. ama eşim evlenirken evi benim rahatım için yan apartmandan tuttu aynı apartman imkanı varken. minnettardım. Düğünümüzü kendi maddi gücümüzle yaptık. Annesinden herhangi maddi bir destek almadık. Eşyaları kendimiz aldık ve hatta annesinin bana taktığı bilezikleri de düğünden sonra ona ödedik. Ailemin bunlardan haberi yok. Düğünü onların yaptığını ve bilezikleri de onların taktığını sanıyorlar. Benim ailem hem çeyiz açısından hem de düğünde bize fazlasıyla destek oldu. Daha düğün sabahı, ailesi ona olan bağlılıkları ve onu kaybetme korkuları yüzünden kendi halledebilecekleri bir iş için eşimi aradılar. ve biz daha o sabah kavga ettik.
Evlendik ve benim işyerim onun ailesinin ve evimizin olduğu yerden yaklaşık 2,5 saat uzakta bir ilçedeydi. Her gün 5 saatim yolda geçiyordu Buna rağmen evimin işini hiç aksatmadım. temizliğimi bulaşığımı elimden geldiğince mükemmel olmasa da yaptım ve eşimden hiç bir yardım beklemedim. bu beni kırdı ama sesimi çıkarmadım çünkü annesi hemen yanımızdaydı ve beni alttan alttan "sen altından kalkamazsan annem kalkar, benim yemeğim zaten yapılıyordı" şeklinde tehditlerle kontrol altına aldı. Birlikteyken çok mutluydum, hoşlandığımız şeyler ortaktı, çok eğleniyorduk ama buna rağmen ilk 3 ayımız kabus gibi geçti. Her gece ailesindeydik, saat 11 e kadar oturup eve geçiyorduk. Hafta sonları bir günümüz mutlaka onlarla, ikinci günümüzde de ben evde işlerle başbaşa, eşim onlarla beraberdi. düzelecek diyordu, alışacaklar... ama ben çok mutsuzdum, eve gidişimi bile geciktirmeye çalışıyordum, gitsem ne olacak ki zaten diye. bir kaç çok büyük kavgamız oldu. ben ailesine gitmek istemediğim için ya da onların bize gelmesi söz konusu olduğunda suratım asıldığı için. ama ailesine hiç bir şey belli etmedik. kan kustuk, kızılcık dedik. sonra düzelmeye başladı. ben de kabullendim sanırım, onunla da alakası var. ve ayrıca kendim için bir gün ayarladım, haftada bir iki gün arkadaşlarımla buluştum.eşim her gün görse de ben haftada 4 gün falan görüyordum onları, diğer zamanları kendimize ayırıyorduk. onlara hiç bir zaman hizmette kusur etmedim. ufak tefek problemlerimiz oldu tabi, ama bir şekilde aşıldı. bunda benim bir kez ciddi ciddi evi terketmeye kalkmam etkili oldu mu blemiyorum. olmadığını düşündürttü bana.
şimdi 3. yılımız bitti. kah gülerek, koşarak, kah ağlayarak tökezleyerek geldi ilişkimiz bu günlere. şimdi görümcelerimden birinin nişanı gündeme geldi. bu mesele ortaya çıkmadan az evvel, eşim içe dönük bi insanken dışa dönmeye başladı. arkadaşlarıyla normalden fazla görüşür oldu ve kendim için bi şeyler yapmam lazım gibi bir düşünceyle yaptı bunu. sonra bencilleşmeye başladı ve bunu açık açık da söyledi "artık herkes kendini düşünsün, ben de kendimi düşünmeye başlıyorum" diye. Kabalaşmaya başladı, hem ailesine hem bana karşı. Sonra farklı istekleri ortaya çıktı, yok arkadaşlarıyla yurtdışı gezilere gidecekmiş, boks yapacakmış falan filan. ben de bu isteklerine abartılı tepkiler verdim bazen. ben onun bunalıma girdiğini düşünüyorum şu an.
ve şimdi görümcem de evleneceğinden dolayı bana açık açık "artık ailemle daha fazla birlikte olcaz" dedi, sonra bazı konuşmalarda boşanmayı ima etti "sen şimdikini bile kaldıramıyorsun, kardeşim evlenince daha da çok görüşcez, hatta aynı apartmana taşıncaz o zaman napacaksın seni de üzmek istemem" gibisine. ben "haklısın, boşansak daha iyi o zaman" dediğimde de "yok ben öyle bi şey demedim" diyor. yani bana beni deniyor, göze alabilir miyim alamaz mıyım diye gibi geliyor. ben "tekrar evlenirim ben" dediğimde mesela, "ben çıldırırım" diyor.
ve ben şu an kendimi mahvolmuş, bitmiş hissediyorum. yoruldum, bunlardan yoruldum. onun beni yaptığım fedakarlıklara rağmen bencillikle suçlamasından yoruldum. hep daha fazlasını beklemesinden yoruldum. canım da acıyo, ilişkimiz nasıl buralara geldi diye. ben bağımlılıklar azalır diye düşünürkeni daha da arttı. etrafımdaki insanlara bakıyorum, kayınvalideleriyle görüşmüyorlar bile. kötü bişey olduğundan değil. öylesine. babası ölmüş olanlar da var damatların. evlerini damat tarafı düzdü, evlerini, eşyaları onlar aldı, dal dal bilezik takıldı. benimse her ay ister istemez ince bir bilezik kadar desteğim oluyor ailesine. ve çok aman aman ihtiyaçları olduğundan değil. kardeşleri özençlerinden kalmasın diye. ve arkadaşlarımın eşleri onlara bağlı, hiç bir konuda müdahale etmiyorlar. ben halbuki, aldatmaya özenen, bunu zaman zaman hissettiren ama dini sebeplerle yapmayan bir erkekle beraberim. bütün bunları düşündükçe haksızlığa uğruyorum gibi geliyor. çok ciddi acı bir haksızlığa. her gün aklımda boşanmak var. her kafamı kaldırdığımda. ben napmalıyım, bunalımda mıyım Allah bana ve ihtiyacı olan herkese yardım etsin... be ne yapayım?
Size çok uzun bir hikaye, kendi hikayemi yazmak istedim. Çünkü artık sona yaklaşıyoruz gibi gelyor bana ve ne yapacağımı bilmez bir haldeyim, öylece izliyorum olanları uzaktan. 3 yıl oldu evleneli. Evlenmeden önce de 4 senelik bir mazimiz var. Beraberken, benim alışkanlıklarıma, giyinişime çok müdahale etti ve beni çok değiştirdi. Anlayacağınız çok taviz verdim kendimden ve tabi ki taviz tavizi doğurdu. Babasını kaybetmiş biz tanışmadan evvel eşim ve dul annesinin ve kız kardeşlerinin tüm bakımını üstlenmiş. Bana dedi ki evlenirken "aynı ev, başka yolu yok". olmaz dedim tabi ki. yapamazdım, rahat edemezdim mutlu olamazdım ve mutlu edemezdim.
Kabul etmeyince şartları esnetti kendince, aynı apartman, karşılıklı daireler ve ailemin kirasının bizim tarafımızdan karşılanması dedi. Ayrıca annemleri hiç bir zaman yanlız bırakmayacağız dedi. Bunu kabul ettim işte, annesi iyi biri, olur dedim ben de. ama eşim evlenirken evi benim rahatım için yan apartmandan tuttu aynı apartman imkanı varken. minnettardım. Düğünümüzü kendi maddi gücümüzle yaptık. Annesinden herhangi maddi bir destek almadık. Eşyaları kendimiz aldık ve hatta annesinin bana taktığı bilezikleri de düğünden sonra ona ödedik. Ailemin bunlardan haberi yok. Düğünü onların yaptığını ve bilezikleri de onların taktığını sanıyorlar. Benim ailem hem çeyiz açısından hem de düğünde bize fazlasıyla destek oldu. Daha düğün sabahı, ailesi ona olan bağlılıkları ve onu kaybetme korkuları yüzünden kendi halledebilecekleri bir iş için eşimi aradılar. ve biz daha o sabah kavga ettik.
Evlendik ve benim işyerim onun ailesinin ve evimizin olduğu yerden yaklaşık 2,5 saat uzakta bir ilçedeydi. Her gün 5 saatim yolda geçiyordu Buna rağmen evimin işini hiç aksatmadım. temizliğimi bulaşığımı elimden geldiğince mükemmel olmasa da yaptım ve eşimden hiç bir yardım beklemedim. bu beni kırdı ama sesimi çıkarmadım çünkü annesi hemen yanımızdaydı ve beni alttan alttan "sen altından kalkamazsan annem kalkar, benim yemeğim zaten yapılıyordı" şeklinde tehditlerle kontrol altına aldı. Birlikteyken çok mutluydum, hoşlandığımız şeyler ortaktı, çok eğleniyorduk ama buna rağmen ilk 3 ayımız kabus gibi geçti. Her gece ailesindeydik, saat 11 e kadar oturup eve geçiyorduk. Hafta sonları bir günümüz mutlaka onlarla, ikinci günümüzde de ben evde işlerle başbaşa, eşim onlarla beraberdi. düzelecek diyordu, alışacaklar... ama ben çok mutsuzdum, eve gidişimi bile geciktirmeye çalışıyordum, gitsem ne olacak ki zaten diye. bir kaç çok büyük kavgamız oldu. ben ailesine gitmek istemediğim için ya da onların bize gelmesi söz konusu olduğunda suratım asıldığı için. ama ailesine hiç bir şey belli etmedik. kan kustuk, kızılcık dedik. sonra düzelmeye başladı. ben de kabullendim sanırım, onunla da alakası var. ve ayrıca kendim için bir gün ayarladım, haftada bir iki gün arkadaşlarımla buluştum.eşim her gün görse de ben haftada 4 gün falan görüyordum onları, diğer zamanları kendimize ayırıyorduk. onlara hiç bir zaman hizmette kusur etmedim. ufak tefek problemlerimiz oldu tabi, ama bir şekilde aşıldı. bunda benim bir kez ciddi ciddi evi terketmeye kalkmam etkili oldu mu blemiyorum. olmadığını düşündürttü bana.
şimdi 3. yılımız bitti. kah gülerek, koşarak, kah ağlayarak tökezleyerek geldi ilişkimiz bu günlere. şimdi görümcelerimden birinin nişanı gündeme geldi. bu mesele ortaya çıkmadan az evvel, eşim içe dönük bi insanken dışa dönmeye başladı. arkadaşlarıyla normalden fazla görüşür oldu ve kendim için bi şeyler yapmam lazım gibi bir düşünceyle yaptı bunu. sonra bencilleşmeye başladı ve bunu açık açık da söyledi "artık herkes kendini düşünsün, ben de kendimi düşünmeye başlıyorum" diye. Kabalaşmaya başladı, hem ailesine hem bana karşı. Sonra farklı istekleri ortaya çıktı, yok arkadaşlarıyla yurtdışı gezilere gidecekmiş, boks yapacakmış falan filan. ben de bu isteklerine abartılı tepkiler verdim bazen. ben onun bunalıma girdiğini düşünüyorum şu an.
ve şimdi görümcem de evleneceğinden dolayı bana açık açık "artık ailemle daha fazla birlikte olcaz" dedi, sonra bazı konuşmalarda boşanmayı ima etti "sen şimdikini bile kaldıramıyorsun, kardeşim evlenince daha da çok görüşcez, hatta aynı apartmana taşıncaz o zaman napacaksın seni de üzmek istemem" gibisine. ben "haklısın, boşansak daha iyi o zaman" dediğimde de "yok ben öyle bi şey demedim" diyor. yani bana beni deniyor, göze alabilir miyim alamaz mıyım diye gibi geliyor. ben "tekrar evlenirim ben" dediğimde mesela, "ben çıldırırım" diyor.
ve ben şu an kendimi mahvolmuş, bitmiş hissediyorum. yoruldum, bunlardan yoruldum. onun beni yaptığım fedakarlıklara rağmen bencillikle suçlamasından yoruldum. hep daha fazlasını beklemesinden yoruldum. canım da acıyo, ilişkimiz nasıl buralara geldi diye. ben bağımlılıklar azalır diye düşünürkeni daha da arttı. etrafımdaki insanlara bakıyorum, kayınvalideleriyle görüşmüyorlar bile. kötü bişey olduğundan değil. öylesine. babası ölmüş olanlar da var damatların. evlerini damat tarafı düzdü, evlerini, eşyaları onlar aldı, dal dal bilezik takıldı. benimse her ay ister istemez ince bir bilezik kadar desteğim oluyor ailesine. ve çok aman aman ihtiyaçları olduğundan değil. kardeşleri özençlerinden kalmasın diye. ve arkadaşlarımın eşleri onlara bağlı, hiç bir konuda müdahale etmiyorlar. ben halbuki, aldatmaya özenen, bunu zaman zaman hissettiren ama dini sebeplerle yapmayan bir erkekle beraberim. bütün bunları düşündükçe haksızlığa uğruyorum gibi geliyor. çok ciddi acı bir haksızlığa. her gün aklımda boşanmak var. her kafamı kaldırdığımda. ben napmalıyım, bunalımda mıyım Allah bana ve ihtiyacı olan herkese yardım etsin... be ne yapayım?